Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/510 E. 2021/1213 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2018
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;13/07/2017 tarihinde davalı tarafından ZMMS ile sigortalı araç sürücüsünün, önünde seyreden aracı sollamaya geçtiği esnada karşıdan karşıya geçmekte olan yaya davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu, davacının maluliyetinin oluştuğunu, emekli polis memuru olan davacının zararlarından davalının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500,00 TL geçici iş göremezlik, 3000 TL sürekli iş görmezlik zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş; 21/11/2018 tarihli dilekçesi ile dava değerini geçici iş görmezlik tazminatı için 5.083,00 TL, sürekli iş görmezlik tazminatı için 79.399,21 TL olarak belirlemiştir.
Davalı … … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde; davacının eksik evrak ile davalıya müracaat ettiğini, 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesi gereğince dava şartının yerine getirilmediğini, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, talebin reddi halinde ise aracın kaza tarihinde davalı tarafından ZMMS sigortası ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının … limiti, kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru, maluliyetini ve zararını kanıtlaması gerektiğini, ayrıca geçici iş görmezlik zararlarının … teminatı kapsamında olmadığını, bu durumun genel şartlarda açıkça belirtildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, davalı tarafından sigortalanan aracın, yaya olan davacıya çarparak tek taraflı trafik kazası neticesinde, davacının yaralandığından bahisle, cismani zarara dayalı geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı istemine ilişkin olduğu, davanın ZMMS kapsamında … şirketine karşı açıldığından mahkemenin görevli bulunduğu, davalı tarafından davacının eksik belge ile müracaat ettiğinden bahisle dava şartının yerine getirilmediği iddia edilmiş ise de, davacının davalı sigortaya müracaat etmesi karşısında dava şartına ilişkin itirazlarının yerinde görülmediği, Karakoçan Cumhuriyet Başsavcılığının ….. Soruşturma dosyasında, 13/07/2017 günü saat 10.10 sıralarında davalıya sigortalı aracın, önündeki traktörü solladığı esnada kara yolu üzerindeki davacı yaya….. çarpması neticesinde yaralamalı kazanın meydana geldiğinden soruşturma yapıldığı, şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, maluliyet raporu için davacının …..sevk edildiği, 05/04/2018 tarihli ….. Sayılı raporda davacının trafik kazası nedeniyle Meslekte Kazanma Gücü Kaybına ilişkin Yönetmeliğe göre %61 oranında, maluliyeti bulunduğu, tıbbi iyileşme süresi nazara alındığında geçici iş görmezlik süresinin 120 gün olduğu, tedavi süresince bakıcı ihtiyaç süresinin 45 gün olduğu, Özürlülük Ölçüt ve Sınıflandırılması hakkında yönetmeliğe göre özür oranının ise %44 olduğunun mütalaa edildiği, davacı vekilinin %44 maluliyet oranına bir diyeceğinin olmadığını beyan ettiği, kusur bilirkişisi raporunda, kazanın oluş şekline göre kazanın meydana davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığının belirtildiği, aktüerya bilirkişisi raporunda; meydana gelen trafik kazasında davalı … şirketinin %100 kusurlu olmasına göre hesaplama yapıldığı, ayrıca %44 oranında maluliyet ve 120 günlük geçici iş görmezlik süresinin hesaplamada nazara alındığı, davacının emekli olmasına göre gelirinin hesabında AGİ’siz asgari ücretin esas alındığı, hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre yapıldığı ve 1,8 teknik faiz uyguladığı, buna göre davacının geçici iş göremezlik zararının 5083,00 TL, bilinen Dönem Sürekli İş görmezlik zararının 8536,77 TL, Rapor tarihinden itibaren bilinmeyen dönem maluliyet zararının ise 70.862,44 TL olduğu, buna göre davacının geçici iş görmezlik zararının 5.083,00 TL, sürekli iş görmezlik zararının 79.399,21 TL olduğunun mütalaa edildiği, 21/11/2018 tarihli dilekçesi ile dava değerini geçici iş görmezlik tazminatı yönünden 5.083,00 TL, sürekli iş görmezlik tazminatı yönünden 79.399,21 TL olarak belirlediği, toplanan deliller, kazanın oluş şekline ilişkin soruşturma dosyası, kusur raporu, maluliyet raporu ve aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre; davacı tarafından trafik kazası neticesinde meydana gelen sürekli ve geçici iş görmezlik zararlarının davalıdan talep edildiği, 2918 Sayılı Yasanın 90 ve 91 maddeleri gereğince, davacının, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde kusuru oranında ve … teminat limiti ile sınırlı olarak … şirketinden tazminat talep edebileceği, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan aracın sürücüsü %100 oranında kusurlu olduğundan, davacının sürekli ve geçici iş görmezlik zararlarını davalıdan talep edebileceği, maluliyet raporuna göre davacının 120 gün geçici iş görmezlik zararı ve %44 oranında maluliyetinin meydana geldiği, yapılan hesaplamaya göre 5083,00 TL geçici iş görmezliği, 79.399,21 TL sürekli maluliyet zararı bulunduğu, davacı tarafından davalı sigortaya müracaat şartı yerine getirilmekle beraber, 2918 Sayılı Yasanın 99. maddesi gereğince maluliyet raporu müracaat sırasında sunulmadığından temerrüdün dava tarihinde gerçekleşeceğinin kabulü ile dava tarihinden itibaren, (aracın hususi olarak kullanılmasına göre) yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerektiğinden bahisle, davanın kabulü ile davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararı olarak toplam 84.482,21 TL’nın 18/10/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davadan önce davalıya eksik belge ile müracaat edildiği hususu gözden kaçırılarak davanın esası hakkında karar verildiğini, davadan önce davalıya usulüne uygun şekilde başvuru yapılmadığını, davalı şirket bakımından husumetin dayanağının Karayolları Trafik Kanunu kapsamında ihdas edilen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası olup, kanunun ikinci bölümünün … başlığı altında 91 ile 101 madde arasında hükümler içerdiğini, 6704 sayılı yasanın 3.maddesi ile 26/04/2016 tarihinde değişikliğe uğrayan Karayolları Trafik Kanununun, “Doğrudan Doğruya Talep Ve Dava Hakkı” başlıklı 97. Maddesi gereğince; zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili … kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, … kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar görenin dava açabileceğini veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceğini,söz konusu maddenin … kuruluşuna yazılı başvuru yapılmadan dava ve/veya tahkime başvuru yolunu ortadan kaldırdığını, bu bakımdan ilgili düzenlemenin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. Maddesinin ikinci (2.) bendine tabi olarak getirilmiş olan dava şartlarından olduğunu, nitekim ilgili fıkrada “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmekle bu keyfiyetin ortaya konulduğunu, devamındaki 115. maddenin 2. fıkrasında “mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir” denildiğini, aynı kanunun 138. Maddesinde;”mahkemenin,öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir” şeklinde düzenleme yapıldığını, davacı taraf, dava öncesinde davalı şirkete başvuruda bulunmuşsa da, işbu başvurunun Karayolları Trafik Kanunu’nun, “Doğrudan Doğruya Talep Ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesi’nin aradığı anlamda usulüne uygun bir başvuru olmadığını, zira; Trafik Sigortası Genel Şartları’nın Ek 6.maddesinde “Sürekli Sakatlık” halinde başvuru belgesine eklenecek belgelerin sayıldığını, davacının başvuru dilekçesi ekinde yer alan ve davalı şirkete gönderilen belgeler arasında 30.03.2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu bulunmadığını, başvurunun sonuçlandırılabilmesi için gerekli olan bu belgelerin, davacı taraftan istenmesine rağmen söz konusu eksikliğin davacı tarafça tamamlanmadığından başvurunun sonuçlandırılamadığını (Ek davalı şirketin davacı vekiline göndermiş eksik belge talepli 22.09.2017tarihli yazı), dolayısıyla davacının başvuru talebinin değerlendirilebilmesi ve zarar hesabının yapılabilmesi için gerekli belgeleri içermediğinden mevzuata uygun olmadığı gibi, Karayolları Trafik Kanunu’nun, “Doğrudan Doğruya Talep Ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesi’nin aradığı anlamda usulüne uygun bir başvuru olmadığını, geçici iş göremezlik zararı trafik … poliçesi teminat kapsamında olmamasına rağmen bu tazminattanda davalı şirketin sorumlu tutulduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının