Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/494 E. 2021/1472 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2018
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/09/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde: 21/08/2012 tarihinde davalı nezdinde ZMMS ile sigortalı minibüsün, şoförünün aracın kontrolünü kaybedip yoldan çıkarak takla atması sonucunda, araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacıların oğlu …’ın vefat ettiğini ve davacıların ölenin desteğinden mahrum kaldıklarını, daha önce … sorumluluğu nedeniyle … Sigorta A.Ş. hakkında Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. dosyasında destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat davası açtıklarını, dosya kapsamında 2013 yılında alınan bilirkişi raporunda; Baba… için 143.776,05 TL, Anne … … için ise 153.920,50 TL olmak üzere toplam 297.696,55 TL zarar hesaplandığını, raporda bilirkişinin hata yaparak, ferdi koltuk sigortası kapsamında her bir davacıya ödenen 75.000,00’er TL’yi güncelleyerek tazminat miktarından mahsup ettiğini ve davacı baba için 62.100,03 TL, anne için ise 62.100,03 TL eksik tazminat hesapladığını, 25/11.2013 tarihinde söz konusu dosyaya bilirkişi raporuna itiraz ve değer arttırım dilekçesi sunularak, bu husustaki talep haklarını saklı tuttuklarını, söz konusu dosyada sigorta limiti ile tazminata karar verildiğini ve dava temyiz aşamasında iken karar gereğince sigorta şirketinin ödeme yapması nedeniyle sorumluluğunun sona erdiğini, ancak davacıların zararlarının KTZMMS sigorta limitinin üzerinde olduğunu, KTZMMS sigortasının limitini aşan kısımdan ise davalı ZMMS’nin sorumlu olduğunu, desteğin Uzman Jandarma Çavuş olarak görev yaparken vefat ettiğini, davacıların zararın karşılanması için davalı sigorta şirketine müracaat etmesine rağmen zararın karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak her bir davacı için 100,00’er TL olmak üzere toplam 200,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 02/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş;
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; aracın davalı şirket tarafından kaza tarihini kapsar şekilde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının asker kişi olması nedeniyle emeklilik yaşının 42 yaş alınması gerektiğini, ayrıca bilirkişinin ömür boyu davacının ölenlere %20+%20 destek olacağını kabul ettiğini, bu durumun mümkün olmayacağını, ayrıca davacıya …. …. kapsamında Nakdi tazminat ve aylık bağlanmış ise bu miktarın tazminattan mahsubunun gerektiğini, davacının emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusurunun nazara alınması, tazminattan erken ödeme nedeniyle indirim yapılması ve davacının zararını kanıtlaması gerektiğini, davacının ticari faiz talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olduğu, davacıların 225.000,00 TL ye kadar olan zararlarının dava dışı KTZMMS kapsamında karşılandığı, söz konusu zarar miktarını aştığını iddia ettikleri kısmı ZMMS sigortasından talep ettikleri, mahkemenin….. Sayılı dosyasının incelenmesinde davacısının… ve … …; davalısının ise … Sigorta A.Ş olduğu, davacıların 27/11/2012 tarihinde açılan dava ile 21/08/2012 Tarihinde çocukları …’ın vefat etmesi nedeniyle, tek taraflı kaza yapan aracın Karayolları Zorunlu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortasından tazminat talep ettiği, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre davacıların toplam zararının 225.000,00 TL’yi aştığından bahisle… için 108.666,40 TL, … … için 116.333,60 TL destekten yoksun kalma tazminatına…. Sayılı ilamı ile 19/12/2013 tarihinde karar verildiği, kararın davalı tarafından temyiz ve davacı tarafından katılma yolu ile temyiz edilmesi sonrasında, davacıların zararlarının tazmin edilmesi ve tarafların sulh olması nedeniyle davadan feragat edilmesi üzerine, Yargıtay 17. HD’nin…… Sayılı ilamı ile, feragat hususunda karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar verildiği, akabinde… Esas sırasında kayıtlı davanın taraflarca takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırıldığı, söz konusu kararda bilirkişi