Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/636 E. 2021/1128 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/636
KARAR NO : 2021/1128

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2018
NUMARASI : 2017/503 Esas 2018/731 Karar
….

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı … … A.Ş. Vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, 13.04.2017 tarihinde meydana gelen kazada, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının aracına çarpması sonucunda davacıya ait aracın hasar gördüğünü ve değer kaybına uğradığını ileri sürerek, davacının aracında oluşan hasar nedeniyle 4.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 29.06.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile dava değerini 31.000,00 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının, davacının kanıtlanan gerçek zararından sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, yapılan yargılama neticesi, davanın kabulüne,31.000,00 TL maddi tazminatın 29.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı … … A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; karara esas alınan bilirkişi raporunda gerek kusur oranı, gerekse gerçek zararın tespiti bakımından yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığını, bu suretle fahiş tazminat belirlendiğini, kazaya ilişkin olarak tutulan kaza tespit tutanağı ile davacı tarafın kaza sırasında hıza ilişkin kuralları ihlal ettiği tespit edilmişken, bilirkişi raporunda bu hususa hiçbir şekilde değinilmediğini, raporda aracın onarım bedeline ilişin hiçbir bilgi ve değerlendirme yer almadığını, ilgili raporda aracın kaza öncesindeki ve hasarlı haldeki rayiç bedellerinin de yine dayanaksız bir şekilde gerçek dışı belirlendiğini, kararda asıl alacağa uygulanmasına hükmedilen faiz türü ve faiz başlangıç tarihinin yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu, şirkete gerekli evrakların tümü ile başvuru yapılmamış olduğundan davacının usule uygun olarak başvuru yapmadığı kabul edilerek temerrüt tarihinin dava tarihi olarak alınması; işbu talebin kabul görmemesi halinde ise başvurunun şirkete ibraz edildiği tarihten 8 iş günü sonrasından itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, aksi yönde verilen haksız kararın kaldırılması gerektiğini, faizin yasal faiz olarak alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı tazmini istemine ilişkindir.
Somut olaya ilişkin kaza tespit tutanağı uyarınca,13.04.2017 tarihinde sürücü …’un, yönetiminde bulunan araçla seyir halinde iken havanın yağmurlu yerin ıslak olması ve dikkatsiz araba kullanması sonucu aracı kaydırarak direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçmesi ve seyir halinde olan sürücü … in sevk ve idaresindeki aracın şeridinde bu araca çarpması sonucu çift taraflı yaralamalı maddi hasarlı kazanın meydana geldiği, kazanın oluşumunda sürücü …’un şeride tecavüz ve araç hızını ayarlamamak kuralını ihlal ettiği, sürücü …’in araç hızını şartlara göre ayarlamamak kuralını ihlal ettiğinin belirlendiği, mahkemece alınan 26.06.2018 tarihli kusur raporuna göre, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçip kazaya neden olması eyleminde tam kusurlu olduğunun belirlendiği, kaza yapan aracın ZMM … poliçesinin dava tarihini kapsar şekilde davalı tarafça düzenlendiği, mahkemece aracın davaya konu kazadan önce hasar kaydı olup olmadığının araştırılmadığı, öncesine ait tamir, onarım ve bakım belgelerinin temin edilmediği, aracın Km’si, özellikleri, aksesuarı vs. tespit edilerek davaya konu kaza sebebiyle araçta oluşan hasarların, tamir, onarım gideri, tamirinin ekonomik olup olmadığı, tamiri ekonomik değilse olay tarihi itibari ile ikinci el piyasa rayiç değeri ile sovtaj değerinin tespiti hususlarında gerekli araştırma yapılmadığı, mahkemece alınan 26.06.2018 tarihli rapora göre, davacıya ait aracın kaza neticesi tamamen hasar gördüğü aracın piyasa değerinden hurda araç bedeli indirildiğinde talep edilebilecek tazminatın 31.000,00 TL olduğunun belirlendiği, anlaşılmıştır.
Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, davacıya ait aracın halen davacı tarafın zilyetliğinde olduğunun anlaşılması halinde bulunduğu yer itibari ile gerektiğinde talimat yolu ile keşif ve konusunda uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, (aracın davacı tarafın zilyetliğinde olmaması ve üzerinde inceleme yapılmasının fiziken ve fiilen mümkün olmaması halinde dahi) KTT’da belirtilen hasarlı kısımlar ile fotoğraflardan da yararlanılarak, yine tramer kayıtlarından ve aracın kaza tarihi itibari ile trafik ve varsa kasko sigortası şirketleri belirlenerek, davaya konu kazadan önce hasar kaydı olup olmadığının araştırılıp, mümkünse öncesine ait tamir, onarım ve bakım belgelerinin temini ile Km’si, özellikleri, aksesuarı vs. tespit edilerek davaya konu kaza sebebiyle araçta oluşan hasarların, tamir, onarım gideri, tamirinin ekonomik olup olmadığı, tamiri ekonomik değilse olay tarihi itibari ile ikinci el piyasa rayiç değeri ile sovtaj değerinin tespiti hususlarında açıklamalı, gerekçeli, denetime elverişli konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak (TBK’nun 50. Maddesi hükmü de gözetilerek) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurmaya elverişsiz ve eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi isabetli görülmediğinden davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve yukarıda açıklandığı üzere davanın yeniden görülüp davacı aracında oluşan zararın tespiti hususunda inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.09.2018 tarihli, 2017/503 Esas, 2018/731 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kararın kaldırılma sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-Davalı tarafça yatırılan 530,00TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
3-İstinafa gelen tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
4-Davalı tarafça yatırılan istinaf gider avansından, kullanılmayan kısmın davalıya iadesine,
5-Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2018/14638 esasına yatırılan 55.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda, 6100 Sayılı HMK’nın HMK.353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.