Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/973 E. 2021/2146 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2018
NUMARASI ….
DAVA ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 19/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl dava davacısı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili asıl dosya dava dilekçesinde; 20.11.2014 tarihinde davalı … ….. sigortalı, davalı sürücü …… sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken kendisine kırmızı ışık yandığı halde … istikametine dönüş yaptığı sırada, … istikametinden gelen ve kendisine sarı ışık yanan davalı sürücü … … yönetimindeki araç ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada, bu araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, ameliyata alındığını, ancak sağ gözünün kurtarılamadığını, yüzünde dikişler bulunduğunu, iz kalacağını, kazanın oluşumunda davalı …’ın asli, davalı …’nin ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, … yönetimindeki aracın sigortasının bulunmadığını, davacının kaza nedeniyle çalışamadığını belirterek şimdilik çalışma gücü kaybı sebebiyle 1.000,00-TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte, tedavi, bakım ve … kapsamı dışındaki tedavi giderleri için 1.000,00-TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 100.000,00-TL manevi tazminatın ise … şirketleri dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … yönetimindeki aracın ZMSS’nin davalı … … A.Ş. tarafından yapıldığını öğrendiklerini belirterek, davacının yaralanması nedeniyle davaya konu aynı kazadan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının 20.11.2014 kaza tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile, kabul edilmemesi halinde davalı şirket açısından temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
27.08.2018 tarihli bedel artırım dilekçesinde; işgöremezlik yönünden maddi tazminat alacağının 278.590,20-TL, bakıcı gideri talebinin 771,00-TL, ulaşım gideri talebinin ise 615,29-TL olmak üzere toplam maddi zarar talebinin 279.976,49-TL olduğunu belirtmiştir.
Asıl dava dosyasında davalı … … vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın … …….. nolu poliçe ile sigortalandığını, davacının aracını …’dan 13.11.2014 tarihinde satın aldığını, söz konusu araç için … … A.Ş. tarafından yapılan sigortanın 15 gün boyunca geçerliliğini sürdürdüğünü, meydana gelen kazada davalının herhangi bir kusuru bulunmadığını, hatır için taşıma yapıldığını, bu sebeple tazminattan indirim yapılması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının davacının haksız yere zenginleşmesine sebebiyet verecek nitelikte olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin sigortalısının olayda bir kusurunun bulunmadığını, poliçede azami teminat limitinin gösterilmesinin bu miktarın mutlak surette ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, davacının bu olay sebebiyle maruz kaldığı gerçek zarar miktarının tespitinin gerektiğini, davacının davalı şirkete herhangi bir başvuruda bulunmadığını, temerrüte düşmediklerini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde; davalı … yönetimindeki aracın … … A.Ş. nezdinde 28.05.2014 başlangıç, 28.05.2015 bitiş tarihli, … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet … Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu trafik poliçesinin bulunmasından dolayı davalı kurumun sorumluluğunun olmadığını, davanın … … A.Ş’ye ihbarını talep ettiklerini, kusur durumu ile maluliyet durumunun tespiti için … Kurumundan rapor alınmasını talep ettiklerini, tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik zararından …’nın sorumlu olduğunu, davacının söz konusu araçta hatır için taşındığını, emniyet kemeri takmadığını, alkollü ve ehliyetsiz sürücünün idaresindeki araçta seyahat ettiğini, tüm bu hususlar göz önünde bulundurularak tazminattan indirim yapılması gerektiğini, temerrüde düşmediklerini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davada ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, kaza tespit tutanağının gerçeği yansıtmadığını, kazanın davalılardan … …’ın sevk ve idaresindeki aracın, davalı aracına arkadan aşırı hızla çarpması sonucu meydana geldiğini, hem davacı tarafın hem de … …’ın kaza anında aşırı alkollü olduklarını, emniyet kemerlerini takmadıklarını, aracın sigortasız, … …’ın ise ehliyetsiz olduğunu, talep edilen tazminat miktarlarının