Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/855 E. 2021/1326 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2018
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde: 16/11/2012 tarihinde davalıya trafik sigortalı dava dışı sürücü …’un sevk ve idaresindeki araç ile davacı …’un sevk ve idaresindeki motosikletin karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucunda davacının daimi malul kalacak şekilde yaralandığını, davalı şirkete tazminat ödenmesi için yapılan başvuruya cevap verilmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00TL daimi iş göremezlik, 500,00TL geçici iş göremezlik tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı … şirketinden tahsilini talep etmiş; 16.10.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile toplam 3.152,46TL geçici, 159.989,11TL kalıcı iş göremezlik tazminatının tazminini istemiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın davalı şirkete 22.08.2012-22.08.2013 tarihleri arasında Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluğun sigortalının kusuru oranında olmak üzere sakatlanma ve ölüm olaylarında kişi başına azami 225.000,00.-TL, ile sınırlı olduğunu, kusur raporu alınmasını, zararın aktüer siciline kayıtlı bilirkişi tarafından hesaplanmasını, davacının geçici maluliyet talebinin 6111 sayılı kanun ile tedavi gideri kapsamına alındığından … tarafından karşılanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı istemine ilişkin olduğu, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 16/07/2018 tarihli raporda, olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre davacının dava konusu kaza ile ilgili yaralanmasından dolayı E cetveline göre genel çalışma gücünün %37,0’ını kaybettiği, 9 ay süre ile geçici iş görmezlik halinde kaldığının tespit edildiği, bu raporun davacının yeniden ilave tetkikleri yapılarak son duruma göre düzenlenen rapor olması nedeni ile hükme esas alındığı, HMK nın 266. Maddesi gereğince Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 09/06/2017 tarihli raporda, sürücü …’un sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken kavşaktan sola dönüşe geçmeden önce arkasından gelen trafiği yeterince kontrol etmemesi nedeniyle %50 oranında, davacı sürücü …’un ise ön ilerisinde seyreden otomobili kontrolsüzce geçmek istediği sırada sola dönüşle geçen otomobil ile çarpışması ile meydana gelen olayda %50 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, Samandağ Asliye Ceza Mahkemesinin…. Karar sayılı dosyasında ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda sanık ve mağdur sürücünün eşit kusurlu kabul edilerek sanık sürücü …’un mahkumiyetine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, Aktüer bilirkişiden alınan raporda, … yaşam tablosu, asgari ücret üzerinden daimi ve geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, tazminattan davacının %50 kusuru düşülerek kalan tazminat miktarının geçici iş göremezlik olarak 3.152,46TL, daimi iş gücü kaybı tazminatının ise 159.989,11TL olarak tespit edildiği, tazminat miktarının, …. yaşam tablosuna göre davacının olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu, tazminat hesabı ….yaşam tablosu ve verileri dikkate alınarak hesaplanırken, rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zararın da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanması (YHGK., 28.06.1995 tarih,… Karar) gerektiği, bilirkişi raporunun buna göre düzenlendiği, ayrıntılı denetime uygun olduğundan hükme esas alındığı, davacının bilirkişiden rapor alındıktan sonra talebini 163.141,57TL’sına çıkardığı, davalı taraf savunmasında davacının kask kullanmaması ve ehliyetsiz olması nedeniyle müterafik kusur indirimi talep etmiş ise de, ATK’dan alınan rapora göre yaralanmanın davacının kafa bölgesinde değil, bacak (femur) kısmında meydana gelmesi nedeniyle kask takmamasının yaralanma ile ilgisinin bulunmadığı, davacı sürücünün ehliyetsiz olmasının da somut olayda müterafik kusur sayılamayacağı kabul edilerek indirim yapılmadığı, netice olarak davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün %50 kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada davacının malul olacak şekilde yaralandığı, bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli, denetime uygun ve Yargıtay uygulamalarına göre düzenlendiği, mevcut hali ile hükme esas alınabileceği, daimi maluliyet tazminat talebi bakımından yapılan hesaplama ile belirlenen miktarın ıslah dilekçesindeki talep gibi aynen kabulüne, aktüer raporunda geçici iş göremezlik hesabı yapılmış ise de davacının olay tarihinde reşit olmadığı, herhangi bir işte çalıştığına ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığından geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği,2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğü süresinin, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlendiği, buna göre başvuruyu izleyen 8. İş gününde temerrütün gerçekleştiği kabul edilerek, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (sigortalı araç hususi araç/otomobil olduğundan ) birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğinden bahisle davanın kısmen kabulü ile; Dava ve ıslah dilekçesine göre 159.989,11 TL sürekli iş göremezlik tazminatının sigorta şirketine başvuru tarihi olan 24/Ağustos/2016 tarihini izleyen 8 iş günü sonrası olan 06/Eylül/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,3.152,46 TL geçici iş göremezlik talebinin davacının kaza tarihindeki yaşına göre reddine, davalı tarafın müterafik kusur indirimi (kask kullanmaması ve ehliyetsiz) talebinin yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … şirketi vekili istinaf dilekçesinde;16/11/2012 tarihinde davalı şirkete trafik sigortalı araç ile davacı yönetimindeki aracın çarpışması şeklinde gerçekleşen