Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/590 E. 2021/1242 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2018
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 24/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacı İbrahim’in eşi müteveffa … …’nun kucağında … ile 09.09.2016 tarihinde yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı sırada, seyir halinde bulunan ve sürücü … kontrolünde olan aracın sağ ön kısmının müteveffaya çarpması neticesinde meydana gelen kazada davacı …’nun eşi, küçük …’un ve …’nın annesi … …’nun kaza anında hayatını kaybettiğini ve aynı zamanda …’nun ağır derecede yaralandığını belirterek davacı … için sigorta şirketi hariç davalılardan 100.000,00-TL manevi tazminatın ve müteveffa eşinin yaşayacak olması varsayımında ömrü boyunca ondan göreceği desteğe binaen, tüm davalılardan alacakları tam ve kesin olarak belirlendiğinde arttırmak hakları ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının ve eşinin cenazesi için yaptığı masraflar sebebiyle 3.000,00-TL cenaze giderinin tahsiline, davacı … için sigorta şirketi hariç davalılardan 125.000,00-TL manevi tazminatın ve müteveffa annesinin yaşayacak olması varsayımında ömrü boyunca ondan göreceği desteğe binaen, tüm davalılardan alacakları tam ve kesin olarak belirlendiğinde arttırmak hakları ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsiline, davacı … … için sigorta şirketi hariç davalılardan 100.000,00-TL manevi tazminatın ve müteveffa eşinin yaşayacak olması varsayımında ömrü boyunca ondan göreceği desteğe binaen, tüm davalılardan alacakları tam ve kesin olarak belirlendiğinde arttırmak hakları ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsiline, davacı … için sigorta şirketi hariç davalılardan 5.000,00-TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 11.06.2018 tarihli talep arttırım dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin hakları ile dava dilekçesinde müvekkili … için istenen cenaze giderlerine, destekten yoksun kalma tazminatına ve tüm davacılar için istenen manevi tazminatlara ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla; davacılar … ile … … için istenen destekten yoksun kalma tazminatlarına ilişkin dava dilekçesindeki taleplerini küçük … için 9.4695,79-TL., … … için ise 364,80-TL olmak üzere toplam 9.860,59-TL daha arttırılmasına, arttırılan tutarların da kaza tarihinden itibaren davalı ticari şirket ve sigorta şirketinden ticari faiziyle birlikte, davalı gerçek kişiden ise yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; ilgili kaza nedeni ile hesaplanan tüm tazminatın davacılara ödendiğini ve şirketin sorumluluğunun kalmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatlarının dışında olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün davaya konu kazada kusurunun bulunduğunun ispat edilmesinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere poliçede sadece sürekli maluliyet hallerinin teminat altına alındığını, şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi için davacının iddia ettiği sürekli sakatlık halinin rapor ile ispatlanması gerektiğini, davayı asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla bilirkişi incelemesi yapılırken ödeme tarihindeki verilerin dikkate alınması ve işlemiş faizinin güncellenmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte destekten yoksunluk/maluliyet hesabı yapacak olan bilirkişi raporunun Yargıtay’ın değişen içtihatları neticesinde yetersiz kalmaması gerektiğini, şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu beyanla; ilgili kaza nedeni ile hesaplanan tüm tazminatın davacılara ödenmiş olduğundan sorumluluğu kalmayan şirket açısından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Danışmanlık vekili cevap dilekçesi ile; davalı adına kayıtlı bulunan aracın şirket çalışanı …’ye zimmetli olduğunu, aracın şirket çalışanı … tarafından şahsi işleri için kullandığı sırada söz konusu kazanın vuku bulduğunu, şirkete bir kusurun atfedilmesinin mümkün olmadığını, bu itibarla davacı tarafın tüm manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, dava açılmadan önce davacılar tarafından sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde bilirkişi tarafından hesap raporuna istinaden toplamda 122.085,00-TL ödeme yapıldığını, bu kapsamda zararları tazmin edilen davacıların taraflarından destekten yoksun kalma ve cenaze giderlerine ilişkin tazminat talep etmelerinin mümkün olmayacağını beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davacılardan … tarafından davalılardan …, … Ltd. Şti. ve … A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat talepli davada; destekten yoksunluk tazminatı talebinin reddine, cenaze masraflarına yönelik talebin kısmen kabul, kısmen reddi ile 750,00-TL’nin davalılardan … ve … Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi 09.09.2016 tarihinden itibaren … için yasal, … Ltd. Şti. için avans faiz oranı ile birlikte davalı sigorta şirketi yönünden 12.