ve faiz oranlarının da fahiş olduğunu, kaza tarihinden itibaren avans faizi istenilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Birleşen dosyada davalı … … A.S. vekili cevap dilekçesinde;… plakalı aracın davalı şirket nezdinde,…. Zorunlu Mali Mesuliyet … Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davacı tarafın sigortalısının kusurunu ve zararını ispat etmesi gerektiğini, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunu talep ettiklerini, bakıcı giderleri ile geçici iş göremezlik tazminatının tedavi gideri kapsamında olduğunu, 6111 sayılı yasa uyarınca … tarafından karşılanması gerektiğini, sorumluluklarının kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinde; araç sürücüsü …’nin %75 oranında, araç sürücüsü … …’ın ise %25 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı, davacının yaralanması neticesinde %32.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 2 aya kadar uzayabileceğinin … Kurumu 3. İhtisas Kurulunun düzenlediği 02.03.2016 tarihli raporla belirlendiği, trafik kazasına karışan davalı … yönetimindeki aracın ana dosyanın davalısı … … A.Ş. nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu, davalı … yönetimindeki aracın ise birleşen dosyanın davalısı … … A.Ş. nezdinde sigortalı olduğu, her iki davalının da düzenledikleri trafik sigortası poliçesi nedeniyle (poliçe limiti kadar olmak koşuluyla) sorumlulukları bulunduğu, davalı … yönetimindeki aracın trafik sigortası poliçesinin bulunduğu yargılama sürecinde belirlenmekle, … Hesabına yöneltilen davanın husumetten reddinin gerektiği, aktüerya bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davacının 278.590,20-TL tazminat alacağı tespit edildiği, davacının olay anında içinde olduğu araçta ücretli yolcu olmadığı, hatır için taşındığı anlaşılmakla, hatır taşıması indirimi (%15 oranında) yapıldığı, anılan miktarın, bedel artırım dilekçesi de nazara alınarak davacı yararına hüküm altına alındığı, 07.06.2018 tarihli raporda davacı için 771,00-TL bakıcı gideri hesaplandığı, 27.08.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi nazara alınarak 655,35-TL bakıcı giderine hükmedilmesi gerektiği, talep olmamasına rağmen bilirkişice ulaşım gideri de hesaplandığı, davacı vekilinin de bedel artırım dilekçesiyle bunu da talep ettiği, dava dilekçesinde yer almayan bu istemin ancak tam ıslah yapılmakla talep edilebileceği, yargılama sürecinde tam ıslah yapılmadığından, buna yönelik istemi reddine karar verilmesi gerektiği, davacının … tarafından karşılanmayan tedavi gideri yaptığı da tespit ve ispat edilemediğinden reddedilmesi gerektiği, davalı …’nin %75 (asli) kusurlu, davalı … …’ın %25 (tali kusurlu) eylemleri sonucu meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacının meydana gelen çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlıklarındaki bozulma ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/06/1966 tarih, 1996/70 sayılı içtihadı ile belirlenen manevi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin ilkeler ve Hukuk Genel Kurulunun 26/06/2004 tarihli ve 2004/370 karar sayılı içtihadı ile belirlediği caydırıcılık ilkesi ve TBK’nın 56/2 maddesi düzenlemesi ihlal sonucu gözetilerek davacının uğradığı manevi zararın giderimi amacı ile paranın satın alma gücü itibari ile belirlediği bir meblağın davalılar … ve … …’dan alınarak, davacıya verilmesi sureti ile zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre manevi tazminat takdir edildiğinden bahisle, ana dosyada davalı … Hesabı aleyhine açılan maddi istemli davanın reddine, ana dosyadaki davalılar … … A.Ş., … ve … … aleyhine açılan maddi tazminat istemli davanın kısmen kabulüne; birleşen dosyadaki davalı … … A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat istemli davanın kabulüne; buna göre, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı isteminin kabulüne, 278.590,21-TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının ana dosyanın ve birleşen dosyanın davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının bakıcı gideri tazminatı isteminin kabulüne, 655,35-TL bakıcı gideri tazminatının ana dosyanın davalıları olan … … A.Ş., … ve … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının …. tarafından karşılanmayan tedavi gideri ile ulaşım gideri tazminatı istemlerinin reddine, hüküm altına alınan maddi tazminat miktarlarına davalılardan … … A.