Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/697 E. 2021/1202 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2018
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 06.10.2014 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacı idaresinde bulunan araca çarptığını, kazanın oluşumunda davalı …’un kırmızı ışık ihlali ve hızlı araç kullanması nedeniyle tamamen kusurlu olduğunu, kaza sonucu davacıya ait aracın hasar gördüğünü belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 2.000,00 TL hasar bedeli ve 500,00 TL araçtan yoksun kalma zararı olmak üzere toplam 2.500,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile 11.000,00 TL hasar bedelinin davalılardan, 1.500,00 TL araç mahrumiyeti bedelinin davalılar … ve …’dan tahsilini istemiştir.
Davalı … vekili, trafik kazasında davacının kusurlu olduğunu, maddi ve manevi yönden zarar gördüğünü, kazaya karışan …. plakalı aracın kiralandığını, kira bedeli peşin ödendiği halde araçtan gerekli fayda ve yararın sağlanamadığını, kaza sırasında davacının yanında bulunan eşinin de yaralandığını, aracı kiralayan şirkete husumetin yöneltilmesi gerektiğini, davacının davalının kusurlu olduğunu ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, cevap dilekçesi sunmamış, yargılama sırasında davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan delillere göre; makina mühendisi bilirkişiden alınan raporda davacıya ait …. plakalı aracın onarımının ekonomik olmayacağı, pert total olarak kabulünün uygun olacağı, aracın pert total kabulü halinde zararın 11.000,00 TL. olacağının belirtildiği, sigortacı bilirkişi ile makina mühendisi bilirkişi heyetinden alınan 15.08.2016 tarihli raporda her iki tarafın iddialarını kanıtlayacak kamera kaydı ve tanıkları olmadığı, içtihatlara bağlı kalınarak kazaya karışan araç sürücülerinin kazanın oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğu, taraflarca itiraz edilmesi üzerine Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Başkanlığından alınan raporda ışık ihlali yapan kişinin davacı olması halinde davalı …’un kusursuz, davacının %100 kusurlu olduğu, ışık ihlali yapan kişinin davalı … olması halinde davacının kusursuz, …’un %100 kusurlu olduğunun bildirildiği, davacıya ait araç ile davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı …’na ait, davalı … idaresindeki aracın karıştığı trafik kazasında her iki tarafında yeşil ışıkta geçtiğini iddia ettiği, kazaya ilişkin kamera kaydının bulunmadığı, kazanın tek görgü tanığının davalı …’un eşi olduğu, mevcut delil durumu itibariyle yapılan değerlendirmede davacının ve davalının kazanın oluşumunda %50 kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, davacıya ait araçta 11.000,00 TL hasar, 1.500,00 TL kazanç kaybının meydana geldiği, kusur durumuna göre davacının talep edebileceği hasarın 5.500,00 TL, kazanç kaybının 750,00 TL olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 5.500,00 TL hasar bedelinin davalılardan, 750,00 TL kazanç kaybının davalılar … ve …’dan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemenin kusurun %50 oranında davacıda olduğu yönündeki kabulünün yerinde olmadığını, hükme esas alınan raporda her iki aracın yönü, yol üzerindeki konumları ve davalılara ait aracın davacı aracına çarpma biçimi değerlendirilmek suretiyle davacının kavşağı daha önce kullanma hakkına sahip olduğu ve davalı araç sürücüsü …’un davacının bu hakkını ihlal etmek suretiyle kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu tespiti yapılmasına karşın kusur oranlarının %50 olarak tespit edilmesi hukuka ve yasaya uygun olmadığını, kaza tespit tutanağı ve kaza yeri krokisi incelendiğinde davacı sürücünün Ankara yönünden Konya yönüne gitmekte iken …. kavşağında sola dönüş cebine yanaştığını, yeşil ışığın yanması ile sola dönüp üç şeritli