Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/686 E. 2021/1530 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2019
NUMARASI ……
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/09/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı……. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait …… plakalı araç ile davalı ….. ait …… plakalı aracın 24.12.2016 tarihinde çarpışması sonucu müvekkilinin aracında 59.668,68 TL’lik hasar nedeniyle değer kaybı meydana geldiğini, olayda davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunu ve müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenlerle şimdilik 1.000,00 TL değer kaybı tazminatının 24.12.2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 13.02.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı talebini 17.300,00 TL artırarak 18.300,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı ……… yasal süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde, şirkete başvuru dava şartının gerçekleşmediğini, poliçe limiti ile sorumlu olduklarını ve genel şartların ekinde yer alan değer kaybı tablosunun kullanılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı …… yasal süresi içinde davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, trafik konusunda uzman makine mühendisinden alınan bilirkişi kök ve ek raporunda, davaya konu kazada …… plakalı araç sürücüsü davalı …… %100 kusurlu olduğu, …… plakalı araç sürücüsü davacının kusursuz olduğu, davaya konu kaza nedeniyle davacı aracında toplam 18.300,00 TL değer kaybı olduğu tespit edildiği gerekçesiyle DAVANIN KABULÜNE, 18.300,00 TL değer kaybı tazminatının, davalı……..yönünden kaza tarihi olan 24.12.2016 tarihinden itibaren, davalı …… yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ve davalı sigorta şirketi bakımından poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Daval……. vekili istinaf dilekçesinde, dava konusu hasara neden olduğu belirtilen……. plakalı aracın 23.2.2016/-2017 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere …… numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile…… adına kaza tarihi itibarıyla maddi hasarda araç başına 31.000,00 TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, davacıya ait araçta oluşan araç hasarından ötürü dava sonrasında…… numaralı hasar dosyasından,…….e 17.05.2017 tarihinde 31.000,00 TL rücu ödemesinde bulunulduğunu, 31.000,00 TL tutarındaki ödeme sonrası poliçe teminatının tamamen bittiğini, dava konusu hasarın ZMMS poliçesi teminatlarına ve genel şartlarına göre poliçe teminatında yer almadığını, ayrıca değer kaybı tazminatının fahiş oranda olup, aracın nitelikleri ile uyuşmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi poliçe limitini dava dışı …… ödediğini ve poliçe limitinin tükendiğini istinaf aşamasında ileri sürmüştür.
Kural olarak istinaf aşamasında yeni delil ileri sürülemez. (6100 sayılı HMK’nın 357. maddesi) Ancak, ödeme iddiası ve ödemeye ilişkin belgeler borcu sona erdiren belgelerden olduğundan yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir.
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun……. Karar sayılı ilamında da “Kural olarak, yargılama aşamasında dayanılıp sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar; sunulmuş olsalar bile, bu aşamalardaki incelemeler sırasında dikkate alınamazlar. Bu kuralın tek istisnası, dayanılıp sunulan delillin, o davaya konu borcu söndüren bir nitelik taşıması; örneğin, davaya konu borcun ödenmiş olduğunu gösteren makbuz, ibraname gibi bir belge olmasıdır.
Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, temyiz aşamasında dava konusu borcu söndüren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla, yargılama aşaması henüz tamamlanmamış ise böyle durumda, borcu itfa eden belge değerlendirmeye alınmalıdır. Gerçekten de, yargılamada davayı inkâr eden davalının savunması, borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle, temyiz aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin kabulü de zorunludur.” denilmiş buna göre borcu söndüren bir belgenin varlığı halinde bu belgenin Yargıtay incelemesi aşamasında dahi ileri sürülmesi durumunda değerlendirilmesi gerektiğinin altı çizilmiştir.
Belirtilen nedenlerle, borcu söndürecek nitelikte bir itiraz olan ödeme iddiası yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden davalının ödeme iddiasının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davalı sigorta şirketi olay tarihinde geçerli olan maddi hasar halinde ödenecek teminat limiti ile sorumlu olduğundan ve dosya kapsamında …… şirketine 31.000,00 TL ödeme yapıldığı iddia edildiğinden mahkemece öncelikle ödeme belgeleri, varsa icra dosyası ve hasar dosyası getirtilerek, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmediğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile, HMK.nın 353/1-a-6 maddesi hükmü gereğince, yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın yerel Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı ……. vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/1/2019 tarih ve …….LDIRILMASINA, yukarıda açıklandığı üzere delillerin toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kararın kaldırılma sebebine göre davalı……. vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-Davalıdan peşin olarak alınan 315,00 TL nispi istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalıya iadesine,
3-Davalı tarafından istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin yerel mahkemece yeniden kurulacak hükümde dikkate alınmasına,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Kayseri 2. İcra Dairesinin…. Esas sayılı dosyasına yatırılan 28.300,00 TL tutarı teminat mektubunun yatırana iadesine,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.