Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/865 E. 2021/1523 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2018
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 16.08.2014 tarihinde davalı … şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı aracın davacıların murisi …’e çarparak ölümüne neden olduğunu, müteveffanın ölümü ile eşi ve çocukları olan davacıların destekten yoksun kaldıklarını, kaza ile ilgili olarak alınan ceza dosyasındaki bilirkişi raporunda davalı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun belirlendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik her bir davacı için ayrı ayrı 10,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekil…… plaka sayılı aracın kaza tarihinde davalı şirket nezdinde 268.000,00 TL limitle sınırlı olmak kaydı ile ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kazaya müteveffa yayanın neden olduğunu, ceza dosyasından anlaşıldığı kadarı ile psikolojik rahatsızlığı nedeni ile müteveffanın davacılara destek olmadığı gibi, onların desteği altında olduğunu, tazminat koşullarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece eldeki davada davacıların, davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı dava dışı …’nın tam kusurlu olarak 16/08/2014 tarihinde kullandığı….. ile davacıların desteği …’e çarparak ölümüne neden olduğu iddiasıyla destekten yoksunluk nedeniyle poliçe kapsamında tazminat isteminde bulunduğu, davalı tarafça cevap dilekçesinde davacıların desteğinin akıl sağlığının yerinde olmaması savunmasını diğer savunmaların yanına ekleyerek davanın reddini talep ettiği, mevcut davada çözümü gereken sorunun tarafların ayrıntılı iddia ve savunmaları birlikte gözetilerek davacıların destekten yoksunluk tazminatı talebinde bulunup bulunamayacakları, bulunabileceklerse miktarının belirlenmesi noktasında olduğu, taraflarca delil olarak dayanılan tüm belgelerin temin olunduğu, Ankara resmi bilirkişi listesinde Psikiyatrist bulunmadığı için İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine Talimat Yazılarak psikiyatri uzmanı ve sigorta ekspertizinden oluşturulan bilirkişi kurulundan 03/01/2018 tarihli rapor aldırıldığı, davacıların desteği … ile ilgili temin olunan sağlık raporları da ayrıntılı olarak değerlendirilmek sureti ile destek …’in uzun süre bir tedavi ilişkisi içerisinde olmaması ve kayıtlarının bulunmaması, tedavi ile tam düzelme gösteren bir psikiyatrik bozukluğunun olmadığı ve bundan dolayı da desteksiz olarak yaşamını sürdürmesinin mümkün olmadığı şeklinde kanaat açıklandığı, bilirkişi kurulu raporu ile …’in davacılara destek olmadığı gibi, kendi rahatsızlığından ötürü bizzat davacıların desteğine muhtaç olduğu anlaşılmakla ve mahkemece de bu yönde kanaat edinilmekle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 16.08.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müteveffanın evli ve 3 çocuk babası olduğunu, alınan bilirkişi raporunda, müteveffanın Psikiyatrik sorunlarının olduğu belirtilmiş ise de müteveffanın köy yerinde yaşadığını ve çiftçilikle uğraştığını, müteveffanın psikolojisinin bozuk olmasının onun köy işlerinde tarlada veya bahçede çalışmasına engel olmadığını, kaldı ki; müteveffanın psikiyatri sorunları çocukluğundan beri olmasına rağmen, evlenip 3 çocuk babası olduğunu ve çiftçilik yaparak geçimini sağladığını, davacıların desteklerini yitirdikten sonra geçinemediklerini ve çiftçilik yapamadıklarını, davanın esasını oluşturan destek unsuru olup psikolojik sorunları olan bir insanın çiftçilik yapmasına, evlenmesine ve çocuk sahibi olmasına engelleyecek derecede bir rahatsızlığı bulunmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacılar vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, kazada ölen desteğin çiftçilik yaparak eşine ve çocuklarına baktığını ve bu şekilde destek sağladığını ileri sürerek maddi tazminat talebinde bulunmuş; davalı taraf, ölenin kendi sağlık durumu nedeniyle davacılara destek sağlamasının mümkün olmadığını savunmuş; mahkeme ise, bilirkişi kurulu raporu gereğince …’in davacılara destek olmadığı gibi kendi rahatsızlığından ötürü bizzat davacıların desteğine muhtaç olduğu anlaşılmakla, ölenin davacılara destek olamayacağını kabul etmiştir.
Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. …’in 01.01.1981 doğumlu olup 14.05.2009 tarihinde davacı … ile evlendiği, bu evlilikten 05.09.2012 doğumlu davacı …, 17.08.2013 doğumlu davacı … ve evlilikten önce 10.01.2009 doğumlu davacı …’in olduğu anlaşılmaktadır.
Davacıların, ölen eş ve babanın davacılara sağlayacağı destek nedeniyle talep edilebilecek tazminat miktarının hesaplanması bakımından alınan 03.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda, “…. ölenin bir psikotik bozukluk denilen bir psikiyatrik bozukluktan muzdarip ve buna ait geçmişte de tedavi almasının yüksek ihtimal olduğu düşünülmektedir. Uzun süreli bir tedavi ilişkisi içinde olmaması ve kayıtlarının bulunmaması, …’in tedavi ile tam düzelme gösteren bir psikiyatrik bozukluğunun olmadığını ve bundan dolayı da desteksiz olarak yaşamını sürdürmesinin mümkün olmadığını işaret etmektedir” görüş bildirilmiştir. Mahkeme tarafından rapora itibar olunmuş, ölenin davacılara destek olamayacağı sonucuna ulaşılmıştır. Bilirkişi raporu dışında, ölen …’in akıl hastası olduğuna dair herhangi bir tıbbi belge, rapor ve başkaca delil dosya kapsamında mevcut değildir. Kişinin akıl hastası olup olmadığı ve derecesi ile bu hususun ailesine destek olmaya engel teşkil edip etmeyeceğinin belirlenmesi, tıbbi birtakım incelemeleri de gerektiren teknik bir konudur.
Bu durumda mahkemece, ölenin akıl hastalığına ilişkin tıbbi belgelerinin ilgili yerlerden (…… Bölümünden 22.08.2011, 28.01.2014 ve 10.03.2014 tarihli muayene, tetkik, reçete …vb gibi tüm belgeler ile varsa başka sağlık kuruluşundaki tüm belgelerin) getirtilmesinden sonra, konusunda uzman bilirkişi heyetinden, ölenin akıl hastalığının bulunup bulunmadığı, varsa bu hastalığının başkalarının bakımı olmadan kendini idare etmesine engel teşkil edip etmediği, hastalığın denetim gerekliliğine yol açan bir boyutta olup olmadığı, davacıların iddia ettiği biçimde bedensel güç kullanarak çiftçilik yaparak ailesine destek olmasına engel nitelikte olup olmadığı konularında rapor alınarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.