Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/620 E. 2021/1560 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2018
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Cismani Zarar Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili, davalı … … … vekili ve davalı … … Şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30/04/2013 tarihinde,davalı … … …’in sevk ve idaresindeki, davalı … … Ltd Şti’nin işleteni olduğu, … … AŞ ve … … AŞ tarafından sigortalı olan araç ile geri geri manevra yaptığı sırada, gerisinde bulunan müvekkiline çarparak, park halindeki araç ile kendi aracı arasında sıkıştırarak yaralanmasına neden olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ve müvekkillinin maddi zararlarından davalıların tamamının, manevi zararlarından ise sürücü ve işleten olan davalıların sorumlu olduğunu, müvekkilinin tedavi sırasında işsiz kaldığını, sonrasında da bedeni güç isteyen işlerde çalışamadığını, ayrıca tedavi süresince ulaşım giderleri olduğunu, belirterek 25.000,00 TL manevi tazminatın sürücü ve işletenden, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak belirtilen zararlara karşılık 60.000,00 TL maddi tazminatın ise tüm davalılardan 30/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 18/10/2017 havale tarihli dilekçesinde ise, maddi tazminat talebinin 12.000,00 TL’sinin geçici iş görmezlik zararlarına, 5000,00 TL sinin yol ve bakım giderine, 38.000,00 TL’sinin ekonomik geleceğinin sarsılmasına, 5000,00 TL’sinin ise ilerleyen senelerde pasif dönemde daha fazla efor sarfedecek olması nedeniyle olduğunu beyan etmiştir.
Davalı … … AŞ (yeni ünvanı … … AŞ) vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkili tarafından kasko poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkilinin sorumluluğunun sigortada yazılı İhtiyari … … Sigortası limitleri sınırlı olduğunu ve zorunlu sorumluluk sigortası limitlerini aşan zarar olması halinde sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin işleten sıfatının olmadığını, kazaya karışan aracın 01/02/2013 tarihli sözleşme ile dava dışı …’a satışı yapılarak teslim edildiğini, aracın tüm ekipmanları ile birlikte eksiksiz, sağlam bir şekilde teslim edildiğini, bu nedenle zarardan sorumluluklarının olmadığını, esas yönden ise davacının kusuru ve zararını kanıtlaması gerektiğini, taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … AŞ vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının … limiti, kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru, zararı ve maluliyetini kanıtlaması gerektiğini, tedavi giderlerinin ise 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar ile sigortanın sorumluluğundan çıkartıldığından sorumluluklarının olmadığını, …’ya yöneltilmesi gerektiğini, ulaşım giderlerinin ise dolaylı masraf olduğundan … teminatı kapsamında kalmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … … vekili cevap dilekçesinde; manevi tazminata ilişkin talebin zamanaşımına uğradığını bu nedenle reddine karar verilmesini, ayrıca talep edilen manevi tazminatın da fahiş olduğunu, maddi tazminat yönünden ise ceza mahkemesinde müvekkilinin kusurlu kabul edilmiş ise de, kusur oranlarını kabul etmediklerini, davacının yaya geçidi olmayan bir yerde sağına soluna bakmadan karşıya geçmeye çalıştığını ve kazaya kendi kusuru ile neden olduğunu, bu nedenle kusur oranlarını kabul etmediklerini, davacının maddi tazminat isteminin de yersiz olduğunu, belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazinat istemine ilişkin olduğu, davalı … … Ltd Şti vekili tarafından işleten sıfatı olmadığı iddia edilmiş ise de, 01/02/2013 tarihli belgenin araç teslim tutanağı olduğu ve her zaman temin edilebileceği, bu nedenle işleten sıfatının bulunduğu, alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalının %100 kusurlu olduğunun anlaşıldığı, kaza neticesinde alınan maluliyet raporuna göre davacının sürekli maluliyetinin meydana gelmediği, 9 ay geçici iş göremez ve 3 ay bakıma muhtaç kaldığının anlaşıldığı, adli tıp uzmanı ve aktüer hesap bilirkişisinden alınan hesap raporuna göre ise davacının geçici iş göremezlik zararlarının 7.214,10 TL, 3 aylık bakıcı giderinden kaynaklanan zararlarının 2.978,50 TL, tedavi süresince ulaşım giderlerinin ise 97,50 TL olduğunun belirlendiğini, davalı … … AŞ’nin kasko sigortası olması nedeniyle zarardan sorumluluğunun olmadığını, diğer davalıların ise 7.214,10 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 9.978,50 TL bakıcı gideri ve 97,50 TL ulaşım giderinden sorumlu olduğu, işleten ve sürücünün ise davacının manevi zararlarından sorumlu olduğu, kaza tarihi itibariyle, tarafların sosyal ekonomik durumu, kusur durumu, ceza dosyası ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında 7.