Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1199 E. 2022/2231 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2020
NUMARASI : …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 24/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile katılma yolu ile davalılar … ve… vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/05/2013 tarihinde, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve dava dışı sürücü … idaresinde bulunan … plakalı araç ile davalı … idaresinde bulunan … plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 300,00-TL tedavi gideri, 500,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 200,00-TL iş gücü kaybı tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın (tedavi giderleri için ödenme tarihinden) olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini, 50.000,00-TL manevi tazminatın ise davalılar … ve…’tan olay tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar… ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya görevli mahkemenin iş mahkemesi veya ticaret mahkemesi olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunmadığını, mahkemece keşif incelemesi ile kusur tespitinin yapılması gerektiğini, davacının yüzünde sabit eser meydana gelmediğini, tedavi giderlerinden davalıların sorumluluğunun olmadığını, kaza sırasında davacının emniyet kemeri takmamasının dikkate alınması gerektiğini, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … …. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan…… plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatından sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı … idaresindeki araç ile dava dışı … idaresindeki aracın karıştıkları kaza sonucu, …… ait araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının, yüzünde sabit eser oluşmadan ancak vücut genel çalışma gücünü %35,2 oranında kayıp edecek ve 18 ayda iyileşecek şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu, davacının maddi tazminata ilişkin taleplerinin yargılama sırasında sigorta şirketi tarafından karşılanması nedeni ile maddi tazminat davasının feragat nedeni ile reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar… ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeni ile yüzünde sabit eser de kalacak şekilde ağır yaralanan davacı için takdir edilen manevi tazminat son derece yetersiz olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar… ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurlu olanın dava dışı sürücü … olmasına rağmen, hatalı düzenlenen kaza tespit tutanağına dayanarak, keşif yapılmadan ve kusur raporu alınmadan davalı sürücünün kusurlu olduğunun kabul edilmesinin usule aykırı olduğunu, tazminat miktarı belirlenirken kaza sırasında davacının emniyet kemeri takmamasının dikkate alınmamasının, davalı … için mali ve sosyal durum araştırması yapmadan, davacının yüksek gösterilen gelirine dayalı olarak ve usulüne uygun düzenlenmeyen maluliyet raporu esas alınarak yüksek miktarda manevi tazminat belirlenmesinin, feragat ile sonuçlanan maddi tazminat istemine ilişkin olarak davalı taraf lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin de usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili ve davalılar … ve… vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyadaki mevcut delillere göre, dava konusu kazaya ilişkin olarak, kaza tespit tutanağında yapılan değerlendirme ile sanık temyizi sonucunda Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 25/02/2019 tarih 2017/6559 esas 2019/2482 karar sayılı kararı ile onanan ceza yargılaması dahil, tüm aşamalarda alınan kusur raporlarının aynı yönde olduğu ve kazanın, yerleşim yerinde, çizgi ile bölünmüş, eğimli, virajlı yolda, gündüz vakti meydana geldiği, davalı …’un kullandığı kamyon ile şerit ihlali yaptığı ve karşı aracın şeridine girdiği, karşı aracın kamyona çarpmamak için sağa yönelmesine rağmen çarpmanın refüj çizgisine yakın ve (davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu) karşı aracın şeridinde meydana geldiği, kazanın oluşunda şerit ihlali yapan davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğu, oluşun Yargıtay incelemesinden geçen ceza mahkemesi kararı ile kesinleştiği, ceza mahkemesi tarafından yapılan kusur değerlendirmesinin hukuk mahkemesini bağlamasa da; oluş kabulünün bağlayıcı olması nedeni ile; davalı tarafın şerit ihlali ile meydana gelen kazanın oluşunda davalı sürücünün tam kusurlu olduğunun kabul edilmesininde de bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
…. ABD Başkanlığı’ndan alınan 24/08/2016 tarihli raporda; nöroloji, göz ve psikiyatri bölümlerinden konsültayon alınarak yapılan değerlendirme sonucunda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre, kazaya bağlı yaralanması nedeni ile davanın kalıcı maluliyetinin %35.2, bakıcı ihtiyacının 30 gün ve iyileşme süresinin 18 ay olarak tespitine dair düzenlenen maluliyet raporunun Yargıtay uygulamalarını, usul ve yasaya uygun olması nedeni ile hükme dayanak alınmasında bur usulsüzlük görülmemiştir.
