Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2018
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi )
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/03/2021
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili, davalı… AŞ vekili ve … Tic. AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 24/07/2012 tarihinde, davalı … Sanayi ve Ticaret AŞ’nin işçisi olan, davalı …’ın sürücüsü olduğu, davalı … Tic. AŞ’ ye ait, davalı … AŞ tarafından …. plakalı aracın müvekkilleri…. çarparak ölümüne neden olduğunu, kaza nedeniyle müvekkili …’ın ölenin desteğinden mahrum kaldığı gibi, müvekkillerinin meydana gelen vefat nedeniyle manevi olarak acı duyduklarını, müvekkilinin meydana gelen zararlarından, davacı….sürücüsü olması, … Tic. AŞ’nin araç maliki olması nedeniyle, … AŞ’nin sürücünün işvereni olması nedeniyle, sigorta şirketlerinin ise sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduklarını, belirterek müvekkili … için 100.000,00 TL, … için 30.000,00 TL manevi tazminatın ve Müvekkili …. için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili, talep artırım dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatını 8.938,23 TL olarak belirleyerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davayı kabul etmediklerini, davacının maddi zararını kanıtlaması gerektiğini, ayrıca bilirkişi tarafından belirlenecek maddi tazminattan ölenin asli kusurlu olması nedeniyle ciddi oranda indirim yapılması gerektiğini, ölenin yaşı itibariyle yavaş hareket ederek, ayrıca taşıt yolunun geçilmemesi gereken yerinden geçmeye çalıştığından kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, bu nedenle gerek maddi tazminatın gerekse de manevi tazminatın indirilmesi gerektiğini, ayrıca davacıların talep ettiği manevi tazminatın da fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin meydana gelen kaza neticesinde herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin TBK’nun 66. maddesi gereğince üzerine düşen yükümlülükleri yerinde getirdiğinden sorumluluğunun bulunmadığını, belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkili tarafından bedeni zararlar ve manevi zararlar yönünden 750.000,00 TL ile teminat ile İMMS kapsamında sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, İMMS kapsamında maddi zararlardan sorumluluklarının, ZMMS kapsamını aşan zarar olması halinde teminat kapsamında olduğunu, zararın ZMMS teminat limitleri kapsamında kalması halinde sorumluluklarının olmadığını, ayrıca davacılar tarafından talep edilen manevi tazminatında afaki ve fahiş olduğunu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmayacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin kaza tarihinde, kazaya karışan aracın, işleteni olmadığını, davalı … San. Ve Tic. AŞ’nin aracın işleteni olduğunu, aracın 02/01/2012 tarihinde 28 ay süre ile “Motorlu Kara Nakil Araçları Kiralama Sözleşmesi” ile kiraya verildiğini ve aracın ilgili şirkete teslim edildiğini, durumun şirket kayıtları, fatura ve belgeler sabit olduğunu belirterek davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ….plakalı aracın müvekkili tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile…… Adına ölüm halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına 225.000,00 TL’ye kadar azamı sorumluluk hadleri ile sigortalandığını, manevi tazminat talebinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, talep olunan maddi tazminatın talep edilemeyeceği, aksi halde dahi sorumluluklarının kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 24.07.2012 tarihinde, yaya… 3 şeritli bölünmüş yolda, yolun sağından, karşıya geçmek istediği sırada sol şerit üzerinde, davalı araç sürücüsü …’ın çarpması netic…… Yalçın’ın ise %75 kusurlu olduğu, raporun ceza dosyası ile de uyumlu olduğu, davalı … Ticaret AŞ’nin araç maliki, … AŞ’nin sürücünün bünyesinde çalıştığı şirket olduğu, … AŞ’nin aracın ZMMS sigortası, …’nın ise aracın Kasko Sigortası olduğu ve poliçe kapsamındaki İMMS klozu gereğince manevi zararların sigorta teminatı kapsamında olduğu, … Ticaret AŞ hakkında dava açılmış ise de, davalının uzun dönem kira sözleşmesi olan 02/01/2012 tarihli kira sözleşmesi ile 28 aylığına … AŞ’ye kiralandığı, bu nedenle işleten sıfatı bulunmadığı, davalı hakkındaki maddi ve manevi tazminat davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, diğer davacılardan talep edilen maddi tazminat talebi yönünden ise, ölenin davacı …. eşi olması nedeniyle