Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1393 E. 2022/2220 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1393
KARAR NO : 2022/2220

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2020
NUMARASI : 2019/534 Esas 2020/236 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 23/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.05.2019 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu … plakalı araçla davacıya ait… plakalı araca çarptığını, davalı sürücü…’ın asli ve tam kusurlu olduğunu, davacının aracında 40.000,00-TL değer kaybı oluştuğunu, davalı … tarafından başvuru üzerine 23.07.2019 tarihinde 8.092,06-TL ödenmesine rağmen ödemenin yetersiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00-TL değer kaybının davalı … şirketinden 05.07.2019, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar… ve … ortak imzalı dilekçelerinde, davacının aracında meydana gelen değer kaybının davalı … tarafından ödendiğini, değer kaybının yeni genel şartlara göre hesaplanması gerektiğini, davacı aracı şirket aracı olduğundan yıpranmasının fazla olduğunu 40.000,00-TL değer kaybının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini, aksi halde bakiye çıkacak değer kaybından davalı … şirketinin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı … vekili, kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirkete 03.05.2019 – 03.05.2019 tarihleri arasında 36.000,00-TL limitle ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının başvurusu üzerine kendisine 23.07.2019 tarihinde 8.902,06-TL değer kaybı ödendiğini, sorumlulukları kalmadığını, aksi halde kusur oranlarının belirlenmesini yeni genel şartlara göre değer kaybının tespiti gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın, trafik kazasından kaynaklanan ve araç değer kaybından oluşan maddi tazminat talebine ilişkin olduğu, iddia, savunma, benimsenen 03/03/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 24/05/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasının oluşumunda davalı …’a ait olup davalı … şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın 2918 Sayılı KTK’nun 46/a-b-c, 47/c-d, 52/a-b, 57/a ve 84/8 maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmekle % 100 oranında kusurlu olduğu,… plakalı araç sürücüsü …’ın ise herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığı, davaya konu trafik kazasının 24/05/2019 tarihinde meydana geldiği … plakalı aracın kaza tarihini de kapsayan 03/05/2019 – 03/05/2020 vadeli ZMSS poliçesinin 03/05/2019 tarihinde düzenlendiği, 01/06/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından sonra meydana gelen kaza sebebiyle, yine bu tarihten sonra düzenlenen poliçeye dayalı olarak değer kaybı talebinde bulunan davacının aracında oluşan değer kaybının belirlenmesi bakımından 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerinin gözönünde bulundurulması gerektiği, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartları gereğince bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme neticesinde davacı aracında 8.092,06-TL değer kaybının meydana geldiği, davacının bu zararının dava öncesi yapılan başvuruya istinaden davalı … tarafından 23/07/2019 tarihinde yapılan 8.092,06-TL ödemeyle karşılandığı ve davacının talep edebileceği bakiye zararının bulunmadığı anlaşılmış olmakla davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı …’ın %100 kusuru ile neden olduğu kaza sonucu davacıya ait araçta 40.000,00-TL değer kaybı oluştuğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ait aracın Volkswagen marka … gücünde, dizel yakıtlı, 2016 model kilometresinin 28.329 km olduğu, “açık kaynak niteliğinde oto galerileri, yetkili satıcıların ikinci el araç satış bölümleri, araç alım satımı yapılan İnternet sitelerinin güncel fiyatı” ibaresi kullanılarak aracın bedelinin 176.000,00-TL olarak belirlendiğini, belirlenen değere ilişkin değer kaybı hesaplandığını, söz konusu bedelin taraflı ve eksik inceleme sonucu verildiğini, ilk derece mahkemesine sundukları ve bilirkişi raporunda araç emsal değerde kullanılan sahibinden.com sitesindeki araç bedellerini sunmuş olmalarına rağmen bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, sahibinden.com ve arabam.com ikinci el satış sitelerindeki fiyatlara bakıldığında ve gerekli görülürse galerilerden alınacak olan alım satım bedeli incelendiğinde ilk derece mahkemesinin hatalı olarak karar verdiğinin görüleceğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı istemine ilişkindir.
Davacı vekili değer kaybına ilişkin bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığına yönelik istinaf sebepleri ileri sürmüştür.
Trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı zararının tespiti özel ve teknik bilgi gerektiren hususlardandır. Bu nedenle gerçek zararın tespiti için seçilecek bilirkişinin bu konularda uzman olması gerekmektedir.
Davaya konu trafik kazası 24.05.2019 günü davalı sürücünün asli ve tam kusuru (%100) ile meydana gelmiştir. Davacının aracında değer kaybı olup olmadığının tespitinde, öncelikle aracın onarım bedelinin tespitinden sonra, aracın hasarlanmadan önce olay tarihindeki ikinci el piyasa rayiç değeri ile onarımından sonra ikinci el piyasa değerinin belirlenmesi ve aradaki farkın değer kaybı zararı olarak alınması gerekir.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı Kararı ile, 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplama ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı), daha önce kazaya karışıp karışmadığı hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın kaza tarihindeki hasarsız hali piyasa rayiç değerinin tespiti ile davaya konu kaza sonucu hasarları onarıldıktan sonraki piyasa rayiç değeri tespit edilerek, aradaki farkın değer kaybı zararı olarak belirlenmesi gerekmektedir.
Hükme esas alınan 03.03.2010 tarihli bilirkişi raporunda değer kaybı zararının yeni genel şartlara göre hesaplandığı yukarıda açıklandığı şekilde belirlenmediği anlaşıldığından bu raporun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece öncelikle araç hasarı ve değer kaybı konusunda uzman makine mühendisi bilirkişilerden oluşan heyetten davacının aracında meydana gelen değer kaybının tespitine yönelik olarak davacının kasko şirketi de olan davalı … tarafından yaptırılan ve hasar ödemesine konu sigorta hasar dosyası ve ekspertiz raporları da istenerek ve incelenmek suretiyle davacının aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı), daha önce kazası bulunması halinde eski kaza nedeniyle değişen parçalar gibi hususların değer kaybında göz önüne alındığı, aracın kaza tarihindeki hasarsız hali piyasa rayiç değerinin tespiti ile davaya konu kaza sonucu hasarları onarıldıktan sonraki piyasa rayiç değerinin tespit edilerek yukarıda açıklanan hususlarda, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, davaya konu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybının tespiti konusunda ayrıntılı, açıklamalı, denetime ve hükme elverişli, önceki raporlarında irdelendiği bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.06.2020 Tarih 2019/534 Esas 2020/236 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL maktu istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinafa gelen davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme ve harç iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.