Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/589 E. 2021/1135 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2018
NUMARASI :……

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 10/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 16/12/2016 tarihinde davacı idaresindeki motosiklet ile davalıya trafik sigortalı ve dava dışı … idaresindeki aracın çarpışması sonucu davacının yaralandığını, olayda davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, 02/02/2017 tarihinde zararın giderilmesi amacıyla davalıya başvurulduğunu, davalı tarafça zararın karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100,00 TL kalıcı iş göremezlik, 3.800,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 4.000,00 TL maddi zararın 16/12/2016 olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 03.12.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile talebini 33.228,73 TL kalıcı işgöremezlik, 7.791,25 TL geçici işgöremezlik ve 1.540,92 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 42.560,90 TL’ya çıkarmıştır.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın 07/06/2016-2017 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile davalı tarafından sigortalandığını, zarar, kusur, illiyet bağının ispatlanması gerektiğini, sorumlluklarının poliçe limiti ve kusur ile sınırlı sorumluluk olduğunu, tedavi süresince bakıcı giderlerinin … sorumluluğunda bulunduğunu, davalının motosiklet sürücüsü olması nedeniyle müterafik kusurunun dikkate alınması ve tazminattan indirim gerektiğini, sakatlılık ölçütü sınırlandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporuna göre maluliyet raporunun tanzimi gerektiğini, uslulüne uygun başvuru olmadığını, temerrüdün gerçekleşmediğini, faiz oranı ve başlangıç tarihine ilişkin talebin yersiz olduğunu, tazminat hesaplamalarının genel şartlara göre yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Yerel mahkemece davanın, trafik kazasından kaynaklanan, ZMMS sigortacısına karşı açılan sürekli, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden oluşan maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, … Üniversitesi Hastanesinden alınan raporunda, çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri ve davacının kaza tarihindeki yaşına göre %8,1 oranında iş gücü kaybı olduğunun belirlendiği, aynı hastanece düzenlenen ek raporda, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre davacının özür oranının %5, bakıcı ihtiyaç süresinin 45 gün, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, kusur ve hesap bilirkişi heyet raporuna göre; davalıya sigortalı araç sürücüsü …’nın olayda %75 oranında, motosiklet sürücüsü davacının %25 oranında kusurlu oldukları, davacının yaralanması nedeniyle davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu ve … tarafından karşılanmayan geçici iş güç kaybı tazminatının 7.791,25 ve sürekli iş güç kaybı tazminatının 33.228,73TL., bakıcı giderininn 1.540,92 TL olduğunun tespit edildiği, Tüm dosya kapsamına göre;16/12/2016 tarihinde gerçekleşen kazada sürücü … idaresindeki ve davalı yana ZMMS poliçesi ile sigortalı olan hususi otomobilin karayolunda davacı idaresindeki motosiklet ile çarpışması sonucu davacının yaralandığı, sürücü …’ın iki yönlü ve iki şeritli taşıt yolunda seyir halinde iken olay mahalli kavşaktan sol tarafa dönüş yaptığı sırada karşı yönden gelen davacıya ait motosikletle çarpışması suretiyle meydana gelen kazada sürücü …’ın 2918 sayılı KTK’nın 53/b, 57/a ve 67/a-b maddelerini ihlal ettiği asli ve %75 oranında kusurlu bulunduğu, araç sürücüsü davacının ise kavşağa hızlı bir şekilde girerek, hızını hava, yol ve trafik koşullarına uydurmaması nedeniyle tali ve %25 oranında kusurlu (KTK 52/a ve 52/b maddelerine aykırı davranışları nedeniyle) olduğu, 2918 sayılı KTK’da ZMMS (trafik) sigortası ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapıldığı, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları (2918 sayılı KTK m. 85/1), zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatlarının Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilip, Resmi Gazetede yayımlandığı (m. 93/1) zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabilecegi gibi dava da açabileceği (m. 97), sigortacıların, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz (8 iş günü) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda bulundukları (m. 99), motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin, maddi tazminat talepleri için de geçerli olduğu (m. 109/1,2), bedensel zarar meydana gelmesi durumunda daimi veya geçici iş göremezlik nedeni ile tazminat talep edilebileceği (TBK m. 54, 55), karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamının, poliçe ve poliçenin ayrılmaz bir parçası olan genel şartlara göre belirleneceği, nitekim Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde yapılan değişiklikle zorunlu sigorta kapsamında ki tazminatları