Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/552 E. 2021/1294 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2018
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 01/07/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … tarafından kaza tarihinde sigortalı olan araçla sürücü …’ın seyri sırasında, sürücünün, trafiğe kapalı yola ters yönden girerek sağ şeridi takiben yaya vaziyette karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacıya çarpmasıyla davacının yaralanmasına neden olduğunu, sürücü … aleyhine ayrıca Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde … esas sayılı tazminat davası açıldığını ve halen derdest olduğunu, davacının kaza nedeniyle meslekte kazanma gücünü %44 oranında kaybettiğini, kaza öncesi 1500 dönümlük tarla üzerinde çiftçilik yaptığını, aylık gelirinin 12.500,00 TL olduğunu, kaza tarihinden bu yana fiziksel olarak çalışamadığını, belirterek davacı lehine iş gücü kaybı ve uzuv zaafından tedavi giderlerinden ve çalışamadığı süre içerisindeki maddi kaybından doğan 50.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu kazanın tramvay yolunda gerçekleştiğini ve karayolu sayılmayan yerde meydana geldiğini bu nedenle trafik poliçesi teminatı dışında olduğundan davanın reddinin gerektiğini, şirketin sorumluluğunun yalnızca sigortalısının kusuru nispetinde ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesi davanın kısmen kabulüne, 18030,49 TL’nin 08/04/2014 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı sigortadan alınarak davacıya ödenmesine, talebin bakiye kısmı davalı dışındaki sorumlular tarafından yargılama aşamasında ödenmekle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davaya konu kazanın karayolu dışında gerçekleşmiş olmakla poliçe teminatı dışında kaldığını, yargılama sırasında alınan 20/03/2017 tarihli … … raporunda da yolun bariyerle kapatıldığı ancak bariyerlerin yerlerinin değiştirilmesi suretiyle kural dışı olarak araçların giriş çıkışının gerçekleşebildiği bu sebeple de karayolu olarak kabul edilebileceğinin belirtildiğini, dava öncesi davalı şirkete gerekli evraklar ile müracaatta bulunulmadığından davayı kabul anlamına gelmemek üzere, şirketin temerrüde düşmesinin söz konusu olmadığını, bu nedenlerle dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, yerel mahkemece davacı lehine fazla hükmedilen karşı vekalet ücretinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca sürücü …’ın sevk ve idaresindeki kamyonetiyle seyir halinde olduğu esnada ters yöne girerek sağ şeridi takiben kendisinin sağından kavşak başına yakın market istikametine geçmekte olan yaya ….’a çarpması neticesi yaralamalı ve maddi hasarlı kazanın meydana geldiği, kazada sürücü …’ın kural ihlali bulunduğu yayanın ise kusursuz olduğunun belirlendiği, dava dışı sürücü …’ın kullandığı aracın 17.05.2013 tarihli ZMM sigorta poliçesi ile davalı şirket tarafından sigortalandığı, mahkemece makine mühendisi ve hukukçu bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 05/01/2017 tarihli raporda, olay mahallinin, kaza tarihinde karayolu konumunda olmadığının belirlendiği, bu rapora itiraz üzerine … …. Heyetinden oluşan bilirkişi kurulundan alınan 20/03/2017 tarihli raporda kazanın tramvay yolunda değil geçici olarak trafiğe kapatılan ancak yaya hareketlerinin görüldüğü yol kesiminde meydana geldiği, bu yolun yan yollar ile bağlantısının bulunduğu ve olay tarihinde kaza yerinin karayolu konumunda olduğunun belirlendiği, olaya ilişkin Eskişehir 6. Sulh Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde tüm kusurun araç sürücüsü …’da olduğunun belirlendiği, davacı tarafından aynı kazaya ilişkin açılan Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında 229.557,33 TL daimi iş göremezlik ve 9570 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 239.127,33 TL’nin olay tarihi olan 15/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, verilen kararın 08/09/2016 tarihinde kesinleştiği, davacı talebinin 31.969,51 TL’lik kısmı davalı … dışındaki yasal sorumlular tarafından davadan sonra yargılama aşamasında ödenmiş bulunduğundan mahkemece aktüer bilirkişiden alınan 03/05/2018 tarihli hesap raporunda davacının bakiye geçici ve sürekli iş göremezlik zararının 18.030,49 TL olduğunun belirlendiği,mahkemece anılan rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK nın 2. Maddesi uyarınca ‘Bu Kanun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsar. Bu Kanun, karayollarında uygulanır. Ancak aksine bir hüküm yoksa; a) Karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, b) Erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümleri uygulanır.’
Bir olayda 2918 sayılı KTK’nın uygulanabilmesi için olayın yasanın 2 .maddesinde belirtilen karayolu veya karayolu sayılan yerlerde gerçekleşmesi gerekir.
Dosyada bulunan kaza tespit tutanağı uyarınca kazanın tramvay inşaat alanı içinde meydana geldiği, mahallinde yapılan keşifte fotoğraflarla da tespit edilen hususlar ve tanzim edilen raporda ortaya konan tespitlerin hükme esas alınan … … tarafından sunulan 20/03/2017 tarihli raporda detaylı şekilde değerlendirilmesi suretiyle olay yerinin karayolu veya karayolu yerlerden olduğu hususunun tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlendiğinin anlaşılmasına, kaza tarihinde yürürlükte bulunan KTK’nın 98/1, 99/1 maddeleri ile ZMSS poliçesi Genel Şartlarının B.2 maddesi uyarınca rizikonun belge ve bilgileri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 işgünü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmekte olması ve davacı tarafından sigortaya başvuru üzerine başvurunun davalı … şirketine tebliğinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme yapılmamış olması nedeniyle mahkemece temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına, müteselsil borçlulardan birinin borcu ifa ettiği oranda diğer müteselsil borçluların bu oranda borçtan kurtulacağı ve bu sebeple yapılan ödeme nedeniyle davanın konusuz kalması halinde vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin davanın açıldığı tarihte tarafların haklılık durumu gözetilerek belirlenmesi gerektiğinden mahkemece kabul kararı ile hüküm altına alınan 18.030,49 TL tazminat ile dava dışı işleten ve sürücü tarafından yargılama sırasında yapılan 31.969,51 TL’lik ödeme dikkate alınarak konusuz kaldığına hükmedilen miktarlar toplamı olan 50.000,00 TL’lik dava değeri üzerinden HMK 331/1 madde uyarınca tarafların haklılık durumu baz alınarak davacı lehine karşı vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı … vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince (HMK.nın 355 maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 1.231,66 TL harçtan peşin olarak yatırılan 307,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 923,74 TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinafa gelen davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile 01.07.2021 tarihinde karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.