Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2018
NUMARASI :…..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/07/2021
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.09.2015 tarihinde davacı …’ın yönetimindeki motosiklet ile davalı … …‘nun sevk ve idaresindeki diğer davalı … adına kayıtlı araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralandığını, olayda davalı tarafın kusurlu bulunduğunu, davalının kullandığı aracın diğer davalı … ….. ZMMS ile sigortalı olduğunu belirterek 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … ve ….. müştereken ve müteselsilen tahsilini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmiş; 11.07.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 7.881,93TL geçici, 31.241,90TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 39.123,83TL tazminatın ticari faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tazminini istemiş; 26.10.2018 tarihli dilekçesinde ve 30.10.2018 tarihli duruşmada davalı sigorta şirketi ile anlaştıklarını, sulh olduklarını, maddi tazminat davasından ve kanun yollarından feragat ettiklerini, manevi tazminat yönünden davalı araç işleteni ve sürücüsü hakkındaki davaya devam ettiklerini belirtmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; Dava açılmadan önce davacıya 29.968,16 TL ödeme yapıldığını ve davacı şirketin ibra edildiğini, olayda müterafik kusur indirimi de yapılması gerektiğini, ödenen tazminatın güncellenerek düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … ve … … cevap dilekçesinde; yetkili mahkemelerin Erdemli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davalı tarafın olayda kusurlu olmadığını, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle olaya sebebiyet veren aracın maliki, sürücüsü ve ZMMS sigortacısına karşı açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; 24.09.2015 günü davalı … adına kayıtlı, davalı … …’nun sevk ve idaresindeki aracın, davacı … yönetimindeki motosiklete çarparak yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiği, olay nedeni ile motosiklet sürücüsü davacı …’ın yaralandığı, davalı … …’nun sevk ve idaresindeki aracın davalı … … Şirketi’ne ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen kusur raporunun dosya kapsamına ve olaya uygun olduğu anlaşılmakla bu rapora itibar edildiği, olayda davalı sürücü … …’nun %75 oranında asli kusurlu, davacı …’ın ise %25 oranında tali kusurlu olduğunun kabul edildiği, davacının vücut genel çalışma gücünden %12 oranında kaybettiği, 3 ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı, maddi tazminat istemine yönelik yapılan yargılama sonucunda; davacı vekilinin 30.10.2018 tarihli dilekçesi ve duruşmada alınan imzalı beyanı ile maddi tazminat yönünden davadan feragat ettiklerini belirttiği, davalı sigorta şirketi vekilinin ise duruşmada alınan imzalı beyanı ile feragat nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiği, HMK’nun 307. maddesi uyarınca davadan feragat; davacının, talep sonucundan kısmen ve tamamen vazgeçmesi olup aynı yasanın 311. maddesi gereği kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu, bu nedenlerle; HMK 307 ve devamı maddeleri gereğince maddi tazminata yönelik davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, manevi tazminat istemine yönelik yapılan yargılama sonucunda; dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 56.maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerektiği, takdir edilecek bu tutarın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, bu tazminatın sınırının onun amacına göre belirlenmesi gerektiği, 22/06/1966 gün ve…. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşulların açıkça gösterildiği, bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıcın, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermesi gerektiği, 24.09.2015 tarihinde davalı sürücü … …’nun, davacı …’ın sürücüsü olduğu motosiklete çarparak davacının yaralanmasına sebebiyet verdiği, olayda davalı sürücünün %75 oranında asli kusurlu olduğu belirlenmekle, davacının manevi tazminat isteme hakkının bulunduğu, davacının olay nedeni ile yukarıda belirtildiği şekilde yaralandığı ve tedavi gördüğü, bu şekilde davacının olay nedeni ile manevi acı ve ıstırap duyduğu, olay tarihi, oluş biçimi, olayın