belirlemede Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının göz önüne alınması esası getirildiği, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Maddesinde kapsama giren teminat türlerinin sayıldığı, sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporunun dikkate alınması gerektiği şeklinde düzenleme yapıldığı, Kaza tarihinde mevcut ZMMS poliçesi ve yasal düzenlemeler karşısında geçici iş göremezlik tazminatının genel şartların A.5.maddesi kapsamında olmadığı gözetildiğinde, geçici iş göremezlik tazminatı yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği, … tarafından bu kaza nedeniyle davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, itibar olunan bilirkişi hesaplamaları ışığında, davacının 33.228,73 TL tutarında kalıcı iş göremezlik ve 1.540,92 TL bakıcı gideri zararı bulunduğu, sigortalanan araç hususi olmakla yasal faize hükmedilmesi gerektiğinden bahisle, davanın kısmen kabulü ile geçici iş göremezlik tazminatı bakımından davanın reddine, 1.540,92 TL bakıcı gideri ve 33.228,73 TL kalıcı iş göremezlik bedelinin 14/02/2017 temerrüt tarihihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;16.12.2016 tarihinde davacı …’nın yönetimindeki motosiklet ile seyir halinde iken; karşı istikamette seyir halinde olan ve 1619. Sokağa dönmek isteyen …’ın yönetimindeki araç ile sola dönüş kuralını ihlal ederek davacı aracına çarpması suretiyle maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, davacının hayati tehlikeye maruz kalacak şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kaldığını, kazanın oluşumunda davacının hiçbir kusuru bulunmadığını, davacının dava konusu trafik kazası sonucu, kalıcı ve geçici iş göremezliği nedeniyle uğradığı maddi zararlardan, davalı sigorta şirketinin poliçe teminatı kapsamında sorumlu olduğunu, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre ölüm ve bedensel zararlar nedeniyle talep edilen tazminatlara ilişkin hesaplamalarda önemli olanın formüller değil, hukuksal değerlendirmeler olduğunu, bu nedenle, ölüm ve bedensel zararlar nedeniyle talep edilen maddi zararlara ilişkin, Yargıtay kararlarıyla belirlenen tazminat ilkeleri doğrultusunda işlem yapılmasının gerekli ve zorunlu olup, Yargıtay’ca benimsenmemiş hesaplama yöntemleri veya hesaplama formüllerinin yargıda geçerli olmadığını, kaza geçiren kişinin, bir süre tedavi görmesi, iyileşinceye kadar çalışamaması ve bu yüzden iş ve kazanç kaybına uğramış bulunmasının “geçici işgöremezlik zararı olduğunu, Yargıtay kararlarında buna “mesleki işten kalma süresi” veya “çalışılamayan süre” denildiğini, kaza sebebiyle yaralanan kişinin geçici işgöremezlik tazminatını isteyebilmesi için aylık düzenli bir kazancı olmasının gerekmediğini,hatta tedavi ve iyileşme süresince okuluna gidemeyen ve bu yüzden yıl kaybına uğrayan öğrencinin de, çalışma yaşamına bir yıl geç atılacak olması nedeniyle gelecekteki kazanç kaybını tazminat olarak isteyebileceğini, geçici işgöremezliğin halen sigorta kapsamında olduğunu, Yargıtay’ın bu konudaki görüşlerinin kesin olduğunu, taşımacı veya işleten “geçici işgöremezlik” zararlarından sorumlu olduklarına ve sigortacı da bu sorumluluğu belli bir oranda üzerine almış bulunduğuna göre, kaza geçiren kişinin iyileşme süresi içerisindeki “kazanç kayıplarından” veya her türlü maddi zararlarından sigortacının da sorumlu bulunduğunu ve bu tür tazminat isteklerinin yerine getirilmesinin zorunlu olduğunu, Yargıtay’ın doğrudan sorumluluk sigortalarıyla ilgili bir kararında “Trafik kazası sonucu uğranılan maddi zarar sebebiyle, kişinin işinden ve gücünden kaldığı süre içinde oluşan gelir kaybından zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur” denilerek bu konuya, sigortacı yönünden açıklık getirildiğini, ‘Geçici iş göremezlik zararının bedeni zarar teminatı ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi kapsamında olup, 6111 sayılı yasa uyarınca tedavi gideri kapsamında değerlendirilemeyeceğini (17. Hukuk Dairesi ….. belirterek kararın kaldırılmasını ve davacı lehine talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Kaza tarihi olan 16.12.2016 tarihinde, davacı yönetimindeki araç ile davalıya trafik sigortalı araç arasında meydana gelen trafik kazası nedeniyle, davacı vekilinin 06.03.2018 tarihli maluliyet raporuna itirazı üzerine, … Adli tıp ABD Başkanlığı tarafından düzenlenen 24/07/2018 tarihli rapora göre davacının %5 sürekli, 9 ay geçici iş göremezliği, 45 gün bakıcı ihtiyacı oluşacak şekilde yaralandığı, olaya ilişkin kaza tespit tutanağı ve konusunda uzman bilirkişi raporunda, kazanın oluşumunda davacının ‘%25 oranında tali, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduklarının belirlendiği, mahkemece alınan18.11.2018 tarihli aktüer raporuna göre … ödemesi ve kusur indiriminden sonra davacının bakiye geçici iş göremezlik zararının 7.791,25-TL, sürekli iş göremezlik zararının 33.228,73TL, bakıcı ihtiyacı zararının 1.540,92-TL olarak belirlendiği, yerel mahkemece davacının kalıcı işgöremezlik tazminatı talebi ile bakıcı gideri talebinin kabulüne, geçici iş göremezlik tazminatının ise Genel Şartlar uyarınca reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
