Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/899 E. 2021/2552 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

……

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2019
NUMARASI :…….
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 23/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/01/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 21.12.2015 tarihinde davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı yayaya çarptığını, meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 25,00 TL bakıcı gideri, 25,00 TL geçici, 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının müracaat tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında dava değerini 44.459,13 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davacının başvurusu üzerine davalı şirketin 15 gün içerisinde yazılı olarak cevap verdiğini, eksik belgelerin giderilmesinin istendiğini ancak davacı tarafından eksikliklerin gidermediğini bu sebeple dava şartını yerine getirmediğinden davanın öncelikle usulden reddinin gerektiğini, talep edilen bakıcı gideri ile geçici iş göremezlik tazminatının SGK’ca karşılanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, ……, düzenlenen raporda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe göre özür oranın 0 olduğu, iyileşme süresi ve bakıcıya muhtaç olunan sürenin 9 ay olduğunun bildirildiği, hesap bilirkişisi raporunda davacının11.608,76 TL bakıcı gideri,11.608,76 TL geçici iş göremezlik zararından kaynaklı zararı bulunduğunun belirlendiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 23.217,52 TL’nin 26.03.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının maluliyetinin tespiti için Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 09.03.2018 tarihli raporda, olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre vücut genel çalışma gücünden kaybının %5,1 olduğunun tespit edildiği, 16.10.2018 tarihli…. düzenlemiş olduğu Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik esas alınarak düzenlenen raporda ise özür oranının %0 olduğunun belirlendiğini, iki rapor arasında çelişki bulunması nedeniyle İstanbul Adli Tıp Kurumundan yeni rapor alınması için itirazda bulunulduklarını, sigortalı aracın poliçe tanzim tarihinin 20.11.2015 olduğunu, poliçenin, 02.08.2016 tarihinde yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Raporları Hakkındaki Yönetmelikten önce tanzim edilmiş olması nedeniyle Özürlülük Ölçütüne göre alınan raporun kabul edilemeyeceğini ileri sürmüştür.
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; geçici iş göremezlik zararının sigorta teminatı kapsamında olmadığını, 01.06.2015 tarihinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında yapılan değişiklik ile geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı sayıldığını, davacının geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinden … Kurumunun sorumlu olduğunu, bakıcı gideri de tedavi giderleri kapsamında olup tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, davacının bakıcı gideri talebinin bu yönüyle reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı yayaya çarptığını, meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığını bakıcı gideri, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece 23.217,52 TL’nin davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde, mahkeme kararlarının tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 E., 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Mahkemece, hüküm fıkrasının HMK.nın 297/2.maddesine uygun şekilde hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, davacının dava dilekçesindeki taleplerinin her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı gösterilmesi zorunlu olduğundan, usul ve yasaya aykırı olan hükmün kaldırılmasına, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin davacıların talepleri ayrı ayrı değerlendirilerek infazda tereddüt yaratmayacak şekilde yeniden karar verilmesi için HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Dosyanın, yeniden yargılama yapılması için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinafa başvuranlar tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
3-Başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
4-Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2019/2653 Esas sayılı dosyasına yatırılan teminatın yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK. 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.