Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1279 E. 2021/534 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2020
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 18/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/01/2016 tarihinde, davalı …’ın sürücüsü, davalı …’in işleteni olduğu davalı … tarafından ZMMS ile sigortalı aracın, müvekkiline çarpması neticesinde, müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, zararlarından davalıların sorumlu olduğunu belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00 TL iş gücü (efor) kaybı tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca 30.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında maddi tazminat taleplerini 15.606,26 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesi gereğince, müvekkili sigorta şirketine başvurmadan dava açtığını, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönünden ise davacının kusur durumunu, maluliyeti ve zararını kanıtlaması gerektiğini, ayrıca davacıya rücuya tabi ödeme yapılmış ise hesaplanacak tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalılar İbrahim ve … vekili cevap dilekçesinde, yasal süresi içerisinde davaya cevap vermemiş, süresinden sonra verdiği beyan dilekçesinde, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığından davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının trafik kazasından kaynaklanan cismani zararı nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep ettiği, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davacı ve davalı araç sürücüsünün eşit kusurlu olduğu ve….. Dalı Başkanlığından alınan maluliyet raporuna göre davacının kaza nedeniyle %7 oranında maluliyetinin meydana geldiği ve geçici iş göremezlik süresinin 13 ay olduğu, aktüer bilirkişiden alınan kök raporda davacının geçici iş göremezlik zararının 7.718,80 TL, sürekli iş göremezlik zararının 7.887,46 TL olduğu hesap edilmiş ise de ek raporda sürekli iş göremezlik zararının 9.159,47 TL olarak hesap edildiği, 2918 Sayılı Yasanın 98. Maddesinde SGK’nın geçici iş görmezlik zararlarından sorumluluğunun bulunmaması karşısında davalı … şirketinin geçici iş görmezlik zararlarından da sorumlu olduğu, talep artırım dilekçesinin davacının geçici iş görmezlik tazminatını 7.718,80 TL, sürekli iş görmezlik zararını 7.887,46 TL olarak talep ettiği ve bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre talebinin uygun olduğu, ayrıca davacının yaralanması nedeniyle makul bir miktar manevi tazminat talebinde haklı olduğu gerekçesi ile maddi tazminat talebinin kabulü ile 7.718,80 TL geçici iş görmezlik tazminatının, 7887,46 TL sürekli iş görmezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulü ile; 18.000,00 TL nin sigorta şirketi haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı tarafından, müvekkili sigorta şirketine 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesi gereğince müracaat edilmeden dava açıldığından, davanın şartının yerine getirilmediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, esas yönünden ise maluliyet durumunun tespiti açısından Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Raporlar Hakkındaki Yönetmelik hükümleri gereğince maluliyet raporunun alınması gerektiği halde Genel Şartlara uygun olmayan şekilde alınan rapora göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, geçici iş görmezlik zararlarından müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, ayrıca davacının emekli olması nedeniyle geçici iş görmezlikten kaynaklanan zararının da olmayacağını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından maddi tazminata ilişkin olarak istinaf edilmiştir.
Davalı … vekilinin, müvekkiline başvuru yapılılmadan dava açıldığına ilişkin istinaf taleplerinin incelenmesinde; 2918 sayılı KTK’nın 14/04/2016 tarih ve 6704 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değişik 97. maddesine göre; “zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içerisinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir. Söz konusu madde ile sigorta şirketi hakkında dava açmadan önce zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketine başvuru yapılması dava şartı haline getirilmiştir. Yasal düzenlenme 26/04/2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdiğinden, bu tarihte sonra açılan davalarda uygulanır. Yasa’nın 97. maddesinin uygulanması açısından, Yargıtay 17. H.D’nin 11.12.2018 tarih …. K sayılı kararında, düzenlenmenin HMK’nın 115/2 maddesi kapsamında yargılama sırasında tamamlanabilir dava şartı olduğu kabul ediliğinden, başvuru yapılmadan dava açılmış olması halinde mahkemece öncelikle noksanlığının giderilmesi için davacıya kesin süre verilmeli, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddetmeli, verilen süre içerisinde eksikliğin giderilmesi halinde ise yargılamaya devam edilerek, davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Davacı tarafından, istinafa konu dava 12/07/2016 tarihinde açılmış olup, davalı …Ş. vekili, müvekkiline 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesi gereğince müracaat edilmeden dava açıldığını ileri sürmüştür. Davacı sigortaya müracaat ettiğine dair delil sunmadığı gibi, sigortaya müracaat ettiğine dair iddiada da bulunmamıştır. Mahkemece ön inceleme duruşmasında bu husus uyuşmazlık konusu olarak belirlenmiş olmasına rağmen yargılama sırasında bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu durumda davacı vekiline, 2918 Sayılı Yasanın 97. Maddesi gereğince, davalı … şirketine bir başvuru yapılıp yapılmadığı yönünde açıklamada bulunmak ve başvuruda bulunulmuş ise başvuru belgelerini sunmak, başvuruda bulunulmamış ise HMK’nın 115/2 maddesi gereğince, davalı … şirketine müracaat etmesi hususunda kesin süre verilerek tamamlanabilecek dava şartı eksikliğinin tamamlanması için imkan sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dava şartı eksikliği giderilmeden davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu itibarla, davalı Axa Sigorta A.Ş. vekilinin dava şartının eksik olduğundan bahisle bulunduğu istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, hükmün davalı … tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle davalının usulü hakları korunarak davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine, sair itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 10/03/2020 tarihli,… Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Kararın kaldırılma sebebine göre davalı … vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davalı … tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL ve 266,51 TL olmak üzere toplam 320,91 TL istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine
3-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği ile harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 353/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/03/2021 tarihinde oy birliği ile verildi.

…. * Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.