Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/979 E. 2021/2299 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2018
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )

KARAR TARİHİ : 03/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … … … A.Ş. vekili ile davalı … … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde;14.04.2016 günü dava dışı sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki araç ile U dönüşü yapmakta iken gerekli dikkat ve özeni göstermemesi, yolu kontrol etmemesi sonucu söz konusu yolda düz bir şekilde seyrini sürdüren dava dışı sürücü … … sevk ve idaresindeki araca çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, davacının dava dışı … yönetimindeki araçta yolcu konumunda olup, kazada ağır şekilde yaralandığını, geçici ve sürekli iş göremezliğe maruz kaldığını, davacının yolcu konumunda olduğu, … yönetimindeki aracın davalı … … … … şirketi, … yönetimindeki aracın ise davalı … … A.Ş. nezdinde sigortalı olduğunu, davalı … şirketlerine başvuru yapıldığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını ya da cevap verilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere 5.000,00 TL maddi (2.500,00 TL geçici, 2.500,00 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere), 100,00 TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 26/10/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 100,00 TL olan bakıcı gideri tazminatı taleplerini 6.588,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalının sigortalının kusuru oranında ve poliçenin teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu, kazada davacının emniyet kemeri takıp takmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, maluliyet durumunun adli tıp kurumunda tespiti gerektiğini, faiz talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … … … şirketi vekili davaya cevap dilekçesinde; kazaya karışan … yönetimindeki aracın davalı şirket nezdinde sigortalı olduğunu, davanın zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, yetkili mahkemenin İstanbul … mahkemeleri olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla sigortalının kusuru oranında ve poliçe teminat limiti dahilinde sorumlu olduklarını, kazada hatır taşıması araştırması yapılması gerektiğini, adli tıp kurumunca maluliyet durumunun tespiti gerektiğini, maluliyeti tespit edilirse aktüer siciline kayıtlı bilirkişiden rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarara dayalı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının ….. devlet memuru olarak (laboratuvar teknisyeni) çalıştığı, davacının geçici iş göremezliği süresince mahrum kaldığı kazançlarının tespiti amacıyla maaş bordrolarının hesap bilirkişisi tarafından incelendiği, toplam geçici iş göremezlik zararının 1.397,26 TL olarak tespit edildiği, yine davacı için 4 aylık bakıcı gideri tazminatının 6.588,00 TL olarak belirlendiği, TBK 61. maddesi hükümlerine göre davalı … şirketleri hakkında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği, emniyet kemeri takılıp takılmadığı hususunun ispatlanamadığı ve süresinde bu iddiaların ileri sürülmediği de anlaşılmakla, davacı … tarafından davalılar aleyhine açılan bakıcı gideri tazminatı talebine ilişkin olarak davanın kabulü ile 6.588,00 TL tazminatın davalı … …… 08.09.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile diğer davalı … … … … …. İç … Bölge Müdürlüğü yönünden ise 08.09.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı … tarafından davalılar aleyhine açılan geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin olarak davanın kısmen kabulü ile 1.397,26 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı … … A.Ş. Ankara Bölge Müdürlüğü için 08.09.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile diğer davalı … … … … Şirketi İç … Bölge Müdürlüğü yönünden ise 08.09.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine, davacı…. tarafından davalılar aleyhine açılan sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı … şirketi vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
1-Davalı … … … … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı şirket tarafından trafik sigortalı araçta yolcu konumunda olan davacının, trafik kazasında yaralanması sebebiyle iş bu davanın açıldığını, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu kabul anlamına gelmemek üzere davalıya sigortalı araç sürücüsü …’in olayda %25 oranında kusurlu bulunduğunu, davalının kusur oranında sorumlu olduğunu,sürücüye isnat edilen kusurdan fazlasına isabet eden tazminattan sorumlu olmadıklarını, kusur oranları ayrı ayrı tespit edildiğinden tarafların tazminattan sorumluluğunun da net olarak belirlendiğini,sigortalı araç sürücüsünün fiili bir fiil, diğer araç sürücüsünün fiili ise ayrı bir fiil olup her iki fiilden doğan sorumluluğun ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, TBK md 61 hükmünün birlikte hareket etme niyetine sahip olarak kasten bir haksız fiil gerçekleştiren kimseler için uygulanması gerektiğini, aksi yöndeki tutumun … yaptırılmamasını teşvik mahiyetinde olacağını, 01.06.2015 tarihli ZMM Genel Şartları gereği, geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici iş göremezlik dönemine ilişkin bakıcı gideri taleplerinin teminat dışında olduğunu, reddine karar verilmesi gerektiğini, kazanın 14.04.2016 tarihinde meydana geldiğini, poliçenin 20.07.2015tarihinde düzenlendiğini, kazanın yeni genel şartlar dönemine tabii olduğu konusunda ihtilaf bulunmadığını, talep bu nedenle teminat dışı olmakla beraber, davacının memur olduğunu, SGK’nın yazısında da açıkça görüldüğü üzere maaşını almaya devam ettiğini, zararı olmadığını, bilirkişi raporunda belirtilen tutar kayıpları ile dava konusu arasında illiyet bulunmadığını, talep yönünden sorumlulukları bulunmadığını, kaldı ki, müterafik kusurun da dikkate alınmadığını, emniyet kemerinin takılmamasının açıkça müterafik kusur sebebi olduğunu, ayrıca olayda hatır taşıması mevcut olmasına rağmen, hatır taşıması indirimi yapılmaksızın hüküm kurulduğunu, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı, yani olayın özel şartları göz önüne alınarak, araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm verildiğini, Ceza dosyası kapsamındaki belgelerden ve dosya mündeceratından da açıkça anlaşılacağı üzere sigortalı araç sürücüsü ile davacı arkadaş olup dava konusu kaza gerçekleştiği esnada sigortalı araç sürücüsünün menfaati olmadan taşıma yaptığını, bu durumda sigortalı ve sigortalı araç sürücüsü ile davacı yan arasında herhangi bir menfaat ilişkisi olmadığından hatır taşıması indirimi yapılmadan hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığını, davacı, sigortalı araçta kendi menfaati için taşınmakta olduğu esnada kaza meydana geldiğini, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, afaki bakıcı ücretine hükmedildiğini, geçici iş göremezlik zararının, kendiliğinden bakıcı gideri zararı oluşturmadığını, bakıcıya ihtiyaç duyulmasının çalışamamazlık durumundan daha ağır ve ileri derecede yaralanmaların sonucu olduğunu, kaldı ki davacı geçmiş döneme dair bakıcı gideri talep ettiğinden, bakıcı tuttuğunun ve ilgili giderlerin yapıldığının ispatı gerektiğini, bu hususlar ispat edilemediğinden afaki bakıcı giderinin reddi gerektiğini (Yargıtay 11. HD 2003/6318 E. 2004/1185 K. Sayılı kararı), Ek hizmet tazminatı ve benzeri tazminatlar düşülerek maaşının belirlenmesi gerektiğini, bu maaş üzerinden tekrar hesap yapılması gerektiğini, davanın konusu davacıların gelecekte doğacak zararları olduğundan işbu zararlar için bugünden faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2-Davalı … … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunda davacının vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği ve devamlı surette bir başkasının bakımına muhtaç olmadığının tespit edildiğini, bu halde davacının sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri talebinin samimi olmadığını, raporda davacının 4 ay boyunca geçici iş göremezliği olduğu ve bu sürede bakıcı ihtiyacı olduğu hususuna katılmadıklarını, bu husustaki itirazlarının dikkate alınmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri talebinin ZMSS genel şatları gereğince teminat kapsamında olmadığını, bu nedenle buna ilişkin taleplerin reddi gerektiğini, davacının bu taleplerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, kaldı ki davacı devlet memuru olduğundan bu süreçte ücretini aldığından geçici iş göremezlik zararı olmadığını, geçici iş göremezlik dönemine ait bakıcı giderinin talep edilemeyeceğini, bu dönemde %100 oranında iş göremezlik hali olmasının tek başına bakıcıya ihtiyacı olduğu anlamına gelmediğini, uzman tıp hekimi tarafından davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, soyut ve farazi değerlendirme ile sigortacının sorumluluğunda olmayan bakıcı giderine hükmedilmesinin doğru olmadığını, bakıcı ödemelerini gösteren evrak ve makbuz ibraz edilmediğini, net asgari ücret yerine brüt ücret üzerinden yapılan hesaplamayı da kabul etmediklerini, bu halde davacının gerekli belgelerle davalı … şirketine başvurduğundan söz edilemeyeceğini dava açılmasına sebebiyet vermediklerini, araç sürücülerinin kusuru oranında tazminatla sorumluluklarına karar verilmesi gerektiğini, diğer … şirketi ile müteselsil sorumluluklarına karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, davacının içinde yolcu konumunda olduğu davalı … … şirketine ZMSS sigortalı araç ile diğer davalı … … şirketine ZMSS sigortalı araç arasında gerçekleşen trafik kazası sonucu davacının yaralanması sebebiyle açılan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.