trafik sigortası genel şartları ve karayolları trafik kanunu gereği trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında olup … tarafından ödenmesi gerektiğini, davalıya sigortalı aracın 04.11.2017 tarihli Zorunlu Mali Mesuliyet … Poliçesi ile sigortalandığını, dolayısıyla iş bu davada 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartları teminat kapsamının belirleyici olacağını, geçici iş göremezlik zararlarının Trafik Sigortası genel şartlarında tedavi giderleri içerisinde yer aldığını ve … tarafından karşılandığını, Karayolları Trafik Kanunu gereği … poliçesi teminatının kapsamının “Poliçe Genel Şartlarına göre belirlendiğini, Karayolları Trafik Kanunu 90.maddesi gereğince “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğunu, söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağını, Trafik Sigortası Genel Şartlarına göre; tedavi süresince çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderlerin, yani geçici iş göremezlik zararı ile Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderlerinin sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu, sağlık giderlerinin ise KTK mad 98 hükmüne göre …. tarafından karşılanması gerektiğini, bu düzenlemelere rağmen savunmaları dikkate alınmadan ve üstelik savunmaya neden itibar edilmediği de gerekçelendirilmeden yasalara aykırı şekilde aleyhe hüküm kurulduğunu, davacının kaza sebebiyle oluşan özür oranının ……. düzenlenen, doktorlardan oluşan Maluliyet Heyeti vasıtasıyla tespit ettirildiğini, davalı şirket nezdindeki medikal firma tarafından yapılan değerlendirmeler neticesinde davacının özür oranının sağlıklı ve net bir şekilde tespit edilebilmesi için; yeni yapılacak muayenesi ile düzenlenecek sağ ekstremite EMG’si, sağ omuz-dirsek eklem hareket açıklığını (nötral pozisyona göre), dominant olarak kullandığı ekstremiteyi gösterir ayrıntılı ortopedi raporu aldırılması gerektiğini, söz konusu raporun davacının iyileşme süresi beklenmeden alındığını ve tazminat hesabına esas alındığını (Ek 3 :Medikal Firma Maluliyet Raporu), Trafik Sigortası Genel Şartları’na göre yetkili bir hastane ya da ATK 3.İhtisas Dairesince özür oranının tespit ettirilmesi gerektiğini, dolayısıyla davaya konu somut olay bakımından; davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne sevkinin sağlanarak, kazadan sonra gördüğü tedavilere ilişkin teşhis ve tedavi dosyalarının da ikmal edilmek suretiyle; muayenesinin yapılması ve dava konusu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeni ile malul kalıp kalmadığının ve 30.03.2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Özürlülük ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkındaki yönetmelik’e” göre maluliyet oranının tespiti için heyet raporu alınması gerektiğini, bu husustaki savunmalarına da itibar edilmediğini, Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimlerin, Anayasaya, Kanuna ve Hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm vereceklerini ve bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini, HMK’nın 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiğinin açıkça vurgulandığını, maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantının da ancak bu şekilde kurulabileceğini, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesinin mümkün olacağını, mahkemenin savunmalarına itibar etmediği gibi neden itibar etmediğine ilişkin herhangi bir gerekçe de belirtmediğini, kararın gerekçesiz ve denetime elverişsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davalıya sigortalı araç sürücüsünün olayda tamamen kusurlu olduğunun kabulü ile davacının sürekli ve geçici iş göremezlik zararı … teminatı kapsamında olduğundan toplam 84.482,21TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre davacı vekili tarafından dava açılmadan önce 18.09.2017 tarihli dilekçe ile ekinde gösterilen belgelerle birlikte zararın giderilmesi istemi ile davalıya başvuruda bulunulduğu, başvuru dilekçesinin davalıya 19.09.