Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1345 E. 2022/1874 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1345 – 2022/1874
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1345
KARAR NO : 2022/1874

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/02/2020
NUMARASI : 2018/1060 Esas 2020/82 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/01/2018 tarihinde, … idaresinde bulunan … plakalı aracın yapmış olduğu tek yanlı kaza sonucunda davacının kızı olan …’in hayatını kayıp ettiğini, kızının kaybı nedeni ile destekten yoksun kalan davacının davalı sigorta şirketine yaptığı başvuru neticesinde 34.813,00-TL ödeme yapıldığını ancak doğan zararın karşılanmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00-TL destek tazminatının ihtarname keşide tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 06/11/2019 tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile davasını 144.176,60-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmaya yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu mahkemeleri olduğunu, davacının davadan önceki başvurusu üzerine 10/04/2018 tarihinde yapılan 34.813,00-TL ödeme ile tüm zararın karşılandığını, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacının uğradığı zararın usulen ispatının gerektiğini, müteveffanın alkollü sürücünün aracına bilerek binmesi nedeni ile müterafik kusurunun ve hatır taşıması indiriminin dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; sigortalı araç sürücüsünün tam kusuru ile meydana gelen kaza sonucunda davacının kızı olan …’in vefatı nedeni ile davacı babanın destek tazminatı talep edebileceğini, destek tazminatı hesaplanırken davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin düşümü yapıldıktan sonra talep edilebilecek tazminat miktarının belirlendiğini, müteveffanın kaza yapan aracın sürücüsünün alkollü olduğunu bilerek binmiş olması nedeni ile %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak davanın kısmen kabulüne, 115.261,28-TL’nin 10/04/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi tarafından davacıya yapılan ödemenin düşümünün güncellenmeden yapılmış olmasının usule aykırı olduğunu, tazminat hesaplanırken 1.8 teknik faiz yerine progresif rant yönteminin uygulanması yanında, hesaplanan toplam tazminat üzerinden %20 oranında hatır taşıması indirimi yapıldıktan sonra ödenen bedelin güncellenmiş değerinin düşümü yapılmamasının, kaza sırasında emniyet kemeri takmayan müteveffanın müterafik kusurunun dikkate alınmamasının ve hatır taşıması indirimi yapılmamasının da usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan aracın yapmış olduğu tek yanlı kaza sonucunda, araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının kızı … hayatını kayıp etmiştir. Davacı tarafından destekten yoksun kalma tazminatı istemi ile davalı sigorta şirketine davadan önce yapılan başvuru sonucu bir miktar ödeme yapılmış, eldeki dava, yapılan ödemenin yetersiz olduğu gerekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı istemi ile açılmıştır. Yerel Mahkemece aktüerya konusunda uzman bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda davanın 115.261,28-TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; davadan önce yapılmış ödeme bulunması halinde ödeme tarihi itibariyle davalı tarafça gerçekleştirilen ödemelerin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Bunun için, ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödenen miktarın karşılaştırılması ve ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmeli, şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa, bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve zarar ile yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davalı tarafından yapılan ödemeye, hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak (güncelleme), hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir.
Mahkemece, davacının kızının ölümü nedeni ile davalı sigorta şirketinin 10/04/2018 tarihinde yaptığı 34.813,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesinin, ödeme tarihinde yeterli olup olmadığına dair rapor alınması, yeterli olmadığının belirlenmesi halinde ise (davacı tarafın istinafa gelmediği de gözetilerek) hükme dayanak alınan 24/04/2019 tarihli hesap raporu tarihindeki verilere göre yeniden hesaplama yapılarak tazminat miktarı belirlenmesi gerekirken, bu konuda değerlendirme yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
Davalı tarafın olayda hatır taşıması bulunduğu yönündeki itirazlarına, müteveffa …’in sigortalı araçta yolcu olarak bulunmasına ve dosya kapsamındaki delillere göre, hatır taşıması konusunda da herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmaması da usul ve yasaya aykırıdır.
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile Yerel Mahkemenin tazminat miktarını belirlerken indirim sırasını hatalı yaptığını savunmuştur. Tazminatın kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52. maddelerinde düzenlenmiştir. TBK 51. maddesine göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Başka bir söyleyişle hakim, durumun gereği ve özellikle tarafların kusurlarının ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Böylece tazminat belirlendikten sonra Karayolları Trafik Kanunu’nun 87. maddesine göre yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa bir başka anlatımla zarar gören bir menfaat karşılığı olmadan hatır için taşınıyorsa TBK 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılacaktır. Ayrıca zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise TBK 52. maddesine göre hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
Yani, gerekirse hakim tarafların kusur durumunu dikkate alarak tazminatın kapsamını belirledikten sonra bir menfaat karşılığı olmayan hatır için taşıma varsa hatır indirimi yapılacak, ayrıca zarar gören zararın artmasına sebep olmuş yada zarar doğuran fiile rıza göstermiş ise Yargıtay kararlarında yerleşmiş olduğu üzere tazminattan müterafik kusur indirimi yapılarak nihai zarar ve ödenmesi gereken tazminatı belirlenecektir. İlgili kanun maddeleri incelendiğinde yapılan ödemeler bir indirim nedeni olarak gösterilmemiştir. Kaldı ki ödemeler tazminatı belirlemede bir indirim sebebi olmayıp Yargıtay uygulamaları ile artık yerleşik hale geldiği gibi borcu söndüren bir nitelik taşımaktadır.
Buna göre somut olayda, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda; hatır taşıması konusunda değerlendirme yapılarak, hatır taşıması olduğu kabul edilir ise önce hatır taşıması nedeni ile indirim yapılıp, ardından müterafik kusur indirimi yapıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş halinin düşümünün yapılarak sonuç tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, bu esaslara uyulmadan verilen karar usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda yeniden inceleme yapılarak ve sonucuna göre, kazanılmış haklar da korunarak, yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 04/02/2020 tarih, 2018/1060 Esas 2020/82 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde istinafa gelen davalı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Eskişehir 2. İcra Dairesinin 2020/2048 esasına yatırılan 187.000,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 22/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.