Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1503 E. 2023/439 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi 2020/1503 Esas – 2023/439 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1503
KARAR NO : 2023/439

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2020
NUMARASI : 2019/734 Esas 2020/574 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 10/07/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacılar vekili, 27.07.2009 tarihinde, davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın müteveffa … idaresindeki … plakalı motosiklet ile karıştığı kaza sonucu, davacı …’un eşi, davacılar … ve …’un babası olan …’un vefat ettiğini, murisin … Ltd. Şti’nin kurucu ortağı ve şirket müdürü olduğunu, asgari ücretin 7-8 katı gelire sahip olduğunu, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın tam kusurlu olduğunu, destekten yoksun kalma zararının tazmini için davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, şirket tarafından 04.11.2016 tarihinde davacı … için 54.411,00-TL davacı … için 5.869,00-TL, … için 13.578,00-TL ödeme yapıldığını, ibranamelerin ihtirazi kayıt ile imzalandığını, gerçek zararın sigorta şirketinin ödediği miktarın çok üzerinde olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesi ile bunun tespit edileceğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı … için 50,00-TL, … için 50,00-TL, … için 50,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının 27.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep etmiş, yargılama aşamasında talebini … için 31.413.88 TL, … için 13.157.89 TL, … için 26.075.68 TL olarak ıslah ettiklerini belirtmiştir.
Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş, dava konusu kaza nedeniyle davacıların davadan önce yaptıkları müracaat üzerine uzman aktüer hesap bilirkişisinden alınan rapora göre davacıların isteyebilecekleri tazminat miktarlarının belirlendiğini ve ödemelerin yapıldığını, davacıların başkaca bir zararları kalmadığını, davanın esasına girilmesi halinde ise kusur oranının tespitinin gerektiği ve davacıların murisinin müterafik kusuru olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, gelir durumunun kesin delillerle ispat edilmesi gerektiğini, net gelir durumunun tespit edilememesi halinde ise asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasını, SGK tarafından rücuya tabi yapılan ödemeler olup olmadığının sorulması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece verilen kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2018/1443 E 2019/1968 K sayılı kararıyla desteğin gelirinin net olarak belirlenmesi ve sağ olan anne ve babaya pay ayrılarak hesaplama yapılması gerektiği belirtilerek kaldırılmasına karar verildiği, davaya konu trafik kazasının oluşumunda desteğin % 75 oranında kusurlu olduğu, hükme esas alınan 02.06.2020 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu ile; destek …’un dava dışı … Ltd. Şti.’nin münferiden temsile yetkili tek temsilcisinin olduğu, 2009 yılı vergi beyannamesine göre şirketin yıllık net satışlar toplamının 467.321,13 TL olduğu, 2009 yılında bu konumdaki bir kişinin bu büyüklükteki bir şirketten net satış hasılatının % 3 – %10’una tekabül eden tutar kadar gelir elde edebileceği, bir başka deyişle desteğin yerine şirket işlerinin görülmesi için başka birinin ücretli olarak çalıştırılması halinde ortalama net 2.531,32 TL maaş ödenmesi gerektiği, bu bakımdan desteğin gelirinin asgari ücretin 4,71 katı olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davalı sigorta şirketinin davadan önce davacı … ‘a 54.411,00 TL, davacı … ‘a 5.869,00 TL ve davacı … ‘a 13.578,00 TL tutarında ödeme yaptığı, ödemenin dava tarihinden önce olması nedeniyle güncellenmiş haliyle davacılar için hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiği, bu şekilde yapılan hesaplama neticesinde davacı … …’un talep edebileceği tazminat tutarının 108.241,33 TL, … …’un talep edebileceği tazminat tutarının 21.404,10 TL ve davacı … …’un talep edebileceği tazminat tutarının 54.478,25 TL olduğu, davacılar vekilinin 07.11.2017 tarihli talep artırım dilekçesi de dikkate alınarak davacıların davalarının kabulüne karar vermek gerektiği belirtilerek; davanın kabulü ile, davacı … … için 31.413,88 TL, davacı … … için 13.157,89 TL, davacı … … için 26.075,68 TL olmak üzere toplam 70.647,45TL destekten yoksun kalma tazminatının 15.