Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/574 E. 2021/1239 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2018
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 24/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 04/08/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının belinin kırıldığını, yapılan tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamadığını, kazaya karışan aracın davalı … şirketine sigortalı olduğunu belirterek 1.000,00-TL geçici, 1.000,00-TL sürekli iş göremezlik, 1.000,00-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 3.000,00-TL maddi tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini, 30.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davanın somut bir delile dayanamadığını, davacının manevi zarara uğradığını iddia ettiğini ancak hiçbir dayanak gösteremediğini, kazanın meydana gelmesinde davalının kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde maddi tazminata yönelik davanın feragat nedeniyle reddine, manevi tazminata yönelik davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, yargılama esnasında alınan kusur raporu ile davalı şahsın kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kusura isabet eden maddi tazminat miktarının dava açıldıktan sonra davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ödendiğini, davacının dava açmakta haklı olduğu gözetildiğinde davalı … lehine feragat nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat bedelinin yetersiz olduğunu belirterek kararın istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, davacının manevi zarara uğradığını iddia ettiğini ancak hiçbir dayanak gösteremediğini, kazanın oluşmasında davalının herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacının kask takmadığını, mahkemece alınan maluliyet raporunda davacının kazadan önce aldığı bedensel hasarların da bu kaza neticesinde olmuş gibi düşünülerek buna göre bedensel özür oranı hesaplandığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olaya ilişkin kaza tespit tutanağı uyarınca, sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki aracıyla seyir halinde olduğu esnada sola manevra ile sokağa çıkışında solundan seyreden davacının kullandığı motosiklet ile çarpışması neticesi yaralamalı maddi hasarlı kazanın meydana geldiği, kazanın oluşumunda sürücü …’ın kural ihlali olduğunun belirlendiği, mahkemece kusur bilirkişisinden alınan 25/05/2018 tarihli rapora göre, kazanın meydana gelmesinde kamyonet sürücüsü …’ın % 75 oranında, davacı sürücü …’ın ise % 25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, … Üniversitesi ATK tarafından düzenlenen 06/07/2018 tarihli rapora göre davacının kaza nedeniyle omurgasında ve baldır kemiğinde kırık oluştuğu, sürekli iş göremezlik oranının % 18, geçici iş göremezlik süresinin ise 9 ay olduğu ve bakıcı ihtiyacı süresinin 45 gün olduğunun belirlendiği, yargılama sırasında davalı … ile davacı arasında uzlaşma sağlanmakla davacı tarafça maddi tazminat talebinden feragat edildiği, mahkemece maddi tazminata yönelik davanın feragat nedeniyle reddine manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun oluşa ve kaza tespit tutanağına uyumlu bulunmasına, dosya kapsamında davacının seyir esnasında kask kullanmadığına dair bir tespit bulunmadığı gibi yaralanma bölgeleri nazara alındığında davacının kask takmamasına bağlı bir yaralanması olmadığının anlaşılmasına, hükme esas alınan maluliyet raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına göre davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.

2-Davacı vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde, HMK’nın 331/1 maddesinde; davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Somut olayda, dosya kapsamında davanın açıldığı tarih itibarıyla davacının davayı açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili yargılamanın devamı sırasında davalı … tarafından yapılan ödeme nedeniyle davadan feragat beyanında bulunmuş ise de hukuki nitelendirme hakime ait olup davacının bu beyanı kapsamında mahkemece davanın açılmasından sonra ödenerek konusuz kalan kısım reddedilmiş gibi bu miktar üzerine davalı … yararına vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.
Yine, manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, davacının meydana gelen kazada, omurgasında ve alt bacağında kırıklar oluştuğu, operasyon geçirdiği, davacının meydana gelen kazada % 25 oranında kusurlu bulunduğu anlaşılmıştır. Olayın oluş şekli, davacının kaza neticesi % 18 oranında meslekte kazanma gücünü kaybedecek şekilde yaralanması, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü manevi tazminatın belirlenmesinde en önemli etkenlerdir. Ancak, manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır.
Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nın 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı lehine takdir olunan manevi tazminat miktarının yetersiz olduğu, davacı lehine 20.000,00 TL manevi tazminata hükmetmek gerektiği anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle HMK 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davalı … vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Yerel mahkeme kararının, Dairemizce kaldırılan hükümleri dışında kalan kısımları, infazda tereddüt yaşanmaması için aynen yazılmak suretiyle hüküm kurulmuştur.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin HMK 353 1/b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin18.09.2018 tarih ve … Karar sayılı kararının HMK.nın 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilerek, YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
1-Davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00-TL’nin 04/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 683,10-TL olduğundan peşin olarak alınan 119,55-TL’nin düşümü ile bakiye 563,55-TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı manevi tazminat yönünden duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.400,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … manevi tazminat yönünden duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak söz konusu davalıya verilmesine,
6-Davalı … Sigorta’nın maddi tazminat yönünden vekalet ücreti talebi olmadığından lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yapılan 155,55-TL harç toplamı, 116,50-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 272,05-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 181,36-TL’sinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, geri kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından davalı … Sigorta yönünden yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … Sigorta tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE GİDERLERİ YÖNÜNDEN
1-Davacıdan peşin olarak alınan 35,90 TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
2-Davalı …’dan alınması gereken 1.366,20 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 170,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.195,43 TL harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan taraflarca yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 142,73 TL istinaf yargılama giderlerinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kararın usulüne uygun olarak taraf vekillerine tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZİ KABİL olmak üzere 24.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.