Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1195 E. 2022/1406 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/01/2020
NUMARASI ……
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 27/05/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalılar … Sigorta A.Ş. vekili ile…tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 21.03.2017 tarihinde davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu … plakalı aracın davacı …’in sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması sonucu …’in çalışma gücü kaybı oluşacak şekilde yaralandığını, olayda davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sürekli iş gücü kaybı nedeni ile 1.000,00 TL, geçici işgücü kaybı nedeni ile 1.000,00 TL, bakıcı-tedavi gideri nedeni ile 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacı …’in yaralanması nedeniyle kendisi için 70.000,00 TL, davacı anne ve babası için ayrı ayrı 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı … kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 11/11/2019 tarihli duruşmada tedavi ve yol giderlerinden feragat ettiğini beyan etmiş; 07.11.2019 tarihli dilekçesi ile de dava değerini sürekli iş göremezlik yönünden 251.388,37 TL’ye, geçici iş göremezlik yönünden 20.253,75 TL’ye, bakıcı gideri yönünden 3.159,16 TL’ye yükselterek maddi ve manevi tazminatlar yönünden kaza tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasını istemiştir.
Davalı … …, olayda kusuru bulunmadığını, trafiğe ışık donanımı olmayan hurda motorsikletle ehliyetsiz ve kasksız çıkan davacının kazaya neden olduğunu, kusur ve maluliyet yönünden ATK’dan rapor alınmasını, şoför olarak çalıştığını, istenen maddi ve manevi tazminat miktarların fahiş olduğunu belirterek davanın reddi savunmuştur.
Davalı … Sigorta AŞ. vekili; davalı şirketin merkez adresi olarak İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, kazaya karışan aracın 11.10.2016-10.11.2017 tarihleri arasında davalı şirkete sigortalı olup, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuruna bağlı olmak üzere 310.000 TL poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur dağılımı ve çalışma gücü kayıp oranını belirleyen raporların yasanın öngördüğü yerlerden alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı – tedavi gideri zararının poliçe kapsamında olmadığını, yaralanan kişi koruyucu kıyafet kullanmadığı için zararın artmasına neden olduğu bu nedenle tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 21/03/2017 tarihinde meydana gelen kazada kaza tespit tutanağı ile Mahkeme tarafından alınan 09/04/2019 tarihli raporlarda sigortalı araç sürücüsünün % 75 oranında, davacı sürücünün ise % 25 oranında kusurlu olacak şekilde kazaya neden olduğu, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri esas alınarak hazırlanan 02/07/2019 tarihli rapor da davacının kaza sonucu % 40 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup 18 ayda iyileşebilecek şekilde yaralandığı, iyileşme süresinin üç aylık kısmında bakıcı ihtiyacı olduğunun belirlendiği, bilirkişiden yeni trafik sigorta genel şartlarına göre hesaplama yapılan 08/07/2019 tarihli rapor alındığı anılan raporda davacının sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile oluşan zararının 251.388,37 TL ve geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan zararının 20.253,75 TL ve bakıcı giderinin 3.159,16 TL olduğunun hesaplandığını, davacılar vekili 11/11/2019 tarihli duruşmada tedavi ve yol giderlerinden feragat ettiği için bu konuda araştırma yapılmadığı, trafik kazası sonucu davacı sürücü … ağır şekilde yaralandığı, uzun süre tedavi gördüğü, bu nedenle hem kendisinin hem de anne ve babası olan diğer davacıların acı duydukları tartışmasız olduğu için tarafların belirlenebilen gelir durumları, olaydaki kusur dağılım oranları, kaza nedeniyle davacı sürücüde oluşan yaralanmaların niteliği, oluşan sürekli çalışma gücü kayıp oranı, iyileşme süresi ve bu süre içerisinde bir başkasının bakımına muhtaç durumda kalınması dikkate alınarak davacı … için 20.000,00 TL, diğer davacılar için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ dan tahsili gerektiğinden davacı … …’ın