Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/538 E. 2021/1236 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
.

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2018
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … AŞ. vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenen aracın 26/09/2015 tarihinde davacının kullandığı motosiklete çarparak kazaya neden olduğunu, bu kaza sonucu motosiklet sürücüsü olan davacının meslekte kazanç kaybı oluşturacak şekilde yaralandığını, dava açılmadan önce yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, sürekli ve geçici işgücü kaybı nedeni ile toplam 200,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili mahkemeye sunduğu dilekçe ile davadaki sürekli işgöremezlik tazminatı talebini 234.020,00 TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava açılmadan önce yaptıkları ödeme ile davacının tüm zararının karşılandığını, sigortalı araç sürücüsü ile davacının kusur dağılım oranları ile çalışma gücü kaybına ilişkin raporlarının ATK’dan alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamında olmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama neticesi, davanın kısmen kabulüne, 224.688,98 TL’nin temerrüt tarihi olan 17/12/2015 tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin, davalı tarafından dava öncesi davacıya yapılan ödemeyi, hesaplanan toplam tazminattan düşmesi gerekir iken hatalı olarak, ödeme ve faizinin tamamının poliçe limitinden mahsup etmek sureti ile karar verdiğini, davalı … şirketinin kaza tarihindeki limitinin 290.000,00 TL olduğunu, davalı tarafından dava açılmadan önce 55.980,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödeme ile davalının, davacı bakımından, şahıs başına ödemek zorunda kaldığı poliçe limitinin 234.020,00 TL kaldığını, sigorta şirketinin sorumluluğu limit ile sınırlı olduğundan, davacıya 234.020,00 TL limitten fazla ödemesinden söz edilemeyeceğini,
Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre dava öncesi yapılan ödemeler güncellenmek sureti ile toplam tazminattan düşülerek kalan bedelin ödenmesi ve bu suretle önceden parayı alanların sebepsiz zenginleşmesini önleme amaçlı uygulamasının mahkemece yanlış değerlendirilmesiyle, yapılan ödeme güncellendiğini ve güncellenen bedelin poliçe limitinden mahsup edildiğini, bu şekilde sigorta şirketinin sebepsiz zenginleşmesine neden olacak şekilde karar verildiğini, aynı zamanda bu kararla haksız olarak davalı vekiline lehine vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek kararı istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının kaza tarihinde 17 yaşında olduğunu ve kalfalık belgesine sahip olduğunu, buna karşın tazminata esas alınan gelirin asgari ücretin 2,34 katı olarak belirlendiğini, davacının motorsiklet sürücüsü olup, kaza esnasında kask ve dizlik kullanmadığını, bu nedenle, çene kırığı ve eklem hasarı yaşadığını, mahkemece müterafik kusur indirimine gidilmediğini belirterek kararı istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, kaza tespit tutanağı uyarınca, sürücü …’nin, sevk ve idaresindeki kamyonet ile seyir halinde iken kavşağa geldiğinde kontrolsüz sola dönüş yaptığı esnada sürücü … idaresindeki motorsiklete çarpması sonucu yaralamalı maddi hasarlı kazanın meydana geldiği, kazanın oluşumunda sürücü …’nin kural ihlali bulunduğu sürücü …’in ise kural ihlali bulunmadığının belirlendiği, sürücü …’nin sevk ve idaresindeki aracın 08.05.2018 tarihli ZMM sigorta poliçesi ile davalı … şirketi tarafından sigortalandığı, sigorta poliçesine göre davalı … şirketinin kaza tarihindeki kişi başı sakatlık ve ölüme ilişkin limitinin 290.000,00 TL olduğu,mahkemece kusur bilirkişisinden alınan 02/01/2018 tarihli rapora göre kazanın meydana gelmesinde davacının % 25 oranında ve sigortalı araç sürücüsünün % 75 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği, akabinde itirazlar üzerine üç kişilik kusur bilirkişisi heyetinden alınan 13/08/2018 tarihli rapor uyarınca kazanın oluşumunda davacının kusursuz olduğunun belirlendiği, … alınan 27/09/2017 tarihli rapor uyarınca kaza neticesi çene kırığı ve sağ dizinde kırık oluşan davacının % 17 oranında ve kalıcı olarak meslekte kazanç kaybına uğradığı, 4 (Dört ) ayda iyileşebilecek şekilde yaralandığının belirlendiği, dava açılmadan önce davacı tarafça davalı … şirketine yapılan başvuru üzerine 02/09/2016 tarihinde davacıya yaralanmasına ilişkin 55.980,00 TL ödeme yapıldığı, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan 11/10/2018 tarihli rapor uyarınca davacının geçici iş göremezlik nedeni ile 4.571,18 TL ve sürekli iş göremezlik nedeni ile 331.961,88 TL olmak üzere toplam zararının 336.533,06 TL olduğunun hesaplandığı, hesaplanan kalıcı işgöremezlik tazminatından sigorta şirketi tarafından önceden yapılan ödeme düşüldüğünde bu kaleme ilişkin tazminat alacağının 266.650,86 TL olarak hesaplandığı, kaza tarihinde ZMMS poliçesi ölüm ve sakatlanma klozu limit tutarının 290.000,00 TL olduğu ve bu limitten yapılan 55.980,00 TL ödeme düşüldüğünde davacının talep edebileceği zararın 234.020,00 TL olduğunun belirlendiği, mahkemece resen yapılan belirlemede ise bilirkişinin toplam tazminat üzerinden ödemenin güncellenmiş miktarını düşmesi gerekir iken talep edilebilir tazminatı 234.020,00 TL olarak hesapladığı kanaatiyle tazminat hesabı yeniden yapılarak bu kez davalı … şirketi kaza tarihindeki poliçe limiti olan 290.