Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1171 E. 2022/2117 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1171 – 2022/2117
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1171
KARAR NO : 2022/2117

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2020
NUMARASI : 2019/348 Esas 2020/147 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 27/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı …’ya velayeten … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı …’ya velayeten … vekili dava dilekçesinde; 06/04/2019 tarihinde meydana gelen… plakalı araçların karıştığı trafik kazası nedeniyle … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı … …’ün yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davacının bir kusurunun bulunmadığını, araçların davalı sigorta şirketlerine sigortalı olduğunu, davacının sürekli iş göremezliği olduğunu, bakıcı ihtiyacı doğduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 900,00-TL sürekli iş göremezlik, 100,00-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.000,00-TL tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davalının, davacının yolcu konumunda olduğu aracın ZMMS şirketi olduğunu, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddinin gerektiğini, davalı şirketin tek teminat limiti olduğunu ve bu limitle sigortalının kusuru oranında sorumlu olduğunu, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik taleplerinin teminat kapsamında olmadığını, davacının maluliyetini ispat etmesi gerektiğini, avans faizi talebinin haksız olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş cevap dilekçesinde, davalının, kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS şirketi olduğunu, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olduğunu, kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden davalının sorumlu olmadığını, davacının faiz isteminin haksız olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Yerel mahkemece, yapılan yargılama sonunda, kazanın meydana gelmesinde davalı … Sigortaya sigortalı araç sürücüsünün %25, davalı … Sigorta’ya sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, kusur raporunun usul ve yasaya uygun olarak hazırlanması, denetime elverişli olması nedeniyle mahkemece kabul gördüğü sonrasında davacıda meydana gelen maluliyet oranının tespiti için Ankara Şehir Hastanesi’nden alınan Çocuklar İçin Terör Kaza ve Yaralanma Bildirir Sağlık Kurulu Raporu’na göre, davacı … …’te dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen herhangi bir özel gereksinim halinin bulunmadığının belirlendiği, raporun usul ve yasaya uygun şekilde hazırlandığı,denetime elverişli olduğu, dava konusu kaza nedeniyle davacıda herhangi bir maluliyet durumunun oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı …’ya velayeten … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 06.04.2019 Tarihinde sürücü … …’ün sevk ve idaresindeki araç ile sürücü … sevk ve idaresindeki kamyon arasında gerçekleşen kazada …’ın aracında yolcu olarak bulunan davacı … …’ün yaralandığını, kaburgasında, leğen kemiğinin sağ bacağına yakın olan kısmında kırık, dalağında kanama, mesanesinde yırtık meydana geldiğini, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi gördüğünü, kaza sonucu sürekli olarak iş göremez hale gelerek bakıma muhtaç olduğunu, uğramış olduğu sürekli iş göremezlik zararı ve bakıcı giderleri zararının tazmini amacıyla iş bu davanın açıldığını,
Davacı küçüğün sürekli iş göremezlik oranı, %100 malul olduğu geçici iş göremezlik döneminde bakıcı ihtiyacı olup olmadığı ve sürekli olarak bakıcıya muhtaç olup olmadığının tespitine ilişkin Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından rapor alınmasını talep ettiklerini, mahkemece yazılan 09/10/2019 tarihli müzekkere ile, “20/02/2019 tarihli ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Çerçevesinde (ÇÖZGER) davacı küçüğün sürekli iş göremezlik oranının, %100 malul olduğu geçici iş göremezlik döneminde bakıcı ihtiyacı olup olmadığının ve sürekli olarak bakıcıya muhtaç olup olmadığının tespiti amacıyla” Ankara Şehir Hastanesinden rapor tanzimi istendiğini, 02.12.2019 tarihli Çocuklar İçin Terör Kaza ve Yaralanma Durum Bildirir Sağlık Kurulu raporunda davacı küçüğün “Özel Gereksiniminin Olmadığının” belirtildiğini, mahkemece dava konusu kaza nedeniyle davacıda meydana gelmiş herhangi bir maluliyet durumunun oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiğini,