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine,davacılardan … … tarafından davalılardan …, … Ltd. Şti. ve … A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat talepli davada, davanın kabulü ile 11.496,79-TL tazminatın davalılardan … ve … Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi 09.09.2016 tarihinden itibaren davalılardan … için yasal faiz oranı, … Ltd. Şti. için avans faiz oranı ile birlikte davalı sigorta şirketi yönünden 12.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacılardan … … tarafından davalılardan …, … Ltd. Şti. ve … A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat talepli davada, davanın kabulü ile 2.364,80-TL tazminatın davalılardan … ve … Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi 09.09.2016 tarihinden itibaren davalılardan … için yasal faiz oranı, … Ltd. Şti. için avans faiz oranı ile birlikte davalı sigorta şirketi yönünden 12.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacılardan … tarafından davalılar … ve … Ltd. Şti. aleyhine açılan manevi tazminat talepli davada, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi 09.09.2016 tarihinden itibaren davalılardan … için yasal faiz oranı, … Ltd. Şti. için avans faiz oranı ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacılardan … … tarafından davalılar … ve … Ltd. Şti. aleyhine açılan manevi tazminat talepli davada, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile 60.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi 09.09.2016 tarihinden itibaren davalılardan … için yasal faiz oranı, …. için avans faiz oranı ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacılardan … … tarafından davalılar … ve … Ltd. Şti. aleyhine açılan manevi tazminat talepli davada, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile 60.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi 09.09.2016 tarihinden itibaren davalılardan … için yasal faiz oranı, … Ltd. Şti. için avans faiz oranı ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacılardan … tarafından davalılar … ve … Ltd. Şti. aleyhine açılan manevi tazminat talepli davada, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile 4.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi 09.09.2016 tarihinden itibaren davalılardan … için yasal faiz oranı, …. için avans faiz oranı ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; gerekli özeni göstererek yolu yarılamış bulunan müteveffaya kusur atfedilemeyeceğini, bu hususun, Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin ….. Karar sayılı dosyasında yer alan kusur bilirkişisi raporunda da bu şekilde değerlendirildiğini, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu, yerel mahkemece, cenaze giderlerinin tespiti amacıyla … İlçe Müftülüğüne ve … Belediye Başkanlığına yazı yazıldığını, … İlçe Müftülüğü tarafından dosyaya sunulan cevabi yazıda kişinin maddi imkânları, yol giderleri, ikram gibi hususlarda farklılık gösterdiğinin altı çizilerek cenaze defin masrafları adı altında yıkama ve kefenleme işlemleri için hastanelerin almış olduğu rakamın hesaplandığını, toplam masrafın 750,00-TL olarak belirlendiğini, dava konusu olayın Bursa’da meydana geldiğini, davacıların ise Ankara’da ikamet ettiklerini, kazanın yaşanmasının ardından davacıların …’nun, … …’nun ve …’nun Ankara’dan Bursa’ya gittiklerini, cenazenin, Bursa’da yıkanıp kefenlendikten sonra Giresun’un … İlçesi … Köyüne götürüldüğünü ve burada defnedildiğini, cenazenin defninden sonra yerel adet gereğince 7 gün boyunca mevlit okutulduğunu, taziyeye gelenlere ikramlarda bulunulduğunu, … Belediye Başkanlığına yazılan müzekkerenin cevabı uyarınca defin ile ilgili yapılacak muhtemel giderlerin 3.000,00-TL olduğu görüş ve kanaatinde bulunulduğunu, yerel mahkemece … Belediye Başkanlığından gelen müzekkere cevabı yerine … İlçe Müftülüğünden gelen cevabın hükme esas alınmasının hakkaniyete ve somut gerçeğe aykırı olduğunu, yerel mahkemece davacılar lehine hükmedilen maddi tazminat tutarlarının az olduğunu, müteveffanın dava dışı anne babasının da destekten yoksun kalma tazminatlarının göz önünde bulundurulamayacağını, davalı sigorta şirketi tarafından davacılara 12.05.2017 tarihinde ödeme yapıldığını, bu ödemeye ilişkin eksper raporunun daha önceki bir tarihe ilişkin