Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/525 E. 2021/733 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2018
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili ile davalı … tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 14.03.2016 tarihinde davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın yol kenarında otobüs beklemekte olan davacı yayaya çarparak yaralanmasına neden olduğunu, geçici ve tam maluliyeti bulunduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının SGK tarafından tamamının ödenmediğini, malul kaldığını, öğrenim gördüğü açık öğretim lisesine devam edemediğini, açılan memur kadro sınavına giremediğini, 6 ay bakıma muhtaç olduğundan annesinin baktığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00 TL kazanç kaybı (geçici işgücü kaybı), 100,00 TL öğrenim hayatındaki aksama nedeniyle oluşan kayıp, 100,00 TL ekonomik geleceğinin sarsılmasından dolayı oluşan kayıp, 100,00 TL çalışma gücü (kalıcı işgücü kaybı) azalmasından dolayı oluşan kaybı,100,00 TL bakım parası olmak üzere toplam 500,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini 54.632,32TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, kusuru oranının kabul etmediklerini, geçici işgöremezlik tazminatı, ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle oluşan kayıp, bakım gideri taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını ve davadan önce başvuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Ankara Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığından alınan raporda, kazanın oluşumunda davacı yayanın %35, davalı sürücünün ise % 65 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, tarafların itirazı üzerine… alınan raporda davalı sürücünün yönetimindeki otomobille seyredip kavşağa geldiğinde sola dönüşünde durup yolu kontrol etmesi halinde, yol üzerinde bulunan davacıyı görebileceği ve korna çalarak ikaz edip yolun dışına çıkmasını beklemesi gerekirken aydınlatması bulunan mahalde buna uymadığı ve kontrolsüz dönüş yaparak yol üzerinde bulunan davacıya çarptığından birinci derecede %65 oranında, davacı yayanın yolun dışında durarak araç beklemesi gerekirken buna uymadan kendi güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde yol üzerinde bulunduğundan ikinci derecede %35 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği…raporunda; davacının, vücut genel çalışma gücünden %12 oranında kaybettiği ve 9 ay süre ile iş göremez halde kaldığının belirlendiği, davacıya SGK tarafından 79 günlük geçici iş göremezlik süresi için 4.203,57TL’nin ödendiği, TRH 2010 ve teknik faiz esas alınarak yapılan hesaplamada, davacının kaza tarihindeki maaşı, kusur ve maluliyet durumları nazara alınarak yapılan hesaplamaya göre, davacının zararın 54.632,32 TL olduğu, davacının öğrenim hayatındaki aksama sebebiyle oluşan maddi kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasında oluşan kayıplar ve tedavi sürecinde bakım parası taleplerine ilişkin yeterli delil sunmadığı ve bu kalem zararlar yönünden ispat şartının yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile; 54.632,32 TL’nin davalı …’den kaza tarihinden, sigorta şirketinden dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekili ve davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … …. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece alınan maluliyet raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, 6704 Sayılı Yasa ile 2918 sayılı Yasada, bedensel ve cismani zararların, hesaplama yönteminde ve teminat kapsamında bazı değişikliklere gidildiğini, 01.06.2015 tarihinde ise Yeni ZMMS Sigortası Genel Şartlarının yürürlüğe girdiğini, aracın sigorta poliçesinin 01.06.2015 tarihinden sonra düzenlendiğini, maluliyet oranı tespit edilirken özürlülük ölçütü uyarınca rapor alınması gerektiğini, Trafik Sigortası Genel Şartlarında, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu, 6111 sayılı yasanın 59. maddesiyle değiştirilen 2918 sayılı yasanın 98. maddesi gereğince tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, yargılama sürecinde ileri sürdükleri yazılı ve sözlü diğer cevap ve itirazlarını istinaf nedeni olarak ileri sürdüğünü belirtmiştir.
Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece alınan kusur raporunda kendisine %65 , davacıya %35 oranında kusur verildiğini, davacının zifiri karanlıkta aşırı yağmurlu havada koyu renk kıyafet ile dolmuş beklerken yolun ortasına yakın yerde birden önüne çıktığını, dolmuşa binmek üzereyken çarpmanın meydana geldiği iddiasının doğru olmadığını, davacının 6 ay hareket edemediği iddiasının da doğru olmadığını, ceza mahkemesine ve mahkemeye sunulan CD kaydı ile ispat ettiklerini, davacının dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapmadığını başvuru yapılsaydı davanın açılmasına gerek kalmayacağını, maddi tazminattan sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, manevi tazminatın kendisi tarafından ödendiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davalıların istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın yol kenarında otobüs beklemekte olan davacı yayaya çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek, geçici işgücü kaybı, öğrenim hayatındaki aksama nedeniyle oluşan kayıp, ekonomik geleceğinin sarsılmasından dolayı oluşan kayıp, kalıcı işgücü kaybı ve bakıcı gideri tazminatı talep etmiştir.
Dava konusu kaza 214.03.2016 tarihinde meydana gelmiş, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi 05.02.2016-2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlenmiştir.
Kaza tespit tutanağında sürücü …’in aracı ile sola dönüşünde yaya …’na çarptığı olayda tam kusurlu olduğu belirtilmiş, mahkemece …. alınan raporda davalı sürücünün aydınlatmanın olduğu yolda gece vakti yola gereken dikkatini vermeden sola dönüşünde girmek istediği caddede yol içinde minibüs bekleyen yaya çarptığı olayda %65 oranında kusurlu olduğu, davacı yayanın ise yol içerisinde minibüs beklemesi nedeniyle %35 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, tarafların itirazı üzerine İTÜ’den seçilen bilirkişi heyetinden alınan raporda da aynı gerekçeler ile davalı sürücüye %65, davacı yayaya %35oranında kusur verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının olayın oluş şekline uygun olması nedeniyle mahkemece benimsenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
HMK.nın 357. maddesinde “bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz” hükmü getirilmiştir.
HMK.nın 355.maddesinde ise istinaf incelemesi sırasında kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bu hususun resen gözetilmesi gerektiği belirtilmiş ise de haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazminatın hesaplanmasında esas alınacak hususlar kamu düzeni ile ilgili hususlardan olmayıp, tarafların itirazı üzerine mevcut delil durumuna göre değerlendirilmesi gerektiğinden ve yargılama aşamasında bu hususa itiraz edilmemiş olması halinde HMK. 280 ve 281. Maddesi ile HMK.nın 357. Maddesi gereğince yargılamada ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dikkate alınamaz.
Açıklanan nedenlerle yargılama aşamasında davalı sigorta şirketi tarafından maluliyet raporuna açıkça itiraz edilmemesi üzerine davacı lehine usulü kazanılmış hakların da gözetilmesi gerektiğinden ve dava konusu olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan KTK.nın 90. Maddesinde zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına yapılmış bir atıf bulunmadığı gibi, geçici işgöremezlik tazminatı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli de sayılamayacağından dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı …’in İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.731,93 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan1.031,08 TL. +1.031,08 TL.nın mahsubu ile kalan 1.669,77 TL. harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 08.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.