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumlu olduğu için 336.533,06 TL davacı zararının ancak 290.000,00 TL’sinin davalıdan talep edilmesinin mümkün olduğu, davalının ödemesinin güncellenmiş değeri olan 65.311,02 TL’nin davalının sorumlu olduğu miktardan mahsubu sonrası (290.000,00 TL – 65.311,02 TL = 224.688,98 TL) 224.688,98 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiği kanaatine ulaşılarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
1-Davacı vekilinin tazminat hesabına ilişkin istinaf talebinin incelenmesinde,
Mahkemece aktüer bilirkişiden alınan 11/10/2018 tarihli rapor uyarınca davacının geçici iş göremezlik nedeni ile 4.571,18 TL ve sürekli iş göremezlik nedeni ile 331.961,88 TL olmak üzere toplam zararının 336.533,06 TL olduğunun hesaplandığı hesaplanan kalıcı işgöremezlik tazminatından sigorta şirketi tarafından önceden yapılan ödeme düşüldüğün de bu kaleme ilişkin tazminat alacağının 266.650,86 TL olarak hesaplandığı, kaza tarihinde ZMMS poliçesi ölüm ve sakatlanma klozu limit tutarının 290.000,00 TL olduğu ve bu limitten yapılan 55.980,00 TL ödeme düşüldüğünde davacının talep edebileceği zararın 234.020,00 TL olduğunun belirlendiği, ancak mahkemece tazminat hesabı resen yeniden yapılarak bu kez davalı … şirketi kaza tarihindeki poliçe limiti olan 290.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumlu olduğu için 336.533,06 TL davacı zararının ancak 290.000,00 TL’sinin davalıdan talep edilmesinin mümkün olduğu, davalının ödemesinin güncellenmiş değeri olan 65.311,02 TL’nin davalının sorumlu olduğu miktardan mahsubu sonrası 224.688,98 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiği kanaatiyle bu meblağ üzerinden karar verildiği anlaşılmaktadır.
Sigorta şirketi tarafından davacıya davadan önce yapılan ödemenin güncellenmiş bedelinin limitten değil de tazminattan düşülmesi sigorta limitinden ise güncellenmeden yapılan ödeme mahsup edilerek kalan limit dahilinde tazminata karar verilmesi gerekirken mahkemece resen yapılan hesaplama ile tazminat miktarının yanlış hesaplanmasıyla tazminat miktarının hatalı şekilde hüküm altına alınması doğru görülmediğinden davacı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebinin kabulü gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin müterafık kusura ilişkin istinaf talebinin incelenmesinde,
Davacının sürücüsü olduğu motorsikletin yaptığı kazada oluşan yaralanmasının çene kırığı ve sağ dizde kırık şeklinde olduğu ve maluliyetinin de bu kırıklar nedeniyle geliştiği görülmektedir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; KTK’nun 78. maddesi ve Karayollari Trafik Yönetmeliği hükümlerine ve aracın özelliğine göre takılması gereken koruyucu dizliğin takılıp takılmadığının araştırılması; kaza nedeniyle oluşan maluliyetin, koruyucu dizlik ve kask takılması halinde de oluşup oluşmayacağı ve dizlik ile kask takılmayışı ile oluşan maluliyet arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda … ek rapor alınması; koruyucu ekipmanların takılmamış olması ve maluliyetle illiyeti bulunduğunun saptanması halinde, BK’nın 44. maddesi (TBK md. 52) uyarınca tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm verilmesi doğru olmadığından davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebinin kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenle davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile, uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek yukarıda açıklandığı üzere sigorta şirketi tarafından davacıya davadan önce yapılan ödemenin güncellenmiş bedelinin tazminattan değil de limitten düşülmesiyle kalan limit dahilinde tazminat hesabı yapan aktüer bilirkişi raporuna itibar edilmesi, … kaza nedeniyle oluşan maluliyetin, koruyucu dizlik ve kask takılması halinde de oluşup oluşmayacağı ve dizlik ile kask takılmayışı ile oluşan maluliyet arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda ek rapor alınması koruyucu ekipmanların takılmamış olması ve maluliyetle illiyeti bulunduğunun saptanması halinde, BK’nın 44. maddesi (TBK md. 52) uyarınca tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ ile Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 24/12/2018 Tarih …Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, kararın kaldırılma sebebine göre, davacı vekili ve davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacıdan istinaf peşin harcı olarak alınan 44,40 TL istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf eden davalıdan istinaf peşin harcı olarak alınan 3.837,40 TL istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf eden taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
6-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 24/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.