desteğinden mahrum kaldığı, davacının zararlarından… AŞ, sürücü Semih’in ve adam çalıştıran sıfatı ile … AŞ’nin sorumlu olduğu, davacının … AŞ’den de tazminat talep etmiş ise de, Aktüer bilirkişiden alınan rapora göre davacının kusur durumuna göre destek tazminatı miktarının 8.938,23 TL olduğu ve tazminat miktarının ZMMS limitini aşmaması nedeniyle maddi tazminattan …. Sigortanın sorumluluğunun olmadığı, davacı …, destek tazminatı talebi yönünden, davalılar… AŞ, … ve … AŞ’nin 8.938,23 TL maddi tazminattan sorumlu olduğu, davacıların manevi tazminat talepleri yönünden ise kazanın meydana gelişindeki kusur durumu, olayın oluş şekli ve özellikleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihi ve hakkaniyet ilkesi gözetilmek suretiyle, davacı …. için 7.500,00 TL … için 5.000 TL manevi tazminatın uygun olduğu gerekçesiyle; Maddi tazminat talebi yönünden 8.938,23 TL destek alacağının 24/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte (davalı… AŞ yönünden 23/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sınırlı olmak üzere) davalılar …, …… AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, Davalı … AŞ aleyhine maddi tazminat istemli açılan davanın reddine, Davalı … Ticaret AŞ aleyhine maddi tazminat istemli açılan davanın husumet nedeniyle reddine, Manevi tazminat talebi yönünden davacı … için 7.500,00 TL, … için 5.000,00 TL manevi tazminatın 24/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte (Davalı … A.Ş yönünden 23.12.2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılar, …, … A.Ş ve … … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar … ve …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ve davalı… A.Ş hakkındaki manevi tazminat istemli davanın reddine, davalı … Ticaret A.Ş. Aleyhine manevi tazminat istemli açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili, davalı… AŞ vekili ve davalı … Ticaret AŞ vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Meydana gelen trafik kazasında, müvekkili…b kaybettiğini, müvekkili … 100.000,00 TL manevi tazminat talebinin mahkemece 7.500,00 TL olarak, müvekili….’nın 30.000,00 TL manevi tazminat talebinin 5000,00 TL olarak kabul edilerek, davalılardan … ve … San. ve Tic. AŞ’den tahsiline karar verildiğini, davalı araç sürücüsü …. davalılardan…. İlaç San. ve Tic. AŞ’nin işçisi olup, olay tarihinde tıbbi mühendislik yaptığını, kaza neticesinde müvekkili …. 51 yıllık eşini kaybettiğini katlanılması imkansız acı ve eleme maruz kaldığını, diğer müvekkilinin de zamansız olarak babasını kaybetmiş olması nedeniyle katlanılması imkansız acıya maruz kaldığını, buna göre hükmedilen manevi tazminatın, müvekkillerinin uğradığı zararı karşılamasının imkansız olduğunu, vekalet ücretleri yönünden ise; mahkemece, … AŞ’den maddi tazminat talebinin reddedilmesi nedeniyle 2.180,00 TL, Manevi tazminatlardan ret edilen kısımlar üzerinden her bir davacıdan 2180 TL vekalet ücretlerinin davalılar …, ….İlaç AŞ ile … A.Ş’ye verilmesine, ayrıca… AŞ şirketi lehine ayrıca ret sebebi farklı olduğundan bahisle her bir davacıdan ayrı ayrı 2180 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile… verilmesine karar verildiğini, Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre vekalet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Ticaret AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davacı tarafından müvekkili hakkında açılan davanın husumet nedeniyle, reddine karar verilmesine rağmen, müvekkili şirket lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu, AAÜT’ne göre müvekkilinin vekalet ücretine hak kazandığının izahtan vareste olduğunu, müvekkilinin yargılama boyunca kendisini vekil ile temsil ettirdiğini, Yargıtay’ın emsal kararlarında ve mahkemelerce verilen emsal kararlarda da müvekkili lehine vekalet ücreti verilmiş iken yerel mahkeme tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden müvekkili lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin de hatalı olduğunu, gerekçe gösterilmemesinin Anayasa’nın 141/3. Maddesine de aykırı olduğunu, ayrıca vekalet ücreti takdir edilmemesinin adil yargılama ilkesine ve dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, 2918 Sayılı Yasada zararlardan araç sahibinin değil, işletenin sorumlu olacağının düzenlendiğini, işletenin üçüncü kişilerce tespitine yönelik bir platform ve ilan zorunluğunun olmadığını, kaldı ki buna rağmen davacıların zararlarını hem müvekkilinden, hem de sürücünün işvereni ve