Ankara Şehir Hastanesi Başhekimliği’nin 02.12.2019 tarihli raporu maluliyet oranı tespitine elverişli olmadığından hükme esas alınacak mahiyette bulunmadığını, söz konusu trafik kazası sebebiyle davacıda meydana gelen sürekli iş göremezlik oranı, %100 malul olduğu geçici iş göremezlik döneminde bakıcı ihtiyacı olup olmadığı ve sürekli olarak bakıcıya muhtaç olup olmadığına ilişkin herhangi bir görüş ve kanaat belirtilmemiş olup, yalnızca özel gereksiniminin olmadığı şeklinde kanaat bildirildiğini, Ankara Şehir Hastanesince tanzim olunan ÇÖZGER raporunda, davacıda meydana gelen sürekli iş göremezlik oranı, geçici iş göremezlikte kaldığı süre ve bakıcı ihtiyacı olup olmadığı hususunda kesinlikle görüş ve kanaat belirtilmediğini, kaburgasında, leğen kemiğinin sağ bacağına yakın olan kısmında kırık, dalağında kanama, mesanesinde yırtık meydana gelmiş olan ve söz konusu uzuvlarını tam olarak kullanamayan davacının gündelik hayatındaki hareketlerini yarı yarıya kısıtlayacak kadar kalıcı bir zedelenme olduğu açık olmasına rağmen, bedensel özür oranına ilişkin görüş ve kanaat bildirmeden rapor tanzim edilmesini kabul etmediklerini,
Davacının kazanın üzerinden aylar geçmesine rağmen, hala gündelik hayatındaki hareketlerini gerçekleştirmekte zorlandığını, dolayısıyla Ankara Şehir Hastanesi Başhekimliği tarafından düzenlenen rapordaki görüş ve kanaate, eksik inceleme neticesinde ulaşıldığı ve 06.04.2019 tarihli trafik kazasına bağlı davacıda meydana gelen yaralanmanın oluşturduğu bedensel özür oranını karşılamadığının aşikar olduğunu, davacının hareket kısıtlılığını ve bedensel özür oranını hiçe sayarak ve fiziksel muayenesi de eksik yapılarak eksik inceleme ile tanzim olunan Ankara Şehir Hastanesi Başhekimliği raporunu kabul etmediklerini, kaldı ki; söz konusu raporda maluliyet oranına ilişkin bir açıklama bulunmaması sebebiyle, davacının toplam zararına ilişkin hesaplama yapılabilmesinin de mümkün olmadığını, ayrıca; Ankara Şehir Hastanesi Başhekimliği tarafından tanzim edilen rapora karşı itiraz dilekçelerinde davacının sürekli iş göremezlik oranının, geçici iş göremezlik süresinin, %100 malul olduğu geçici iş göremezlik döneminde bakıcı ihtiyacı olup olmadığının, sürekli olarak bakıcıya muhtaç olup olmadığının belirlenmesi için fiziksel muayenesi de yapılmak üzere Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına sevkine karar verilmesini talep ettiklerini, mahkemece taleplerinin değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile hüküm tesisine gidildiğini,
20/02/2019 tarihli ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelikin 1.maddesine göre; “…Bu yönetmeliğin amacı; Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu ile Çocuklar İçin Terör, Kaza ve Yaralanmaya Bağlı Durum Bildirir Sağlık Kurulu Raporunun alınışı, geçerliliği, değerlendirilmesi ve bu raporları verebilecek yetkili sağlık kurum ve kuruluşlarının tespiti ile ilgili usul ve esasları belirlemek ve çocuklar ile ilgili özel gereksinim alanlarının belirlenmesine ilişkin ortak bir uygulama alanı geliştirmektir.” şeklinde olduğunu, yönetmeliğin 9.maddesinin 3.fıkrasında ise; “Bu raporlar Ek-2ye göre düzenlenir. Raporda, var olan kronik hastalıklara ilişkin fonksiyon kayıpları belirtilmez. Çocuklar İçin Terör, Kaza ve Yaralanmaya Bağlı Durum Bildirir Sağlık Kurulu Raporlarında tıbbi tedavi ve rehabilitasyon süreci esnasında süreli, tamamlandıktan sonra sürekli/süreli rapor verilmek üzere fonksiyon kayıplarının değerlendirilmesi yapılır. “denildiğini, söz konusu yönetmeliğin anılan maddeleri değerlendirilecek olursa; davacının yaralanması sebebiyle talep edilen sürekli iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin tespiti için gereken maluliyet oranı incelemesi ve fiziksel muayene incelemesinin yetersiz olduğunu, zira … …’ün kaburgasında, leğen kemiğinin sağ bacağına yakın olan kısmında kırık, dalağında kanama, mesanesinde yırtık meydana geldiğini, söz konusu uzuvlarını tam olarak kullanamayan davacının gündelik hayatındaki hareketlerini yarı yarıya kısıtlayacak kadar kalıcı bir zedelenme olduğu açık olmasına rağmen, bedensel özür oranına ilişkin görüş ve kanaat bildirmeden rapor tanzim edilmesinin söz konusu yönetmeliğe de aykırılık teşkil ettiğini,