Davacının içerisinde bulunduğu araca çarpan aracın kamyon alması yanında, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre; davacının araç dışına fırlamadığı ve kaza sırasında emniyet kemeri takıp takmadığının “belirli olmamasına” göre, davacının emniyet kemeri takmadığına dair iddianın subut bulmadığına; manevi tazminat belirlenmesi bakımından her iki taraf için de mali ve sosyal durum araştırması yapılmış olmasına; davacının sadece davalı sigorta şirketi yönünden davasından feragat etmesine, diğer davalılar yönünden feragat beyanının bulunmamasına, Yerel Mahkemece hatalı değerlendirme ile diğer davalılar yönünden de maddi tazminat davasının feragat nedeni ile reddine karar verilmesine, davacının sigorta şirketine yönelik feragatinin ise ödeme nedeni ile feragat olup, hakkın özünden feragat niteliği taşımamasına, bu nedenle diğer davalılar yönünden “davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına dair” karar verilmesi gerekmesine, buna göre; davalı taraf lehine red vekalet ücreti takdirine gerek olmadığından istinafa gelen davalılar vekilinin bu yönlerdeki istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Hükmedilen manevi tazminat miktarı yönünden; 6098 TBK’nun 56/1. maddesindeki “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verir.” hükmü ile aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve özellikle dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının %35.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmesi ve uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun miktara hükmedilmek üzere kararın kaldırılması gerekmiştir. Buna göre; davacı için 25.000,00-TL manevi tazminat ödenmesine karar verilerek yeniden hüküm kurulmuştur.
Bu gerekçeler ile; davalılar … ve… vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan kısımlar baki kalmak üzere, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalılar … ve… vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
ll-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 03/03/2020 tarih, 2018/441 Esas 2020/145 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davacı tarafından açılan maddi tazminat davasının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden feragat nedeni ile reddine; diğer davalılar … ve… yönünden ise ödeme nedeni ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulüne; 25.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve…’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3- Maddi tazminat davası bakımından, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 174,20-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4- Manevi tazminat davası bakımından Harçlar Kanunun gereği alınması gereken 1.024,65-TL karar harcından peşin alınan 119,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 904,85-TL harcın davalılar… ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Maddi tazminat talebi açısından davanın ödeme nedeni ile neticelenmesi ve ödeme kapsamında vekalet ücretinin de bulunması nedeni ile maddi tazminat için tarafların leh ya da aleyhlerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6- Manevi tazminat talebi bakımından, davacı kendini vekille temsil ettiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1.ve 13/1.maddeleri gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar … … ve .. müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalılar… ve … kendilerini vekille temsil ettiğinden reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.ve 13/1.maddelerine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … … ve … verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 489,80-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 119,80-TL peşin harç toplamı 609,60-TL yargılama giderinin 597,00-TL’si dosyadaki ibranameden anlaşılacağı üzere sigorta şirketi tarafından davacıya ödendiğinden bakiye 12,60-TL’nin davalılar… ve Vural Kurttan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve HMK’nın 333/1 maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana re’sen iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
lll-Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
lV-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafça yapılan 49,50-TL istinaf yargılama giderinin davalılar … ve…’tan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
V-İstinaf talebi red edilen davalılar … ve… yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.024,65-TL karar harcından peşin alınan 256,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 768,49-TL harcın bu davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Vl-İstinafa gelen davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Vll-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Vlll-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 24/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.