Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/749 E. 2021/1538 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2018
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik … Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)

KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.09.2012 tarihinde davacı yönetimindeki araç ile davalı … …’ın sevk ve idaresindeki, davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda davacının Ankara … Hastanesinin 07.04.2014 tarihli raporuna göre %19 oranında sakat kaldığını, davacının … – … Adi Ortaklığı ile 05.12.2011 tarihinden itibaren silindir kapak ve torna tesfiye atölyesinin ortağı olduğunu, bu alanda ustalık belgesine sahip bulunduğunu, dava konusu olay sonrası aylık 1.500,00 TL maaşla kendi yerine bir işçi çalıştırmak zorunda kaldığını, bir kısım tedavi giderleri … tarafından karşılanmış ise de karşılanmayan ve kendisi tarafından yapılan tedavi giderleri olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bedensel zararlara yönelik 20.000,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketi yönünden temerrüt, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte … şirketi dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 02.03.2015 havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerinin 17.000,00 TL’sinin sürekli iş görmezlik, 1.000,00 TL’sinin geçici iş görmezlik, 2.000,00 TL’sinin … tarafından karşılanmayan tedavi giderlerine yönelik olduğunu bildirmiş; 26.11.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile şimdilik 169.252,00 TL sürekli, 10.644,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 2.000,00 TL tedavi giderinin tahsilini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın 28.12.2011 – 2012 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere poliçe teminat limiti olan 225.000,00 TL ile sınırlı bulunduğunu, kusur ve maluliyet oranlarının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, kalıcı maluliyet tazminatı ve maluliyet oram belirlenirken bilinen ücretin bilinen ücret yoksa asgari ücretin hesaplamaya esas alınması gerektiğini, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi marifetiyle yapılmasını talep ettiklerini, tedavi giderleri ile ilgili sorumluluğun 6111 Sayılı Yasa gereği … Başkanlığına ait olduğunu, geçici iş görmezlik ve bakıcı giderlerine yönelik taleplerin teminat kapsamında olmadığını, temerrüde düşülmediğini belirterek, davanın bakıcı, tedavi, yol ve geçici iş görmezlik taleplerinin reddine, diğer talepler hakkında yaptıkları savunmalar çerçevesinde yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, trafik kazasına dayanılarak açılan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile tedavi giderleri ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamı ve deliller, hep birlikte göz önünde bulundurulduğunda; 23/09/2012 kaza tarihinde davalı sürücü … … yönetimindeki davalı …’e ait ve davalı … şirketine sigortalı otomobil ile kavşağa kırmızı fasılalı ışıkta giriş yaptığında, aracın ön kısmı ile sağındaki kavşak kolundan seyirle gelen ve sarı fasılalı ışıkta kavşağa giriş yapan davacı sürücü … yönetimindeki aracın sol ön kısmına çarpması sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda davacı …’un %25 oranında, davalı sürücü … …’ın %75 oranında kusurlu bulundukları, davacının %45 oranında sürekli iş göremezlik, 18 ay süre ile geçici iş göremezlik halinde kaldığı, her ne kadar davacının asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiği ileri sürülmüş ise de, 10/01/2018 tarihli uzman bilirkişi raporu kapsamına göre davacının aylık gelirinin asgari ücretin üzerinde bulunmadığı, yine davacının belgelediği 1.000,00 TL tutarlı tedavi giderini talep edebileceği, davacının uğradığı trafik kazası nedeniyle elem ve acı içinde bulunduğu, tarafların kusur durumlarına, olayın oluş biçimine ve tarihine göre davacı lehine sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile 169.252,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, 10.644,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının, 1.000,00 TL tedavi giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,Fazlaya ilişkin istemin reddine, Hükmolunan toplam 180.896,00 TL tazminata davalı … şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 30/04/2014 tarihinden itibaren geçerli, diğer davalılar … … ve … yönünden kaza tarihi olan 23/09/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal faiz yürütülmesine, davacı lehine takdir edilen 12.000,00 TL manevi 23/09/2012 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … ve …’ten tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ……sayılı dosyasında tespit edildiğini söz konusu mahkeme dosyasında belirlenen ücretin tanık ifadelerine göre değil, işverenin banka şubesine verdiği yazılı belge doğrultusunda belirlendiğini, kendine ait işyeri açan davacının vergi levhasına göre yıllardır sürdürdüğü işinden elde ettiği gelirin, işçi ücretinden az olmasının beklenemeyeceğini, dolayısı ile asgari ücrete göre hesap yapılmasının hakkaniyete ve hayatın olağan akışına uygun olmadığını, kaldı ki; emeğin yoğun olarak yapıldığı rektifiye ve motor taşlama işinin mahiyeti gereği fatura alınmasının yaygın bir uygulama olmadığını, Ceza dosyasında, davalı araç sürücüsünün alkollü olduğunun, kaza saati ile alkol muayenesi saati arasında geçen zamanın belli olduğunu, bu zaman aralığının dikkate alınmadığını, Alkol oranının 0,50 promilin altında olduğu gerekçesi ile kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleştiğinin kabul edilmediğini,raporda asgari ücrete gelecek zam oranının %10 olduğu varsayımı ile hesap yapıldığını, oysa son iki yılda asgari ücrete daha yüksek oranlarda zam geldiğini, bu noktada süresi içerisinde rapora itiraz edildiğini, hesap bilirkişisinden ek rapor alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı,tedavi gideri ve manevi tazminat istemine ilişkin, olup davacı vekilinin istinaf talebinin, davacı için hesaplanan tazminata esas alınan gelire ve kusura yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Dava yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan cismani (geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, tedavi gideri ve manevi tazminat) tazminat istemine ilişkindir. Konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen kusura ilişkin rapor ve ek raporda, davacının sarı fasılalı, davalı sürücünün kırmızı fasılalı trafik ışığında kavşağa girdiğinin, davacının kavşağa yaklaştığında, hızını azaltmayarak normal seyir hızı ile kavşağa girmesi nedeniyle olayda %25 oranında tali kusurlu olduğunun belirlenmesi, KTT’da da aynı nedenlerle sürücülere kusur izafe edilmesi, kusur durumunun birbirini teyit etmesi, davalı sürücünün olay anında alkollü olmasının kazanın oluşuna dair kusur oranının tespitinde sonuca etkili olmaması, kaldı ki, alkol raporunda saat belirtilmediğinden arada geçen sürenin belirli olmaması, davacının kaza nedeniyle yaralanması nedeniyle kendi yerine çalışacak elemanı asgari ücret karşılığında işe aldığının belirlenmesi, bu elemanın fikri ve bedeni katkısının en az asgari ücret karşılığı olduğunun kabulü ile tazminat hesabı yapılması, mali müşavir bilirkişi marifeti ile davacının işyerine ait ticari defter ve gelir faturaları üzerinde yapılan inceleme sonucu asgari ücret kadar dahi net geliri olmadığının tespit edilmesi, tazminat hesabında kaza tarihi ve geriye doğru azami 6 aylık gelirin esas alınması, davacı tarafın dayanağı söz konusu mahkeme dosyasında 1994 ila 2007 yılları arasındaki çalışmasının ve gelirinin değerlendirilmesi, davalı tarafın, davacının kaza nedeniyle uğradığı gerçek zarardan sorumluluğunun bulunması, davacının ustalık belgesi bulunması, yan delillerle desteklenmedikçe usta kazancı sağladığını somut şekilde ispatlayamaması, tazminat raporunda %10’luk artış ve azalmanın prograsif rant sisteminin uygulanması sebebiyle yapılması, asgari ücretin %10 oranında artırılmasının söz konusu olmaması, kusur ve tazminata ilişkin raporların dosya kapsamına, kazanın oluş şekline, denetime ve hükme elverişli bulunması ve mahkemenin gerekçesine göre yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda) davacı vekilinin bu hususlara ilişkin ve yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcının, peşin alınan toplam 88,80 TL karar harcından mahsubu ile bakiye 29,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine, davacı tarafça sehven yatırıldığı anlaşılan 218,50 TL temyiz harcının talebi halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan 100,00 TL istinaf gider avansından varsa kullanılmayan kısmın, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Kararın usulüne uygun şekilde taraflara tebliğine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 23.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.