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça talebi karşılar nitelikte davacı tarafa cevap verilmemesi nedeniyle iş bu davanın açıldığı, davalıya müracaat edildiğinin davalı tarafça verilen 22.09.2017 tarihli yazı cevabından da anlaşıldığı, bu hususun davalının da kabulünde olduğu, ancak davalının, davacıdan özürlülük ölçüt… yönetmeliğine göre düzenlenen sağlık kurulu raporunu ibraz etmesini talep ettiği, davacı tarafça tüm tedavi evraklarının dilekçe ekinde sunulduğu, gerektiğinde bu rapor davalı tarafça masrafı karşılanarak ta alınabilecek iken davalının bunu tercih etmediği, davacı başvurusunun KTK’nın 97. maddesine uygun olduğu anlaşılmakla davalı … şirketi vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Davalının geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olmadığına ilişkin istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede; 6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararları da bu kapsamdadır. Sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince (sigortanın sorumluluğu TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. Maddesinde … teminatı dışında tutulmadığından) davalı … şirketinden talep edilebilir. Diğer yandan geçici iş göremezlik zararı tedavi gideri olmadığı gibi …’nun sorumluluğunu düzenleyen, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının …’nun sorumluluğunda olduğuna ilişkin düzenleme de yer almamaktadır.
Nitekim, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından geçici iş göremezlik zararları tedavi gideri kapsamında görülmediği gibi, Yargıtay 10. H.D.’nin ….. Sayılı ve 24.12.2019 tarihli kararında, “6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır.” denilerek, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin içtihatlarından farklı bir değerlendirme yoluna gidilmemiştir.
Geçici iş göremezlik zararlarının, TBK’nun 54. maddesi kapsamındaki zararlardan olması ve araç işletenin sorumluluğunda bulunması, kaza tarihinde yasanın 92. maddesinde açıkça … poliçesi teminatı dışında sayılmaması nedeniyle geçici iş göremezlik zararları davalının sorumluluğundadır. Genel Şartlarda … primine esas alınan bu zararların … sorumluluğunda olduğu belirtilmiş ise de, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesine aykırı şekilde …’nın sorumluluğunda olduğunun düzenlenmesi, davalının geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmadığı sonucunu doğurmaz. Genel şartlar ile sorumluluğu kanun ile belirlenen …’nın, aktarılan prim sebebiyle geçici iş göremezlik ödemesinden de sorumlu olacağına ilişkin düzenleme, … yönünden bağlayıcı olmadığından, zarar görene karşı da ileri sürülemez. Davalı vekili tarafından istinaf dilekçesinde dayanak gösterilen 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesinde 6704 Sayılı yapılan 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik ile “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”şeklindeki düzenlemenin, 6704 Sayılı Yasa ile yapılan bir kısım düzenlemelerin iptali hususunda Anayasa Mahkemesine açılan iptal davası sonucunda, ……Karar Sayılı ve 17/7/2020 tarihli karar ile iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle davalının geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığına ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Davacının maluliyetine ilişkin raporun, davacının gerekli polikliniklerde muayenesi yapılıp, tedavisinin tamamlandığı, bittiği belirtilerek konusunda uzman sağlık kurulunca düzenlenmiş olmasına, raporun davalı vekiline 29.11.2018 tarihinde tebliğ edilmesine, davalı vekilinin rapora ve heyetin oluşumuna itiraz etmediğinin anlaşılmasına, yargılamada ileri sürülmeyen hususların istinaf sebebi yapılamamasına ve hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, yerel mahkeme kararının HMK’nın 297. maddesi hükümlerine uygun bulunmasına, davalı … şirketi vekilinin ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmamasına, ilk derece mahkemesi kararın da kamu düzenine aykırılık bulunmamasına ve istinaf sebepleri çerçevesinde kararın usul ve esas yönünden yasaya uygun olmasına göre, davalı … şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … … A.Ş. vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalıdan alınması gereken 5.770.90 TL nispi istinaf karar harcından, peşin alınan 1442.75 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.328.15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde temyizi kabil olmak üzere 17/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.