Ş. yönünden 15/12/2014 dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise olay tarihi olan 20/11/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davalı … şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne; 40.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hüküm altına alınan bu tazminata 20/11/2014 kaza tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hükme karşı asıl dosyanın davacı vekili tarafından hükmedilen manevi tazminata ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl dosya davacısı vekili istinaf dilekçesinde; davacı lehine 40.000,00-TL manevi tazminata hükmedildiğini, bu tazminatın, talep edilen miktar ve davacının kaza nedeni ile yaşadıkları gözönüne alındığında zararı karşılayacak nitelikte olmadığını, kazada gözünden darbe alan davacının sağ gözünün yapılan müdahalelere ve sayısız ameliyatlara rağmen kurtarılamadığını, yüzünde meydana gelen kesikler nedeni ile dikiş izlerinin geçmediğini ve kalıcı hale geldiğini, kazadan bugüne davacı ve ailesinin çok zor günler geçirdiğini, davacının henüz 22 yaşında olduğunu, yıllardır kaza nedeni ile meydana gelen gerek fiziksel, gerek ruhsal zorluklarla mücadele ettiğini, cismani zararlarda manevi tazminat takdir edilirken psikolojik ve ruhi kayıpların da bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, 22 yaşında bekar olan davacının maluliyeti nedeni ile çekindiğini, karşı cinsle diyalog kuramadığını, bir aile kurup mutlu olmayı dahi hayal edemediğini, kazadan sonra ailesinin davacı için seferber olduğunu, imkanlar dâhilinde onu mutlu etmeye çalıştığını, ancak psikolojisi alt üst olan davacının aile üyeleri ile de sıkıntılar yaşadığını ve çabalasa da eskisi gibi olamadığını, hükmedilen tazminatın az olduğunu belirterek kararın manevi tazminat yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Asıl ve birleşen davalar, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacı vekilinin istinaf talebi asıl davada davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkindir.
Kaza davalı … yönetimindeki araçla davalı … yönetimindeki aracın çarpışması şeklinde gerçekleşmiştir. Davalı … olayda %75 oranında asli, davalı … %25 oranında tali kusurlu bulunmuş olup, kusur durumu kazanın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun bulunmuştur. Davacının olay anında davalı … yönetimindeki araçta yolcu konumunda bulunması, kazanın oluşumuna ilişkin herhangi bir kusuru bulunmasa da; davacı ile davalı …’nin olay anında alkollü olmaları, davalı …’nin ehliyetinin bulunmaması, davacı ile davalı … arkadaş olup, davacının, davalı … yönetimindeki araçta hatır için taşındığının, bu nedenlerle davacının zararın artmasında müterafik kusurlu olduğunun anlaşılması, hatır taşıması nedeniyle tazminattan yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince %20 oranında indirim yapılması, ayrıca müterafik kusur nedeniyle %20 oranında bir indirim daha yapılması gerekirken, mahkemece sadece hatır taşıması nedeniyle %15 oranında indirim yapılmış ise de; istinafa gelenin sıfatı ve davacı lehine oluşan usulü kazanılmış haklar nedeniyle bu hususa girilmemiştir.
Davacının maluliyeti sebebiyle hesaplanan cismani maddi tazminatların hüküm altına alınmış olması, manevi tazminatın davacının mal varlığına yönelik zararı karşılamayı amaçlamaması, davacının yaralanma durumu, sürekli maluliyeti, geçici iş göremezlik süresi, olay tarihindeki yaşı, kazanın oluş şekli, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, kaza sonucu bu şekilde yaralanması sebebiyle maruz kaldığı acı, ağrı, üzüntü, elem, ıstırap, keder, sıkıntı, manevi çöküntü, manevi tazminatın amacı, zenginleştirme ve fakirleştirme amacı taşımaması, caydırıcı olması, özendirici olmaması ve 22.06.1966 tarih….Karar sayılı YİBK kararındaki kriterler gözetildiğinde davacı için yerel mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun bulunmasına (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda) ve mahkemenin gerekçesine göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı …’ya velayeten … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gereken 59,30-TL maktu istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan 100,00-TL gider avansından varsa, kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca (manevi tazminatın reddine karar verilen kısmı gözönüne alınarak) KESİN olmak üzere 19.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.