Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/889 E. 2021/1957 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2018
NUMARASI :……

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 04/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 26/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ile davalı … … …… vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 20.02.2017 tarihinde, dava dışı ….. sevk ve idaresindeki ……. plaka sayılı ticari otobüsün seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı istikametten gelen …….. sevk ve idaresindeki…… plaka sayılı otobüs ile çarpışması sonucunda çift taraflı, yaralanmalı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda….. plaka sayılı otobüste yolcu olarak bulunan davacılar …… kardeşi…’ın vefat ettiğini, yakınlarının ölümü nedeniyle davacıların manevi açıdan mağdur olduğunu, kazanın oluşumunda iki taraf sürücüsünün de kusurlu olduğunu,….. plaka sayılı otobüsün davalı … şirketine……. ile sigortalı olduğunu, poliçe kapsamında manevi tazminatın teminat altına alındığını, teminat limitinin kişi başı 250.000,00 TL olduğunu, … plaka sayılı aracın işleteninin davalı … … Tic. Ltd. Şti. olduğunu, kaza sonucu oluşan zararlardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı baba … … için 50.000,00 TL, anne … … için 50.000,00 TL, kardeşler … … için 20.000,00 TL, Dilek … için 20.000,00 TL ve … … için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 160.000,00 TL manevi tazminatın davalı … şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi, davalı … … Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili, davacılar tarafından … şirketine başvuru yapılmadığını, kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılmamasının esas olduğunu, manevi tazminata hükmedilirken ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi, eylemin niteliği, zarar görenin ve zarar verenin kişilikleri gibi durumların gözönünde tutulması gerektiğini, dava konusu olayın haksız fiil kaynaklı olduğunu, bu nedenle ticari faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … … Ticaret Limited Şirketi vekili, davacıların istemiş olduğu tazminatın zenginleşmeye yönelik ve yüksek miktarlı olduğunu, kaldı ki gerek aracın sigortasının, gerekse koltuk sigortasının şahısların tüm zararlarını karşıladığını, kardeşlerin tazminat talep edemeyeceğini, ölen şahsın hak sahiplerine aracın sigortacısı olan … … AŞ tarafından ödeme yapıldığını, manevi tazminatı davalı … şirketinin ödemeye hazır olduğunu, bu nedenle işleten sıfatı ile dava konusu tazminat sorumluluğunun ortadan kalktığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, 20.02.2017 tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı ticari otobüsün direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı istikamette seyir eden … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüs ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davalı … … … Tic Ltd Şti’ye ait … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davalı … şirketine sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan müteveffa…’ın kazanın oluşumunda kusurunun olmadığı, müteveffa…’ın, davacılar … … ve … …’ın oğlu, … …, Dilek …, … …’ın kardeşi olduğu, davalı … şirketinin, sigortalısı … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurunun bulunmaması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu tutulamayacağı, davalı … … … Tic Ltd Şti’nin … plaka sayılı aracın işleteni sıfatıyla oluşan zarardan sorumlu olduğu anlaşıldığından tarafların ekonomik ve sosyal durumu, paranın satın alma gücü, olayın meydana geliş şekli vs. hususlar gözönüne alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiğinden davalı … Şirketi hakkında açılan davanın reddine, davalı … … … Ticaret Limited Şirketi hakkında açılan davanın kabulü ile, davacılar … … için 50.000,00 TL, … … için 50.000,00 TL, Dilek … için 20.000,00 TL, … … için 20.000,00 TL, … … için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 160.000,00 TL manevi tazminatın 27.02.2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … … … Ticaret Limited Şirketi’den alınarak adı geçen davacılara ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili ile davalı … … … Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Davalı … Şirketi lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere dava, … şirketi bakımından reddedilecekse dahi, ancak maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini,
Hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla huzurdaki davanın reddi sebebinin ancak husumet yokluğu olduğunu, davanın … şirketi bakımından reddi davalı … şirketinin sorumluluğu olmadığından bunun husumet yokluğu anlamına geldiğini ve davalının hasım olmadığı sonucu ortaya çıktığını, bu halde de ancak davalı … şirketi lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, örneğin; eldeki davayı….. plakalı aracın sigortasını yapan … şirketine karşı değil de davaya konu kaza ile alakası olmayan başka bir kişiye veya şirkete karşı açmış olsaydı karşı tarafın herhangi bir kusur veya sorumluluğu olmadığından dolayı dava husumet yokluğundan reddedilecek ve davalı lehine nisbi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedileceğini, iş bu davada davalının kusursuz ve sorumlu olmadığı kabul ediliyorsa davanın husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, davalı tarafın kusuru veya sorumluluğu olduğu kabul ediliyor ise de davanın kabulü gerektiğini, husumet yönünden reddedilen davalarda maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Nitekim 17. Hukuk Dairesi’nin …..K. numaralı ve 2.10.2017 tarihli ilamında da açıklamaları yönünde hüküm kurulduğunu emsal kararın “Yine, davalı … A.Ş’nin düzenlediği trafık … poliçesi bulunmadığından, bu davalının zarardan sorumlu olmadığı kabul edilmiş olmasına rağmen; bu davalı hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilerek karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2. Maddesi gereği, davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi ücrete hükmedilmesi de doğru değil ve bozma sebebi ise de;2, 3 ve 4 numaralı bentlerdeki bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 Sayılı HMK’nın geçici 3/I. maddesi delaletiyle 1086 Sayılı HUMK’nın 438/7. Maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.”şeklinde olduğunu,
Kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere, işbu başvuruya konu davanın, davalı şirketin zarardan sorumlu olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, bu sebeple usul, yasa ve güncel Yargıtay içtihatları gereği davanın husumet yokluğundan reddedilmesi ve davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini,
30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlıklı 7. Maddesinde (2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartırı yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” Maddede atıf yapılan ikinci kısmın ikinci bölümü ise maktu vekalet ücretlerine işaret etmektedir. Yani anılan vekalet ücreti tarifesi açıkça hükmedilecek vekalet ücretinin maktu vekalet ücretini geçmemesi gerektiğini; sonuçta, davalı … şirketi bakımından reddedilecekse de husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi, bu sebeple de davalı şirket lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile davalı … şirketi lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
Davalı … … … Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Davacıların istemiş olduğu tazminat miktarının mahkemece aynen kabul edildiğini, bu kararın tarafların manevi zararları karşılanmaya yönelik olmayıp tamamen davacıların zenginleşmesine yönelik bir karar olduğunu, cevap dilekçesinde de ifade ettikleri gibi; gerek aracın sigortası gerekse koltuk sigortasının şahısların tüm zararlarını karşıladığını, davacıların kazada hayatını kaybeden kişinin kardeşleri de olup, kardeşlerin tazminat istemesi ve mahkemenin yüksek miktarda tazminata karar vermesinin hayatın olağan akışına ve hakkaniyete uygun olmadığını,
Ölen şahsın hak sahiplerine aracın sigortası olan … … tarafından … numaralı karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk … poliçesi ve yine … numaralı karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza … poliçesi tarafından ödeme yapıldığını veya talep etmiş oldukları maddi tazminat bakımından maddi anlamda gelir elde ettiklerini,
Davacıların dava dilekçesinin 4. Maddesinde … Şirketinin manevi tazminat limitini söylemiş olup, … şirketinin manevi tazminatı ödemeye hazır olduğunu, dolayısıyla davalı şirketin dava konusu tazminat sorumluluğunun ortadan kalktığını, tazminat miktarı belirlenirken davalı şirketin kazada %100 oranında kusurlu olduğu gözönüne alınarak tazminat belirlendiğini, oysa davalının işleteni olduğu aracının sürücüsünün kazada %80 oranında kusurlu olduğunu, mahkemece bu kaza ile ilgili olarak dosyadan kusura yönelik alınan bilirkişi raporunda davalı araç sürücüsü ….. %100 oranında kusurlu olduğunu tespit etmiş ise de aynı kaza ile ilgili olarak Bakırköy 5. Asliye Ticaret mahkemesinin ….. sayılı dosyasından alınan raporda da kusur oranının …’ın %80 oranında kusurlu diğer sürücünün %20 oranında kusurlu olduğunun tespitine yönelik … …… tıp kurumundan bilirkişi raporu alındığını raporun dilekçe ekinde sunulduğunu, yine aynı kaza ile alakalı olarak … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin Tüketici Mahkemesi sıfatı ile) … Karar sayılı kararı ile 20.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiş olmasına rağmen 10.000,00 TL manevi tazminata karar verildiğini, dolayısıyla eldeki davada mahkemenin vermiş olduğu kararın zenginleşmeye yönelik bulunduğunu, davaya bakmaya görevli mahkemenin Tüketici mahkemesi olduğunu, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesinin … karar saylı karar ile aynı kazada asliye hukuk mahkemesinde açılan davaya bakmaya Tüketici mahkemesi görevli olduğuna dair karar verildiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı ve davalı işleten vekillerinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkidir.
Eldeki dava trafik kazası sonucu vefat edenin içinde bulunduğu araç işletenine karşı değil kazaya karışan diğer aracın işletenine karşı açılmış olduğundan davalı işleten vekilinin görev itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkemece 11.10.2018 tarihli bilirkişi raporu gereğince davalının işleteni olduğu araç sürücüsü …’ın dava konusu trafik kazasında tamamen kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de aynı kaza nedeniyle açılan Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. sayılı dosyasından alınan 26.08.2019 tarihli ATK raporunda ve yine … 2.Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin ….. sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunda davalının işleteni olduğu aracın sürücüsü olan …’ın %80, davacıların murisinin içinde bulunduğu davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsü …’ın %20 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğinden mahkemece eldeki dosyadan alınan bilirkişi raporu ile emsal dosyalardaki raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediğinden, davalı işleten vekilinin istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre davacılar vekili ile davalı işleten vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yerolmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı işleten vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.12.2018 tarihli, ….. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Yukarıda açıklandığı üzere tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, Kaldırma ve gönderme sebebine göre davacılar vekili ile davalı işleten vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-Davacılar ile davalı … … … Tic. Ltd. Şti. Tarafından peşin yatırılan istinaf karar harcının talepleri halinde yatırdıkların oranda davacı ve davalıya iadesine,
3-Davacılar ve davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırdıkları oranda davacı ve davalıya iadesine,
4-İstinafa gelen davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 04.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.