Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1437 E. 2022/2200 K. 18.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1437 – 2022/2200
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1437
KARAR NO : 2022/2200

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2020
NUMARASI : 2018/187 Esas 2020/333 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 18/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/12/2022

Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davalı …AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde;18/09/2017 tarihinde davalıya trafik sigortalı kamyonetin karıştığı tek taraflı trafik kazasında araç içinde yolcu olarak bulunan…’ın sakat kalacak şekilde yaralandığını, sigorta şirketinin poliçe limitleri dahilinde zarardan sorumlu olduğunu belirterek şimdilik 50,00-TL geçici ve 50,00-TL sürekli işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 15/03/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile geçici işgöremezlik talebini 12.445,65-TL’sına, sürekli işgöremezlik talebini 73.800,55-TL’sına yükselterek toplam 86.246,02-TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının eksik belgeler ile başvuru yaptığını, geçerli bir başvuru yapılmadan açılan davanın usulden reddi gerekeceğini, davaya konu kazaya karışan aracın davalı şirket nezdinde ZMSS sigortalı olduğunu, sorumluluklarının poliçe limitiyle ve sürücünün kusuru oranında olduğunu, kusur ve zararın kanıtlanması gerektiğini, yeni genel şartların uygulanması gerektiğini, geçici işgöremezlik talebinin sigorta teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, cismani zarar sebebi ile açılan tazminat davasına ilişki olduğu, makine mühendisi ve aktüerya alanında uzman bilirkişi heyetince düzenlenen 31/01/2019 tarihli raporda, “davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı araç sürücüsü …’in olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya…’ın olayda kusursuz olduğu, davacının 12.445,65-TL geçici, 73.800,55-TL sürekli işgöremezlik tazminatı talep edebileceğinin belirtildiği, davalı vekilinin itirazları doğrultusunda alınan ek aktüer raporunda, “davacının 12.445,65-TL geçici ve 82.346,74-TL sürekli işgöremezlik tazminatı olduğu,” şeklinde kanaat bildirildiği, dava konusu araç sürücüsünün %100 kusurlu olması, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.02.2011 tarih 2011/17-787 Esasa ve 2012/92 Karar. sayılı kararında benimsenen sorumluluğun tehlike sorumluluğu olması nedeniyle davalının zararın tamamından sorumlu tutulması gerektiği, davacı vekili tarafından 15/03/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 12.445,65-TL, geçici, 82.346,74-TLsürekli işgöremezlik tazminatı olarak yükseltmiş ise de, ıslah bir kez yapılabildiğinden sonraki raporda belirtilen sürekli işgöremezlik tazminatı yönünden kısmen kabul kısmen red kararı vermek gerektiği, aracın kamyonet-ticari olması nedeniyle Yargıtay kararları doğrultusunda avans faizine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle davanın kısmen kabulüne, 12.445,65-TL geçici işgöremezlik tazminatı ile 82.346,74-TL sürekli işgöremezlik tazminatının sigorta şirketine başvurulduğu tarihten 8 iş günü sonrası olan 31/10/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş;hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde; tazminat raporunda geçici işgöremezlik talebi hesaplanmış ise de geçici işgöremezlik taleplerinden, davalı …A.Ş’nin 6111 sayılı yasa ile değişik KTK 98. maddesi ve Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince sorumluluğu bulunmadığını, geçici işgöremezlik tazminatının sigorta teminatı kapsamında olmadığını, geçici işgöremezlik taleplerinin sağlık teminatına dahil olduğunu, KTK 98. maddesi ve 6111 sayılı yasanın geçici 1. maddesi ve Zorunlu Trafik sigortası Genel Şartları kapsamında davalı şirketin tedavi giderleri ve geçici işgöremezlik zararı bakımından sorumluluğu bulunmadığını, bu zarardan SGK’nın sorumlu olduğunu,
