Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/966 E. 2021/1460 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2018
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/09/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/02/2016 tarihinde, davacı idaresinde bulunan … plakalı araç ile davalı … şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olan… karıştıkları kaza sonucunda davacının maluliyet oluşacak şekilde yaralandığını, davacının uğradığı zarar nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00-TL geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 09/11/2016 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeni ile doğacak zararlardan, davalı … şirketinin, poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağını, kazaya ilişkin kusur durumu ve davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiğini, sigorta şirketinin geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadığını, talep edilebilecek faizin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz olması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacının, idaresinde bulunan araç ile yaptığı kaza sonucunda yaralanması nedeni ile açtığı davada, Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca düzenlenen rapora göre, davacının kalıcı maluliyetinin bulunmadığının ve 4 ay süre ile iş ve gücünden kaldığının belirlendiğini, davacının memur olması nedeni ile geçici iş göremezlik zararının oluşmayacağını, kalıcı maluliyetinin de bulunmaması nedeni ile davanın reddine karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının maluliyetine ilişkin olarak alınan bilirkişi raporunun yeterli olmadığını, maluliyet oranının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranları Tespit İşleri Yönetmeliğine göre yapılmamasının, itirazları doğrultusunda Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmamasının usule aykırı olduğunu, kusur raporu alınmamasının ve ceza dosyasındaki kusur tespitine göre karar kurulmasının, geçici iş göremezlik zararı bakımından hüküm kurulmamasının da usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı tarafın istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, dava konusu kazaya bağlı yaralanması nedeni ile kalıcı maluliyeti bulunmadığından sürekli iş göremezlik tazminatı isteminin ve memur olması nedeni ile de geçici iş göremezlik tazminatı isteminin reddine karar vermiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Somut olayda, davacının kullandığı aracın bozulması nedeni ile, onun tarafından sol ön kapı açık şekilde ve başka bir kişi tarafından da arkadan itilmek sureti ile yürütülmeye çalışıldığı sırada, sigortalı aracın davacı aracına arkadan çarpması ile meydana gelmiştir. Kazaya ilişkin olarak Ankara 21.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında, …. alınan 09/11/2016 tarihli kusur raporunda; davacı sürücünün, gece vakti, arızalanan aracını yolun sağına alarak kurtarıcı ile çektirmeye özen göstermeyip, kendi can güvenliğini ve trafik seyrini tehlikeye atacak tarzda ve dörtlü ikaz lambasını yakmadan, sol kapısı açık vaziyette, sol şeritte itekleyerek götürmesi nedeni ile kural ihlali yaptığı ve tali kusurlu olduğu, sigortalı araç sürücüsünün ise gece vakti yola gerekli dikkatini vermeden, hızlı ve dikkatsiz şekilde seyir etmesi, arızalı araca arkadan çarpması nedeni ile kural ihlali bulunduğu ve asli kusurlu olduğu belirtilmiştir. Kazanın oluşuna ilişkin olarak tereddüt bulunmayıp, uzman bilirkişilerce yapılan kusur tespiti ile kusur oranının oluşa, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, istinaf eden davacı vekilinin kusura yönelik istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Karara dayanak yapılan maluliyet raporu …. Başkanlığı’ndan alınmıştır.13/09/2018 tarihli raporda; Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre, davacının, kazaya bağlı yaralanması nedeni ile kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, 4 ay süre ile iş ve gücünden kaldığı belirtilmiştir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybına uğranıldığı iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için….. oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkeme tarafından alınan maluliyet tespitine ilişkin raporun da belirlenen bu esaslara, oluşa, usul ve yasaya uygun olması nedeni ile istinaf eden davacı vekilinin bu yöndeki istinaf isteminin de reddi gerekmiştir.
Kaldı ki, davacının devlet memuru olduğu ve çalışamadığı dönemde maaşını alması nedeni ile geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmemesinde de bir usulsüzlük görülmemiştir.
Bu gerekçelerle, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 16/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.