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu, gerekçesi ile davalı … … AŞ hakkındaki maddi tazminat davasının reddine, diğer davalılar hakkındaki manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.214,10 TL geçici iş göremezlik tazminatının, 9.978,50 TL bakıcı giderinin, 97.50 TL ulaşım giderinin davalılar … … AŞ, … … …, … … Ltd Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7000,00 TL manevi tazminatın davalılar … … … ve … … Ltd Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı verilmesine karar verilmiş hüküm davacı vekili ile davalılar … … … (evlenmekle “…”), Davalı … … Şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemece, açılan davada faize hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, müvekkili tarafından faiz talep edildiği halde faize ilişkin karar verilmediğini, bu nedenle kararın kaldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca müvekkilinin meydana gelen kaza nedeniyle efor kaybına uğrayacağının sabit olduğunu, buna ilişkin taleplerinin reddedilmesinin haksız olduğunu, müvekkilin kaza nedeniyle 6-7 ay yatağa bağlı kaldığını bu nedenle hükmedilen 7.000,00 TL manevi tazminatın yetersiz olduğunu, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin hakkaniyete uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … … … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kusur durumunun gerçeği yansıtmadığını, davacının şehir içerisinde kavşağa yakın bir mesafede yaya geçidi olduğu halde yaya geçidini kullanmayarak, araçların arasından geçmeye çalışarak kazaya sebebiyet verdiğini, bu nedenle tam kusurlu kabul edilmesinin hatalı olduğunu, davacının yaralanması nedeniyle maluliyetinin meydana gelmediğini, bu nedenle hükmedilen tazminatın sebepsiz zenginleşme oluşturduğunu, ayrıca bilirkişi tarafından bakıcı gideri 2.978,50 TL belirlenmiş iken 9.978,50 TL belirlenmesinin de hatalı olduğunu, davacının kaza sonrasında çalışmasına devam ettiği halde 9 ay iş göremezlik tazminatının haksız olduğunu, vücudunda sekel kalmayan davacı için 7.000,00 TL manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … … Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Müvekkilinin işleten sıfatı olmadığını, kaza yapan aracı 01/02/2013 tarihli sözleşme ile dava dışı …’a satarak teslim ettiğini, buna ilişkin protokolü de dava dosyasına sunduğunu, bu nedenle sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu dosyadaki kusur ve hesap raporlarının da hukuka aykırı olup karar vermeye elverişli olmadığını, hükme esas alınmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Olay tarihinde, davalı … … …’in sevk ve idaresindeki, diğer davalı şirketin kayden maliki olduğu araç ile, seyir halindeki taşıt yolundan, kavşak noktasından diğer caddeye çıkmak istediği sırada giriş yapacağı cadde üzerinde seyreden aracı görerek, geri manevra ile aracını geri aldığı sırada aracının gerisindeki yaya davacıya çarparak park halindeki araç ile kendisine ait araç arasında sıkıştırarak yaraladığı, Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesinin …E. Sayılı dosyası, taraf beyanları ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kazanın ihtilafsız olan oluş şekline göre Ankara ….. alınan raporda kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kontrolsüz geri manevrası ile karşıya geçmeye çalışan davacıya çarpması ile meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu kabul edilmiş, olayın oluş şekline ve dosya kapmasına göre kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün araç gerisini kontrol etmeksizin, geri manevrası ile davacıyı kendi aracı ile park halindeki araç arasına sıkıştıracak şekilde yarlanmasına neden olmasına göre kazada davalının %100 kusurlu kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalıların kusura ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davacının meydana gelen, kaza neticesinde, ….. Başkalığından alınan 14/02/2017 tarihli maluliyet raporunda, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerince, sürekli maluliyetinin meydana gelmediği, 9 ay iş göremez kaldığı ve 3 ay bakıma muhtaç kaldığı tespit edilmiştir. Alınan raporun, dosya kapsamındaki tedavi evraklarına uygun olmasına, davacının son durumunun değerlendirilerek alınmış olmasına ve maluliyet durumunun Yargıtay tarafından benimsenen yönetmelik hükümleri çerçevesinde değerlendirilmiş olmasına göre, davacı ve davalıların maluliyet raporuna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davalı … … Şirketi ‘nin işleten sıfatı olmadığına ilişkin istinaf talebi yönünden; yerel mahkeme gerekçesinde de, değerlendirildiği üzere, davalı tarafından aracın harici satım protokolü ile dava dışı üçüncü kişiye devredildiği iddia edilerek, işleten sıfatı olmadığı ileri sürülmüş ise de; 2918 Sayılı KTK’nın 20/d bendi gereğince tescil edilmiş araçların noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devir işlemleri geçersiz olup, kazaya karışan aracın davalı adına trafikte kayıtlı olduğu anlaşılmış, dosyaya ibraz edilen adi nitelikteki harici araç satış sözleşmesi, taraflar arasında her zaman düzenlenmesi mümkün belgelerden olması ve olaydan zarar gören 3. kişi konumunda bulunan davacı yönünden bağlayıcı olmaması nedeniyle bu iddiaların ve belgenin sadece araç işletenleri ve sürücüleri arasında görülecek rücu istemli alacak taleplerinde değerlendirilmesi mümkündür. Bu durum karşısında, araç maliki olan davalı tarafından işleten sıfatı olmadığı kanıtlanamadığından, yerel mahkemece davalı şirketin zararlarından işleten sıfatı ile sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmamasına göre davalının istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.
