Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/152 E. 2022/1538 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/152 – 2022/1538
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/152
KARAR NO : 2022/1538

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2019
NUMARASI : 2017/611 Esas 2019/832 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

Birleşen Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/612 E. Dosyasında;

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/623 E. Dosyasında;

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLLERİ :

İHBAR OLUNAN :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/07/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30/07/2017 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı sürücü … … … sevk ve idaresindeki aracı ile Trabzon istikametinden Gümüşhane istikametine seyrederken karşı istikamete geçerek karşı istikametten gelen müvekkili … … sevk ve idaresindeki yabancı plakalı araçla çarpışması ve devamında aracın savrularak yolun karşı tarafında bulunan beton bariyerlere çarpması neticesinde araç sürücüsü olan müvekkilinin de yaralandığı, çift taraflı ölümlü yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin uğramış olduğu iş göremezlik zararından poliçe kapsamında davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 1.000.00-TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak 500,00-TL maddi tazminatın davalı tarafa başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; gerekli olan belgelerle müvekkili şirkete yazılı başvuru yapılmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin teminat kapsamında olmadığını, sürekli iş göremezlik yönünden müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur durumu, maluliyet oranı ve zarar tutarının tespitinin gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen Mahkemenin 2017/612 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; ZMMS poliçesi davalı tarafça yapılmış olan … plakalı aracın 30/07/2017 tarihinde karıştığı trafik kazısında müvekkilinin desteği olan … … vefat ettiğini, müvekkilinin destekten yoksun kalma zararına uğradığını, müvekkilinin uğramış olduğu zarardan poliçe kapsamında davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı tarafa başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen Mahkemenin 2017/612 Esas sayılı dosyasında Davalı vekili cevap dilekçesinde; gerekli olan belgelerle müvekkili şirkete yazılı başvuru yapılmadığından davanın usulden reddi gerektiğini müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur durumu, zarar tutarının tespitinin gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, müterafik kusur indirimi yapılmasını gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/623 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; 30/07/2017 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı sürücü … … … sevk ve idaresindeki aracı ile seyrederken karşı istikamete geçerek karşı istikametten gelen … … sevk ve idaresindeki yabancı plakalı araçla çarpışması ve devamında aracın savrularak yolun karşı tarafında bulunan beton bariyerlere çarpması neticesinde araçta yolcu bulunan müvekkili … … yaralanmasına neden olan çift taraflı ölümlü yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin yaralanması nedeniyle zararlarından davalının sorumlu olduğunu, ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 1.000,00-TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik 500,00-TL olmak üzere toplam 1.500,00-TL maddi tazminatın davalı tarafa başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/623 Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde; gerekli olan belgelerle müvekkili şirkete yazılı başvuru yapılmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin teminat kapsamında olmadığını, sürekli iş göremezlik yönünden müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur durumu, maluliyet oranı ve zarar tutarının tespitinin gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili 08/02/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, bilirkişi raporuna göre asıl davada daimi iş göremezlik tazminatını 127.884,31-TL olarak ve birleşen mahkemenin 2017/612 Esas dosyasındaki davada destekten yoksun kalma tazminatı 227.969,58-TL olarak ıslah ederek davalıdan tahsilini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; asıl dava ve birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/623 Esas sayılı dosyasında dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle ZMSS poliçesinden kaynaklanan iş göremezlik tazminatı, birleşen mahkemenin 2017/612 Esas sayılı dosyasındaki davanın destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olduğu, asıl davada Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 06/09/2018 tarihli raporunda; davacı … … yaralanması nedeniyle bedensel özür oranının % 13 olduğu ve tıbbi iyileşme sürecinin altı aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği; asıl ve birleşen davada kusur ve aktüer bilirkişisinden alınan ek raporda; dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı tarafından ZMMS ile sigortalı araç sürücüsünün 