Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/585 E. 2021/937 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2018
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/05/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 28/05/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/05/2016 tarihinde sürücü … idaresindeki davalıya trafik sigortalı aracın, … idaresindeki motosiklet ile çarpışması sonucu motosiklette yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, malul kaldığını, olayda davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.000,00 TL (500,00TL’sı geçici, 500,00TL’sı sürekli iş göremezlik olmak üzere) iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş; 26.10.2018 tarihli artırım dilekçesi ile talebini toplam 96.314,79TL’sına yükseltmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, toplanan deliller ışığında, davacının 20/05/2016 tarihinde gerçekleşen kazada yaralandığı, itibar olunan bilirkişi raporuna göre davalıya sigortalı araç sürücüsü … … sevk ve idaresindeki minibüs ile standartları düşük dar ve virajlı iniş eğimli yolda seyir halinde iken hızını azaltmadığı, bunun sonucunda fren yaptığında kaydırarak karşı istikametten gelmekte olan motosikletin seyir şeridini kapatması sonucu sebebiyet verdiği olayda %100 oranında kusurlu olduğu, motosiklet sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, kazaya karışan aracın trafik poliçesinin 01/06/2015 tarihinden sonra düzenlendiği, bu hali ile kazanın oluş tarihi de dikkate alındığında ZMMS genel şartları çerçevesinde inceleme yapılması gerektiği, Ankara Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen raporda davacının “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması…. Yönetmeliği” çerçevesinde %12 oranında malul kaldığı, 9 ay süre ile geçici iş göremez olduğu, davacının hizmet döküm cetveline göre 2015 şubat ayında çalışmasının görüldüğü, gelir durumuna ilişkin dosyada başkaca belge bulunmadığından asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda sürekli ve geçici işgöremezlik zararının tespit edildiği, davalının 20/10/2016 tarihinde temerrüte düştüğü, davalı aracı ticari araç olmakla avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğinden bahisle davacının davasının kabulü ile 18.018,84 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile, 78.295,95 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı toplamı 96,314,79 TL’nın 20/10/2016 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece maddi hatanın takdirinde hata yapıldığını, eksik inceleme ile hüküm verildiğini, araç işleteni ve sürücüsünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı yönünden yeterli inceleme yapılmadan %100 oranında kusurlu kabul edildiğini, taraflarınca kusura yapılan itirazların değerlendirilmediğini, alınan her iki raporda da yol genişliğinin 3.5 mt olduğu, iki yönlü çalıştığı, gevşek malzemeden dolayı yolun bir kısmının kullanılmadığı belirtildiği ve hiçbir trafik işareti ve levhası bulunmadığı halde yoldan sorumlu kuruluşa kusur verilmediğini, sigortalı araç sürücüsüne verilen kusurun fahiş olduğunu ve kabul etmediklerini, davacının yolcu olduğu motosiklet sürücüsüne KTT’da KTK’nın 52/1-a maddesi gereğince kusur verildiğini, olayda motosiklet sürücüsünün kusurlu olduğunu, KTT ile bilirkişi raporları arasında kusur yönünden oluşan çelişkinin giderilmediğini, taraflarınca bu hususta alınan eksper raporunun da dosyaya sunulduğunu, AÜTF tarafından düzenlenen raporun 6 nolu sonuç kısmında, davacının özür oranına ilişkin raporun özürlü sağlık kurulundan alınması ve bu raporun değerlendirilmemesi gerektiği belirtildiği halde, mahkemece usulüne uygun özürlülük raporu alınmadığını, bu raporun kendilerine tebliğ edilmediğini, itirazlarının beklenmediğini, savunma haklarının kısıtlandığını, 28603 sayılı yönetmeliğin 6. Maddesinde özürlü sağlık kurulunun kimlerden teşkil edeceğinin belirlendiğini, mahkemece itibar edilen raporun usule uygun olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatından SGK’nın sorumlu olduğunu, davalı sigortacının bu tazminattan sorumluluğu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere raporda 20.05.2016-20.02.2017 tarihleri arası hesaplama yapıldığı belirtilmiş ise de hemen altındaki tabloda 12 ay ve 1.71 ay olmak üzere fazla hesaplama yapıldığını, maddi hatalar olduğunu, sürekli iş göremezlik tazminatının afaki olduğunu, bakıcı giderinden de sorumlu olmadıklarını, poliçe kapsamında gerçek zarardan sorumlu olduklarını, 6704 sayılı kanun ile KTK’nın 92. Maddesine yeni bentler eklendiğini, ZMSS Genel Şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat dışında kalan taleplerin ZMSS poliçesi kapsamı dışında bırakıldığını, KTK’nın 98. Maddesi gereğince sağlık gideri teminatının SGK’nın sorumluluğunda olduğunu, başvuru şartları yerine getirilmediğinden temerrüde düşmediklerini, kabul anlamına gelmemek üzere faize dava tarihinden itibaren ve yasal olarak hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan cismani (geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı) tazminat istemine ilişkindir.
