Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/789 E. 2021/1269 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 24/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 03.04.2018 tarihinde davalıların işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacı şirkete ait araca çarparak hasara neden olduğunu, davalı aracının kırmızı ışık ihlali yapması nedeniyle kusurlu olduğunu, davacı aracında 17.824,00 TL hasar meydana geldiğini ve değer kaybı oluştuğunu, davalı … şirketine başvuru yapılmış ise de sigorta şirketince herhangi bir cevap verilmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere araçta oluşan değer kaybı nedeniyle şimdilik 100,00 TL’nin kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti vekili, kusur tespitinin gerçeği yansıtmadığını, davalı … tarafından davacıya 7.087,00 TL ödeme yapıldığını ve değer kaybının karşılandığını, ödemenin dava açılmasından sonra yapıldığını ve bu nedenle davanın konusuz kaldığını savunmuştur.
Davalı … vekili; poliçeden doğan sorumluluklarının 36.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, ancak araçtaki değer kaybının sigorta bedeline dahil olmadığını, teminat kapsamı dışında kaldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; dava konusu kazanın oluşumunda… plakalı araç sürücüsü …’ın kırmızı ışık ihlalinden dolayı kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğunu, aracın kaza sonucu yapılan onarım sonrasında kazadan önceki değerine göre 7.093,00 TL değer kaybedeceği, davalı … tarafından 06.09.2018 tarihinde davacıya değer kaybı için 7.087,00 TL ödendiği, davanın 100 TL’lik değer kaybına yönelik kısmi dava olması, sunulan ödeme belgesinde davadan sonra davalı … tarafından kısmi dava konusu yapılan miktarı aşan şekilde 7.087,00 TL ödeme yapılması karşısında davanın konusuz kaldığı, ancak alınan rapor gereğince meydana gelen zarardan davalıların sorumlu olduğu, dolayısıyla yargılama giderlerinden de sorumlu tutulmaları gerektiği belirtilerek konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı tarafından 14.08.2018 tarihinde sigorta şirketine başvuru yapıldığını, yasal sürede ödeme yapılmaması nedeniyle dava açıldığını, dava açıldıktan sonra 7.087,00 TL ödeme yapıldığını, mahkemece ön inceleme duruşması yapıldığını ve bilirkişi raporu alındığını, dava açılmasına sebebiyet verilmesi ve ödemenin dava açıldıktan sonra yapılması nedeniyle 7.087,00 TL üzerinden vekalet ücreti belirlenmesi gerekirken 100,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, aracın 2. el değerinin düşük alındığını, 2. el değerinin ekspertiz raporuna göre 135.000,00 TL kabul edildiğini, aracın kasko değer listesine göre değerinin 164.881,00 TL olduğunu, aracın hatasız bir araç olup 2. el değerinin 155.000,00 TL olduğunu, araçta meydana gelen 17.824,00 TL hasar bedeline göre belirlenen değer kaybının az olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalıların işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıya ait araca çarpması sonucu araçta meydana gelen değer kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının belirlenmesi için makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında belirtilen formül uygulanarak araçta 7.093,00 TL değer kaybı meydana geldiği belirlenmiş, davacı tarafından rapora itiraz edilmiştir.
Davalı … tarafından yargılama aşamasında 7.087,00 TL değer kaybı ödendiği ve davacının talebine göre davanın konusuz kaldığı belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dava konusu kaza 03.04.2018 tarihinde meydana gelmiştir. Davacı aracında meydana gelen değer kaybını aracın işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinden talep etmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun 90. maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde…. Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresi Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
Danıştay ve Yargıtay tarafından kabul edilen uygulamaya göre “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usulü kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde …. Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının belirlenmesi için mahkemece öncelikle dava konusu kaza nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin ve hasarlı parçaların belirlenmesi için hasar dosyası, ekspertiz raporu, servis onarım belgeleri ile kaza tarihinden önceki hasarlarının aracın piyasa değerine etkisinin belirlenmesi için önceki hasara ilişkin belgelerinin getirilmesi ondan aracın modeli, yaşı ve özelliklerine göre 2. el hasarlı ve hasarsız değerinin ve buna göre değer kaybının Yargıtay tarafından belirlenen uygulamaya uygun olarak belirlenmesi için gerekçeli, ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde davacıya ait aracın hasarını gösteren belgeler getirilmeden eksik delil toplanarak karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, diğer istinaf nedenlerininşimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA ,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafca yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.