KTT ve tarafların kusurlarının tespiti yönünden alınan kusur bilirkişi raporunda davacının %25, karşı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu bulundukları, kusur durumunun kazanın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun olduğu, raporun konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlendiği, gerekçeli, açıklamalı, denetime ve hükme elverişli olduğu anlaşılmakla bu raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin kusura yönelik istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
… Hastanesi Adli tıp ABD Başkanlığı tarafından düzenlenen 06.03.2018 tarihli maluliyet raporunda, davacının maluliyeti çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği ve ekindeki cetveller esas alınarak belirlenmiş olup, davacı vekilinin 08.06.2018 tarihli duruşmada bu rapora itirazla, maluliyetin özürlülük ölçütüne göre belirlenmesini talep etmesi üzerine, talebe uygun olarak aynı sağlık kurumundan alınan 24.07.2018 tarihli raporunda belirlenen maluliyetin hüküm ve tazminat hesabına esas alınmasında da bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, kamu düzenine ilişkin haller dışında kalan ve yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususlar istinaf sebebi olamayacağından davacı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf talebi, dışında kalan sair istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının kabulüne karar verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf talebine gelince; Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihli, ….. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması nedeniyle, davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. 6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybının, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararları da bu kapsamdadır. Sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararı da 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik tazminatını davalı sigorta şirketinden talep edebilir.
Her ne kadar, mahkemece ZMSS yeni genel şartları ve 6111 Sayılı Yasa ile değişiklik yapılan 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi gereğince geçici iş görmezlik zararının tedavi giderleri kapsamında olduğundan bahisle, …’nun sorumluluğunda olduğu gerekçesiyle davacının bu husustaki talepleri reddedilmiş ise de, genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararının …’nun sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenlemenin de yer almamasına, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemelerinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmamasına göre, (Yargıtay 10.H.D.’nin….., Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin….. sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb.) yine davalı şirket, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup kanun ile belirlenen sigortanın sorumluluk sınırları, ikincil norm olan genel şartlar ile daraltılamayacağından, davalının zarar gören tarafından talep edilen geçici iş göremezlik zararından da sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın geçici işgöremezlik tazminatı yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılması ve düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yerel mahkeme kararının, Dairemizce kaldırılan hükümleri dışında kalan kısımları, infazda tereddüt yaşanmaması için aynen yazılmak suretiyle hüküm kurulmuştur.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Davacı … vekilinin, istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.12.2018 tarih ve ….. Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesine,
Buna göre;
1-Davanın KABULÜ ile, 33.228,73 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 7.791,25TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 1.540,92 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 42.560,90TL tazminatın 14/02/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 2.907.34TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL peşin harç ve 131.71TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.744.23TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’nın 13/1maddesi gereğince tespit ve takdir olunan 5.031.70TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40TL peşin harç, 4,60TL vekalet harcı, 131.71TL ıslah harcı toplamı 199,11TL ile 209,10TL onüç tebligat gideri ve beş müzekkere gideri, 1200TLiki bilirkişi ücreti, 1000TL adli tıp fatura bedeli olmak üzere toplam 2.409,10TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-Davacı tarafından yatırılan 44.40TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 39,23TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Kararın tebliği,kesinleştirme ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.