Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/805 E. 2021/2066 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2018
NUMARASI ……

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 12/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Hesabı vekili ile davalı … tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; …’nın davalılardan … adına kayıtlı, diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki aracın çarpması sonucu vefat ettiğini, soruşturmanın ……sayılı dosyasında derdest olduğunu, davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davacı anne ve babanın kaza nedeniyle 27 yaşında kaybettikleri oğullarının ölümü üzerine büyük bir elem ve üzüntü içine sürüklendiklerini, murisin … ….. bölümünde doktora öğrencisi olduğunu, olaya sebep olan aracın kaza tarihinde geçerli poliçesi bulunmadığından maddi tazminat ödenmesi için … Hesabına başvuru zorunluluğunun doğduğunu, davalı şirketin zararın tamamından sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile murisin babası için 1.000,00 TL, murisin annesi için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, murisin babası için 80.000,00 TL, annesi için 80.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı araç sürücüsü ve malikinden müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 22.10.2018 tarihli artırım dilekçesi ile davacı anne için 63.127,65TL, davacı baba için 41.246,41 TL destek tazminatının tahsilini istemiştir.
Davalı … Hesabı cevap dilekçesinde; davalı kurum yönünden yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, yetki yönünden davaya itiraz ettiklerini, davalı kurumun sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limiti olan 310.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminattan sorumlu olmadığını, aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu trafik poliçesinin bulunup bulunmadığının motor ve şase numarası da belirtilmek suretiyle … Bilgi Merkezinden sorulması, kusurun Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespiti, davacıların murislerinin ölümü sebebiyle sosyal güvenlik kurumlarından …….. herhangi bir ödenek alıp almadığının ve maaş bağlanıp bağlanmadığının, bağlandı ise miktarının sorulması gerektiğini, kaza tarihinden ticari faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; 17/01/2016 günü zorunlu trafik sigortası bulunmayan, davalı …’ın işleteni olduğu, diğer davalı …’ın sevk ve idaresinde olan kamyonetin, kendisi ile aynı yönde yolun sağında ve kaplama içinde yürümekte olan yaya …… aracın sağ ön ve ayna kesimi ile çarpması sonucu davacılar desteğinin vefat ettiği, davalı sürücünün %60 oranında kusurlu olduğu, davacılar desteğinin ise %40 oranında kusurlu olduğu, kusur oranına göre davacı anne…… 63.127,65 TL, davacı baba …. için 41.246,41 TL olmak üzere toplam 104.374,06 TL maddi tazminat hesaplandığı, Olay tarihi, olayın oluş biçimi, kusur oranları, davacı ile davalı gerçek kişilerin sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek davacıların olay nedeniyle duyduğu manevi elem ve acının kısmen de olsa karşılanabilmesi bakımından hakkaniyet ilkeleri de gözetilerek davacı anne ve davacı baba için manevi tazminat takdir edildiğinden bahisle maddi tazminat talebi bakımından, dava ve ıslah dilekçesinin kabulü ile, davacı anne …… için 63.127,65 TL, davacı baba … için 41.246,41 TL olmak üzere toplam 104.374,06 TL maddi tazminatın davalı … hesabından dava tarihi olan 24/02/2016 tarihinden itibaren, davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 17/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davacı anne…… için 15.000,00 TL, davacı baba….. için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 17/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalı … ile davalı … hesabı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