aracı kiralamış olan … Sanayi AŞ’den talep ettiğini, dosya kapsamına göre aracın kimin hakimiyetinde olduğunu bilebilecek durumda olduğunu, bu nedenle lehlerine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği, ayrıca müvekkili tarafından yapılan yargılama giderlerinin de hüküm altına alınması gerektiğini belirterek itirazları doğrultusunda kararın kaldırılarak müvekkili lehine vekalet ücreti takdir edilmesini ve müvekkili tarafından yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı… A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Müvekkili tarafından sigortalı aracın,….. çarpması ile meydana gelen kaza nedeniyle ATK’dan alınan rapora göre araç sürücüsünün %25, ölenin ise %75 oranında kusurlu olduğundan bahisle müvekkilinin maddi tazminattan sorumlu tutulmuş ise de, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bilirkişiden alınan raporda, TRH2010 Yaşam tablosu uygulanarak hesaplama yapıldığını, hesaplamanın PMF 1931 Yaşam tablosuna göre ve 1/kn formülünün uygulanması gerektiğini, belirterek kararın kaldırılarak, alınacak rapora göre karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf edenlerin sıfatlarına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle destek zararına ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Olay tarihinde, davacı ….., davacı …. ise babası olan…. sürücüsü olduğu aracın çarpması neticesinde vefat ettiği, mahkemece hükme esas alınan Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik ihtisas Dairesinden alınan rapora göre kazanın meydana gelmesinde, davalı araç sürücüsünün %25 oranında, ölenin ise %75 oranında kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
1-Davacı istinaf sebepleri hükmedilen manevi tazminat miktarına ve karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin olup bu çerçevede yapılan incelemede;
Dava konusu olan manevi tazminat istemi, 6098 sayılı TBK’nun 56.maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, 24/07/2012 tarihinde meydana gelen kazada davac…..ı vefat etmiş olup, ölen ile yakınlıkları nazara alındığında TBK’nın 56. maddesi gereğince sorumlulardan tazminat talep edilebilir ise de, manevi tazminatın belirlenmesinde, yukarıda da açıklandığı üzere tek ölçüt ölüm nedeniyle duyulan acı değildir. Ölüm sebebiyle duyulan acı ne kadar büyükte olsa, manevi tazminatın takdirinde kusurun varlığı ve yoğunluğu sorumluluğun belirlenmesi açısından önem arz eder. Kazanın meydana geliş şekli, ölenin kazanın meydana gelmesindeki kusur durumları, ölenin yaşı, kaza tarihi ve somut olayın özellikleri değerlendirildiğinde zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda, mahkemece belirlen manevi tazminat miktarı yukarıda açıklanan ilkeler ile hak ve nesafet kuralları çerçevesinde belirlendiğinden davacıların buna ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Davacıların vekalet ücretine yönelik istinaf talebi yönünde de; 6100 sayılı HMK.nın ihtiyari dava arkadaşlığı başlıklı 57. maddesinde “Birden çok kişinin, davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması, ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri, davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması halinde birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabileceği” düzenlenmiştir. Aynı kanunun İhtiyari dava arkadaşlarının davadaki durumu başlıklı 58. maddesi gereğince ihtiyari dava arkadaşlığında, davaların birbirinden bağımsız olduğu ve dava arkadaşlarından her birinin diğerinden bağımsız olarak hareket edeceği belirtilmiştir.
Bu nedenle birden fazla zarar görenin ihtiyari dava arkadaşı olarak birlikte açtıkları davadan esasen birden fazla dava ve talep olduğundan, her bir davacının lehinde ve/veya aleyhinde verilecek kararlarda kendisini vekille temsil ettiren taraflar lehine; kabul veya ret durumuna göre, her bir dava yönünden kendisini vekille temsil ettiren taraf lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 17 Hukuk Dairesi …..
Diğer yandan, maddi ve manevi tazminat istemli olarak açılan davada AAÜT’de maddi ve manevi tazminata ilişkin hükmedilecek vekalet ücreti ayrı hükümlere tabi olduğundan, aynı davacı tarafından açılan maddi ve manevi tazminat talepleri nedeniyle vekalet ücretinin ayrı ayrı belirlenmesi ve AAÜT’nin 3/2 maddesi gereğince birden fazla davalı hakkında açılan açılan davanın reddi halinde ret sebebi farklı olan davalı için ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin düzenlemesinin gereğidir.