Yargıtay kararları ile sabit olduğu üzere kazaya uğrayan kişinin 18 yaşından küçük olması halinde geçici işgöremezlik tazminatı hesaplaması yapılmaması gerektiğini, bilirkişinin yerleşik içtihatlara aykırı şekilde geçici işgöremezlik tazminatı hesaplamasının hatalı olduğunu, kazazedenin çocuk yaşta olması ve kız çocuğu olması sebebiyle 22 yaşına kadar çalışamayacağı düşünüldüğünde bu yaşa kadar herhangi bir tazminat hesabı yapılmasının hatalı olacağını, çalışmayan birinin işgöremezlik tazminatına hak kazanması düşünülemeyeceğinden raporun bu yönüyle de hatalı olduğunu, bilirkişinin işlemiş dönemi 31.12.2020 tarihine kadar hesapladığını, teknik faiz hesaplamasında rapor tarihine kadar yapılması gerektiğini, bilirkişi raporuna itirazların dikkate alınmadığını,
Kaza esnasında, sigortalı araç içerisinde 9 kişi bulunmakla birlikte aracın istiap haddinin aşıldığını, kazazede sigortalı araç içerisinde yolcu konumunda olduğundan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, mahkemece bu durumun dikkate alınmadığını, hesaplanan zarardan müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılmamasının da hatalı olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ve TBK 52. madde gereğince istiap haddi zararın artmasına sebebiyet verdiğinden ve yine hatır taşıması sebebiyle %20 şerden az olmamak üzere hesaplanan tazminattan indirim yapılması gerektiğini, dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında ticari işten kaynaklı olmadığından avans faizine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
1-Davaya konu trafik kazası tek taraflı olarak gerçekleşmiş olup, davacı küçük araçta yolcu konumundadır. Davaya konu kaza 18.09.2017 tarihinde meydana gelmiş, davalıya sigortalı ford kamyonette kaza anında sürücü ile birlikte 6 kişi bulunmaktadır. Araçtakilerden 2008 doğumlu küçük davacı… dahil 3 kişi küçük çocuk olup, istiap haddinin aşıldığından söz edilemeyeceği gibi, aksinin kabulü halinde dahi davaya konu trafik kazasının münhasıran istiap haddinin aşılması nedeniyle meydana gelmediği anlaşılmakla davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebinin reddi gerekmiştir.
Yine hazırlık soruşturması evraklarında, davacı İlknur’un, sigortalı araç sürücüsü …’in yeğeni olduğu anlaşıldığından, akrabaların birbirlerinin aracında ücret karşılığı olmadan taşınması ahlaki bir görev olmakla, hatır taşımasından bahsedilemeyeceğinden tazminattan indirim yapılmaması yerinde görülmekle davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin de reddi gerekmiştir. Kaldı ki hatır taşıması itirazı cevap süresi içinde ileri sürülmesi halinde incelenebileceğinden, davalı sigorta vekilinin yargılamanın hiçbir aşamasında hatır taşıması itirazında bulunmadığı anlaşılmakla, davalı tarafça yargılamada ileri sürülmeyen hatır taşıması iddiasını istinaf sebebi yapması da doğru görülmemiştir.
Aktüer bilirkişi raporunda işlemiş dönem hesabında hata olmaması, bilinen gerçek durum varken varsayıma dayalı hesaplama yapılamaması, kız çocukları için yüksek öğrenim yapamayacağının kabulü halinde 22 yaş sınırının destek tazminatı hesabında esas alınması, iş bu dava ile ilgisinin olmamasına göre davalı sigorta vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-HMK’nın 26. maddesi hükmü gereğince hakim tarafların talebi ile bağlı olup, ondan fazlasına yada başka bir şeye karar veremez.