1-Davalı … Hesabı vekili istinaf dilekçesinde; davacılar suriye vatandaşı olup nüfus kayıtlarının resmi belgelerle ispat edilmesi gerektiğini, davacıların hak sahibi olduğunun resmi kayıtlarla da ispatı gerektiğini, bu hususun İçişleri Bakanlığı ve diğer resmi kurum kayıtlarından araştırılmasını, nüfus kayıtlarının doğruluğunun tespitinden sonra tazminat talebinin değerlendirilmesi gerektiğini, …… kusur raporları arasında, izafe edilen kusur oranları yönünden çelişki bulunduğunu (%50-%60), …. ifadelerine göre müteveffa bankette yürürken kazanın meydana geldiğini, Savcılık aşamasında alınan 24.3.2016 tarihli ATK kusur raporuna göre bu halde, sigortasız araç sürücüsünün eşdeğer kusurlu bulunduğunu, Fakat hükme esas alınan 13-12-2017 tarihli ……. oranında kusur verildiğini, iki Rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, emsal ücret araştırmasına göre tazminat hesabı yapılmasının hatalı olduğunu, davacı tarafın gelirini bordro ve sgk kayıtları ile ispat etmeden bilirkişi tarafından bildirilen emsal ücretlere ve hatta en yüksek meblağın bildirildiği yazıya istinaden rapor hazırlandığını, bu raporun da hükme esas alındığını, bu hususun ispatı için sadece tanık beyanı, emsal ücret araştırmasının yeterli görülmemesi, …… kaydı, bordro gibi resmi bir belge ibrazının istenilmesi, desteğin mesleği ve aldığı ücretin resmi belge ile ispat edilememesi halinde ise gelirin “asgari ücret” olarak kabul edilmesi ve buna göre tazminat hesabı yapılması gerektiğini, bu durumun göz ardı edildiğini, müteveffanın gelirinin asgari ücretin 3,20 katı olduğunun kabulü ile hesap yapıldığını, hesaplamanın hatalı olduğunu, Hukuka aykırı biçimde hesaplamaların yapıldığı bilirkişi raporunun mahkemece hükme esas alındığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2-Davalı … istinaf dilekçesinde; aracını emaneten bir süre sonra almak üzere …….. ne verdiğini, araç inşaatta park halinde iken elemanlarından davalı …’ın aracı habersiz olarak alıp, kaza yaptığını, kendisinin davalı …’ı tanımadığını, …….. tanıyıp muhatap aldığını, adı geçen şirketin bilinçli olarak kendini iflas etmiş gösterdiğini, kendine ait araçtan da mahrum kaldığını, maddi ve manevi yönden mağdur olduğunu, aleyhine verilen kararı kabul etmediğini belirterek lehine bozulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf edenlerin sıfatı gözetilerek ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Somut olayda aktüerya bilirkişi raporunda,….. ve prograsif rant yöntemi uygulanarak düzenlenen rapor doğrultusunda, davacı taraf lehine destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiştir.
Haksız fiil sonucu meydana gelen ölüm sebebi ile destekten yoksun kalma nedeniyle açılan maddi tazminat davasında, zararın kapsamının ve tazminatın miktarının doğru biçimde belirlenmesi açısından, vefat edenin kaza anındaki gerçek gelir durumunun ve vefat edenin öğrenci olması yahut henüz çalışmadığı durumda, davacının ileride elde edebileceği gelirin doğru biçimde saptanması büyük önem taşımaktadır. Davacıların oğlu olan destek ……… öğrencisi iken davaya konu trafik kazası sonucu vefatı sebebiyle 26.01.2016 tarihinde kaydı silinmiştir. İlgili okuldan alınan transkript belgesi dosyada mevcuttur. Davacılar vekili 11.10.2016 tarihli dilekçesinde desteğin lisansını ……. yapay zeka üzerine yaptığını belirtmiş ise de buna ilişkin eğitim öğretim belgeleri dosyada mevcut değildir.
Davaya konu trafik kazası 17.01.2016 tarihinde meydana gelmiş, mahkemece desteğin lisans ve yüksek lisans eğitim öğretim belgeleri temin edilmemiş, emsal ücret araştırması yapılmamış, dinlenen tanık beyanlarına göre devlet bursu geliri olduğu anlaşılmış olup, aktüer bilirkişi raporunda desteğin … …… bölümünde doktora yaptığı belirtilip, bilirkişi tarafından internet ortamından temin edildiği tahmin edilen … …. 18.03.2018 tarihli kazanç bilgisi sorgulama raporuna göre eğitimle ilgili profesyonel meslek mensuplarının 2014 Kasım ayı ortalama aylık/günlük brüt ücreti baz alınarak, asgari ücretin 3.20 katı geliri olduğunun kabulü ile tazminat hesaplanmıştır.