8/8 -( % 100 ) oranında kusurlu olduğunun, davacı sürücü … … ile davacıya ait araçta yolcu olarak bulunan davacı … … ve müteveffa … … kusursuz oldukları tespit edilerek, kazada yaralanan davacı … … geçici iş göremezlik zararının 37.563,62-TL, sürekli iş gücü kaybı zararının 127.884,31-TL olduğunun, … … kazada vefatı nedeniyle davacı … … 227.969,58-TL destekten yoksun kalma zararına uğradığının hesaplandığı, raporun davacı …’in asıl ve birleşen davadaki talepleri yönünden karar vermeye elverişli olduğu; davacılar vekili, 26/06/2019 tarihli duruşmada davacı … … yönünden ise davayı takip etmediklerini bildirdiği, bu nedenle birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/623 Esas sayılı dosyasının işlemden kaldırılmasına ve yasal süresi içerisinde yenilenmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, davacının asıl davada bilirkişi tarafından hesap edilen daimi iş görmezlik zararını ve dava dilekçesinde talep ettiği geçici iş görmezlik zararını, birleşen mahkemenin 2017/612 Esas sayılı dosyasında ise bilirkişi tarafından talep edilen destek zararını talep etmekte haklı olduğu gerekçesi ile asıl davada; davanın kabulüne, 127.884,31-TL daimi iş göremezlik, 500,00-TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 128.384,31-TL’nin 20/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine; birleşen mahkemenin 2017/612 Esas sayılı dosyasında; davanın kabulüne, 227.969,58-TL destekten yoksun kalma tazminatının 20/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/623 Esas sayılı dosyasında davanın açılmamış sayılmasına, karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesine uygun şekilde müvekkiline müracaat etmeden dava açtığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini; aktüer bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda destek süresi 22 yıl olmasına rağmen 23 yıl olarak hesaplanarak bu şekilde 20.000,00-TL fazla hesaplama yapıldığını, rapora itirazına rağmen yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmamasının usule aykırı olduğunu, davacının müracaatı üzerine eksik evrak bildirimin yapılmış olması nedeniyle müvekkilinin temerrüdü oluşmadığından müvekkili hakkında hükmedilen faizin haksız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Asıl dava; davacı … … tarafından açılan trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı; birleşen aynı mahkemenin 2017/612 Esas sayılı dosyası davacı … … tarafından açılan aynı kazada eşi … … vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat istemi, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/623 Esas sayılı dosyası, davacı … … tarafından açılan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemidir.
Mahkemece verilen karar, asıl ve birleşen davada davacı … … lehine verilen karara ilişkin olarak, asıl ve birleşen davada davalı Türkiye Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
1-Davalı vekili, davacı tarafından KTK’nın 97. maddesine uygun başvuru yapılmadan dava açıldığını ileri sürerek kararı istinaf etmiş ise de; 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesi 26/04/2016 tarih 29695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 14/04/2016 tarih 6704 sayılı kanunun 5.maddesi ile değiştirilmiş; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” hükmü getirilmiştir.
Yapılan bu düzenleme ile zarar görenlerin dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvurmasının gerekli olduğu, başvurudan itibaren sigorta kuruluşu en geç 15 gün içinde yazılı olarak cevap vermez ya da verilen cevap zarar görenin talebini karşılamaz ise zarar gören dava açabileceği gibi, sigorta tahkim komisyonuna da başvuru yapabilir.
Düzenlemede yazılı başvurunun yapılmış olması yeterli görülmüş, sigortanın temerrüdünü düzenleyen 99. maddeye atıf yapılmamış, başvuruda bulunması gereken evraka ilişkin bir düzenleme getirilmemiştir.
Somut olayda; davacı tarafından, davalı sigorta şirketi hakkında ZMMS kapsamında açılan davada, davalıya başvuru sonrasında dava açtığı anlaşılmış olmasına göre, davalı vekilinin dava şartı bulunmadığına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmiştir.
2-Davalı vekili istinaf dilekçesinde, destek tazminatının hesaplanmasında, destek süresinin hatalı hesaplandığından bahisle aktüer raporunun karar verilmeye elverişli olmadığını ileri sürmüş ise de; aktüer hesap bilirkişi tarafından tazminat hesabında, desteğin ve davacının muhtemel yaşam süresi TRH2010 Yaşam Tablosuna göre belirlenerek, destek sürelerinin tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının, 03/03/1965 doğumlu, desteğin ise 10/10/1969 doğumlu olduğu nüfus kayıtlarından tespit edilmiştir. TRH2010 Yaşam Tablosuna göre desteğin yaşam süresi, davacının yaşam süresinden uzun olduğundan, davacı muhtemel yaşam süresi sonuna kadar ölenin desteğinden mahrum kalmıştır. Mahkemece hükme esas alınan raporda destek süresinin, rapor tarihine göre 76 yaşına kadar hesaplanmış olmasına ve TRH2010 Yaşam tablosuna göre tespit edilen destek süresinin uygun olmasına ve ayrıca cismani zarara yönelik asıl davadaki aktüer hesaplamanın da belirtilen yaşam süresi kadar yapılmış olmasına, her ne kadar Yargıtay 4. Hukuk Dairesi içtihat değişikliğine giderek, tazminat hesaplamasına TRH2010 Yaşam Tablosu uygulanarak muhtemel yaşam süresi belirlenerek “progresif rant yöntemi” uygulamak suretiyle hesaplamaların yapılması gerektiğini kabul etmiş ise de mahkemece “belirli süreli devre başı ödemeli rant formülü” ve %1,8 teknik faiz uygulanarak yapılan hesaplamanın da davalı lehine olmasına göre davalının destek süresine yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