Bu itibarla, davacıların ihtiyari dava arkadaşı olarak birlikte dava açmalarına göre, davalılar lehinde hükmedilen vekalet ücretlerinin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve AAÜT’te uygun olarak belirlenmiş olmasına göre davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
2-Davalı… AŞ vekilinin istinaf talepleri yönünden ise; Davalı tarafından aktüer bilirkişiden alınan raporu hatalı ve karar vermeye elverişli olmadığını iddia etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bilirkişi tarafından 2012 yılında meydana gelen kaza için TRH 2010 yaşam tablosu uygulanarak ölenin ve davacıların muhtemel yaşam süresi belirlenmiştir. Bilirkişi tarafından raporda “Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Yöntemi” çerçevesinde hesaplamaya yönelik açıklama yapılmış ise de, hesaplanan tazminatın tamamı işlemiş dönem içerisinde kaldığından, işleyecek dönem olmaması nedeniyle “Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Yöntemi” uygulanarak hesaplama yapılmamış, TRH2010 yaşam tablosu, sadece muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi açısından kullanılmıştır. Yargıtay 17 Hukuk Dairesi tarafından içtihatlarında muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde PMF1931 Yaşam Tablosunun uygulanmasını benimsemiş iken içtihat değişikliğine giderek kaza tarihine bakılmaksızın TRH 2010 yaşam tablosuna göre muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi gerektiği ve tazminat hesabının ise “progresif rant yöntemi” ile hesaplanması gerektiği kabul edilmiştir. (Yargıtay 17. H.D. 2020/2598 E. 2021/34 K. Sayılı kararı)
Bu durumda, mahkemece alınan rapor tarihinde davacının tüm tazminat taleplerinin işlemiş dönem zararları içerisinde kalması, işleyecek dönem olmaması nedeniyle “Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Formülü” uygulamasının yapılmamış olması, raporda sadece TRH2010 yaşam tablosu kullanılarak belirlenen sürenin tamamının işlemiş (bilinen) dönem zararları içerisinde kalması, işleyen dönem tazminatının hesaplanmasında ise kullanılan yaşam tablosunun “muhtemel yaşam süresi” haricinde etkisinin olmaması, bilirkişi tarafından TRH2010 yaşam tablosuna göre “muhtemel yaşam süresini” belirlenmiş olmasınında, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin içtihat değişikliğine uygun olması nedeniyle davalı… AŞ vekilinin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
3-Davalı … Tic. AŞ vekilini istinaf sebeplerine gelince; davacılar tarafından, davalı hakkında kaza yapan aracın maliki olduğundan bahisle dava açılmıştır. Mahkemece, davalının işleteni sıfatı olmadığı uzun dönem kira sözleşmesi ile davalı … San. Tic. A.Ş.’ye aracın kiraladığı ve işletenin bu davalı olduğundan bahisle davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmediği gibi vekalet ücreti takdir edilmeme nedenine ilişkin kararda gerekçeye de yer verilmemiştir. Davacı tarafından … San. Tic. A.Ş. hakkında da, dava açılmış olmasına, kaza tarihinde aracın … A.Ş tarafından kullanıldığının bilinmesine, cevap dilekçesinde de davalının aracın uzun dönem kiralama sözleşmesi ile kiralandığını belirtmiş olmasına göre, davacının işleten durumunu belirleyerek davayı doğru hasma yönetebilme imanı bulunmasına rağmen, davalıya husumet yönetilerek dava açmış olmasına ve davanın pasif husumetten reddedilmesine göre davalı lehine reddedilen maddi ve manevi tazminat yönünden vekalet ücreti takdir edilmesi ve davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, gerekçe gösterilmeksizin davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi ve adı geçen davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilli ve davalı… A.Ş. Vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine, davalı … A.Ş. vekilinin istinaf talebinin ise kabulüne karar vermek gerekmiş, Mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hatanın yeniden yargılamayı gerektirmemesine göre davalı … Ticaret AŞ’nin istinaf talebi yönünden ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararında istinaf edilmeyerek, yahut istinaf talepleri yerinde görülmeyerek kesinleşen yönler korunarak, davalı … Ticaret AŞ lehine vekalet ücreti takdir edilmek ve davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılardan tahsiline karar verilmek suretiyle ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesine karar verilmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacılar vekilinin ve davalı… AŞ vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davalı … Tic. AŞ vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 02/07/2018 tarihli, … sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
a) MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN;
1-8.938,23 TL destek alacağının 24.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı… A.ş. Yönünden 23.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile sınırlı olmak üzere) davalılar …, ……A.Ş. İle… A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