Bu nedenle dosya kapsamına, alınan kusur ve maluliyet raporuna göre, araç sürücüsünün kusuru ile meydana gelen geçici iş göremezlik, tedavi ve bakıcı gideri ile manevi zararlardan davalıların sorumlu tutulmasından usulsüzlük bulunmaması, Kaza tarihi, davacının sürekli maluliyeti meydana gelmemiş olmakla birlikte kemik kırığının meydana gelmesi ve iyileşeme süresi, davalının kusuru ve davacının kusursuz oluşuna göre mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının uygun bulunması, davacının mahkemece reddedilen sair zararlarını ise kanıtlayamamış olması ve mahkemenin gerekçesine göre davacı ve istinaf eden davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
1-Davalı vekillerinin maddi tazminat miktarına yönelik istinaf taleplerinin incelemesinde; Mahkemece davacının tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararına ilişkin Adli Tıp Uzmanı ve Aktüer Heap Bilirkişisinden alınan 15/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacının mahkemece alınan maluliyet raporu çerçevesinde, geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve … tarafından karşılanmayan tedavi giderleri değerlendirilerek, davacının 9 aylık geçici iş göremezlik zararının 7.214,10 TL olduğu, 3 ay bakıma muhtaç olması nedeniyle bakıcı giderinin 2.978,50 TL olduğu, ayrıca davacının … tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin 97,50 TL olduğu hesap edilmiştir. … tarafından meydana gelen kaza nedeniyle 3.465,42 TL geçici iş görmezlik ödemesi yapıldığı ve ödemenin rücuya tabi olduğu bildirmiş, nitekim davalı … … Aş tarafından da geçici iş görmezlik ödemesinin … tarafından müvekkiline rücu edildiğini belirtmiştir. Hal böyle iken hükme esas alınan bilirkişi raporunda geçici iş göremezlik ödemesi, meydana gelen kaza nedeniyle elde edilen menfaat olmasına rağmen bilirkişi tarafından raporda tazminattan mahsup edilmediği gibi, mahkemece de geçici iş göremezlik ödemesi tazminattan mahsup edilmemiş, ayrıca bakıcı gideri bilirkişi raporunda “2.978,50 TL” olduğu halde, kararda “9.978,50 TL” bakıcı giderine hükmedilmiştir. Kaza neticesinde elde edilen menfaat niteliğinde olan geçici iş göremezlik ödemesinin hesaplanan tazminat miktarından mahsup edilmeyerek, fazladan geçici iş görmezlik tazminatına hükmedilmiş olması doğru olmadığı gibi, bilirkişi tarafından 2.978,50 TL olarak hükmedilen bakıcı giderinin “9.978,50 TL” olarak hükmedilmesi de isabetli görülmemiştir. Bu nedenle davalılar … … Şirketi ve … … … vekili’nin maddi tazminat miktarına ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
2-Davacı vekilinin faiz talebine karar verilmediğine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; davacı vekili tarafından dava dilekçesinde gerek maddi tazminat talebine ilişkin olarak, gerekse de manevi tazminat talebine ilişkin olarak, 30/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile tazminat alacağının tahsilini talep etmiş olup, davacının faiz talebine ilişkin olumlu ya da olumsuz karar verilmemiş olması da yerinde görülmemiş, davacı vekilinin istinaf talebi bu nedenle yerinde görülmüştür.
