Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/683 E. 2021/1142 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/06/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 06.06.2016 tarihinde davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacı idaresinde bulunan araca çarpması sonucu davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya rağmen cevap verilmediğini belirterek HMK.nın 107/2. Maddesi gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.500,00 TL geçici ve daimi iş göremezlik tazminatının davalının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi-avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında kalıcı işgöremezlik tazminatı talebini 12.751,22 TL, geçici iş göremezlik tazminatı talebini 570,82 TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalının kusuru oranında olduğunu, öncelikle kusur raporu alınmasını, maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu veya üniversite hastaneleri tarafından belirlenmesi gerektiğini, zararın aktüer bilirkişi tarafından hesaplanmasını, Sigorta Genel Şartlarına göre geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; … … Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda davacının vücut genel çalışma gücünü %3.3 oranında kaybettiği, 9 ay süre ile geçici iş görmezlik halinde kaldığının tespit edildiği, kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsü …’nin %40, davacının ise %60 oranında kusurlu olduğu, asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama ile geçici iş göremezlik zararının 570,82 TL, daimi iş görmezlik zararının 12.751,22 TL olarak hesaplandığı gerekçesi ile davanın kabulü ile; 570,82 TL geçici ve 12.751,22 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının 12.08.2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı tarafından davadan önce 2918 sayılı KTK.nın 97. Maddesi gereğince usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davacının maluliyetinin “özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğe” göre tespit edilmesi gerektiğini, kazaya karışan aracın 20.02.2016-20.02.2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Genel Şartların esas alınması gerektiğini, Yeni Genel Şartlar A. 5 maddesi, c bendi 2. Paragrafında sakatlığın “sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda” belirlenmesi gerektiğinin hükme bağlandığını, davacı yararına hesaplanan geçici iş göremezlik tazminatından davalının sorumlu olmadığını, 01.06.2015 tarihinde yapılan değişiklik gereği, maluliyete ilişkin açılmış olan davalarda, geçici iş göremezlik tazminatının trafik poliçesi teminatı dışında kaldığını, genel şartların yürürlüğe girmesinden itibaren trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında SGK’nın sorumlu olduğunu, davacıya … tarafından rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı veya gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması gerektiğini, kaza esnasında davacının emniyet kemerinin takılı olmadığını, kusur konusunda tek bilirkişiden alınan raporu kabul etmediklerini Yargıtay kararları gereğince ya … Heyetinden oluşacak heyetten ya da Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğini, davalı şirket ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacıların tüm zararından sigortalı sürücüsü %100 kusurluymuş gibi hüküm kurulmasının hakkaniyete ve hukuka aykırılık teşkil ettiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davalı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi davacı tarafından davadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru olmadığını, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; Dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97. Maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş, bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre davacı tarafından dava açılmadan önce, davalının da kabulünde olduğu gibi davacı tarafından sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşıldığından KTK.nın 97. Maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Dava konusu kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında davalıya sigortalı … idaresinde bulunan … plakalı aracın önünde seyreden davacı … idaresinde bulunan 55 PY 899 plakalı araç ile sola dönüş yapmak için kendi şeridinin soluna geçip dönüşe başladığı sırada yandan çarptığını belirterek davacı …’in sola dönüş kurallarına riayet etmemesi nedeniyle asli kusurlu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün ise kavşağa yaklaşırken hızını azaltmaması nedeniyle tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece hükme esas makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda ise kaza tutanağı, hazırlık soruşturması ifadeleri değerlendirilmiş, davacı …’in sola dönüş için gerekli tedbirleri almadığı, yakın arkasından seyreden aracı kontrol etmeyip motosiklette bulunan arkadaşına kontrol ettirdiği, sola dönüşünde sinyal vermediğinden %40 oranında, davalıya sigortalı araç sürücüsü …’nin ise motosikleti yakın mesafeden takip etmesi, kavşağa yaklaşırken hızını azaltmaması diğer araç ile arasında güvenli mesafe bırakmaması nedeniyle %60 oranında kusurlu bulunmuş, davalı sigorta şirketi tarafından rapora itiraz edilmiştir.
Dava konusu kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında davalıya sigortalı araç sürücüsü tali kusurlu olduğu belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece alınan bilirkişi raporunda davalıya sigortalı araç sürücüsünün %60 asli kusurlu olduğu belirtilmiş olmasına göre kaza tespit tutanağı ve bilirkişi rapor arasında çelişki meydana gelmiştir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu olayda olayın oluşuna ve kusur oranlarına ilişkin kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporu ile çelişki meydana geldiğinden çelişkinin giderilmesi için… Fen Heyetinden seçilecek bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden davalı sigorta şirketinin itirazları, kazaya karışan araç sürücülerinin kusurları ve bu kusurların 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun ve yönetmelik hükümlerine göre asli ve tali kusur olup olmadığı değerlendirilerek gerekçeli ayrıntılı ve denetime uygun rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden belirtilen huşulardaki eksiklikler tamamlanmak üzere davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davalı tarafın diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafca yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Davalı tarafından Ankara 7. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına ibraz edilen 24.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 353/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.