Somut olayda davaya konu kaza sonucu … yaralanmış ve maluliyet oluşmuştur. İş bu dava 2008 doğumlu…’a velayeten … tarafından açılmıştır. Dava dilekçesinde geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep edilmiştir. Davacının HÜTF tarafından düzenlenen raporda %8 oranında sürekli maluliyeti bulunduğu, 9 ay geçici işgöremezlik süresi olduğu ve 3 ay süresince bir başkasının bakımına ihtiyacı olduğu belirlenmiştir. Hükme esas alınan tazminat raporunda olay tarihinden itibaren 9 aylık geçici işgöremezlik dönemi için %100 maluliyete göre AGİ’siz asgari ücret üzerinden 12.445,65-TL geçici iş gücü tazminatı, geçici işgöremezlik süresinin bitiminden başlayıp 18 yaşını tamamlayana kadar efor kaybı tazminatı,18 yaşını tamamladıktan sonra bakiye ömür sonuna kadar net asgari ücretten %8 maluliyete göre sürekli işgöremezlik tazminatı (pasif dönemde agisiz asgari ücretten) hesaplanmıştır. Kendisine velayeten dava açılan davacı … kaza tarihinde 9 yaşında olup yaşı itibariyle fiilen çalışması mümkün olmayıp gelir getirici bir işte çalışmamasından dolayı geçici iş göremezlik tazminatı (9 ay için %100 oranında malul olduğunun kabulü ile yapılan hesaplama sonucu bulunan tazminat) talep edemeyecek ise de, davacının %8 beden gücü kaybı nedeniyle 9 aylık geçici işgöremezlik döneminde de yaşıtlarına göre okul hayatında ve günlük işlerinde daha fazla efor sarf ederek hayatını idame ettirmek durumunda kalacağı (oyun oynarken, yürürken, koşarken, okula giderken vb.) aşikardır. Davacının geçici işgöremezlik tazminatına ilişkin talebi efor kaybı ile ilgilidir. Davacı küçüğün iyileşme döneminde yaşıtlarına göre daha fazla efor sarf ederek hayatını idame ettireceği ve bu nedenle bu dönem için zarar hesabı yapılması gerektiği Yargıtay yerleşik içtihatları ile de kabul edilmiştir. Bu durumda davacının iyileşme dönemi içinde efor kaybı talep edebileceğinin kabulü ile olay tarihinden itibaren 9 aylık iyileşme dönemi için de %8 sürekli maluliyet oranında efor kaybı tazminatı hesaplattırılarak sürekli işgöremezlik zararı içinde hüküm altına alınması gerekirken yazılı olduğu gibi karar verilmesi doğru görülmediği gibi, davacı vekili 14.03.2019 tarihli talep artırım dilekçesinde 31.01.2019 tarihli aktüer bilirkişi raporunda tespit edilen 12.445,65-TL geçici, 73.800,55-TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 86.246,02-TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ettiği halde mahkemece talep aşılarak, bedel artırım dilekçesinden sonra üstelikte davalı tarafın itirazı nedeniyle alınan 04.02.2020 tarihli ek aktüer bilirkişi raporunda belirtilen 12.445,65-TL geçici ve 82.346,74-TL tazminata hükmedilmesi ve ayrıca hem dava dilekçesinde hem de bedel artırım dilekçesinde yasal faiz talep edilmesine rağmen mahkemece avans faizine karar verilmesi de doğru değildir.
O halde 31.01.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda yapılan diğer tazminat hesapları doğru, denetime ve hükme elverişli olmakla, 9 ay için %100 maluliyete göre belirlenen tazminatın, %8 maluliyet oranına isabet eden efor kaybı zararı 995,65-TL olarak hesaplanmakla, 995,65-TL efor kaybının, 73.800,55-TL sürekli işgöremezlik tazminatına ilavesi sonucu toplam 74.796,20-TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğinden, davalı sigorta şirketi vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebi yerinde görüldüğünden, istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda, infazda tereddüt olmaması için yerel mahkeme kararının dairemizce düzeltilen ve kaldırılan kısımları dışında kalan hüküm fıkrası aynen yazılmıştır.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere
A-Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …Aş vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.07.2020 tarih ve 2018/187 Esas 2020/333 Karar sayılı kararının HMK.nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davanın kısmen kabulü ile 74.796,20-TL sürekli işgöremezlik tazminatının sigorta şirketine başvurulduğu tarihten 8 iş günü sonrası olan 31/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.109,33-TL nispi karar ve ilam harcından dava dosyasında peşin alınan 330,90TL harcın mahsubu ile kalan 4.778,43-TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 372,00-TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan toplam 2.278,00-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre (%87) 1.981,86-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına AAÜT’nin 13/1 maddesi gereğince takdir ve tespit edilen 11.967,39-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 13/1 maddesi gereğince tespit ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-HMK 333. maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davalı sigorta şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 1.620,00-TLnispi istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalı tarafından yapılan toplam 31,50-TL istinaf yargılama giderinin davacı taraftan alınarak, davalıya verilmesine,
3-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 18.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.