Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/140 E. 2022/1473 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/140
KARAR NO : 2022/1473

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/04/2019
NUMARASI : 2017/762 Esas 2019/292 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili, davalı … vekili ve davalı …vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 19/08/2017 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki, davalı …tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı ve diğer davalı … adına kayıtlı aracın Kuzey Çevre Yolunu takiben Karapürçek istikametine giderken yol dışında yaya müvekkili …’e çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ve davalıların zararlarından sorumlu olduğunu, davalı … şirketine müracaat edilmesine rağmen zararlarının karşılanmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 200,00 TL maddi ve 7,500,00TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ve davalı … şirketi maddi tazminat ile sorumlu olmak üzere müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … hakkındaki dava, davadan önce vefatı nedeniyle dosyadan tefrik edilmiştir.
Davacı vekili 07/03/2019 tarihli dilekçesiyle, talebini 96.565,50 TL sürekli iş gücü kaybı, 8.936,70 TL geçici iş gücü kaybı, 190,00 TL tedavi gideri ve 184,00 TL yol gideri olmak üzere 105.877,19 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; trafik kazasından doğan tazminat talepleri için dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta şirketine yazılı olarak başvurunun dava şartı haline getirildiğini, müvekkili şirkete yapılan başvurunun KTK madde 97 kapsamında geçerli bir başvuru sayılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini, davacı …’in daimi sakatlığının bulunduğu iddiası ile müvekkili şirketten sakatlık tazminatı talep ettiğini, kaza nedeniyle geçici iş göremezlik gideri ile geçici ve sürekli iş göremezlik dönemine ait tedavi giderlerinden müvekkili şirketin sorumlu tutulmadığı, sorumluluğun … Kurumuna ait olduğunu, davacının herhangi bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olup olmadığı araştırılarak olması halinde bu kurum tarafından yapılan ödemeler şirketlerinden talep edilemeyeceğinden dolayı mükerrer ödemeden imtina amacıyla bu hususun tespiti gerektiğini, davacı yanın gelir durumunu somut belgelerle ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …; usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmada kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığından bahisle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; geçici iş göremezlik talebinin reddine, 96.565,50 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 190,00 TL tedavi gider masrafı, 184,99 TL yol gider masrafı toplam 96.940,49 TL nin davalı … firması açısından temerrüt tarihi olan 13/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek, diğer davalı … açısından kaza tarihi olan 19/08/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş hüküm davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemece verilen kararda sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi 07/11/2017 olduğu halde mahkemece gerekçeli kararda sigorta şirketinin 13/10/2018 tarihinden itibaren faiz ile sorumluluğuna karar verildiğini, düzeltilmesi mahkemeden talep edilmesine rağmen düzeltilmediğini, sigorta yönünden faizi başlangıcının 07/11/2017 dava tarihi olması gerektiğini, bu nedenle kararın düzeltilmesini talep ettiklerini, ayrıca geçici iş göremezlik zararlarından sigorta şirketinin sorumlu olduğu belirterek kararın kaldırılarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı …vekili İstinaf başvuru dilekçesinde; müvekkili sigorta şirketine başvuru şartının usulüne uygun yerine getirilmediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönden ise sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan maluliyet raporunun da uygun olmadığı, yönetmelikte belirtilen kurumlardan alınmadığını, mahkemece hükmedilen tedavi giderinin de müvekkilinin sorumluluğunda olmadığının kabulüne karar verilmemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinden işlemiş faizin dava tarihinden talep edilebileceğini, kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Müvekkilinin tazminat kalemlerinden sorumlu olmadığını, mahkemece müvekkilinin müteselsilen sorumlu olduğu belirtilmiş ise de, sürekli iş göremezlik ve sair tazminat taleplerinin sigorta teminat limiti altında olduğunu, bu nedenle sigorta şirketinden talep edilebileceğini, ayrıca bilirkişi raporunun da eksik ve hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir.
Hüküm, davacı vekili ile davalı … vekili ve davalı …vekili tarafından istinaf edilmişken, davacı vekili dosya istinaf aşamasında iken 25/05/2022 tarihli istinaf incelemesine konu maddi tazminat talebine ilişkin olarak sunduğu dilekçesinde; davalı …ile anlaştıklarını, maddi tazminata yönelik taleplerine ilişkin olarak feragat yönünde karar verilmesini, anlaşma belgesi ve davalı … vekilinin talebi doğrultusunda da davalı vekili lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesini talep ettiklerini belirtmiştir. Davacı vekilinin vekâletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Bilindiği üzere HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde düzenlenen feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı gibi HMK 311. madde uyarınca kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğurmaktadır.
Diğer taraftan, istinaf HMK’da kanun yolları başlığı altında ve 341-360 maddelerinde düzenlenmiştir. Başvurma hakkından feragat başlıklı 349 maddesinde ise; “Tarafların, ilamın kendilerine tebliğinden önce, istinaf yoluna başvurma hakkından feragat edemeyecekleri, başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmeyerek, kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verileceği, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvurunun feragat nedeniyle reddolunacağı” düzenlemesi bulunmaktadır.
Ayrıca, davadan feragat kanun yolundan feragatten daha geniş kapsamlıdır. İstinaf istemininden feragatte istinaf dilekçesinin reddine karar vermekle yetinilecek, davadan feragatte ise feragatin hukuki niteliği gereği davanın reddine karar verilecektir. Kaldı ki; davadan feragat bir yerde kanun yolundan feragat isteğini de içermekte olup, davadan feragat isteği esas alınarak çözüme ulaşılması gerektiği görüşü benimsenmiştir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.09.1995 tarihli ve 1995/12-661 Esas -1995/763 Karar sayılı kararı ile 19.12.2012 tarihli 2012/13-1369 Esas, 2012/1221 Karar sayılı kararlarında aynı görüş vurgulanmıştır.
