Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/770 E. 2021/1503 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 29/11/2016 tarihinde, davacı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan…. plakalı araç ile dava dışı …….. plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda, karşı araçta meydana gelen hasar nedeni ile 28/12/2016 tarihinde, araç malikine 18.400,00-TL, sigortalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan ve yaralanan… 13/102017 tarihinde 38.080,00-TL, … 13/10/2017 tarihinde 19.049,00-TL ödendiğini, kazanın trafik kurallarının ağır ihlali ve istiap haddinin aşılması nedenleriyle meydana gelmesinden dolayı ve ZMMS Genel Şartları B.4.a.ve ç.maddelerine göre davacı sigorta şirketinin rücu hakkı bulunduğundan, ödenen 75.520,00-TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan…. plakalı araç ile karıştığı kaza sonucunda üçüncü kişilerin yaralandığını, davacı sigorta şirketince ödenen tazminat bedellerinin ZMMS Genel Şartları B.4.a.ve ç.maddelerine dayanılarak rücuu talep edilmişse de, uzman bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda, kazanın münhasıran istiap haddinin aşılması ile meydana gelmemesi yanında, kazanın sigortalı araç sürücüsünün kasıtlı bir hareketi veya ağır kusuru ile meydana geldiğine dair somut delil de bulunmadığından, rücu şartları oluşmadığı için davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalıya ait aracın ZMMS yapan davacı sigorta şirketinin, aracın yaptığı kaza nedeni ile zarar gören üçüncü kişilere yaptığı ödemeyi, istiap haddinin aşılması ve trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali gerekçelerine dayalı olarak rücu talebi ile açtığı davada, istiap haddinin aşıldığı ve araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu belirlenmesine rağmen davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı tarafın istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketi, sigortalı aracın yaptığı kaza sırasında istiap haddinin aşılması ve sürücünün ağır kusurlu olması nedeni ile üçüncü kişilere yaptığı ödemenin rücusunu talep etmektedir.
Davacı sigortacının ödeme yapmasına sebep olan kaza ile davacının ödeme tarihi itibariyle yürürlükte olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. kısmında, sigortacının sigortalısı işletene rücu hakkı düzenlenmiş; rücu edilebilecek haller sınırlı olarak sayılmıştır. Anılan maddenin a bendinde; “Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise…” sigortacının rücu hakkı bulunduğu belirtilmiştir. Ancak aranan kusurun, asli kusur değil, kasta yaklaşan bir kusur olması gerekmektedir. HGK’nun 10/12/2003 gün,…. sayılı ilamında da “ ağır kusurda, hal ve şartların yüklediği özen gösterme ve tedbir alma ödevlerine veya bir hareket tarzı emreden kurallara tam bir aldırmazlık söz konusudur. Ağır kusur bağışlanması kesinlikle olanaksız olan irade eksikliği esasına dayanır.” şeklinde açıklanmıştır.
Hükme esas alınan28/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; sigortalı araç sürücüsünün kırmızı ışıklı trafik işaretinde geçme kuralını ihlal etmesi nedeniyle kazanın meydana gelmesinde %100 oranında yani tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Sigortalı aracın sürücüsünün salt kırmızı ışıkta geçmesi nedeniyle trafik kurallarına aykırı davranışı nedeniyle %100 kusurlu bulunması, başlı başına kasıtlı yada ağır kusuru olduğu anlamına gelmeyeceği için, mahkemenin bu yöndeki değerlendirmesi yerinde görülmüştür.
Adı geçen kısmın (ç) bendinde ise “tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise…” üçüncü kişilere ödediği zararı sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiştir. Ancak bunun için, kazanın münhasıran (salt) istiap haddinin aşılmasından kaynaklanmış olması şartına bağlanmıştır.
Somut olayda; aynı tarihli raporda; kaza sırasında sigortalı araçta sürücü dahil 22 kişinin olduğu, araç ile taşınacak yolcu sayısının şoför dahil 16 kişi olduğu ve taşıyacağı yükün de 1706 kg aşmaması gerektiği, kişi sayısı ve yük itibari ile istiap haddinin aşıldığı, ancak kaza anında aracın hızının fazla olması ve önüne çıkan araca çarpmamak için ani fren yapması nedeni ile savrulduğu, dolayısıyla kazanın münhasıran istiap haddinin aşılması sureti ile meydana gelmediği belirtilmiş olup, istiap haddinin aşılması nedeni ile rücu isteminin reddine karar verilmesi de yerinde görülmüştür.
Bu gerekçelerle, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.