KTT’da davalıya sigortalı araç sürücüsünün şerit ihlalinden, davacının yolcusu olduğu motosiklet sürücüsünün hızını azaltmaması sebebiyle kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, hükme esas alınan ve konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 01.08.2018 tarihli raporda KTT ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, davalıya sigortalı araç sürücüsü … …’ın yönetimindeki minibüs ile standardı düşük dar, virajlı ve iniş eğimli yolda seyir halinde iken hızını azaltmadığı, mahal şartlarına uygun hızda seyretmediği, dikkatsiz ve tedbirsiz davrandığı, bunun sonucunda fren yaptığında aracını kaydırıp karşı istikametten gelmekte olan motosikletin seyir şeridini kapatması suretiyle sebebiyet verdiği kazada %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı motosiklet sürücüsü …’ın yönetimindeki motosiklet ile olay yerine geldiğinde, karşı istikametten kayarak kontrolsüz şekilde gelip seyir şeridini kapatan sürücü … …’ın bu hareketi karşısında olayın aniden gelişmesi nedeniyle kazayı önlemeye yönelik alabileceği her hangi bir tedbir olmaması nedeniyle kusuru bulunmadığı belirlenmiş, kusura ilişkin raporun denetime ve hükme elverişli olduğu, kusur durumunun dosya kapsamına uygun bulunduğu, kaldı ki davacı karşı araçta yolcu konumunda olup, kazanın gerçekleşmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığından, davalının müşterek ve müteselsil sorumluluk gereği zararın tamamından davacıya karşı sorumlu bulunduğu, yol kusuru bulunması halinde ise bu hususun sigorta şirketi karşısında zarar gören 3. kişi konumunda olan davacıya karşı ileri süremeyeceği, zararı giderdikten sonra kusurlu olduğunu iddia ettiği kurum yada kuruluş aleyhinde dava açmakta muhtariyetine bulunduğu anlaşılmakta olup, sürücünün mevcut yol, hava, trafik durumunun gerektirdiği şartlar dahilinde aracını sevk ve idare etmesi gerekir.
Hükme esas alınan AÜTF hastanesince düzenlenen 09.04.2018 tarihli raporda davacının özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümleri esas alınarak özür oranının tespit edilmesi, tazminat raporunun da bu raporda belirlenen özür durumu gözetilerek yapılması, söz konusu raporun davalıya tebliğine dair dosyada belge yada bilgiye rastlanılmamış ise de, davalı vekilinin bu rapora karşı 18.06.2018 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği, rapordan haberdar olduğu, itiraz ve savunma hakkının kısıtlanmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın bakıcı gideri talebi olmaması ve bu konuda davalı aleyhine hüküm kurulmadığının görülmesi, Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde … K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle, davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesi gerekmekte ise de, istinafa gelenin sıfatı gözetilerek bu hususa girilememesi, özür oranına ilişkin raporda davacının muayenesi de yapılarak davaya konu kaza nedeniyle 9 ayda iyileşebileceğinin belirlenmesi, 6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 Sayılı Kanunun 92. Maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının geçici iş göremezlik tazminatını davalı sigorta şirketinden talep edebilmesi, genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde, geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nun sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenlemenin de yer almaması, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemelerinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmaması (Yargıtay 10.H.D.’nin … 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin … sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb.), hükme esas alınan raporların yöntemine ve usulüne uygun şekilde düzenlenmiş olması, denetime ve hükme elverişli olması, davacı tarafça dava açılmadan önce ekinde gerekli belgelerle birlikte davalıya 10.10.2016 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunulduğunun ve temerrüte düştüğünün anlaşılması, davalıya sigortalı aracın ticari minibüs niteliğinde araç olması sebebiyle avans faizine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmaması ve mahkemenin gerekçesine göre yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda) davalı sigorta şirketi vekilinin bu hususlara ilişkin ve yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş. den alınması gereken 6579.26 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 1645.00TL nispi istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 4934.26TL harcın davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı sigorta şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yatırılan 100.00TL gider avansından varsa kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Kararın usulüne uygun şekilde taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK SÜRESİ İÇİNDE TEMYİZİ KABİL olmak üzere 20.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.