yolun iki şeridini tam olarak geçerek üçüncü ve son şeridini de yarıladığını, 12.80 m genişliğindeki yolun 9.20 m’sini geçtiğini, geriye 3.60 m kaldığını, davalının ise aracı ise Konya yönünden Ankara yönüne seyir halinde iken yolun en sağ şeridinden gelerek davacının aracına sağ arka kapıdan ve yandan çarparak kazaya sebep olduğunu, dolayısıyla davalı tarafın yeşil ışıkta geçtiği iddiasının oluşa uygun olmadığını, eğer öyle olsa idi Konya yönünden gelmekte olan diğer şeritteki araçlarında hareket halinde olması ve davacının sola dönüşte ilk şeritte kazaya karışması gerektiğini, davacı yolun büyük bölümünü geçtikten sonra son şeridin yarısında kazanın meydana geldiğini, davalının solunda bulunan iki şeritteki araçların hareketsiz kalmasının davalı araç sürücüsünün kırmızı ışıkta geçtiğini kanıtladığını, Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Başkanlığı raporunda; kusurun ışık ihlali yapan sürücüye göre değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, her iki davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edildiğini, 2018 yılı için geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti” başlıklı 3 maddesinde de “ (1)Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi, niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.(2) Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” şeklinde düzenlemeye yer verildiğini, AAÜT nin “Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” başlıklı 13. maddesinde ise “ (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmüne yer verildiğini, davalılar bakımından davanın kısmen ret gerekçesi aynı ve kusurun %50 oranında davacıya ait olduğu yönündeki kabul olduğuna göre; davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken kendisini vekil ile temsil ettiren her davalı bakımından ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmiş olmasının doğru olmadığını ileri sürmüştür.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı tarafından açılan davada ispat yükünün davacıda olduğunu, davacı tarafından iddiasının ispatlanamadığını, raporların yoruma dayalı olduğunu, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan raporda; kırmızı ışık ihlalini gerçekleştiren kişinin %100 kusurlu olacağının ifade edildiğini, Adli Tıp Kurumunun düzenlemiş olduğu raporun hükme elverişli kesin bir rapor olmadığı gibi terditli olarak düzenlendiğini, dosyadaki tüm delillerde ve Adli Tıp Kurumu raporunda kimin kusurlu olduğu tespit edilemediğini, dosyada kusura ilişkin somut ve her türlü şüpheden ari kesin herhangi bir belge ve delil bulunmadığını, ceza dosyasında da taraflar birbirinden şikayetçi olmadığından herhangi bir araştırma yapılmadığını, davacı tarafça davası ispatlanamadığı gibi gerek kaza tutanağında gerek Adli Tıp raporunda kusurlu tarafın belirlenemediğini, davanın reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu araç hasarının belirlenmesinde tespit dosyası raporunun esas alındığını, tespit raporuna istinaden düzenlenen raporun kabul edilemeyeceğini, bilirkişi tarafından da rayiç bedel ve hurda bedeli hususunda dosyada başkaca belge ve bilgi bulunmadığı gibi rapordaki fotoğraflarla 7 yaşındaki aracın tam ziya kabul edilip edilmeyeceğinin somut kriterlere göre hesabının dosyada bulunmadığını, araçtan mahrum kalınan gün sayısı 20 gün olarak belirtilmiş ve davacı tarafça bu hususta belge sunulmamış olmasına rağmen günlük araç kiralama bedeli olarak 75,00 TL gibi fahiş bedel belirlenmiş olduğunu, sigorta şirketinden ödeme alıp almadığının sorulmadığını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı ve araç mahrumiyeti tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın kırmızı ışıkta geçerek davacıya ait araca çarptığını belirterek, araçta meydana gelen hasar bedeli ve araç mahrumiyeti bedelini talep etmiştir.