Bu çerçevede, davacının HMK.’nın 311. maddesi gereğince davadan feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Davadan feragat maddi hukuk bakımından haktan da feragat anlamına gelir. Feragat edilen dava yeniden açılamaz. Davacı alacağından tamamen feragat edebileceği gibi kısmen de feragat edebileceğinden, kısmi feragat halinde feragat edilen kısım yönünden feragate ilişkin usul hükümlerince karar verilir.
Somut olayda, davacı maddi zararlarının müteselsilen zararından sorumlu sigorta şirketi tarafından karşılandığından bahisle maddi tazminat talebine yönelik olarak davasından feragat ettiğinden, ilk derece mahkemesinin kararının karardan sonra davacının feragati nedeniyle kaldırılması, davacının maddi tazminat talebine ilişkin olarak feragat doğrultusunda karar verilmesi gerektiğinden, davacıların ve davalıların maddi tazminata ilişkin istinaf sebepleri değerlendirilmemiştir.
Davalı …’ın manevi tazminata ilişkin taleplerini de içerir şekilde kazanın meydana gelmesindeki kusura ilişkin istinaf taleplerinin incelenmesinde; davalı vekili kazanın meydana gelmesinde müvekkiline verilen kusuru kabul etmediklerini ileri sürmüş ise de; kaza tespit tutanağında; davalının sevk ve idaresindeki araç ile seyri esnasında direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkması sonrasında emniyet şeridinin de dışında stabilize yeşillik alanda hurda toplayan davacıya çarptığı tespit edilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da; kazanın kaza tespit tutanağında belirtilen şekilde olduğu değerlendirilerek, kazanın meydana gelmesine davalı araç sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, emniyet şeridi dışında atık teneke-şişe toplayan davacının ise kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamındaki delil durumuna göre, kazanın davalı sürücünün yoldan çıkarak emniyet şeridi dışında bulunan davacıya çarpması ile meydana gelmiş olmasına, olayın oluş şekli nazara alındığında davacıya veya üçüncü kişilere izafe edilebilecek kusura yönelik delil bulunmamasına göre davalı vekilinin kusur durumuna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Buna göre yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, davacı ve davalıların maddi tazminata ilişkin istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına, davacının maddi tazminata ilişkin davasından feragati nedeniyle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1-b-3. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurularak davalı … ve …aleyhinde açılan cismani maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine, davacının müteselsil borçlu sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle davasından feragat etmiş olmasına ve ayrıca sigorta şirketi tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmemiş olmasına göre davalılar yararına maddi tazminattan feragat nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, davalı … vekilinin manevi tazminata istinaf başvurusuna ilişkin olarak ise; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun kazanın oluş şekline uygun olmasına, hükmedilen manevi tazminatın hakkaniyet ve nesafete uygun takdir edilmiş olmasına göre davalı … vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
I-Davalı … vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Mahkemece hükmedilen maddi tazminata ilişkin olarak ise; hükümden sonra davacı vekili tarafından, maddi zararlar yönünden davasından feragatı nedeniyle Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 01/04/2019 tarihli, 2017/762 Esas 2019/292 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, davadan feragat nedeniyle davalılar hakkındaki maddi tazminat talebine ilişkin olarak feragat nedeniyle ret kararı verileceğinden, davacı vekilinin, davalı … vekilinin ve davalı …vekilinin istinaf talebinin incelenmesine YER OLMADIĞINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiğinden; Buna göre;
1-Davacının maddi zarara ilişkin tazminat talebinin FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacının manevi zararına ilişkin olarak, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi gereğince alınması gereken (sigorta şirketi yönünden davanın tam reddi nedeniyle) 53,80 TL karar harcının peşin alınan 392,34 TL harçtan mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen manevi tazminat üzerinden alınması gerekli 341,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 338,54 TL (392,34 TL’den maddi tazminat için mahsup edilen kısımdan kalan bakiye) harcın mahsubu ile bakiye 3,01 TL harcın davalı …’dan tahsili hazineye irat kaydına,
5- Maddi tazminata ilişkin olarak, davacı davadan sonra zararın karşılanması nedeniyle davadan feragat ettiğinden ve ayrıca sigorta şirketi tarafından vekalet ücreti talep edilmediği açıkça da ifade edildiğinden davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminatı yönünden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2157,00 TL (dava açılış gideri, ATK Gideri, Bilirkişi ücreti ve Posta gideri olmak üzere) yargılama gideri ve davada ret ve kabul oranına göre 95,03 TL’sinin ve 338,54 TL karar ve ilam harcından mahsup edilen bakiye bedelin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine
8- Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
III-Maddi tazminata ilişkin olarak istinaf talepleri incelenmeksizin feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olduğundan davacı ve davalı …tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatıranlara iadesine,
IV-Manevi tazminata ilişkin olarak istinaf talebi reddedilen Davalı …’dan alınması gerekli 341,55 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 297,15 TL’nin davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
V-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan giderlerin taraflar üzerinde bırakılmasına,
VI-HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
VII-Ankara 31. İcra Dairesinin 2019/11130 esasına yatırılan 138.500,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
VIII-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 02/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.