talepleri ile ilgili olarak; 251.388,37 TL sürekli çalışma gücü kaybından kaynaklanan zarar,20.253,75 TL geçici işgöremezlik kaybından kaynaklanan zarar ve 3.159,16 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 274.801,28 TL’nin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine, davacı alacağına davalı sigorta şirketi yönünden 26/03/2018 dava tarihinden itibaren, davalı … yönünden 21/03/2017 kaza tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faiz uygulanmasına, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ile ilgili talebin feragat nedeniyle reddine, takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalı … alınıp davacı …’e ödenmesine, fazla istemin reddine, davacı … …’ın manevi tazminat talebi ile ilgili olarak takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın 21/03/2017 kaza tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalı … alınıp davacı … ödenmesine, fazla istemin reddine, davacı … …’ın manevi tazminat talebi ile ilgili olarak takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın 21/03/2017 kaza tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalı … alınıp davacı …’a ödenmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalılar … Sigorta AŞ. vekili ile…tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı…istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 21/03/2017 tarihinde saat 22:40 sıralarında sevk ve idaresindeki araçla … sokak istikametinde yavaş ve kontrollü bir şekilde seyir halinde iken … sokak ile … sokağın kesiştiği kavşak noktasını yavaş ve kontrollü bir şekilde geçmek üzere olduğu anda kullanmakta olduğu aracın sağ arka tekerleğinden yüksek bir ses geldiğini, bunun üzerine hemen aracı durdurarak indiğini arkaya baktığımda, kullandığı araca sağ arka teker noktasından çarpıldığını ve yerde plakası olmayan bir motosiklet olduğunu sürücüsü olan ve olay sonrası adının … … olduğunu öğrendiği şahsın biraz ilerde yerde yattığını gördüğünü, yanına gittiğini, şahsın kafasında kask ve vücudunda korunma amaçlı dizlik vs. bulunmadığını hemen polise ve ambulansa haber verdiğini onlar gelinceye kadar şahsın başından bir an olsun ayrılmadığını, aracına çarpan şahsın ambulansla hastaneye kaldırıldığını ve emniyet görevlilerinin de olay ile ilgili rapor tuttuğunu, yukarıda özet halinde anlatılan kazaya ilişkin daha önce mahkemeden keşif yapılmasını talep ettiği halde bu yöndeki talebinin değerlendirilmediği gibi kaza tutanağına ve bilirkişi raporlarına karşı yapmış olduğu itirazların da değerlendirilmediğini,
Davacı olan … …’ın sürekli iş göremezlik durumu ve almış yüzde 40 işgücü kaybını ifade eden raporun Adli Tıp Kurumunca düzenlenmesi konusundaki itirazların da değerlendirilmediğini, kazada aracına çarpan davacının sürücü belgesinin olmaması, motosiklet kullanımı için gereken kask, dizlik vs. ekipmanının bulunmaması ve yüksek bir sürat ile aracına arkadan çarpmak suretiyle yaralanmış olması gibi nedenlerle baştan asli kusurlu sayılması ve uğramış olduğu zararın bizzat sorumlusu olduğunun göz önünde bulundurulmadığını, kazada kullanılan motosikletin hurda kayıtlı olup ruhsatı bulunmayan ve trafik kayıtlarında tescil edilmemiş bir araç olduğu bu nedenle kullanılmasının son derece sakıncalı olması konusundaki itirazın da mahkemece dikkate alınmadığını, düzenli bir işi ve maddi durumu elverişli olmadığı için görülen duruşmalarda avukatı olmadan kendini savunmak durumunda kaldığını, ancak mahkemece görülen davalarda kendini savunmak için tarafına söz hakkı tanınmadığını, olayda her ne kadar tarafına verilen %75 kusur oranına göre değerlendirilmiş olsa da olayın gerçekleşme şekli göz önüne alınırsa kusur oranının kurallardan ziyade ihmallere dayandırılarak yeniden paylaştırılmasının adaletsizliğin ortadan kaldırılması için elzem bir durum olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin aldığı maluliyet raporu gerçeklikten uzak olup, eldeki verilerle rapordaki oranın elde edilmesinin mümkün olmayacağının davalı şirketçe tespit edildiğini, bu çelişkinin Adli Tıp 3. İhtisas Dairesince giderilmeden hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğunu, 01.06.2015 sonrası