Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/600 E. 2021/1189 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2018
NUMARASI : …..

KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 28/09/2011 tarihinde, müvekkili …’ın eşi, müvekkili …’nın ise babası olan …’un sevk ve idaresindeki, davalı tarafından … ile sigortalı aracın, önünde seyreden kamyona arkadan çaprması neticesinde, …’un vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde vefat eden …’un kusurlu olduğunu, kaza yapan aracın davalı tarafında 1.000.000,00 TL’ye kadar manevi zararlar için sigortalı olduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10/05/2016 Tarih, ….. Sayılı ilamına göre sigortalı araç sürücüsünün vefatı nedeniyle yakınlarının manevi zararlarının da sigorta teminatı kapsamında olduğunu, belirterek, müvekkili … … için 90.000,00 TL, … … için 60.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalından tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Kaza yapan aracın 18/01/2011-03/11/2011 tarihleri arasında, Birleşik Kasko Sigorta Poliçesinde, … dahil sigortalandığını, … Genel Şartlarında teminat dışı sayılan halleri düzenleyen maddede “a) Sigortalının kendisinin uğrayacağı zararlar, b) Aracı sevk ve idare edenin, aracı sevk ve idare ederken uğrayacağı zararlar dolayısıyla ileri sürülen talepler, c) İşletenin veya aracı sevkedenin eşinin, usul ve füruunun (kendisi ile evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların) ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin uğrayacağı zararlar dolayısıyla ileri sürülen talepler,” sigorta teminatı kapsamı dışında sayıldığını, davacıların zararlarının da bu nedenle sigorta teminatı kapsamında olmadığını ve müvekkilinin sorumluluğu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminata ilişkin olduğu ve davacının … kapsamında davalıdan manevi tazminat talep ettiği, davacı …’ın eşi, davacı …’nın babası olan ve kazada vefat eden …’un davalı tarafından … ile sigortalanan aracın sürücüsü olduğu ve alınan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kurulu olduğu, … Genel Şartlarında “İşletenin veya aracı sevk edenin eşinin, usul ve furuğunun uğrayacağı zararlar dolayısı ile taleplerin teminat dışında olduğu,” bu nedenle davacının davasında haksız olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkili …’nın babası, müvekkili …’ın eşi olan …’un karıştığı kaza nedeniyle davalıdan … kapsamından manevi tazminat talep edildiğini, mahkemece kazanın meydana gelmesinde … ile sigortalı vefat eden araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu ve … Genel Şartlarına işleten ve davacıların yakınlıkları nedeniyle davalının manevi zarardan sorumlu olmadığından bahisle reddedildiğini kararın haksız olduğunu, …’nin, ZMMS limitlerini aşan zararlardan sorumlu olmasına göre genel şartlardaki düzenlemelerin … içinde geçerli olduğunu, manevi zararların ise … kapsamında bir teminat olmayıp, ancak ek sözleşme ve ilave prim ile sigortaya dahil edildiğini, bu nedenle ilave prim ile sigorta kapsamına alınan manevi tazminat talebi yönünden … Genel Şartlarının uygulanamayacağını, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kararında da, tam kusurlu araç sürücüsünün vefatı nedeniyle yakınların … kapsamında manevi tazminat talep edebileceğinin, kabul edildiğini, kaldı ki kanun ile belirlenen teminat dışı kalan hallere ilave yapılamayacağını, meydana gelen kazanın 28/09/2011 tarihinde meydana geldiği ve kaza tarihinde, kanunda dava konusu olayı teminat dışında bırakan bir hal olmadığını, bu nedenle müvekkillerinin manevi tazminat taleplerinin sigorta teminatı kapsamında kaldığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, … ile sigortalı araç sürücüsünün kendi kusuru ile meydana gelen trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle eşi ve oğlu tarafından, … kapsamında sigorta şirketinden manevi tazminat istemidir. Mahkemece, sigortalı araç sürücüsünün vefatı nedeniyle, sürücünün eş ve çocuğunun manevi zararlarının sigorta teminatı kapsamında kalmadığından reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, sigortalı araç sürücüsünün vefatı nedeniyle, eş ve çocuğunun manevi zararlarının sigorta teminat kapsamında kalıp kalmadığına ilişkindir.
Kazaya karışan aracın sürücüsünün kaza anında davacıların murisi … olup, kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu bulunmasına, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 27.04.2017 tarihli,….. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 3-a, b ve c bentlerinde açıkça “Sigortalının Kendisinin Uğrayacağı Zararlar ve Aracı Sevk ve idare edenin, aracı sevk ve idare ederken uğrayacağı zararlar dolayısıyla ileri sürülen talepler ile İşleten veya aracı sevk edenin usul ve fürunun veya birlikte yaşadığı kardeşlerinin uğrayacağı zararların teminat dışında kaldığının” belirtilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin İMSS poliçesi teminatı kapsamında bulunmamasına, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemenin gerekçesine göre yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacılardan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 17/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.