1-Dava dilekçesinde tazminatların davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edilmiş olup davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunması nedeniyle tazminatın müteselsilen tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı, davalı … sigortaya trafik sigortalı araçta yolcu konumunda olup, kazanın oluşumuna ilişkin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, kusur yönünden alınan uzman bilirkişi raporunda davacının yolcu olduğu araç sürücüsü… %25 oranında tali, … … şirketine trafik sigortalı araç sürücüsü … …’ın %75 oranında asli kusurlu olduğu belirlenmiş, KTT’da sürücülere aynı nedenle aynı kusurlar izafe edilmiş, kusur durumunun kazanın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun bulunduğu anlaşılmıştır. Yine davacının maluliyetine ilişkin olarak konusunda uzman sağlık kuruluşu tarafından düzenlenen raporda davacının kaza sonucu yüzünden ve sağ el bileğinden yaralandığı, sağ el bileğinde kırık olduğu, bu nedenle sürekli maluliyeti olmasa da 4 ay geçici iş göremezliği bulunduğu ve bu sürede bir başkasının bakımına ihtiyacı olduğu açıkça belirtilmiştir.
Davalı … şirketlerinin gerçek zarar kapsamında bulunan geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden sorumlu bulunmaları, davacı her ne kadar kaza tarihinde memur olup geçici iş göremezlik döneminde maaşını almaya devam etmiş ise de, bu dönemde fiilen çalışamadığı için kendisine ödenmeyen nöbet tazminatı ve döner sermaye giderinden mahrum kalması, o döneme ait maaş bordroları getirilerek davacıya, dava konusu kazada yaralanması nedeniyle 4 aylık sürede çalışamadığı için ödenmeyen bu ek ödemeler dolayısı ile 1.397,26 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanması, yine bu dönemde bir başkasının bakımına ihtiyacı olduğu belirlendiğinden 4 ay için yöntemine uygun şekilde uzman bilirkişice bakıcı gideri tespit edilmesi, davacı tarafça dava açılmadan önce davalı … şirketlerine gerekli belgelerle birlikte başvuruda bulunduğu, davalıların zararı gidermediği ve temerrüde düştüklerinin anlaşılması ve temerrüt tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulmalarında isabetsizlik bulunmamasına göre davalı … şirketlerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava dilekçesinde davalı … şirketleri aleyhinde dava açılmasına rağmen, bölge müdürlüklerinin adresi belirtildiğinden, mahkemece yanılgı ile hüküm fıkrasında hükmedilen tazminatların davalı … şirketlerinin bölge müdürlüğünden tahsiline karar verilmiş ise de; bölge müdürlüklerinin tüzel kişiliği bulunmadığından, bu hususun maddi hatadan kaynaklandığının kabulü ile resen düzeltilmesi (taraf olma ve dava ehliyetinin dava şartı olması nedeniyle) gerekmiştir.
3-Davalı … şirketi vekillerinin hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğine ilişkin istinaf taleplerine gelince; Yargıtay’ın yerleşik kararlarında, hatır taşımasının söz konusu olduğu durumlarda TBK’nın 52. Maddesi uyarınca tazminattan belli bir ölçüde hakkaniyet indirimi yapılması öngörülmektedir. Hatır taşıması indirimi yapılabilmesi için davalının süresinde hatır taşıması savunmasında bulunmuş olması gereklidir. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK md. 52’de düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK.nun 52.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Yargıtay 17. HD’nin uygulamaları ve yerleşik içtihatlar gereğince bir olayda hem müterafik kusur durumu (ehliyetsiz sürücü aracına binmek ve emniyet kemeri takmamak vs. gibi),hem de hatır taşıması bulunması halinde tazminattan müterafik kusur için %20 ve hatır taşıması için ayrıca %20 oranında indirim yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirim yapılmasını, davalı … … A.Ş. vekili de cevap dilekçesinde müterafik kusur indirimi yapılmasını talep etmiştir. Yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince müterafik kusur mahkemece resen gözetilmesi gereken hususlardan olup, hatır taşıması itirazının taraflarca ileri sürülmesi gerekmektedir. Kaldı ki somut olayda davalı … şirketleri süresinde bu konuda savunmada bulunmuşlardır. Davacı ve dava dışı araç sürücüsü … … hazırlık soruşturması kapsamında kazadan sonra verdikleri ifadelerinde arkadaş olduklarını, …’e ait özel otomobil ile … istikametine seyrederlerken davaya konu kazanın meydana geldiğini beyan etmişlerdir. …’in kimlik tespitinden hastanede çalıştığı, davacı ile aynı zamanda iş arkadaşı oldukları anlaşılmıştır, Davacı 15.04.2016 tarihli ifadesinde olay anında yavaş seyrettikleri için emniyet kemerini takmadığını bizzat beyan etmiştir. Davacı kaza sonucu yüzünden ve sağ el bileğinde kırık oluşacak şekilde yaralanmıştır. Bu durumda davacı yolcu konumunda olup kazanın gerçekleşmesinde, oluşunda her hangi bir kusuru bulunmamakta ise de, 6098 sayılı TBK 52. maddesi gereğince emniyet kemeri takmayarak yaralanmasında ve