tanzim edilen poliçeler ile ilgili taleplerde; geçici iş göremezlik talebinin tedavi gideri sayılması sebebiyle SGK’nın sorumluluğunda olması gerektiğini, bakıcı gideri talebinin teminat dışı olması sebebiyle reddi gerektiğini bu hususlar göz ardı edilerek hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davalı şirketin haricen adli tıp uzmanlarından rapor aldırdığını, tanzim edilen raporda, “dosyasında bulunan evraklarla yapılan tıbbi değerlendirmenin sağlıklı olamayacağı, beyin hasarı ve beyin işlev bozukluğuna bağlı ruhsal bozukluklar bağlamında yapılmış olması lazım gelen tetkik ve tedavilerine ilişkin poliklinik verilerinin olmadan maluliyet raporundaki sonucun belirtilmiş olmasının sağlıklı bir karar olarak değerlendirilmesinin imkanı bulunmamaktadır.” şeklinde tespitte bulunulduğunu,
Dosyada mevcut raporların yetersiz olduğu, davacının maluliyet oranın tespiti için Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesince yapılması gerektiği yönünde tespit yapıldığını, yargılama sırasında yaptığı itirazlar dikkate alınmadan karar verilmiş olmasının yasaya aykırı olduğunu, teminat kapsamında olmayan geçici iş göremezlik kaybı olarak hesaplanan 20.253,75 TL miktarın reddedilmesi gerektiğini, poliçe tanzim tarihi 01.06.2015 sonrası olan poliçelere ilişkin geçici iş görmezlik taleplerinin teminat dışında tutulduğunu davacı tarafın geçici iş görmezlik kaybı talebi 01.06.2015 tarihinde yürürlüğü giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları geçici iş görmezlik tazminat taleplerini sağlık giderleri kapsamında kabul ederek açıkça teminat kapsamı dışında bırakıldığını, poliçe tanzim tarihi 11.10.2016 ve dava konusu kaza 21.03.2017 tarihinde meydana gelmiş olup 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartları A-5 b bendi uyarınca teminat kapsamında olmadığını, teminat kapsamında olmayan vaki taleplerin reddi gerektiğini yerel mahkemeye bu hususta sigorta konusunda uzman bilirkişiden rapor aldırılması gerektiği yönünde itiraz dilekçesi vermiş olmalarına rağmen itirazlarının bertaraf edilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu,
Teminat kapsamında olmayan bakıcı gideri olarak 3.159,16 TL’nin reddedilmesi gerektiğini, yeni genel şartlar, ilgili mevzuat ve yönetmelik değişiklikleri uyarınca sigorta şirketelerinin bakıcı giderlerinden sorumlu tutulabilmesinin ancak ve ancak maluliyet oranının %70 üzeri olduğunun tespit edildiği durumlarda mümkün olabildiğini, maluliyet oranının %70 üzerinde olduğu durumlarda adli tıp ihtisas dairesinden bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınmasının yasal zorunluluk olduğunu, Hazine Müsteşarlığı’nın “Hasar ve Tazminat İşlemleri Denetim Rehberi Taslağı’nda”, bakıcı gideri ile ilgili ikili ayrım yapıldığını, tedavi sürecindeki bakıcı giderinin teminat dışı, Sakatlığa bağlı bakıcı giderinin Ölüm ve Sakatlık teminatından karşılanacağını, davacının iddia edildiği gibi bakıcıya ihtiyaç duyması halinde tedavisinin tamamlanıp maluliyet oranının %70 üzeri olduğu belirlendikten sonra bakıcıya ihtiyacı olduğu yönünde ATK’dan rapor alındığı taktirde ödeyeceği ücretin tedavi gideri olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp ölüm sakatlık teminatından karşılanacağını, bu nedenle; davacının maluliyet durumunun kesinleşmesinden itibaren yapacağı bakıcı giderleri, poliçede düzenlenen tedavi teminatı değil, maddi tazminat (ölüm ve sakatlanma) teminatı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, davalı şirket tarafından davacıya yapılan maluliyet ödemesinin de bu sebeple dikkate alınması gerektiğini, tedavi süresince ihtiyaç duyacağı bakıcı gideri yönünden davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını, 6111 Sayılı Kanunla ZMSS kapsamında sigorta şirketleri tarafından sağlanan tedavi teminatları … Kurumu’na devredildiğinden, bir trafik kazası sonucunda yaralanan bir kişinin tedavi süresince ihtiyaç duyacağı bakım giderlerinin tedavi teminatı kapsamında SGK tarafından karşılanması gerektiğini, 6111 sayılı torba yasa ile davacının davalı sigorta şirketinden tedavi giderlerine ilişkin olarak talep hakkı ortadan kalktığından, dolayısıyla tedavi gideri kapsamında değerlendirilmesi gereken bakım gideri talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartlarının uygulanmasının tartışmaya kapalı olduğunu, 14.04.2016 tarihli Torba Yasa madde 3 genel şartlarda düzenlenen usul ve esasların uygulanması gerektiğini açıkça düzenlediğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde yapılan değişiklikle, zorunlu mali trafik sigortası kapsamındaki tazminatlar, 2198 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi kılındığını (Torba Yasa 3. md.). Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin hükümlerinin önceki düzenlemeden farklı olarak, söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak Karayolları Trafik Kanunu ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlarla sınırlı olarak uygulama alanı bulabileceğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalılar … Sigorta AŞ vekili ile … …’in istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan bakıcı gideri, sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sürücü, kusur, maluliyet oranı, müterafik kusur; davalı sigorta şirketi vekili, maluliyet oranı, müterafik kusur, bakıcı gideri ve geçici işgöremezlik tazminatının teminat dışı olmasına yönelik olarak istinaf talebinde bulunmuştur.
Gerek 21.03.2017 tarihli kaza tespit tutanağı, gerek hazırlık aşamasında alınan 19.04.2017 tarihli bilirkişi raporu gerekse eldeki davada alınan 09.04.2019 tarihli bilirkişi raporlarında mülkiyeti dava dışı …’a ait olan, davalı … Sigortalı AŞ’ne ZMMS ile sigortalı, … …’in sevk ve idaresindeki … plakalı (Ticari araç) ile 21.03.2017 günü saat 22.40 sıralarında … ilçesi, … … takiben Başçavuş sokak istikametine seyri esnasında olay yeri … sokak kontrolsüz kavşak sistemine, hafif sağa manevrayla yeterli yol kontrolü yapmadan giriş yaptığı esnada, sağından soluna, … sokaktan düz seyirle giriş yapan ve kendisini gördüğünde fren tedbiri alan sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki kayıt-tescilsiz (plakasız) yamaha marka motosikletle sağ arka marşpiyer ve lastik tekerlek kesimleriyle çarparak sağa meyilli hareketle duruşa geçtiği, motosikletin de sürücüsünü ileri fırlatarak düşürüp, sol yan üzerine devrik pozisyonunda sonrası duruşa geçmesi neticesi yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davalı sürücü … …’in 2918 Sayılı K.Y.T.K.un i 57/1-c (Sağından gelen araçlara ilk geçiş hakkını vermemek.) Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 109/-c)-3 bendi hükmüne aykırı dikkatsiz ve tedbirsizce davranışları nedeniyle sebebiyet verdiği olayda asli kusurlu (%75 oranda); davacı …’in kontrolsüz kavşaklara yaklaşırken, önüne bir şeyin çıkabileceğini düşünerek yavaş bir hızla seyretmesi gerekirken, bu kurala uymayarak, seyrini sürdürdüğü esnada, sağ tarafta olması nedeniyle ilk geçiş hakkına sahipse de bu hakkı, kontrolü ve tedbirli olarak kullanmaması nedeniyle kazanın meydana gelmesinden, fren ve direksiyon tedbiri ile manevra yaparak önlem alması gerekirken, aşırı hızla seyretmesi nedeniyle alınması gereken tedbirleri almada geç kaldığı ve aracın ön kısmıyla diğer davalı araç sürüsünün kullandığı 06 T 3493 plakalı aracın sağ arka çamurluğuna çarpması nedeniyle 2918 Sayılı KTK’nun 52/1-a maddesi; Araçların Hızlarını, Kavşaklara Yaklaşırken Azaltmamak, Ayrıca Karayolları Trafik Yönetmeliği 101.madde (Hız sınırlarına uyma ve hızını gerekli şartlara sağlama,) bendi hükmüne aykırı dikkatsiz ve tedbirsizce davranışları nedeniyle sebebiyet verdiği olayda tali kusurlu (%25) olduğu, davacı motosiklet Sürücü … …’ın kusur oranında etkisi olmamakla beraber mad. 36/2-a Sürücü belgesiz araç kullanmak, 78/1-b Koruma başlığı bulundurmaması ve kullanmasının kusur oranına etkisinin olmadığı belirtilmiş olup anılan raporun olayın oluş şekline ve dosya içeriğine uygun olmasına göre hükme esas alınmasına bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacının maluliyetine ilişkin raporun yetkili kurum olan … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalından olay tarihindeki yasal mevzuata uygun olarak alındığı, 24.06.2019 tarihli anılan raporda 02/08/1998 doğumlu … …’ın dosyasının incelenmesi, yapılan muayene ve