Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/845 E. 2021/1266 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2018
NUMARASI : ……

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı … ve … vekili ile davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: 26.03.2017 tarihinde, davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan …’un, davacıların miras bırakanı …’un içinde bulunduğu araca çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, …’ın ölümü nedeniyle davacıların derin acı ve üzüntü yaşadıklarını, davalının olayda tam kusurlu olduğunu, müteveffa …’un ölümü nedeniyle davacı babası … ve annesi …’un destekten yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik … için 500,00 TL, … için 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, baba … için 60.000,00 TL, anne … için 60.000,00 TL, kardeşler … için 20.000,00 TL, … için 20.000,00 TL, büyükanne … için 10.000,00 TL ve büyükbaba … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 180.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi maddi tazminat ile sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 19.11.2018 tarihli ıslah dilekçesinde, davacı … için 12.649,60 TL, … için 16.056,07 TL olmak üzere toplam 28.705,67 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde, 26.03.2017 tarihli kazaya karıştığı iddia edilen aracın, davalı şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı bulunduğunu, bu kapsamda davalı şirket tarafından düzenlettirilen aktüer raporuna göre, 01.08.2017 tarihinde davacılara toplam 113.559,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödeme ile davacıların 19.07.2017 tarihinde davalı sigortacıyı ibra ettiklerini, şirketin yapılan bu ödeme ile herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, olayda hatır taşıması ve müteveffanın müterafik kusurunun bulunduğunu, avans faizi ve olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde, maddi ve manevi alacakların zamanaşımına uğradığını, kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, bir an için davacının davasında haklı olduğu kabul edilse bile, kazaya karışan beton mikseri ZMMS ile sigortalı olduğundan zararın poliçe kapsamında sigorta şirketinden tazmin edilmesi gerektiğini, maddi tazminatın tamamının kazaya karışan aracın sigortacısı olan … AŞ’den eksiksiz olarak alındığını, davacıların bu konuda talep haklarının kalmadığını, talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, mirasçı konumunda bulunmayan davacıların manevi tazminat talep edemeyeceklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …’a usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma sonucu maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, 26.03.2017 günü davalı …’ın sevk ve idaresindeki … ile dava dışı sürücü yönetimindeki,desteğin yolcu konumunda olduğu aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davalıya sigortalı aracın sürücüsü davalı …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası’nın, bir motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne ve yaralanmasına veya birşeyin zarara uğramasına sebep olunmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesine göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, aynı kanunun 91.maddesinin birinci fıkrası kapsamında, poliçede belirtilen limitlere kadar teminat altına aldığı, bu çerçevede davalı sigorta şirketinin araç malikinin hukuki sorumluluğunu, kurulan sigorta sözleşmesi kapsamında müteselsilen üstlendiği, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketi tarafından 01.08.2017 tarihinde davacılar … ve …’a toplam 113.559,00 TL ödeme yapıldığı, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan ödeme ile hesaplanan tazminat tutarı arasında fahiş fark bulunmadığı, bu nedenle destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talep edilemeyeceği kanaatine varıldığından maddi tazminat talebinin reddine, müteveffa …’un genç yaşta ölümü nedeniyle davacıların yaşadıkları üzüntünün dindirilebilmesi amacıyla tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana geliş şekli, kaza tarihi itibariyle paranın satın alma gücü ve sair hususlar göz önüne alınarak manevi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerektiğinden bahisle, davacılar … ve …’un maddi tazminat taleplerinin reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı … için 60.000,00 TL, davacı … için 60.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL davacı … için 10.000,00 TL davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 180.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … Ltd. Şti. ile …’dan 26/03/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davacılar … ve … vekili ile davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
