Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/957 E. 2021/1864 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2017
NUMARASI …… ve idaresindeki ……. plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını, davacıya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığını, kaza nedeni ile Beyşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini, … yönetimindeki aracın davalı … Sigorta tarafından, davacının içinde yolcu konumunda olduğu aracın davalı … Genel Sigorta tarafından ZMMS sigortası ile sigortalandığını belirterek şimdilik 500,00 TL geçici iş göremezlik, 2.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 2.500,00 TL maddi tazminatın davalılardan dava tarihinden itibaren avans faizi ile müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 24.07.2017 tarihli bedel artırım dilekçesi ile cismani tazminat talebini toplam 178.841,62TL’sına yükseltmiştir.
Davalı … Genel Sigorta vekili cevabında; davaya konu … plakalı aracın 06/04/2015 – 2016 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının kusur ve limitle sınırlı sorumluluk olduğunu, geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamı dışında olduğunu, tedavi giderlerinden SGK’nin sorumlu olduğunu, kaza ile zarar arasındaki illiyet bağının ispatlanması gerektiğini, SGK’den yapılan rücuya tabi ödemelerin mahsubunu, olayda hatır taşıması bulunduğunu, bu nedenle indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta Aş vekili cevabında; … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 0001 0210 1269 9078 numaralı ZMMS poliçesi ile 31/08/2015 – 2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, kaza saati itibari ile poliçenin mevcut olmadığını, kazanın gerçekleştiği saatte aracın poliçesinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece toplanan tüm deliller ışığında 31/08/2015 tarihinde … idaresindeki … plakalı araç ile … idaresindeki … plakalı aracın yaptığı trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan sürücünün eşi davacının yaralandığı olayda kusurun %80’nin dava dışı sürücü …’de, %20’sinin …’ta bulunduğu, davacının %33,2 oranında vücut çalışma gücünden kaybettiği, 5 ay süre ile geçici iş göremezlik hali bulunduğu, asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiği ve itibar olunan bilirkişi raporu ışığında davacının zararının tazmini gerektiğinden bahisle, davacının davasının kabulü ile 178.841,62 TL maddi tazminatın 22/04/2016 dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; Poliçenin kaza saatini kapsamadığını, davacı vekilinin 31.08.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirkete sigortalı olduğunu iddia ederek işbu davayı açtığını, dava konusu … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 0001 0210 12699078 numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 31.08.2015 / 2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, ancak poliçenin 31.08.2015 tarih, saat 17:48 ile 31.08.2016 saat 17:48 arasını kapsadığını, kaza tespit tutanağında açıkça kaza saatinin 16:20 yazdığını, sigorta poliçesi tarihlerine bakıldığında, kaza tarihini kapsamadığının açıkça görüldüğünü, mahkeme tarafından poliçe tespiti hususunda hiç bir araştırma yapılmadığını, kararın kaldırılarak öncelikle poliçe tespiti için …’e yazı yazılmasını talep ettiklerini, kaza tarihinde Trafik Sigorta Poliçesi davalı şirkette bulunmayan aracın karıştığı kazadan dolayı hiçbir sorumlulukları bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca; zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların bu Kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esasa tabi olduğunu, genel şartlara bakıldığında ise sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporunun dikkate alınması gerektiğini, artık meslekte kazanma gücü oranına göre değil, özürlüler yönetmeliğine göre rapor alınması gerektiğini, iş bu dosyada alınan maluliyet raporunda meslekte kazanma gücü kaybı oranının esas alındığını, geçici işgöremezlik tazminatı talepleri teminat dışı olup bilirkişi raporu’nda tespit edilen geçici işgöremezlik tazminatının hükme esas alınamayacağını, bu zarardan SGK’nın sorumlu olduğunu, somut olayda kaza tarihinin 31.08.2015 ve poliçe başlangıç tarihinin 31.08.2015 olması dikkate alındığında 01.06.2015 tarihli Yeni Genel Şartlar sonrası düzenlenen bir poliçe ve meydana gelen bir kaza olduğundan, davalı şirketin teminat kapsamında bulunmayan geçici işgöremezlik ile ilgili tazminattan sorumlu tutulmaması gerektiğini, bilirkişi tarafından PMF esas alınarak hesaplama yapıldığını, poliçe tanzim ve kaza tarihi, Genel Şartların yürürlüğe girmesinden sonra olup, TRH tablosunun baz alınması ve davacı vekilinin talep etmesi gereken faizin yasal faiz olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava iki araçlı trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle, davacının yolcu konumunda olduğu araç ile karşı aracın trafik sigortası şirketleri aleyhinde açılan cismani tazminat istemine ilişkindir.
Davacı … …, dava dışı araç sürücü … yönetimindeki araçta yolcu konumunda olup, Kamil’in sürücüsü olduğu araç davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalıdır. Davalı … Sigorta A.Ş. hakkında, kazaya karışan ve dava dışı … yönetimindeki aracın trafik sigortası şirketi olduğundan bahisle iş bu dava açılmış, davalı sigortacı, poliçenin kaza saatini kapsamadığını savunmuş; mahkemece her iki davalı yönünden davanın kabulü ile tazminatın müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sigorta kapsamında sigortacının zarardan sorumlu tutulabilmesi için, rizikonun poliçe vadesi içinde gerçekleşmesi gerekir.