özellikleri, ekonomik olgular, olaydaki kusur durumu ile yukarıdaki ilkeler nazara alınarak davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle, davacının maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 7.500,00 TL manevi tazminatın 24.09.2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … ve Kumkuyu Beldesi Talebeleri Yardım Derneğinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın maddi tazminat davasından feragat ettiğini, davanın davalılar … … ve … hakkında manevi tazminat istemine ilişkin olarak devam ettiğini, davalılar hakkındaki manevi tazminat davasında görevli mahkemenin, Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli bulunmadığını, 30.10.2018 tarihli dilekçelerinde de görev itirazında bulunmalarına rağmen ilk derece mahkemesinin görev itirazını dikkate almadığını, mahkemece, sürücü … …’nun ışık ihlali yaparak yola aniden girdiği gerekçesiyle %75 kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de sürücü … …’nun ışık ihlali yapmadığını, kırmızı ışıkta geçmediğini, kazanın davacı sürücünün hızının fazla olmasından dolayı duramaması ve … …’nun sevk ve idaresindeki araca çarpması sonucu meydana geldiğini, asli ve tam kusurlu olanın … … değil, davacı … olduğunu, kusur raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, davacının maluliyet oranı %12 olarak kabul edilmiş ise de dosya içerisinde yer alan …..08.04.2016 tarihli 5890 sayılı sağlık kurulu raporunda davacının %5 oranında malul kaldığının tespit edildiğini, iki maluliyet raporu arasında %7 oranında fahiş fark ve çelişki bulunduğunu, çelişki giderilmeden %12’lik maluliyet oranının esas alınmasının hatalı olduğunu, bu yöndeki itirazlarının da dikkate alınmadığını, davacı yararına 7.500,00 TL manevi tazminata hükmedildiğini, manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu, davalı derneğin, derneğe yapılan bağışlarla yoksul öğrencilerin okumasına katkı sağladığını, hüküm altına alınan manevi tazminatı ödeyecek ekonomik durumu olmadığını belirterek kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacı vekilince davalı sigorta şirketi aleyhinde açılan maddi tazminat davasından, davacı ile sigorta şirketi arasında yargılama aşamasında yapılan anlaşma nedeniyle feragat edilmiş, davalı araç işleteni ve sürücüsü aleyhinde manevi tazminat talebi yönünden iş bu davaya devam olunmuştur. İstinaf talebinde bulunan davalı dernek hakkında sadece manevi tazminat davası açılmış olup, bu nedenle mahkemece manevi tazminatla sorumlu tutulduğundan istinaf incelemesi de manevi tazminat yönünden yapılmıştır. Mahkemece davacı lehine 7.500,00TL manevi tazminata karar verilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında hüküm kesinleşinceye kadar mahkemece resen nazara alınacağı gibi, taraflarda bu hususta itiraz da bulunabilir. Mahkemenin görevi davanın açıldığı tarihteki yasal hükümlere ve koşullara göre belirlenir. Dava dilekçesinde davalı araç işleteni ve araç sürücüsü ile birlikte davalı sigorta şirketinin de taraf olması, davacı tarafın yaralanma nedeniyle oluşan cismani maddi tazminatı davalı sigorta şirketinden, manevi tazminatı davalı araç işleteni ve sürücüden talep etmesi nedeniyle, ZMSS TTK’da düzenlendiğinden davanın açıldığı tarih itibari ile mahkeme davaya bakmaya görevli olup, yargılama aşamasında davacı ile davalı sigorta şirketi arasında yapılan anlaşma nedeniyle maddi tazminat talebinden feragat edilmesi, mahkemenin görevine etkili değildir. Kaldı ki davalı sigorta şirketinin halen davada taraf olup, feragat nedeniyle aleyhinde açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyada mevcut KTT, aynı olayla ilgili olarak Erdemli 1. ACM’nin……Esas sayılı dosyasında hükme esas alınan kusur bilirkişi raporu ve iş bu dava dosyasında Ankara … … başkanlığı tarafından düzenlenen kusur raporunda aynı nedenlerle davalı sürücünün asli, davacının tali kusurlu bulunması, davalı sürücünün kırmızı ışık ihlali yaptığının, davacının kavşakta hızını azaltmadığının belirlenmesi, davalı sürücünün kendi beyanında dahi sarı ışıkta kavşaktan dönüş yaptığına dair tevilli ikrarı olması, davacının sağa manevra yapmasına rağmen kazayı önleyemediğinin anlaşılması nedeniyle hükme esas alınan kusur raporu dosya kapsamına ve kazanın oluş şekline uygun denetime ve hükme elverişli bulunmuştur.