1-Davacı … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Maddi Tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi nedeniyle kararı istinaf ettiklerini,
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, sigorta şirketinin destekten yoksun kalma zararını eksik tespit ettiğinin ve … için 12.649,60.-TL.sı, … için ise 16.056,07.-TL.sı bakiye tazminat hesaplandığını, mahkemece, davacılar … ve …’a 113.559,00.-TL.sı ödeme yapıldığı belirtilerek, ödeme tarihindeki verilere göre ödeme ile hesaplanan tazminat tutarı arasında fahiş bir fark bulunmadığı, bu nedenle destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat talep edilemeyeceği kanaatine varıldığından maddi tazminat taleplerinin reddine karar verildiğini, sigorta şirketi tarafından ödenen 113.559,00.-Tl.sı ve bilirkişi raporu ile eksik olarak tespit edilen 28.705,67.-TL.sının sigorta poliçesi teminat limitleri çerçevesinde kalmakta olup, günümüz şartlarına göre çok fahiş bir miktar olduğunu, mahkemece fahiş olduğu gerekçesi ile ödenmesine karar verilmeyen 28.705,67.-TL.sı destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2-Davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece toplam 180.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiğini, hükmün yasaya aykırı olduğunu, maddi tazminatların reddi yönünde verilen kararın doğru olduğunu, KTK ilgili 111 maddesi uyarınca hak sahiplerine ödenen tutar ile hesaplanan tutar arasında açıkça fahiş fark bulunmadığından ve davacı tarafın sigorta şirketi tarafından ödenen tutarı alıp, açıkça ibraname verdiğinden ödeme talebinde bulunamayacağını, davacıların manevi tazminat taleplerinin tamamen kabul edildiğini, hüküm altına alınan manevi tazminat rakamlarının fahiş olduğunu, içtihat ve doktrin açıklamalarına göre manevi tazminat talebinin bir zenginleşme aracı olarak görülmesinin sakıncalı olduğunu (Yargıtay 4. HD, ……Yine davacılar … ve … yararına 10’ar bin TL manevi tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Borçlar Kanununda ” Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” denildiğini, Ölen kişinin yakınlarına da manevi tazminat verilebileceğin düzenlendiğini, ancak salt ölenin yakını olmanın, tazminat talep hakkı vermeyeceğini,anılan kişilerin müteveffanın büyükannesi ve büyükbabası olduğunu, müteveffa ile aynı hane içinde yaşamıyor oldukları halde, belki de uzun süredir birbirleri ile iletişim halinde olmadıkları halde bu hususlar göz ardı edilerek manevi tazminata hükmedilmesinin haksızlık ve kanuna aykırılık teşkil ettiğini, tahkikat aşamasında Dede … ve büyükanne … ile müteveffanın ikamet adreslerinin farklı olduğunu, aynı hane içinde yaşamanın söz konusu olmadığını, …’un müteveffa torunu ile ne sıklıkta ne derecede görüştüğü, buna istinaden ölüm neticesinde ne derecede etkilendiğinin davacı tarafından açıklanmış ya da ispatlanmış olmadığını, davacı yanın kaza tarihinden itibaren ve avans faizi işletilerek tazminatın tahsiline dair talebine karşılık yerel mahkemece kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiğini, faizi kaza tarihinden itibaren işletebilmek için temerrüt doğmadığını, dava tarihinden itibaren işletilmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan bakiye destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Davalı … Ltd. Şti. vekilinin manevi tazminata ve faizin başlangıç tarihine ilişkin istinaf talebinin incelenmesinde; Dava ölüm ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. davalı şirket, davacıların murisi …’un içinde yolcu konumunda olduğu araca çarparak, araçta bulunan 5 kişinin ölümüne yol açan beton mikseri kamyonunun işletenidir. Davalı sürücünün kırmızı trafik ışığı ihlali nedeniyle olayda tamamen kusurlu bulunması, davalı sürücünün yönetimindeki beton mikseri kamyonla, desteğin içinde olduğu aracı altına alıp, sürükleyerek, orta refüje fırlattığı ve aracın devrildiği anlaşılmıştır.