Buna göre, davacı vekilinin ve davalılar … … Şirketi vekili ve … … … vekili’nin sair istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden reddine, yukarıda 1 no’lu bentten sayılan nedenlerle davalılar vekillerinin, iki no’lu bentte sayılan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hatanın yeniden yargılamaya muhtaç olmamasına göre ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak, kararın düzeltilerek, ilk derece mahkemesi kararında istinaf edilmeyerek kesinleşen yönler ile istinaf etmeyen davalılar yönünden, davacının usulü kazanılmış hakları korunarak davanın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
Bu itibarla; meydana gelen kaza sonrası … tarafından davacıya 3465,42 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı ve kaza nedeniyle elde edilen menfaatin, iş göremezlik tazminatından mahsubu gerektiğinden bilirkişi tarafından hesap edilen 7.214,10 TL geçici iş göremezlik ödemesinden bu miktar mahsup edildiğinde davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatı 3.748,68 TL olduğundan, ayrıca bilirkişiler tarafından hesap edilen bakıcı giderinin de 2.978,50 TL, … tarafından karşılanmayan tedavi giderinin 97,50 TL olduğundan, yerel mahkeme kararını istinaf eden davalıların maddi tazminattan bu miktar ile sorumlu tutulmasına, diğer davalının istinaf etmemesi nedeniyle davacının, istinaf etmeyen davalı yönünden ilk derece mahkemesi tarafından verilen karardaki usulü kazanılmış haklarının korunmasına, davacı dava dilekçesinde yasal faizin üzerinde en yüksek reeskont faizi talep ettiğinden, ticari işlerde ise 3095 Sayılı Yasanın 2/2 maddesi gereğince avans faizi talep edebileceğinden taleple bağlı kalınarak, 3095 Sayılı Yasanın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizini geçmemek üzere davacının maddi tazminat taleplerine ilişkin , davalı … … AŞ’den tahsiline karar verilen maddi tazminat miktarına 08/02/2016 dava tarihinden; davacının maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak; davalılar … … …’den ve … … Şirketi’den tahsiline karar verilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına 30/04/2013 kaza tarihinden itibaren temerrüt faizine karar vermek gerekmiş aşağıdaki, ilk derece mahkemesi kararındaki kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin, davalılar … … … vekilinin, … … Şirketi vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 25/09/2018 tarihli, …. Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davacının … … A.Ş.’ye (Yeni ünvanı … … AŞ) yönelik maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacının diğer davalılara yönelik maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 7.214,10 TL geçici iş göremezlik tazminatının, 9.978,50 TL bakıcı giderinin, 97,50 TL ulaşım giderinin “davalılar … … … ve … … Şirketi 3.748,68 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.978,50 TL bakıcı gideri ve 97,50 TL ulaşım gideri ile sınırlı sorumlu olmak üzere” davalılar … … A.Ş’den 08/02/2016 dava tarihinden, davalılar … … … ve … … Şirketi’nden 30/04/2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek olan 3095 Sayılı Yasanın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizini geçmemek üzere en yüksek reeskont faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 7.000,00 TL manevi tazminatının davalılar … … … ve … … Şirketi’nden 30/04/2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek olan 3095 Sayılı Yasanın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizini geçmemek üzere en yüksek reeskont faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Maddi tazminat yönünden alınması gereken 1.181,09 TL ( … … … ve … … Şirketi 466,19 TL’sinden sorumlu olmak üzere) harçtan peşin alınan 1.024,65 TL harcın mahsubu ile eksik 156,44 TL harcın davalı … … A.Ş, alınarak hazineye gelir kaydına, (diğer davalılar yönünden alınan harç yeterli olmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına)
Manevi tazminat yönünden alınması gereken 478,17 TL harçtan peşin alınan 426,94 TL harcın düşümü ile eksik alınan 51,23 TL harcın davalılar … … … ve … … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 1480,79 TL (29,20+1451,59) ilk başvurma ve peşin harcının 495,39 TL’sinin davalılar … … AŞ, … … … ve … … Şirketinden müştereken ve müteselsilen; 426,94 TL’sinin davalılar … … … ve … … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen, davalı sigortanın sorumlu olduğu kısımdan mahsup edilen 558,46 TL’sinin ise davalı … … A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 1.201,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 343,20 TL’si üzerinden 96,98 TL’sinin davalılardan … … A.Ş, … … … ve … … Şirketi’nden’nden müştereken ve müteselsilen, 98,90 TL’sinin davalılar … … ve … … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen, 147,32 TL’sinin … … A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … … A.Ş, … … ve … … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen, manevi tazminat yönünden kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … … ve … … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … … AŞ (Eski ünvanı … … AŞ) kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 6.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalılar davalılar … … … ve … … Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat yönünden 6.199,29 TL vekalet ücretinin (davalı … … AŞ açısından 5048,09 TL’yi geçmemek üzere) davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davalılar … … … ve … … Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davacı ve davalılar … … … ve … … Şirketi tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde yatıran taraflara iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 98,10 TL İstinaf Başvuru Harcı ve 108,38-TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 206,48 TL’nin davalılar … … AŞ, … … … ve … … Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
lV-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … … … tarafından yapılan 98,10 TL İstinaf Başvuru Harcı giderinin davacıdan alınarak, davalı … … …’ne verilmesine,
V-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … … Şirketi tarafından yapılan 98,10 TL İstinaf Başvuru Harcı giderinin davacıdan alınarak, davalı … … Şirketi’ne verilmesine,
VI-HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VII- Kararın taraflara usulüne uygun tebliğine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU açık olmak üzere 23/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.