Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1289 E. 2022/2266 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2019
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/09/2011 tarihinde, davacı sigorta şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası ile sigortalı olan… plakalı aracın sürücü … idaresindeyken yapmış olduğu kaza sonucu dava dışı …’nın yaralandığını ve davacı sigorta şirketi tarafından yaralanana 134.937,00-TL ödeme yapıldığını, kaza sırasında sigortalı aracın istiap haddinin üzerinde yolcu taşıması nedeni ile meydana gelen kazanın oluşunda sürücünün %100 kusurlu olduğunu, Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları B.4.ç.maddesi gereğince ödenen bedelin sigortalıya rücu hakkı bulunduğundan, davalı hakkında Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2837 sayılı dosyasında yapılan takibe haksız olarak itiraz edilmesi nedeni ile itirazın iptali ile %20 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, kaza sırasında sigortalı aracı kullanan sürücünün ehliyetinin bulunduğunu ve aracın istiap haddini aşar şekilde kullanılmadığını, kaldı ki kazanın kaza tespit tutanağında kazanın meydana gelmesinde sigortalı aracı kullanan sürücüye kusur atfedilmemesi nedeni ile rücu şartlarının oluşmadığını belirterek, davanın reddine ve %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı sigorta şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası ile sigortalı olan ve dava dışı … idaresinde bulunan … plakalı aracın yaptığı kazanının oluşunda sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiğini, aracın … olup kabinde 2 ayrı yolcu ve arkada 5 ayrı yolcu olması nedeni ile kaza sırasında istiap haddinin aşılmadığının, kaza sırasında sürücünün yeterli ehliyetinin bulunduğunun belirlenmesi ve yine kazanın istiap haddinin aşılması nedeni ile meydana geldiğinin subut bulmaması karşısında Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları B.4.e.maddesindeki şartlar oluşmadığından davanın reddine karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; görevsizlik kararından sonra yeniden ön inceleme yapılmadan yargılamaya devam edilmesinin usule aykırı olduğunu, davalıya ait aracın kaza anında ön kısımda iki değil üç kişinin bulunmasına, aracın yolcu kapasitesinin üzerinde 8-9 kişi olarak yolculuk yapılmasına rağmen, kazanın teknik sebebi, aracın marka ve modeli ile teknik özellikleri, yolcu ve yük taşıma kapasitesi incelenmeden çelişkili bilirkişi raporlarına dayalı olarak ve çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, devam eden ceza yargılamasının neticelenmesi beklenmeden ve aracın arkasında bulunan yükün istiap haddine etkisi değerlendirilmeden, sürücünün yeterli ehliyete sahip olup olmadığı netleştirilmeden karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketinin hangi hallerde sigortalısına rücu hakkının bulunduğunu bilerek hareket etmesi gerektiği dikkate alındığında, davacının yaptığı takibin kötü niyetli olduğu gözetilerek davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken aksine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, Zorunlu Mali Mesuliyet sigortasının trafik kazası nedeni ile zarar gören üçüncü kişiye ödediği tazminatın kendi sigortalısından rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargılamaya Hakim Olan İlkeler başlığı altında ve “Taleple Bağlılık İlkesi” olarak HMK 26. maddesinde yer alan düzenlemeye göre; Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Somut olayda, dava dilekçesi ile davacı taraf rücu isteminin dayanağının “istiap haddinin aşılması” olduğunu belirterek dava açmış olup; ehliyetsizlik iddiasına dayanılmamıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf dilekçesi ile ehliyetsizliğe dair olarak ileri sürdüğü istinaf taleplerinin, talep kapsamı itibari ile reddine karar verilmiştir.
Kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B.4-e. maddesinde, tazminatı gerektiren olayın, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tesbit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması yüzünden meydana gelmesi halinde, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği hüküm altına alınmıştır. İstiab haddinin aşılmasının trafik sigortacısına rücu hakkı doğurabilmesi için, madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, kazanın münhasıran istiap haddinin aşılmasının etkisiyle meydana gelmiş olması gerekmektedir. Yerel Mahkemece 22/10/2018 tarihinde ve 10/06/2019 tarihlinde alınan iki ayrı bilirkişi raporunda da; kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında, karşı araç sürücüsünün ise %75 oanında kusurlu oldukları; … marka … tipindeki kamyonun kabinde 2 ayrı yolcu yanı sıra kamyonun kasasında 5 ayrı yolcunun yer alması nedeni ile kazanın münhasıran istiap haddinin aşılması nedeni ile meydana geldiğinin söylenemeyeceği, kazanın kavşağa yaklaşan sigortalı araç sürücünün hızını azaltmaması; karşı araç sürücüsünün de geçiş üstünlüğüne uymaması nedeni ile oluştuğu, sigortanın rücü hakkının bulunmadığı belirlenmiş olup, bilirkişi raporu ve yerleşik Yargıtay uygulamaları doğrultusunda davacı sigorta şirketinin rücu hakkı bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Davalı vekilinin kötü niyet tazminatına dair istinaf talebi bakımından ise; İİK’nın 72/5. maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde hem haksız hem de kötü niyetli olması gerekir. Somut olayda, hukuki ilişkinin mahiyeti ve mahkemenin red gerekçesinin dayanağı itibari ile davalının takibinde kötü niyetli olduğuna dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığından, davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinde de bir usulsüzlük görülmemiştir.
Bu gerekçelerle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK.nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26.30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

4-İstinafa başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 01/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.