zararın artmasında müterafik kusurlu olduğunun kabulü ile her iki … şirketi yönünden iç ilişkide sorumlu olacakları tazminatlardan yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince %20 oranında indirim yapılması gerektiği gibi, davacı … … şirketine trafik sigortalı araçta yolcu konumunda olduğundan, davacı ve sürücünün arkadaş oldukları, …’e ait araçla birlikte …. istikametine doğru gezmeye çıktıkları, kazanın bu sırada meydana geldiği, davacının menfaat karşılığı taşındığının somut olarak ispatlanmadığı, bu halde davacının davalı … … şirketine sigortalı araçta hatır için taşındığı anlaşılmakla adı geçen … şirketinin iç ilişkide sorumlu olacağı tazminattan ayrıca %20 oranında hatır taşıması indirimi de yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece resen gözetilmesi gereken müterafik kusurun süresinde ileri sürülmediği, davacının emniyet kemeri takmadığı hususunun ispatlanmadığı gerekçesi ile tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmaması ve ayrıca hatır taşıması indirimi yönünden değerlendirme yapılmadan yazılı olduğu gibi karar verilmesi doğru olmadığından davalı … şirketi vekillerinin bu hususa ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.( (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda, infazda tereddüt olmaması için yerel mahkeme kararının Dairemizce düzeltilen ve kaldırılan kısımları dışında kalan hüküm fıkrası aynen yazılmıştır.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Yukarıda 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … … … … A.Ş. vekili ve davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.12.2018 tarih ve… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davacı … tarafından davalılar aleyhine açılan bakıcı gideri tazminatı talebine ilişkin olarak davanın kısmen kabulü ile 5.006,88 TL tazminatın (sigortalı araç sürücülerinin kusur oranına ve yapılan hakkaniyet indirimlerine göre davalı … şirketlerinin kendi iç ilişkilerinde geçerli olmak üzere davalı … … … … A.Ş. bunun 1054.08TL’sından, davalı … … A.Ş. 3952.80TL’sından sorumlu olmak üzere) davalı … … A.Ş. yönünden 08.09.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile diğer davalı … … … … Şirketi yönünden ise 08.09.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davacı … tarafından davalılar aleyhine açılan geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin olarak davanın kısmen kabulü ile 1.061,93 TL geçici iş göremezlik tazminatının (sigortalı araç sürücülerinin kusur oranına ve yapılan hakkaniyet indirimlerine göre davalı … şirketlerinin kendi iç ilişkilerinde geçerli olmak üzere davalı … … … … A.Ş. bunun 223,57 TL’sinden, davalı … … A.Ş. 838,36 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalı … … A.Ş. yönünden 08.09.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile diğer davalı … … … … Şirketi yönünden ise 08.09.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine,
4-Davacı … tarafından davalılar aleyhine açılan sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin davanın reddine,
5-İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 414,56 TL harçtan Mahkememiz veznesine peşin yatırılan 31,40 TL ile ıslah suretiyle yatırılan 59,00 TL toplamı olan 90,40 TL’nin mahsubu ile kalan 324,16 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 339,70 TL posta ve tebligat gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 400,00 TL adli tıp rapor ücreti olmak üzere toplam 1.539,70 TL yargılama giderinin kabul oranı üzerinden (% 68,90 kabul) 1.060,85 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacının dava açarken ödediği 62,80 TL peşin ve başvurma harcı ile ıslah suretiyle ödenen 59,00 TL toplamı 121,80 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalı … … … … Şirketi yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 2.180,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … … … … Şirketine verilmesine,
10-Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalı … … A.Ş. yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … … A.Ş.’ye verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davalı … şirketlerinden peşin olarak ayrı ayrı alınan 136,36’şar TL istinaf karar ve ilam harçlarının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde ilgili davalılara iadesine,
2-Davalı … … tarafından yatırılan 150,00 TL, davalı … … tarafından yatırılan 50,00 TL istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili davalılara iadesine,
3-Davalı … … şirketi tarafından yapılan 28,43 TL istinaf yargılama gideri ile davalı … … şirketi tarafından yapılan 27,50 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan tahsili ile ilgili davalı … şirketlerine verilmesine,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 03.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. .

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.