Mahkemece dava konusu trafik kazasında her iki tarafında yeşil ışıkta geçtiğini iddia ettiği, kazaya ilişkin kamera kaydının bulunmadığı, kazanın tek görgü tanığının davalı …’un eşi olduğu, mevcut delil durumu itibariyle yapılan değerlendirmede davacının ve davalının kazanın oluşumunda %50 kusurlu olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan tüm delillere rağmen araç sürücülerden hangisinin kusurlu olduğunun kesin olarak tespit edilemediği durumlarda, Yargıtay uygulamasına göre tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca, işletme tehlikeleri doğrultusunda tehlikeler eşit varsayıldığından, zararın yarı yarıya paylaştırılması gerekir. Be nedenle tehlikeler eşit kabul edilerek her iki araç sürücüsünün de % 50 oranda kusurlu olduğunun kabulü ve özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük görülmemiş, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise diğer istinaf nedenlerinin reddi gerekmiştir. (Yargıtay 17 Hukuk Dairesi ….K. Sayılı ilamı)
Davacı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin incelenmesinde; davacı vekili dava dilekçesinde hasar bedeli ve araç mahrumiyeti bedelinin de tüm davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesinde 11.000,00 TL araç bedelinin davalılardan, 1.500,00 TL araç mahrumiyeti bedelinin davalılar … ve …’dan tahsilini istemiştir Mahkemece araç bedelinin tüm davalılardan tahsiline araç mahrumiyeti bedelinin ise davalılar … ve …’dan tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davalı … şirketi zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları kapsamında olmaması nedeniyle araç mahrumiyeti bedelinden sorumlu olmadığından araç mahrumiyeti bedelinin davalı … şirketinden tahsiline karar verilmemiş, yargılamada vekil ile temsil edilen davalı … için ayrı, davalı … şirketi için ayrı 2.180,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Mahkemece davacının araç bedeline ilişkin talebinin kısmen kabulüne karar verildiğine göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2’nci maddesindeki “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” düzenlemesi gereğince birden fazla davalı aleyhine açılan davanın kısmen reddi halinde ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir. Bu hale göre davacının araç hasar bedeline ilişkin talebinin kısmen reddine karar verildiğine göre reddine karar verilen araç hasar bedeli miktarı üzerinden yargılamada vekil ile temsil edilen davalılar … ve sigorta şirketi yararına tek vekalet ücreti verilmesi gerekir.
Davacı vekilinin araç mahrumiyeti bedeli yönünden davalı … şirketine yönelik talebinin sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi kapsamında araç mahrumiyetinden sorumlu olmaması ve ıslah dilekçesi ile davalı … şirketi yönünden araç mahrumiyeti bedeli ıslah edilmediğine göre dava dilekçesi ile talep edilen 500,00 TL araç hasar bedelinin reddine karar verildiğinden red sebebi farklı olan davalı … şirketi aleyhine ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi ancak karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi gereğince hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceğinden reddine karar verilen 500,00 TL miktara göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 2.180,00 TL vekalet ücreti verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin yerinde görülmeyen diğer istinaf nedenlerinin reddine, ancak vekalet ücretine yönelik istinaf sebeplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.353/1.b.2.maddesi gereğince kesinleşen yönler korunarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı … vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1-Davanın kısmen kabul, kısmen reddine,
a-5.500,00 TL hasar bedelinin davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren, davalı … … Şirketi’nden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-750,00 TL kazanç kaybının davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
c-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 426,94 TL harçtan peşin yatırılan 42,70 TL harç ve 171,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 213,24 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına (davalı … şirketinin 162,00 TL ile sorumlu tutulmasına),
3-Davacı tarafından yapılan 493,60 TL keşif- posta-müzekkere gideri ve 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.793,60 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesaplanan 896,80 TL yargılama gideri (davalı … şirketinin 857,81 TL den sorumlu tutulmasına) ile 25,20 TL başvurma harcı, 42,70 TL peşin harç, 171,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.135,70 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (davalı … şirketinin 1.096,71 TL ile sorumlu tutulmasına), bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar … ve davalı … şirketi yargılamada vekil ile temsil edildiğinden reddine karar verilen araç bedeli üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve sigorta şirketine ödenmesine,
6-Davalı … şirketi yönünden reddine karar verilen araç mahrumiyeti bedeli üzerinden red sebebi farklı olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 ve 13/2. Maddesi gereğince 500,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … şirketine ödenmesine,
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-Harçlar Kanunu gereğince davalı …’tan alınması gereken 426,93 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL. + 62,33 TL.nın mahsubu ile kalan 320,20 TL. harcın davalı …’tan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 236,90 TL. yargılama giderlerinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Başvuran taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 17.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.