Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/511 E. 2021/528 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/511 – 2021/528
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/511
KARAR NO : 2021/528

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :.
ÜYE :.
ÜYE :.
KATİP : .

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2018
NUMARASI : .

DAVACI : S.
VEKİLİ : Av. .

DAVALI : .
VEKİLLERİ : Av. .
Av..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 18/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 17.12.2008 tarihinde. plakalı araç sürücüsü.’nun direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarpması neticesinde meydana gelen tek taraflı kazada vefat ettiğini, müteveffanın davacının oğlu olduğunu ve desteğinden mahrum kaldığını, davalının aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olması nedeniyle sorumlu olduğunu, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini 31.120,93 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davalının kazaya karışan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, sorumluluklarının sigorta limiti ve kusur ile sınırlı olduğunu, kazada sigortalı araç sürücüsünün kazaya kendi kusuru ile sebebiyet verdiğinden zararının sigorta teminatı kapsamında olmadığından reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan delillere göre; 17.12.2008 tarihinde davacının oğlu olan desteğinin tek taraflı trafik kazası neticesinde vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 Sayılı Yasanın 92.maddesinde, sürücünün vefatı nedeniyle talep edilecek destek zararlarının sigorta teminatı kapsamı dışında olduğuna dair yasal düzenleme bulunmadığı gibi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarına göre destek zararı mirasçı olmaktan kaynaklanan bir zarar olmayıp, üçüncü kişinin doğrudan zararı olduğu, zarar görenin kusurundan söz edilemeyeceği, davacının sigorta teminatı kapsamında zararının karşılanmasını talep edebileceği gerekçesi ile davanın kabulü ile 31.120,93 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kendi kusuru nedeniyle kendi ölümüne neden olan sürücünün yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin sigorta teminatı dışında olduğunu, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun………….. E- . K. Sayılı ilamı gereğince sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, mahkemece alınan bilirkişi raporunun Yargıtay denetimine uygun olmadığını, emeklilik yaşı, yetiştirme gideri düşülmesi v.b. yönlerden rapora itiraz ettiklerini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davalı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının desteği………..nun idaresinde bulunan araç ile neden olduğu kaza sonucu vefat ettiğini belirterek aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir.
Dava konusu kaza nedeniyle düzenlenen kaza tespit tutanağına göre kazanın 17.12.2008 tarihinde meydana geldiği. plakalı araç sürücüsü …………….’nun neden olduğu tek taraflı kazada tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesine göre sigortalının ………. olduğu, poliçenin 12.07.2008 tarihinde düzenlendiği, 12.07.2008 -2009 tarihlerini kapsadığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili, davalı şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün tam kusuru ile neden olduğu kaza sonucu işletenin vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalanların zararının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatı kapsamında olmadığını savunmuştur.
Olay tarihi itibariyle Yargıtay’ın sürücü ve işletenin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalanlar tarafından açılan davalarda verilen kararların temyiz incelemeleri sonunda istikrar kazanan uygulamasına göre, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına (Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar, HGK’nun 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 Esas-2013/74 K. HGK.nın 14.03.2019 tarih 2017/17-1089 E- 2019/294 K.sayılı ilamları uyarınca) karar vermiştir.
Açıklanan nedenlerle, dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, olay tarihi ve poliçe tarihi itibariyle davalı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında davacının destekten yoksun kalma zararından sorumlu olmasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı Sigorta şirketi vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.125,87 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 531,45 TL’nin mahsubu ile kalan 1.594,42 L. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 18.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.