3-Davalı vekilinin faizin başlangıcına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; 26/04/2016 tarihinde 2918 Sayılı Yasanın 99. maddesinde yapılan değişiklik ile getirilen “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası Genel Şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” düzenlemesi gereğince, sigortanın temerrüdü için Genel Şartlarda belirtilen belgeler ile sigorta şirketine müracaat zorunludur. Davacının eksik evrak ile müracaat etmesi halinde davalının temerrüdü gerçekleşmeyeceğinden davacı ancak dava tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edebilir.
Somut olayda davacı asıl davada yaralanması nedeniyle, maluliyet raporu eklenmeksizin eksik evrak ile müracaat ettiği gibi, birleşen destek tazminatı talepli davada da, genel şartlarda belirtilen evrakların tamamı talebe eklenmeden davalı sigorta şirketine müracaat edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davadan önce davalının temerrüdü gerçekleşmemiştir. Bu durumda davalının temerrüdü açılan dava ile gerçekleştiğinden, davacı lehine asıl ve birleşen davada hükmedilen iş göremezlik tazminatı ve destek tazminatına dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, 20/09/2017 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmadığından, davalının faiz başlangıcına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin reddi ile, davacı lehine hükmedilen tazminata işleyecek faizin başlangıcına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmamasına göre HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının istinaf eden davalı yönünden kaldırılmasına, mahkemece asıl ve birleşen davada davacı … … lehine hükmedilen tazminatın faiz başlangıcının asıl ve birleşen davada “25/09/2017 dava tarihi” olarak düzeltilerek, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararda kesinleşen yönler korunarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 24/10/2019 tarihli, 2017/611 Esas 2019/832 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Asıl davada; davanın kabulüne,
a-127.884,31-TL daimi iş göremezlik, 500,00-TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 128.384,31-TL’nin 25/09/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
b-Alınması gerekli 8.735,78-TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan (31,40-TL + 436,78-TL=) 468,18-TL’nin mahsubu ile kalan 8.267,60-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
c-Davacı tarafından asıl dava yönünden yapılan 468,18-TL peşin harç, 259,50-TL tebligat, 110,20-TL müzekkere ve 800,00-TL bilirkişi ücretinden ibaret 1.637,88-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ç-Davacı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 12.980,75-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
e-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
2-Birleşen mahkemenin 2017/612 esas sayılı dosyasında; davanın kabulüne,
a-227.969,58-TL destekten yoksun kalma tazminatının 25/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
b-Alınması gerekli 15.572,60-TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan (31,40-TL + 778,63-TL =) 810,03-TL’nin mahsubu ile kalan 14.762,57-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
c-Davacı tarafından birleşen mahkemenin dosyası yönünden yapılan 31,40-TL peşin harç, 37,50-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 68,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ç-Davacı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 19.628,18-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/623 sayılı dosyasında;
a-Davanın açılmamış sayılmasına,
b-Alınması gerekli 44,40-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile kalan 13,00-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı taraf davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 1.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Asıl ve birleşen dava davalı tarafından yatırılan 6.085,84-TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
III-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 242,60-TL İstinaf Başvuru Harcı, 36,10-TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 278,70-TL’nin asıl ve birleşen davada davacı … …’dan alınarak asıl ve birleşen dava davalısı Türkiye Sigorta A.Ş’ye verilmesine verilmesine,
IV- İstinaf eden davacı tarafından fazladan yatırılan 121,30-TL istinaf başvurma harcının isteği halinde iadesine
V-HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VI- Kararın taraflara tebliğine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren İKİ HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU açık olmak üzere 09/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.