-Davalı … A.Ş. Aleyhine açılan davanın reddine
-Davalı … Tic. AŞ Aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine
b) MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN;
1-7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı … A.Ş. Yönünden 23.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile sınırlı olmak üzere) davalılar …, ……A.Ş. İle … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı … A.Ş. Yönünden 23.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile sınırlı olmak üzere) davalılar …, ……A.Ş. İle … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemlerin ayrı ayrı reddine,
Davalı… A.Ş. Aleyhine açılan davanın reddine,
Davalı … Tic. A.Ş. Aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.464,44-TL harçtan ( peşin harç 447,45-TL+116,30-TL ıslah harcı) 563,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 900,69-TL harcın davalılar …, ……A.Ş. İle… A.Ş. Ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, (Davalı… şirketinin sorumluluğunun 375,52-TL, Davalı … şirketinin sorumluluğunun 525,16-TL, ile sınırlı olmak üzere)
3-A)Maddi Tazminat Talebi Yönünden;
Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin …, ……A.Ş. İle… A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Davalı … şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın red edilen kısmı yönünden hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … şirketi vekiline verilmesine,
Davalı … Tic. AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve hakkındaki dava diğer davalıdan farklı sebeple reddedildiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2180,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davalı … Tic. AŞ vekiline verilmesine,
B) Manevi Tazminat Talebi Yönünden;
Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalılar …, … İlaç…A.Ş. İle … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Davalılar …, …. İlaç…A.Ş. ile … A.Ş. kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davacı …’ın manevi tazminat talebi yönünden davanın red edilen kısmı yönünden hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılar …, ……A.Ş. ile … A.Ş.ye verilmesine,
Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalılar …, ……A.Ş. İle … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Davalılar …, ……A.Ş. ile … A.Ş. kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davacı …’ın manevi tazminat talebi yönünden davanın red edilen kısmı yönünden hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılar …, ……A.Ş. ile … A.Ş.ye verilmesine,
Davalılar… A.Ş ve … Tic. AŞ hakkındaki davanın diğer davalılardan farklı olarak manevi tazminattan sorumlulukları olmadığından husumet yöneltilemeyeceğinden reddine karar verildiğinden, manevi tazminat talebi yönünden her bir davacıdan ayrı ayrı 2.180,00 TL vekalet ücretinin tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren davalı… AŞ ve … Tic. AŞ’ye verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.487,05-TL (dava açılış masrafı, bilirkişi gideri, talimat mahkemesi bilirkişi gideri, tebligat gideri ve posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesap edilen 158,96- TL ile davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olan (peşin harç 447,45-TL+116,30-TL ıslah harcı) 563,75-TL’nin davalılar …, ……A.Ş., … A.Ş. ile … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, (Davalı… şirketinin sorumluluğunun 301,31-TL, Davalı … şirketinin sorumluluğunun 421,39-TL, ile sınırlı olmak üzere)
Davalı … Tic. AŞ tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve tebligat gideri olmak üzere 477,25 TL yargılama giderlerinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakip yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
III- İstinaf başvurusu esastan reddedilen davacılar ile davalı… AŞ’den başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
VI- İstinaf başvuru reddedilen davacılardan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
V- İstinaf başvuru reddedilen davalı… AŞ’den alınması gereken 610,57 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 367,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 243,57 TL nin davalı… AŞ’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
VI- İstinaf talebi kabul edilen Davalı … Tic. A.Ş tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davalı … Tic. AŞ’ye iadesine,
VII-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … Tic. AŞ tarafından karar tebliği ve istinaf dilekçesi tebliğine ilişkin olarak yapılan 308,00 TL tebligat ve posta giderlerinin davacılardan alınarak davalı … A.Ş’ye verilmesine,
VIII-HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
IX-Kararın taraflara usulüne uygun tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361/1 maddesi gereğince kararın taraf ve vekillerine tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 04/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.