Eksik inceleme, araştırma ve hükme elverişli olmayan bilirkişi raporuna istinaden karar verilemez. Bu durumda mahkemece öncelikle desteğin lisans ve yüksek lisansına dair eğitim, öğretim belgelerinin dosyaya kazandırılması, daha sonra okuldaki başarı durumuna göre muhtemel mezuniyet tarihi ile mezuniyet sonrasında eğitim durumuna göre kamuda ve özel sektörde alanında ne kadar sürede iş bulabileceğinin, işe başlama tarihinin belirlenmesi, işe gireceği tarih itibariyle ücretinin resmi merciiler nezdinde araştırılması ve bu ücretin asgari ücrete oranlanarak desteğin gerçek gelirinin tespiti ile tazminat hesabı yapılması gerekirken, desteğin muhtemel mezuniyet tarihi, iş bulma süresi, hangi alanlarda ne gibi işlerde, ne kadar ücret karşılığı çalışabileceği hususlarında her hangi bir araştırma yapılmaksızın, bilirkişice, desteğin eğitimle ilgili profesyonel meslek mensubu olduğunun ve üstelikte 2014 yılı Kasım ayı … verilerine göre asgari ücretin 3.20 katı düzeyinde geliri olduğunun kabulü ile tazminat hesaplanması doğru görülmediği gibi, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda destek ile davacı anne ve babanın muhtemel bakiye ömürleri PMF 1931 yaşam tablosuna göre belirlenmiş olup, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin…… Sayılı içtihadında PMF1931 yaşam tablosunun uygulamasından vazgeçilerek, TRH 2010 Yaşam Tablosunun uygulamasına geçildiği belirtildiğinden, hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre belirlenecek muhtemel yaşam süresi gözetilerek “Progresif Rant Yöntemi” ile yapılacak hesaplamaya göre davacıların destek zararlarının belirlenmesi (davalı taraf lehine oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilerek) hususunda ek aktüer bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, yazılı olduğu biçimde hükme elverişli olmayan hesap bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması da doğru değildir.
2-Destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesinde destekten yoksun kalanlara ayrılacak paylar Yargıtay uygulamaları ile kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise desteğin gelirden eşi ile birlikte ikişer pay alırken çocuklara birer pay verileceği yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay çocukların her birine 1 pay, ana ve babaya birer pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselmektedir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 desteğe, %50 eşe pay verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanacaktır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin uygulamalarına göre; desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki, anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki, eşe iki, anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5’er pay verilmesinin uygun olacağı belirlenmiş olup destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekmektedir.
Somut olayda hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda davacı anne ve baba için sırası ile %25, %15, %7.5 ve davacı baba ölünce davacı anneye %10 pay verilmiş olup, pay oranları da yerleşik Yargıtay uygulamalarına uygun olmadığından, belirtilen pay oranlarına göre tazminat hesabı yapılması için aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak (davalı taraf lehine oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilerek) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hükme elverişli olmayan tazminat raporuna göre karar verilmesi de doğru değildir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle inceleme, araştırma yapılıp, aktüer bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bir ek rapor alınması ve sonucuna göre (taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilerek)karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı … ile davalı … Hesabı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı … ile … Hesabı vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı … ile davalı … Hesabı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.12.2018 tarihli,….. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Kararın kaldırılma sebebine göre davalı … ile davalı … Hesabı vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-Davalı … tarafından yatırılan 2294.77TL nispi, davalı … Hesabı tarafından yatırılan 1782.45TL nispi, 44.40TL maktu istinaf karar harcının talep halinde ilgili taraflara iadesine,
3-Davalı … tarafından yatırılan 200.00TL gider avansı ile davalı … Hesabı tarafından yatırılan 100.00TL gider avansından, kullanılmayan kısımların ilgili taraflara iadesine,
4-İstinafa gelen davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda ayrı ayrı gözetilmesine,
5-Eskişehir 6. İcra Dairesinin ….. esasına yatırılan 177.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 12.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.