Davaya konu edilen kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında sigorta hukuku düzenlenmiş olup TTK’nun 1401- 1452. maddeleri arasında tüm sigorta türleri bakımından uygulama alanı bulacak olan, sigorta sözleşmelerine ilişkin genel esaslar belirlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 1405/1. maddesindeki “sigortacı ile sigorta sözleşmesi yapmak isteyen kişinin, sözleşmenin yapılması için verdiği teklifname, teklifname tarihinden itibaren otuz gün içinde reddedilmemişse sigorta sözleşmesi kurulmuş sayılır” düzenlemesi ile sigorta sözleşmelerinin kuruluşu hüküm altına alınmış; sigortacının sorumluluğunun başlangıcı ise, TTK’nun 1421/1. maddesinde “aksine sözleşme yoksa, sigortacının sorumluluğu primin veya ilk taksidinin ödenmesi ile başlar” şeklinde düzenlenmiştir. İyiniyet ve karşılıklı güven ilişkisine dayanan sigorta sözleşmelerindeki doğru beyan yükümlülüğü, TTK’nun 1435/1. maddesinde “sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise, önemli kabul edilir” denilerek düzenlendikten sonra; TTK’nun 1439/1. maddesinde, bu yükümlülüğe uyulmamasının yaptırımı “sigortacı için önemli olan bir husus bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğu takdirde, sigortacı 1440 ıncı maddede belirtilen süre içinde sözleşmeden cayabilir veya prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde, sözleşmeden cayılmış kabul olunur. Önemli olan bir hususun sigorta ettirenin kusuru sonucu öğrenilememiş olması veya sigorta ettiren tarafından önemli sayılmaması durumu değiştirmez” şeklinde düzenlenmiştir.
TTK’nun 1458/1. maddesinde ise, geçmişe etkili sigorta “sigorta, sigorta koruması sözleşmenin yapılmasından önceki bir tarihten itibaren sağlanacak şekilde yapılabilir. Ancak, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalkmış olduğu, sözleşmenin yapılması sırasında, sigortacı ile sigorta ettiren ve sigortadan haberi olmak şartıyla, sigortalı tarafından biliniyorsa sözleşme geçersizdir. Rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalktığının sigorta ettiren veya sigortalı tarafından bilinip sigortacı tarafından bilinmediği durumlarda, sigortacı sözleşme ile bağlı olmamakla birlikte, ödenmesi gereken primin tamamına hak kazanır” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Davaya konu somut olay incelendiğinde; aksi sabit olmayan kaza tespit tutanağına göre dava konusu trafik kazası 31.08.2015 günü saat 16:20’de meydana gelmiş, kazaya karışan sürücüsü ve sigortalısı … olan … plakalı aracın ZMSS poliçesi aynı gün (31.08.2015 tarihinde) saat 17:54.07de, bir başka ifade ile kaza meydana geldikten riziko gerçekleştikten sonra düzenlenmiştir. Poliçe başlangıç saatinin 31.08.2015 saat 17:48 olduğu anlaşılmış, poliçe primininde peşin ödeneceği kararlaştırılmıştır. Anılan bu belgelere göre, poliçenin tanzim saatinin, davacının cismani zarara uğradığı kazanın saatinden sonraki bir zaman dilimine ilişkin olduğu; sigortacının üstlendiği rizikonun gerçekleşmesinden sonra poliçenin tanzim edildiği, bir başka anlatımla davalı sigortacının sigorta poliçesi gereği sorumluluğu başlamadan önce, davaya konu kazanın gerçekleştiği (rizikonun poliçe vadesi içinde olmadığı), rizikonun gerçekleşmesinden sonra sigorta poliçesinin düzenlettirildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece; davalı sigortacının trafik sigorta poliçesi kapsamında davacının zararından sorumluluğunun doğması için, davalı poliçesinin vadesi içinde gerçekleşmiş bir kazanın olması gerektiği; davalı trafik sigortacısının sorumluluğunun, ancak poliçe priminin ödendiği andan itibaren başlayacağı, rizikonun gerçekleşmesinden sonra sigorta poliçesinin düzenlettirildiği, TTK’nun 1458. maddesi gereğince sözleşmenin yapıldığı sırada sigorta ettirenin rizikonun gerçekleşmiş olduğunu bilmesi halinde sigorta sözleşmesi yapılmış olsa bile, bu sözleşmenin davaya konu trafik kazası yönünden batıl, yani hükümsüz olduğu (TTK’nın 1408, 1452, 1486 ve 1520. maddeleri uyarınca), davalı sigortacının talep edilen tazminatlardan sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalı sigorta vekilinin buna ilişkin savunması değerlendirilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davalı … Sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda, infazda tereddüt olmaması için yerel mahkeme kararının Dairemizce düzeltilen ve kaldırılan kısımları dışında kalan hüküm fıkrası aynen yazılmıştır.)
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
I-Davalı … Sigorta A.Ş.vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30.10.2017 tarih, ….. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, davalı sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verileceğinden, adı geçen davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiğinden;
Buna göre;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. aleyhinde açılan davanın REDDİNE,
2-Davacının davalı … Sigorta A.Ş. hakkında açtığı davanın KABULÜ ile, 178.841,62 TL maddi tazminatın dava tarihi 22/04/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile davalı … Sigorta A.Ş. den müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 12.216,67 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harç ile 603,00 TL ıslah harcının mahsubu ile 11.584,47 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş. den müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisi vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 16.680,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş. den müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı … Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 13/4 maddesi gereğince 4.080.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, adı geçen davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, onsekiz tebligat dokuz müzekkere gideri 290,90 TL, bir bilirkişi ücreti 500,00 TL, dosya gönderme ücreti 25,80 toplamı 879,40 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş. den müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatırana iadesine,
İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN;
1-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı … sigorta şirketi tarafından yatırılan 3.054,16TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde adı geçen davalıya iadesine,
3-İstinaf kanun yoluna müracaat eden davalı … Sigorta Şirketi tarafından yapılan 24,38 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
4-Kararın usulüne uygun şekilde taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde temyizi kabil olmak üzere 21.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.