Davacının kaza sonucu yaralanması nedeniyle çalışma gücü kaybının konusunda uzman kurum tarafından, usul ve yöntemine uygun şekilde belirlenmesi, omuz kısıtlılığı arazı nedeniyle %12 oranında kalıcı maluliyeti bulunduğu ve 3 ay süre ile geçici iş göremezlik süresi olduğu tespit edilmiş olup, davalı araç işleteni tarafından dayanılan….. düzenlenen 08.04.2016 tarihli raporun engelli raporu olması ve özür durumunu belirlemesi, çalışma gücü kaybının belirlenmesine ilişkin olmaması nedeniyle raporlar arasında çelişki olduğundan söz edilemez.
Kazaya karışan kamyonetin davalı … adına trafikte kayıtlı olması, diğer davalı …’in aracın sürücüsü olması, haksız fiil hükümleri ve KTK’nın 85. maddesi hükmü gereğince adı geçen davalıların tazminattan sorumlu olmaları, davalı araç işleteninin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olması, davalı sürücünün olayda asli ve %75 oranında, davacının tali ve %25 oranında kusurlu bulunmaları, kusur durumunun kazanın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun düşmesi, davacının kazada kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanması, ön kol kırığı nedeniyle ameliyat geçirmesi,, hareket kısıtlılığı olması, sağ el bileğinden de yaralanması, sağ köprücük ve kol kemiğinde kırık oluşması, sağ kolda ağrı ve şişlik olması, sağ ön kol çift kırığı nedeniyle plaklama, uzun atel uygulanması, ön kol, üst el bileği ve omuz hareket kısıtlılığı bulunması, omuz hareket kısıtlılığı arazı nedeniyle %12 oranında kalıcı iş görmezlik oluşması, 3 ay geçici iş göremezlik hali bulunduğunun yöntemine uygun şekilde tespit edilmesi, davacı lehine manevi tazminat şartlarının oluşması, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının kazanın oluş şekli, kaza tarihi, davacının yaşı, yaralanma durumu, derecesi, sürekli maluliyeti, geçirdiği ameliyat, uygulanan tedaviler, iyileşmesi için öngörülen süre, davalı tarafın olayda asli oranda kusurlu bulunması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin ekonomik şartları, paranın satın alma gücü, davacının yaralanması nedeniyle maruz kaldığı ağrı, acı, elem, üzüntü, ıstırap, sıkıntı, stres, manevi tazminatın amacı, zenginleştirme ve fakirleştirme amacı taşımaması, ceza ve mamelek hukukuna ilişkin tazmin amacının güdülmemesi, caydırıcı olması, özendirici olmaması, 22.06.1966 tarih, …..sayılı YİBK kararındaki kriterler, manevi tazminatın amacı ve ölçütleri gözetilerek tayin ve takdir edilmiş olmasına ve mahkemenin gerekçesine göre davalı … vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince (HMK.nın 355 maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı ….. alınması gereken 512,33 TL nispi istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 417,93TL harcın adı geçen davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf talebinde bulunan davalı dernek tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinafa gelen davalı dernek tarafından yatırılan 100,00 TL gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili davalıya iadesine,
6-Kararın tebliği, harç ikmali, gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.