kazada davacının yaralandığı ileri sürülerek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep edildiğini, dava dışı … adına kayıtlı aracın davalı …. nezdinde 22/08/2012-2013 tarihleri arasında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, Mahkeme tarafından davalı şirketin savunma ve itirazları irdelenmeden davanın kabulüne karar verildiğini, davalı şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 16/11/2012 tarihli ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı incelendiğinde davacının kaza anında geçerli bir ehliyetnameye sahip olmadan araç kullandığının sabit olduğunu, bu halin asli kusur olarak kabul edilmesi gerektiğini, Davacının geçerli bir ehliyetnamesi olmadan araç kullanması hususu kusur olarak kabul edilmese dahi hesaplanan tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davalının ancak sigortalının kusurlu olması halinde sorumluluğunun doğduğunu ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, bu nedenle davacı sürücünün ehliyetsiz araç kullanmasının yargılama esnasında dikkate alınması gerektiğini, davacının malüliyet oranını tespit eden raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve davacının malüliyeti ispat edilmeden hüküm kurulduğunu, dosya kapsamında mübrez 13/03/2017 tarihinde …. tarafından hazırlanan raporda, davacı …’un davaya konu edilen kaza nedeni ile sürekli maluliyeti bulunmadığı ve iyileşme süresinin 9 ay olduğu kanaatine varıldığını, Hükme esas alınan 23/07/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda ise davacının %37,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, kişinin mevcut maluliyetinin kırığın kaynamaması ve pseudoartroz gelişmesinden kaynaklandığı, bu nedenle iyileşme süresinin 9 ay kabulü gerektiği, pseudoartrozun cerrahi olarak tedavisi mümkün bir kırık komplikasyonu olduğu, tedavi edilmesi durumunda maluliyetinin yeniden değerlendirilmesinin uygun olacağının belirtildiğini, davacı …’un maluliyetinin saptanmasında kesinlik sağlanmadan hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının maluliyetinin tedavisinin mümkün olduğunun açıkça belirtildiğini, maluliyet belirleyen raporlar arasında fahiş fark olduğunu, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve itirazları dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda davacının askerlik yapacağı dikkate alınmakla birlikte söz konusu süre için asgari geçim indirimsiz asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığını, Davacının olay tarihindeki yaşı dikkate alınarak 21 yaşında askere gideceği ve bu nedenle yaklaşık 1 yıl çalışamayacağının dikkate alınması ve söz konusu süre için herhangi bir hesaplama yapılmaması gerektiğini, Ancak raporda davacının askerlik yapacağı dikkate alınmakla birlikte söz konusu süre için asgari geçim indirimsiz asgari ücretler üzerinden hesaplama yapıldığını, bu durumun yasaya ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına aykırı olduğunu(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 15.06.2006 gün ve……sayılı ilamı) belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu kaza nedeni ile davacının yaralanmasına dair hükme esas alınan maluliyet raporu Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’nce düzenlenmiş olup; davacının %37.0 oranında kalıcı maluliyetinin bulunduğu, iyileşme süresinin ise 9 ay olduğu, ancak kişide mevcut pseudoartrozun cerrahi olarak tedavisi mümkün bir kırık komplikasyonu olduğu, tedavi edilmesi durumunda maluliyetinin yeniden değerlendirilmesinin uygun olacağına dair görüş bildirilmiştir.
Yerel mahkeme tarafından, davacının maluliyetine ilişkin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan bu değerlendirme hiç dikkate alınmaksızın, davacının kesinleşmiş bir maluliyeti olduğu kabulü ile karar verilmiştir. Ancak, karara dayanak alınan maluliyete ilişkin bilirkişi raporu kendi içerisinde çelişkili olup hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi davalı … şirketi vekilinin bu hususa yönelik itirazları da değerlendirilmemiştir.
Bu durumda mahkemece, öncelikle davacının Adli Tıp Raporu’nda belirtilen tedaviyi görüp görmediği araştırılmalı, tedavi görmediği belirlenir ise; davacının maluliyetine ilişkin olarak ayrıntılı açıklamanın yapılması (psödoartroz tablosunun ne olduğu, nasıl tedavi edildiği vb.), ilk raporda belirtilen cerrahi müdahalenin riskinin olup olmadığı, var ise riskin neler olabileceği, cerrahi müdahale halinde iyileşme oranının ne olabileceği konusunda Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden ek rapor alınması, ek rapor geldikten sonra, davacıdan tedaviyi kabul edip etmediği de sorularak, tedaviyi kabul ederse, tedavinin sonucunun beklenmesi, tedaviyi kabul etmediği takdirde ise sonucuna göre değerlendirme yapılması, davacının maluliyet oranının değişmesi halinde yeniden kalıcı iş göremezlik tazminatı hesabı yönünden ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi, bu inceleme ve araştırmalar yapılmaksızın eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalı … şirketi vekilinin bu hususa yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 08.11.2018 tarihli, … Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Kararın kaldırılma sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf başvurma harcı dışında davalıdan istinaf peşin harcı olarak alınan 2.730,66TL istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
3-Davalı tarafça yapılan İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde yeniden yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
4-Davalı tarafça yatırılan 150,00TL gider avansından, kullanılmayan kısmın davalıya iadesine,
5-Ankara 8. İcra Müdürlüğünün …esasına yatırılan 246.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 01.07.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.