Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1133 E. 2022/2261 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2019
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 01/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/06/2010 tarihinde, dava dışı … idaresinde bulunan ….plakalı araç ile davacı idaresinde bulunan …. plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını, davacının aşçı olarak çalıştığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin temerrüt tarihi olan 13/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 08/10/2019 tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile talebini 174.910,00-TL daha artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza nedeni ile davacıya 2.169,74-TL ve SGK’ya 598,98-TL ödeme yapılarak kazadan doğan tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacı idaresinde bulunan motosiklet ile davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan aracın karıştıkları kazanın oluşunda sigortalı araç sürücüsünün %85 oranında, davacının ise %15 oranında kusurlu olduklarını, kazaya bağlı yaralanması nedeni ile davacının vücut genel çalışma gücünü %14.1 oranında kayıp edecek 3 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığını, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 10/11/2010 tarihinde 2.169,74-TL ödeme yapıldığını, kaza tarihinde davacının aşçı olarak çalıştığının subut bulmadığını belirterek, asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile; 115.556,27-TL sürekli iş göremezlik tazminatının 13/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bakıcı gideri tazminatı talebinin reddine karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının kaza tarihinde aşçı olarak çalışması ve asgari ücretin üzerinde gelir etmesine rağmen emsal araştırması yapmadan asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, emsal araştırması yapılmaması halinde dahi SGK dökümlerine göre asgari ücretin 1.129 katı gelir elde ettiğinin kabul edilmemesinin, davalı tarafça ödendiği kabul edilen 2.169,00-TL’nin subut bulmamış olmasına rağmen maluliyet tazminatına sayılarak hesaplanan tazminattan düşümünün yapılmasının da usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiğini belirterek hesaplama yapılmasını istemiş olup, iddiasını ispata yönelik delil sunamamış olsa da; aktüer bilirkişi raporunun düzenlenmesinden sonra gelen SGK kayıtlarına göre, davacının farklı iş yerlerinde çalışmalarının bulunduğu görülmüştür. Haksız fiilden doğan tazminat isteminde, tazminat yükümlüsü gerçek zarardan sorumlu olup, gerçek zararın belirlenmesi için zarar görenin gelirinin net ve somut olarak tespiti gerekmektedir. Davacının gerçek gelirinin tespiti bakımından SGK kayıtları ile; bu kayıtlara göre çalıştığı yerlerden maaş bordroları getirtilerek, gerçek geliri belirlenerek hesap yaptırılması gerekirken, eksik inceleme ile yapılan hesaplama doğru görülmemiştir.
Yine, davalı sigorta şirketi tarafından ödenen 2.169,74-TL’nin tedavi giderleri için ödendiği, düzenlenen ibranamenin kapsamından anlaşılmakta olup, tedavi gideri için yapılan ödemenin sürekli iş göremezlik tazminatından düşümünün yapılmış olması da usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile yukarıda belirtilen eksiklikler tamamlandıktan sonra yeniden hesap bilirkişisi raporu alınarak sonucuna göre -kazanılmış haklar da korunarak- karar verilmek üzere HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 24/12/2019 tarih, 2015/292 Esas 2019/959 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davacı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,

6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 01/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.