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden poliçe limiti dahilinde tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; çelişkili raporlara dayanarak çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, 15.06.2017 tarihli kusur raporunda davalı şirket sigortalısı araç sürücü …’ın %15 oranında kusurlu olduğu müteveffa …’un ise %85 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, 22.08.2017 tarihli kusur raporunda ise şirket sigortalısı araç sürücü …’ın %25 oranında, müteveffa …’un ise %75 oranında kusurlu olduğunun belirtildiğini, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, hatalı gelir tespiti yapıldığını, yerel mahkeme tarafından yapılan yargılamada bilirkişi tarafından müteveffanın gelirine ilişkin herhangi bir belge ve bilgi ulaşılamadığı ve mahkeme tarafından yazılan müzekkereler sonucunda da müteveffanın gelirine ilişkin herhangi bir tespit yapılamadığının belirtildiğini, ancak bu husus belirtilmesine rağmen bilirkişi tarafından varsayımsal olarak ” 2009 yılında bu konumdaki bir kişinin bu büyüklükteki herhangi bir şirkette net hasılatının %3 ila %10 ‘una tekabül eden net bir ücret alacağı….” şeklinde kanaatte bulunularak aylık net asgari ücretin 2,75 katı olduğu şeklinde hesaplama yapıldığını, ancak müteveffanın geliri hususunda bilgi ve belge ile tespit edilemediği durumlarda Yargıtay içtihatları uyarınca net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2014/23164 K. 2017/6027 T. 29.5.2017) ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç ile davacıların desteği … idaresinde bulunan motosikletin çarpışması sonucu destek …’un vefat ettiğini belirterek davacı eş ve çocuklar için destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesinin talep etmiş, mahkemce davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Mahkemece verilen 23.03.2018 tarihli karar gerekçesinde aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 24.10.2017 tarihli raporda davacılar desteğinin geliri asgari ücretin 2.88 katı olarak belirlenen tazminat esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi tarafından başvuru yapılması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2018/1443 E 2019/1968 K sayılı kararı ile desteğinin şirket yöneticisi olduğu belirtildiğinden şirket kayıtları vergi kayıtları istenerek desteğin kişisel emeği ile katkısının ve gelirinin net olarak belirlenmesi, desteğin anne ve babasına pay ayrılması gerektiği belirtilerek kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece Bölge Adliye Mahkemesi kararından sonra yapılan yargılamada, Vergi dairesi, SGK kayıtları, muhasebe yazıları, ticaret odası gibi kuruluşlardan gelen yazı cevaplarına göre muhasebeci bilirkişi ve aktüerya uzmanı bilirkişiden alınan 06.04.2020 tarihli raporda desteğin gelirinin asgari ücretin 2.75 katı olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı, davacılar vekilinin rapora itiraz etmesi üzerine alınan 01.06.2020 tarihli raporda desteğin geliri asgari ücretin 4.71 katı olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış, mahkemece karar gerekçesinde desteğinin gelirinin asgari ücretin 4.71 katı olduğu kabul edilerek yapılan hesaplamaya itibar edilmiş, ancak davacıların ıslah dilekçesi ile bağlı olarak karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
Mahkemece her ne kadar karar gerekçesinde 01.06.2020 tarihli rapor ile belirlenen gelirin asgari ücretin 4.71 katı olarak esas alınan ve bilinen dönem hesabı rapor tarihi verilerine göre yapılan bilirkişi raporuna itibar edildiği belirtilmiş ise de mahkemece verilen ilk karara karşı davalı … Sigorta AŞ tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılması üzerine ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldığı, davacı tarafın ilk hükme ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvuru yapmadığı, ilk hesap raporu ile desteğin geliri asgari ücretin 2.88 katı belirlenmişken davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvuru yapılması üzerine istinaf kanun yoluna başvuran taraf aleyhine olacak şekilde gelirin asgari ücretin 4.71 katı olarak esas alınması, hesaplamanın 01.06.2020 rapor tarihi verilerine göre yapılarak davalı yararına oluşan kazanılmış hakların ihlal edilmiş olması nedeniyle bu yanlışlığın giderilmesi için davalının istinaf başvurusunun incelemesinin HMK.358.maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmasına karar verilmiştir.