Olaya ilişkin CD görüntüleri bulunması, desteğin kaza sonucu boyun kırığı ve kafa içi travmasına bağlı kanamalar nedeniyle ölmesi, olay tarihinde henüz 18 yaşında olması, davalı sürücü hakkında ağır ceza mahkemesinde bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek suçundan dava açılması, davacı anne ve babanın, babanın kazandığı asgari ücretle geçinmeye çalışan, ilkokul mezunu insanlar olması, annenin ev hanımı olması, davacıların desteğin anne, babası, büyükanne ve büyükbaba ve kardeşleri olması, TBK’nın 56/2 maddesi gereğince manevi tazminat talep etme haklarının bulunması, yakın akrabalık ilişkileri nedeniyle tazminat talep etmek için aynı hanede oturmalarının şart olmaması, çok genç yaşta torunlarını feci şekilde gerçekleşen trafik kazasında kaybeden büyükanne ve büyükbabanın hayatın olağan akışına göre en az desteğin anne, babası kadar üzülüp, acı çekmelerinin mümkün bulunması, somut olayın özelliği, tarafların …, davalı sürücünün olayda %100 oranında tamamen kusurlu olması, davalı sürücünün kırmızı ışık ihlali yapması nedeniyle olayda her hangi bir kusuru bulunmayan desteğin kaza sonucu feci biçimde ölmesi, davalı sürücünün bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek suçundan yargılanması, kazanın oluş şekli, ölenin, davacıların çocuğu, torunu ve kardeşleri olması nedeniyle davacılarla yakınlığı, yaşı, davacıların yaşadığı ve ömür boyu yaşayacakları acı, elem, keder, üzüntü, ıstırap, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin ekonomik şartları, paranın satın alma gücü, manevi tazminatın amacı, zenginleştirme ve fakirleştirme amacı taşımaması, ceza ve mamelek hukukuna ilişkin tazmin amacının güdülmemesi, caydırıcı olması, özendirici olmaması, 22.06.1966 tarih,…. Karar sayılı YİBK kararındaki kriterler, manevi tazminatın amacı ve ölçütleri gözetilerek tayin ve takdir edilmiş olması, davalı … … Ltd. Şti.nin araç işleteni olması nedeniyle ayrıca ihbar ve ihtara gerek olmaksızın haksız fiilin gerçekleştiği tarihte temerrüde düştüğünün kabulünde ve olay tarihinden itibaren işleyecek faizle sorumluluğuna karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmaması ve mahkemenin gerekçesine göre davalı … … şirketi vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince (HMK.nın 355 maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu)HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacı … ve … vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf talebine gelince; 2918 sayılı KTK’nun 111. maddesine göre tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler.
Yasanın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir.
Davaya konu trafik kazası sebebiyle iş bu dava 03.08.2017 tarihinde açılmış olup, davacı anne ve babanın müracaatı üzerine, davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan 2 gün önce 01.08.2017 tarihinde davacı anne için 61.576,49TL, davacı baba için 51.983,17TL olmak üzere toplam 113.559,00TL destekten yoksun kalma tazminatı ödenmiş ve 19.07.2017 tarihli ibraname düzenlenmiştir. İbranamede açıkça fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak, ödenen miktarla sınırlı olmak üzere davalı sigorta şirketi ibra edilmiştir.
Davacı … ve … vekili dava dilekçesinde, davalı sigorta şirketi tarafından 01.08.2017 tarihinde yapılan ödemenin yetersiz olduğu iddiasıyla eldeki davayı açarak yine fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup, şimdilik her bir davacı için 500,00’er TL destek tazminatı talep etmiş; bedel artırım dilekçesi ile de davacı … için 16.056,07TL, davacı … için 12.649,60TL bakiye destek tazminatının tahsilini istemiştir. Mahkemece davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından bir kısım destek tazminatı ödemesi olduğundan, yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı, zararı karşılayıp karşılamadığı yönünden öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre tazminat hesabı yaptırılmış, aktüer bilirkişi raporunda ödeme tarihindeki verilere göre davacı …’ye 72.461,68TL, davacı …’ye 60.538,87TL tazminat ödenmesi gerekirken, davalı sigortacı tarafından yukarıda belirtilen tazminatların ödendiği, eksik ödeme yapıldığı, davacıların zararının karşılanmadığı belirtilerek, bu kez de rapor tarihindeki verilere göre destek tazminatı hesaplanmıştır. Raporun düzenlendiği tarihteki verilere göre tespit edilen tazminattan, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş değerleri de mahsup edilerek davacı baba için bakiye 12.649,60TL, davacı anne için bakiye 16.056,07TL destek tazminatı alacakları olduğu belirtilmiştir. Mahkemece ödeme tarihindeki verilere göre davacılara ödenen destek tazminatı ile ödenmesi gereken destek tazminatları arasında fahiş fark bulunmadığı gerekçesi ile adı geçen davacıların bakiye destek tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davacı anne yönünden ödenmesi