Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/866 E. 2021/1437 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2018
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/09/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların çocukları olan ….. 23/03/2010 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı aracı kullandığı sırada gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, söz konusu kaza ve vefattan dolayı ölenin eşi ve çocuğu tarafından sigorta şirketi aleyhinde Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin….. açılan destek zararı tazminatı talepli dava sonucunda verilen 09/02/2016 tarihli karar ile; davanın kısmen kabulü ile ölenin eşi …… 18.270,22 TL olmak üzere toplam 86.109,93 TL’nin tahsiline karar verildiğini, kararın temyiz edilmeden 25/03/2016 tarihinde kesinleştiğini, bu kez de ölenin anne babası olan davacılar için evlatları olan desteklerini kaybettiklerinden bahisle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik, davacı baba için 500,00 TL davacı anne için 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 23/03/2010 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 20/09/2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile; davacı … için 500,00 TL olan destekten yoksun kalma tazminat talebini 24.548,40 TL arttırarak 25.548,40 TL’ye davacı … için 500,00 TL olan destekten yoksun kalma tazminat talebini 24.548,40 TL arttırarak 25.548,40 TL ‘ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; aracın davalı şirket nezdinde 23/10/2010-2011 tarihlerini kapsar şekilde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, yeni KTK ve genel şartları kapsamında ölenin kusuruna denk gelen zarardan sorumlu olmadıklarını, davacıların ölen desteklerinin olayın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğunu, yine davadan önce başvuru şartının yerine getirilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, ZMSS şirketine karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olduğu belirlemesi ile yargılama yapılarak neticeten davanın kabulü ile; davacı … … için 25.048,40 TL, davacı … için 25.048,40 TL olmak üzere toplam 50.096,80 TL’nin temerrüt tarihi olan 01/03/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … Sigorta AŞ. vekili istinaf dilekçesinde; müteveffanın, davaya konu sigortalı aracın “sürücüsü” ve “işleteni” olması nedeniyle mirasçıları olan davacıların taleplerinin Karayolları Trafik Kanunu ve Genel Şartlar gereği teminat dışı olduğunu, 6704 sayılı torba kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılan değişiklik ile davaya konu olay sebebiyle ileri sürülecek tazminat taleplerinin trafik poliçesi teminatı kapsamından çıkarıldığını, kural olarak trafik sigortasının üçüncü kişilerin ölümü ya da sakatlığı halinde ortaya çıkan bedensel zararlara ilişkin olarak sigortalı işletenin sorumluluğunu teminat altına aldığını,müteveffanın aynı zamanda sigortalının kendisi olduğunu, poliçe bakımından üçüncü kişi sayılamayacağını bu suretle de zarardan davalı şirketin sorumlu tutulamayacağını, alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi nedeni ile davanın reddi gerektiğini, somut uyuşmazlıkta sigorta poliçesi tanzim tarih ve saatinin 23/03/2010 ve 16:45 olduğunu, kazanın meydana geldiği saatin tespiti ile kazada meydana gelen zararın bu poliçe vadesi kapsamında olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacıların çocuğu olan müteveffa…. yönetiminde bulunan araç davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalıdır. Müteveffa aracın sürücüsü olup, tek taraflı olarak meydana gelen kazada %70 oranında kusurludur. Kaza 23.03.2010 tarihinde meydana gelmiş olup, ZMSS poliçesi 23.03.2010/23.03.2011 vadelidir. ZMSS genel şartlarındaki değişiklik 01.06.2015 tarihinde, KTK’nın 90. ve 92. maddelerinde yapılan değişiklik ise 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Somut olayda müteveffa yönetimindeki aracın trafik poliçesinin düzenlendiği tarih ile kaza tarihi, ZMSS Genel Şartlarındaki ve KTK’de ki değişiklikten önce meydana geldiğinden ZMSS Genel Şartları ile değişik KTK’nun ilgili hükümlerinin olayda uygulanma durumu bulunmamaktadır.
Kaza sonrası tutulan kaza tespit tutanağı uyarınca; olay tarihinde sürücü…., sevk ve idaresindeki aracıyla trafikte seyir halinde iken hafif virajlı olan yolda dikkatsizliği neticesi aracın hakimiyetini kaybederek karşı istikametteki yola girerek takla atmasıyla tek taraflı yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, kazanın sürücünün araç hızını yol şartlarına göre ayarlamamak kuralını ihlal etmesinden kaynaklandığı, sürücü …’nın olay sonrası vefat ettiği, davacıların müteveffanın anne ve babası oldukları, sigorta aleyhine müteveffanın eş ve çocuğu tarafından açılan Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin…. karar sayılı kesinleşen dosyasında İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan rapora göre; kazanın meydana gelmesinde sürücü …’nın % 70 kusurlu bulunduğunun belirlendiği, sözü geçen yargılama neticesi davacıların ölenin mirasçısı sıfatı ile değil zarar gören 3. kişi sıfatıyla tazminat talebinde bulundukları kabul edilerek ölenin kusurundan davacıların sorumlu olmadığının kabulü ile eş … …’ya için 67.839,71 TL, çocuk…. için ise 18.270,22 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedildiği, verilen kararın temyiz edilmeden kesinleştiği, istinafa konu edilen dosyada hesap bilirkişisinden alınan 10/08/2018 tarihli raporda; Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından müteveffanın eş ve çocuğuna yapılan ödemenin usulüne uygun olarak düşülmesiyle yapılan hesaplamada, bakiye poliçe limitinin 88.890,07 TL olduğu nazara alınarak, davacı … … destek zararının 25.048,40 TL, davacı …. destek zararının 25.048,40 TL destek zararının olduğunun belirlendiği, davacılar yönünden hesaplanan tazminatların trafik poliçesi teminatı kapsamında bulunduğu, destek tazminatı hesaplarının yöntemine uygun olduğu, sigorta poliçesinin 23.03.2010 tarihinde saat 16.45 de düzenlendiği ve kazanın kaza tespit tutanağı uyarınca aynı gün 23.50’de gerçekleştiğinin anlaşılması ve mahkemenin gerekçesine göre yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı … … Sigorta AŞ. vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince (HMK.nın 355 maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 3.422,11 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 856,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.566,11 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinafa gelen davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın davalıya iadesine,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile 16.09.2021 tarihinde karar verildi.