değerlendirmesi sonucunda; 21/03/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı hastada meydana gelen kafa travması, subdural hematom ve psikiyatrik şikayetler dikkate alınarak özür oranı hesaplandığında, tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen beyin hasarı, beyin işlev bozukluğu ve bedensel hastalıklara bağlı ruhsal bozukluklara göre kişinin bedensel özür oranının %40 (kırk) olduğu ve sekel halini aldığı, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 3 (üç) ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 18 (on sekiz) aya kadar uzayabileceği belirtilmiş olmasına göre davalıların maluliyet raporuna ve oranına ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Kural olarak davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesi gerekir. 6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, bakıcı gideri ve geçici iş görmezlik zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin bakıcı ve geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve bakıcı gideri ile geçici iş göremezlik zararları 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatını davalı sigorta şirketlerinden talep edebilir. Genel Şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde bakacı gideri ve geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nun sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenlemenin de yer almaması, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik ödemelerinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmamasına (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb) göre kural olarak davalı sigorta şirketi bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatından sorumludur.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir. Müterafik kusur indirimi; her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Ayrıca yasal düzenlemeler gereği, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilemeyeceği hususunun da gözönünde bulundurulması gerekir.
Somut olayda; davacının motosiklet sürücüsü olup, davalının sevk ve idaresindeki araçla çarpışması sonucu motosikletin devrildiği davacının da kaza sonucu kafasından yaralandığı maluliyetinin kafa travması, subdural hematoma bağlı geliştiği anlaşılmıştır. Gerek kaza tespit tutanağı içeriği gerekse hazırlık aşamasında dinlenen tanık …’nin ifadesinden davacının kaskının takılı olmadığı, yine ehliyetin de bulunmadığı anlaşıldığından davacının zararın artmasında kask takmadığı ve ehliyetsiz motorsiklet sürmesi nedeniyle müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak sonuç tazminata karar verilmesi gerekirken bu yöndeki savunmanın dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçeyle reddi isabetli görülmemiştir.
Bu durumda, davalılar…ve sigorta şirketi vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görüldüğünden adı geçen davalıların istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar…ve … Şigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.01.2020 gün ve 2018/232 Esas – 2020/12 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davacı … …’ın talepleri ile ilgili olarak; 201.110,70 TL sürekli çalışma gücü kaybından kaynaklanan zarar, 16.203,00 TL geçici işgöremezlik kaybından kaynaklanan zarar ve 2.527,33 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 219.841,03 TL’nin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine,
2-Davacı alacağına davalı sigorta şirketi yönünden 26/03/2018 dava tarihinden itibaren, davalı … yönünden 21/03/2017 kaza tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faiz uygulanmasına,
3-SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ile ilgili talebin feragat nedeniyle reddine,
4-Maddi tazminat davası nedeniyle alınması gereken 15.017,34 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 601,13 TL ve 928,34 TL ıslah harcı toplamı 1.529,47 TL nin mahsubu ile bakiye 13.487,87 TL nin davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye ödenmesine,
5-Davacılar tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 1.529,47 TL (ıslah harcı dahil) peşin harç olmak üzere toplam 1.565,37 TL’ nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine.