gereken tazminat ile davalı sigortacı tarafından ödenen tazminat arasında 10.885,19TL, davacı baba yönünden 8.555,70TL fark mevcut olup, davacılara belirtilen meblağ kadar eksik ödeme yapılmıştır. Davacı baba 1978 doğumlu, ilkokul mezunu olup, asgari ücret karşılığında işçi olarak çalışmaktadır. Evi kira olup, iki tane daha çocuğu bulunmaktadır. Davacı anne 1980 doğumlu, ilkokul mezunu, ev hanımı olup, bakmakla yükümlü olduğu iki çocuğu daha vardır. Eşinin aldığı asgari ücretle, hem kira ödeyip, hem de geçinmeye çalışmaktadırlar. KTK’nın 111. Maddesinde yapılan düzenlemeye göre yetersizlik yada fahişlik göreceli bir kavram gibi düşünülse de, bunun tarafların … göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacıların … gözetildiğinde ödeme tarihindeki verilere göre eksik ödendiği tespit edilen tazminat miktarları, davacılar yönünden yetersiz olduğundan, bakiye destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile destek tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca davalı tarafa ait araç … olup, davalı araç maliki de ticari şirket olmakla, davacı tarafın talebi gibi tazminatın avans faizi ile tahsiline karar verilmesi, davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılan tarihin temerrüt tarihi olarak kabulü gerekmiştir.
Bu nedenlerle davacılar … ve … vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılması ve düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Yerel mahkeme kararının, Dairemizce kaldırılan hükümleri dışında kalan kısımları, infazda tereddüt yaşanmaması için aynen yazılmak suretiyle hüküm kurulmuştur.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …. Tic. Ltd. Şti. Vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B-Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar … ve … vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.11.2018 tarih ve…. Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesine,
Buna göre;
A)1-Davacı …’un destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulü ile 12.649,60TL destek tazminatının davalı … A.Ş. Den 01.08.2017 temerrüt tarihinden,davalı … ve …. Tic. Ltd. Şti.den 26.03.2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine,
2-Davacı …’un destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulü ile 16.056,07TL destek tazminatının davalı … A.Ş. den 01.08.2017 temerrüt tarihinden,davalı … ve …. Tic. Ltd. Şti.den 26.03.2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden alınması gereken 1960.88TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 618,21 TL peşin harç ve 480.00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 862.67TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı … kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen maddi tazminat üzerinden AAÜT’nin 13/1 maddesi gereğince takdir edilen 2.180,00TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
5-Davacı … kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen maddi tazminat üzerinden AAÜT’nin 13/1 maddesi gereğince takdir edilen 2.180,00TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
B)-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KABULÜ ile,
1-Davacı … için 60.000,00 TL, davacı … için 60.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL davacı … için 10.000,00 TL davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 180.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … LTD ŞTİ ile …’dan 26/03/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat yönünden alınması gereken 12.295,80 TL karar ve ilam harcının davalılar … LTD ŞTİ ile …’dan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Manevi tazminat yönünden AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen davacılar … yararına 6.950,00 TL, … yararına 6.950,00 TL, … yararına 2.400,00 TL, … yararına 2.400,00 TL, … yararına 2.180,00 TL ve … yararına 2.180,00 TL olmak üzere toplam 23.060,00 TL vekalet ücretinin davalılar … LTD ŞTİ ile …’dan alınarak adı geçen davacılara ödenmesine,
4-Davacılar tarafından yatırılan 618.21TL peşin harç ve 480,00 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 252.00 TL posta gideri ve 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.188,00 TL yargılama giderinin(manevi tazminat yönünden ayrıca yargılama gideri yapılmadığı anlaşılmakla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
İSTİNAF HARÇ VE MASRAFLARI YÖNÜNDEN;
1-Davacılar tarafından yatırılan 44.40TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan 34,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
3-Davalı … …Ltd. Şti. den alınması gereken 12.295,80 TL karar ve ilam harcından,peşin alınan 3073.95TL’nın mahsubu ile bakiye 9221.85TL harcın tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı … …Ltd. Şti.tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 24.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.