Dairemiz tarafından yapılan incelemede desteğin olay tarihindeki SGK kayıtları, ticaret odası kayıtları, vergi dairesi kayıtları ile sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre … ve … Ltd.Şti.nin müdürü ve şirket sahibi olduğu, şirketin yönetimine kişisel katkısının asgari ücretin 2.88 katı düzeyinde olacağının kabulü gerektiği, buna göre davalı sigorta şirketi yararına oluşan kazanılmış haklarda dikkate alınarak ilk karara esas alınan rapor tarihi verilerine göre desteğin anne ve babasına da pay ayrılarak hesaplama yapılması için aktüer bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, aktüer bilirkişiden alınan raporda 31.12.2017 tarihi verilerine göre yapılan hesaplamada desteğin %75 kusur oranına göre davacı eş … için 75.916,14 TL çocuklar … için 8.123,47 TL … için 30.634,77 TL baba için 19.534,86 TL anne için 36.080,61 TL tazminat belirlendiği, poliçe limiti olan 150.000,00 TL’nın garame hesabı yapılarak dağıtıldığı, dava tarihinden önce ödenen davacı eş ve çocuklar için yapılan ödemeler faizleri ile birlikte garameten yapılan paylaşım sonucu davacılara isabet eden tazminattan mahsup edilmiş ise de; Yargıtay uygulamalarına göre dava tarihinden önce sigorta şirketi tarafından yapılmış ödeme bulunması halinde öncelikle ödeme tarihi verilerine göre hesaplama yapılması gerektiği, ödemenin zararı karşılamaması halinde rapor tarihi verilerine göre tazminat hesabı yapılarak sigorta tarafından yapılan ödemenin faizi ile birlikte belirlenen tazminattan mahsubu ile tazminatın belirlenmesi, poliçe limitinden ise yapılan ödemeler faizsiz olarak düşülerek kalan poliçe limitinin dağıtılması gerekirken bilirkişi raporunda tüm limite göre garame hesabı yapıldıktan sonra ödenen tazminatların yasal faizi ile mahsup edilmesi doğru olmadığına ek rapor alınmasına karar verilmiş ise de ek raporda da aynı şekilde hesaplama yapıldığından hükme esas alınmamış, hesaplamanın yapılması yeniden ek rapor alınmasının gerektirmeyip Dairemiz tarafından da yapılabileceği anlaşıldığından bilirkişi raporu ile davacı eş … için 75.916,14 TL çocuklar … için 8.123,47 TL … için 30.634,77 TL baba için 19.534,86 TL anne için 36.080,61 TL tazminat belirlendiği, her ne kadar ödeme tarihi verilerine göre hesaplama yapılmamış ise de ödeme tarihi ve rapor tarihi arasında kısa süre bulunduğu tazminat miktarları ve gelirin asgari ücretin üzerinde olduğu dikkate alındığında ödeme tarihi itibariyle davacıların zararının karşılanmayacağı, davalı sigorta şirketi tarafından davacı … için 54.411,00-TL davacı … için 5.869,00-TL, … için 13.578,00-TL olmak üzere toplam 73.858,00 TL ödeme yapıldığı, davalı sigorta şirketinin olay tarihindeki poliçe limiti olan 150.000,00 TL’den ödenen miktar mahsup edildiğinde davalının 76.142,00 TL teminat limiti kaldığı, davacılar için belirlenen tazminatlardan ödemeler güncellenerek mahsup edildiğinde davacı eş … için 75.916,14 TL’den sigorta ödemesi ve faizi olan 59.187,24 TL mahsup edildiğinde 16.728,90 TL çocuk … için 8.123,47 TL tazminattan ödeme ve faizi olan 6.384,19 TL mahsup edildiğinde 1.739,28 TL, … için 30.634,77 TL tazminattan ödeme ve faizi olan 4.769,89 TL mahsup edildiğinde 15.864,88 TL kaldığı, baba için 19.534,86 TL anne için 36.080,61 TL tazminatta dahil edilerek kalan limiti olan 76.142 TL garamaten paylaştırıldığında davacı eş … için 14.161,12 TL çocuk … için 1.472,31 TL, çocuk … için 13.429,72 TL, anne için 30.542,46 TL baba için 16.536,38 TL belirlenmiş olmakla davacılar eş ve çocuklar yönünden belirlenen miktarlara göre hüküm kurulması gerektiğinden davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.2 maddesi gereğince kesinleşen yönler korunarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre:
1-Davacı … … için 14.161,12 TL
Davacı … … için 1.472,31 TL
Davacı … … için 13.429,72 TL destekten yoksun kalma tazminatının 15.11.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden poliçe limiti dahilinde tahsiliyle davacılara ödenmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 1.985,30 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 269,98 TL harcın mahsubu ile bakiye1.715,32 TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacılar tarafından yapılan 303,48 TL harç gideri ile toplam 2.382,70 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 976,90 TL’nın davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
4-Davacılar yargılamada vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul edilen miktarına göre belirlenen … … için 9.200,00 TL davacı … … için 1.472,31 TL davacı … … için 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
5-Davalı sigorta şirketi yargılamada vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red edilen miktarına göre belirlenen … …’dan 9.200,00 TL davacı … …’dan 1.472,31 TL davacı … …’dan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı sigorta şirketine ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
II-İstinaf Başvurusu Nedeniyle Yapılan Harç Ve Masraflar Yönünden;
1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 1.750,00 TL. bilirkişi ücreti, 133,60 tebligat gideri olmak üzere toplam 1.883,60 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
5-Davalı taraf vekili istinaf yargılamasında bir duruşmaya katıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 5.500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere davacılar vekili ve davalı sigorta vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/07/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.