Yine 20 Şubat 2019 tarihli ve 30693 sayılı Resmi Gazete ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan çocuklar için özel gereksinim değerlendirmesi hakkında yönetmeliğin “Raporlara İtiraz başlıklı 12. Maddesinin 2. Fıkrasında; Rapora itiraz edilmesi hâlinde çocuk müdürlük tarafından yetkili en yakın farklı bir sağlık kuruluşuna ya da önceki raporu farklı sağlık kuruluşundan alınmış ise sürekli izleminin yapıldığı sağlık kuruluşuna gönderilir.şeklinde hüküm bulunduğunu, yönetmeliğin ilgili maddesinde itiraz üzerine yeni bir rapor alınmak üzere farklı bir sağlık kuruluşuna yönlendirileceği belirtilmişse de, Mahkemece talepleri gibi davacının yeni bir rapor alınması için Ankara Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edilmediğini, kararın bu yönüyle de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebiyle sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatının, kazaya karışan araçların ZMSS şirketlerinden tahsili istemine ilişkindir.
Davacı küçüğün, babası adına trafikte kayıtlı olup, dedesi … … yönetimindeki araçta yolcu konumunda olduğu, davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde trafik sigortalı bulunan … yönetimindeki araçla, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMSS poliçesi düzenlenen dava dışı … yönetimindeki kamyon arasında gerçekleşen trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle 17.09.2003 doğumlu davacı için sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri talep edilmiştir.
Davaya konu kazanın 06.04.2019 tarihinde meydana geldiği, hükme esas alınan kusur bilirkişisi raporuna göre, kazanın gerçekleşmesinde davacının içinde yolcu olduğu araç sürücüsü … …’ün kavşaklarda geçiş önceliğine uymaması nedeniyle %75, dava dışı kamyon sürücüsü …’ın ise kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmaması, seyir hızı ile kavşağa girmesi nedeniyle %25 oranında kusurlu bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacının kazadan sonra tedavi gördüğü HÜTF Hastanesinden tüm tedavi evrakları, tıbbi belge ve bilgiler dosyaya getirildikten sonra, kaza sonucu maluliyetinin tespiti hususunda Ankara Şehir Hastanesince düzenlenen sağlık kurulunun, çocuk ruh sağlığı, KBB, Çocuk Cerrahi, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı, çocuk nöroloji, Göz ve fizik tedavi uzmanı doktorlar ile sağlık kurulu başkanından teşekkül ettiği, davacının 2019 yılı Kasım ayında sağlık kurulu raporunda imzaları bulunan tüm uzman hekimlerce muayenesi yapıldıktan sonra, muayene eden bölüm doktoru tarafından raporun ilgili bölümüne davacı küçük hakkında muayene olduğu birimle ilgili “özel gereksinimi yoktur” şeklinde kanaat belirtildiği, davacının maluliyeti ve bakıcı ihtiyacı olup olmadığının, 20.02.2019 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ve kazanın gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümleri kapsamında düzenlenen, Çocuklar için Terör Kaza ve Yaralanma Bildirir Sağlık Kurulu Raporu ile değerlendirildiği, raporun denetime hükme elverişli olduğu, davacının davaya konu trafik kazası sonucu yaralanması sonucu özel gereksinimi olmadığının anlaşılması nedeniyle davanın reddine karar verilmesine ve mahkemenin gerekçesine göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun (HMK.nın 355 maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı … …’e velayeten … vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcından, peşin alınan 54.40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kararın usulüne uygun şekilde taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde TEMYİZİ KABİL olmak üzere oy birliği ile 27.10.2022 tarihinde karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.