6-Davacı … … lehine hüküm tarihindeki AAÜT si uyarınca hesaplanan 17.686,09 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
7-Feragat edilen tedavi yol gideri nedeni ile davalı sigorta şirketi lehine hüküm tarihindeki AAÜT si uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı … …’dan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
8)Manevi tazminat talebi ile ilgili olarak; tarafların belirlenebilen gelir durumları, olaydaki kusur dağılım oranları, kaza nedeniyle davacıda oluşan yaralanmaların niteliği, oluşan sürekli çalışma gücü kayıp oranı, iyileşme süresi ve bu süre içerisinde bir başkasının bakımına muhtaç durumda kalınması, davacı …’in ehliyetsiz ve kasksız olmasının müterafik kusurunu oluşturması nedeniyle takdiren 16.000,00 TL manevi tazminatın 21/03/2017 kaza tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalı … alınıp davacı …’e ödenmesine, Fazla istemin reddine,
9-Davacı … …’ın manevi tazminat talebi ile ilgili olarak Tarafların belirlenebilen gelir durumları, olaydaki kusur dağılım oranları, kaza nedeniyle davacıda oluşan yaralanmaların niteliği, oluşan sürekli çalışma gücü kayıp oranı, iyileşme süresi ve bu süre içerisinde bir başkasının bakımına muhtaç durumda kalınması, adı geçen davacının oğlunun ehliyetsiz ve kasksız motorsiklet kullanması nedeniyle müterafik kusurlu olması nedeniyle takdiren 8.000,00 TL manevi tazminatın 21/03/2017 kaza tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalı … alınıp davacı … ödenmesine,Fazla istemin reddine,
10-Davacı … …’ın manevi tazminat talebi ile ilgili olarak Tarafların belirlenebilen gelir durumları, olaydaki kusur dağılım oranları, kaza nedeniyle davacıda oluşan yaralanmaların niteliği, oluşan sürekli çalışma gücü kayıp oranı, iyileşme süresi ve bu süre içerisinde bir başkasının bakımına muhtaç durumda kalınması, adı geçen davacının oğlunun ehliyetsiz ve kasksız motorsiklet kullanması nedeniyle müterafik kusurlu olması nedeniyle takdiren 8.000,00 TL manevi manevi tazminatın 21/03/2017 kaza tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalı … alınıp davacı …’a ödenmesine, Fazla istemin reddine,
11-Manevi tazminat davası nedeniyle alınması gereken 2.185,92 TL karar ve ilam harcın davalı … …’den tahsili ile hazineye ödenmesine,
12-Davacı … … lehine hüküm tarihindeki AAÜT si uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin … …’den alınarak davacıya verilmesine,
13-Davacı … … lehine hüküm tarihindeki AAÜT si uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı … …’den alınarak davacıya verilmesine,
14-Davacı … … lehine hüküm tarihindeki AAÜT si uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin … …’den alınarak davacıya verilmesine,
15-Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 365,90 TL ve bilirkişi ücreti 1.250,00 TL olmak üzere toplam 1.615,90 TL yargılama giderinden 1.194,66 TL’sinin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
16-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
17-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-İstinaf isteminde bulunan davalı sigorta şirketince yatırılan 54,40 TL maktu, 4.692,92 TL nispi istinaf karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde adı geçen davalıya iadesine,
2-Adli yardım talebi kabul edilen davalı…tarafından istinaf karar harcı yatırılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan toplam 37,90 TL istinaf yargılama giderinin davacılardan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
4-Davalı…tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
5-İstinaf isteminde bulunan davalılar tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın, karar kesinleştiğinde yatırdıkları oranda kendilerine iadesine,
6-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK SÜRESİ İÇİNDE TEMYİZİ KABİL olmak üzere 27.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.