Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/616 E. 2021/1732 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2018
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 26/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 21/09/2011 tarihinde, müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini yitirmesi neticesinde meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, müvekkilinin zararlarından davalının sorumlu olduğunu, davalıya müracaat etmesine rağmen zararlarının karşılanmadığını, belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 1.500,00 TL geçici iş göremezlik, 400,00 TL kalıcı iş göremezlik, 100,00 TL bakıcı gideri olmak üzere 2.000,00 TL maddi tazminatın 21/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek olan değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili; 24/04/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında bakıcı giderine ilişkin talebinden feragat etmiş; 26/07/2018 tarihli talep artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik talebini 8.550,78 TL olarak, sürekli iş göremezlik talebini 12.284,68 TL olarak belirleyerek davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline eksik evrakla mürcaat edildiğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, ayrıca bakıcı giderinden sorumluluklarının olmadığını, esas yönden ise, davacının ceza soruşturmasında kaza nedeniyle sigortalı araç sürücüsü hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğinden müvekkilinden tazminat talep etme hakkının ortadan kalktığını, davayı kabul etmemekle beraber sorumluluklarının ise sigorta teminat limiti, kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru, zararı ve maluliyetini kanıtlaması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararlarının da sigorta teminatı kapsamında kalmadığını, belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın tek taraflı kazası neticesinde davacının yaralandığının ve …. alınan 28/11/2017 tarihli rapora göre de; %3,1 oranında maluliyetinin meydana geldiğinin ve iyileşme süresinin 12 ay olduğunun anlaşıldığı, aktüer bilirkişiden alınan rapora göre davacının geçici iş göremezlik zararının 8.550,78 TL, sürekli iş görmezlik zararının 12.284,78 TL olduğunun tespit edildiği, meydana gelen zararın davalının sorumluluğunda olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 8.550,78 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 12.284,68 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere 20.835,46 TL’nin 27/06/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının, ehliyetsiz ve alkollü araç sürücüsünün aracına binmesi neticesinde kazanın meydana geldiğinin ceza soruşturma dosyası ile sabit olduğunu, bu nedenle yaralanmasında müterafik kusurunun bulunmasına rağmen mahkemece nazara alınmadığını, davacının sürücü belgesi olmayan ve alkollü olan araç sürücüsünün aracına binmesi nedeniyle ayrı ayrı belirlenen tazminattan ayrı ayrı indirim yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davacının sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talepleri yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından davacının sürücü belgesi bulunmayan ve alkollü olan sürücünün aracına bindiğinden bahisle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğinden bahisle istinaf edilmiştir.
Kaza tespit tutanağına göre araç sürücüsü …’un sevk ve idaresindeki araç seyir halinde iken araç hakimiyetini kaybetmesi ile çift çizgi ile ayrılmış yolda, çizginin biterek orta refüjün başladığı yerde aracın ön kısmı ile orta refüje çarpması ile kazanın meydana geldiği görülmüştür.
Ceza soruşturmasında, sigortalı araç sürücüsü savunmasında kazadan önce bir tane bira içtiğini ve sonrasında nişanlısının evine giderek, nişanlısının annesini konuşmak için araca aldığını ve virajı alamadığından refüje çarptığını, kazanın alkollün etkisi ile meydana gelmediğini; müştekinin ise araç sürücüsünün kızının nişanlısı olduğunu, aracın içerisinde ne aradığını dahi hatırlamadığını beyan ettiği, araç sürücüsünün bir adet bira içtiğine dair beyanı haricinde alkol seviyesine ilişkin dosyada tespit bulunmadığı gibi, davacının davalının alkollü ve ehliyetsiz olarak araç kullandığını bilerek ve isteyerek araca bindiğine dair delil de bulunmadığı görülmüştür.
Her ne kadar, davalı vekili tarafından, davacının sürücü belgesi olmayan ve alkollü araç sürücüsünün aracına bindiğinden bahisle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği ileri sürülmüş ise olayın oluş şekline göre davacının sürücüsü belgesi olmadığını ve araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilerek araca bindiğinin dosya kapsamından anlaşılmamasına ve davalının müterafik kusuru kanıtlayamamasına göre istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.

Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin içtihat değişikliği nedeniyle muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde TRH 2010 Yaşam tablosu uygulanması gerekir ise de, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda PMF 1931 Yaşam Tablosu uygulanarak muhtemel yaşam süresinin belirlenmiş olmasının davalı lehine olmasına ( PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre bakiye ömrü 24,12 yıl iken, TRH2010 Kadın Yaşam Tablosuna göre 32,54 yıl olması nedeniyle ) göre; davalı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalıdan alınması gereken 1.423,27 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 356,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.067,27 TL harcın davalı tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 07/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.