olduğunu, davacıların hak ettikleri destekten yoksun kalma tazminat tutarlarına ilişkin dosyaya sunulan bilirkişi raporunun ise 07.02.2018 tarihli olduğunu, yasal mevzuatta yapılan düzenlemelerle destekten yoksun kalma tazminatlarının hesaplanması usulünde arada geçen süre içerisinde birtakım değişiklikler meydana geldiğini, her iki rapor arasındaki farkın yaklaşık 20.000,00-TL civarında olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalmaya bağlı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Somut olayda, sürücü …’nin sevk ve idaresindeki kamyoneti ile seyir halinde olduğu sırada yaya geçidinden orta refüje geçişini tamamlamak üzere olan yaya … … ve … …’ya çarpması neticesi kazanın meydana geldiği, kazanın oluşumunda sürücü …’nin kusurlu, yayaların kusursuz olduğunun belirlendiği, mahkemece kusur bilirkişisinden alınan 13.09.2017 tarihli rapor uyarınca kazanın meydana gelmesinde kamyonet sürücüsü …’nin %90 oranında müteveffa yaya … …’nun ise %10 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, olaya ilişkin Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi … esas nolu dosyasında yapılan yargılama neticesi sanık …’nin taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği, kesinleşen ceza mahkemesi hükmüne esas alınan kusur raporunda da kazanın oluşumunda kamyonet sürücüsü …’nin %90 oranında müteveffa yaya … …’nun ise %10 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, aktüer bilirkişi raporuna göre sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve ölen şahıs başına azami teminat limitinin 310.000,00-TL’si olduğu, poliçe limiti dahilinde davalı sigorta şirketi tarafından davacılara 112.085,00-TL tazminat ödemesinin yapıldığı, davalı sigorta şirketinin 12.05.2017 eksik ödeme tarihinde temerrüdünün oluştuğunu, müteveffanın hak sahiplerine ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamada … ve …’nun destekten yoksun kalma zararlarının davalı sigorta şirketince yapılan ödeme ile karşılanmadığı, …’nun ise destekten yoksun kalma zararının davalı sigorta şirketince yapılan ödeme ile karşılandığı, rapor tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamada davacıların destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan zararlarının bulunduğunu, bu zararın davacı … için 2.364,80-TL., … için ise 11.495,79-TL olduğunun belirlendiği, hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faizin dikkate alındığı, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar miktarı, hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, ….. … Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010”adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, …’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD ….Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih …..Karar sayılı ilamı) Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih….. sayılı Kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Anılan nedenlerle tazminat hesaplamasında bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirlenmesi, zarar görenin bilinen dönem sonrası muhtemel gelirinin her yıl için her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem tazminat hesabı yapılması gerekmektedir. Bu itibarla, kaza ve rapor tarihi itibarıyla mahkemece hükme esas alınan hesap raporunda TRH 2010 yaşam tablosu kullanılmasında bir isabetsizlik görülmemiş ise de; Yargıtay görüş değişikliği gereğince hesaplamada devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü ve 1.8 teknik faiz tatbik edilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle HMK’nun 355. maddesi gereğince davacılar vekilinin istinaf sebepleri sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemece dosyanın önceki bilirkişiye tevdii ile kazanılmış haklar korunarak, hükme esas alınan rapor tarihindeki verilerle, davacıların muhtemel ve beklenen yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre ve progresif rant yöntemine uygun şekilde belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediğinden; yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre davacılar vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ İLE, Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/07/2018 tarihli …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,davanın yeniden görülmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kaldırma ve gönderme sebebine göre davacılar vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-İstinafa gelen davacılar tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
4-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 24/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.