hesaplamasının Yargıtay uygulamasına ve aktüer hesaplama tekniğine uygun olmadığının görüldüğü, ZMMS sigortası poliçesi ve hasar dosyasından kaza yapan aracın davalı tarafından ZMM Sigortası ile sigortalı olduğu, davalılara ödeme yapılmadığının anlaşıldığı, Kazanın oluş şekline göre yeniden kusur raporu alınmasına gerek görülmediği, Mahkeme dosyasında alınan tazminat hesabının Yargıtay Uygulamasına ve İçtihatlara uygun olmaması ve KZTMS tarafından yapılan ödemenin tüm zararı karşılayıp karşılamadığını belirlemeye yeterli olmaması nedeniyle Aktüer bilirkişiden daha önceki hesap tarihine göre KZTMS limitini aşar zarar olup olmadığı hususunda rapor hazırlaması, aşan miktar olması halinde tazminat miktarını belirlemesinin istendiği, aktüer bilirkişinin 17/10/2018 tarihli raporunda; trafik kazası neticesinde araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacıların oğlu …’ın bekar ve çocuksuz olarak vefat ettiği, davacıların … olan dava dışı … Sigortanın Sorumluluğunu aşan miktardaki tazminat taleplerinin ZMMS olan davalıdan talep ettikleri, hesaplamanın PMF 1931 tablosuna göre teknik faiz olmaksızın, gelirin %10 arttırım ve %10 eksilme yöntemi ile yapıldığı, desteğin Uzman Çavuş olmasına göre kazadan önceki 3 aylık maaş bordrosunun ortalaması olan 2.637,82 TL’nin gelir olarak alındığı, 3269 Sayılı Yasanın 5. maddesi gereğince hizmetinin 52 yaşına kadar devam edeceğinin kabul edildiği, pasif dönem gelirinin ise agisiz Asgari ücret üzerinden hesap edildiği, …’ın kaza tarihinde 23,775 yaşında, davacı olan babasının 48,496 yaşında, davacı annesinin ise 46,668 Yaşında olduğu, buna göre davacıların kendi yaşam süreleri boyunca ölenin desteğinden mahrum kaldığı, … verilerine göre illere göre ortalama evlenme yaşı ile ölenin kaza tarihindeki yaşı nazara alındığında 27 yaş olarak kabul edildiği, ayrıca 3’er yıl ara ile 2 çocuğunun olacağı kabul edilerek, ölenin evlenme ihtimali ve çocuklarının olma ihtimallerine göre davacıların destek paylarının hesap edildiği, davacılara daha önce 15/11/2013 tarihli rapora istinaden tazminat hesaplaması yapılarak, dava dışı … Sigorta A.Ş tarafından 225.000,00 TL ödeme yapılmış olmasına göre öncelikle söz konusu tarih itibariyle tazminat miktarının hesaplandığı, buna göre davacı…’ın söz konusu rapor tarihi itibariyle hesap edilen destek zararının 119.911,16 TL olduğu, … … İçin Destek zararının 126.940,15 TL olduğu, tazminattan yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra … Sigortasından karşılanmayan (limiti aşan) … …’ın zararının 11.244,76 TL, … …’ın zararının 10.606,55 TL olduğu, dolayısı ile davacıların KZTMS limitini aşan zararlarının bulunduğu, buna göre 17/08/2018 rapor tarihi itibariyle davacıların destek zararını hesap ettiği, yapılan hesaplamada 17/08/2018 tarihi itibariyle davacı…’ın destek zararının 222.085,73 TL, davacı … …’ın destek zararının 236.912,80 TL olacağı, söz konusu zararlardan dava dışı … Sigorta tarafından yapılan ödemelerin güncellenmiş değerleri mahsup edildiğinde davacı…’ın bakiye tazminat miktarının 82.203,79 TL, davacı … …’ın destek zararının ise 87.161,18 TL olacağını mütalaa ettiği, davacılar vekili tarafından dava değerinin bilirkişi raporuna göre davacı …. yönünden 87.161,18 TL, davacı … Yönünden 82.203,79 TL olarak belirlendiği, davalı tarafından bilirkişi raporuna ve dava değerinin belirlenmesine itiraz edilmiş ise de itirazların yerinde görülmediği, davacıların talebinin, çocuklarının içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı kaza neticesinde vefat etmesi nedeniyle Zorunlu Karayolları Taşımacılık Sigortasının limitini aşan zararlarının davalı ZMM Sigortası tarafından karşılanması istemine ilişkin olduğu, davacı tarafından daha önce … Sigorta A.Ş hakkında mahkemede açılan davasından feragat etmiş ise de, feragat nedeninin sigorta kapsamında zararın karşılanması nedeniyle olması, söz konusu davada, iş bu dosya davalısının taraf olmaması ve ayrıca Karayolları Taşımacılık Kanunu Çerçevesinde sıralı sorumlulukları olması nedeniyle, davacının söz konusu dosyadaki feragatinin iş bu davalı yönünden hakkın özünden vazgeçme, yahut sigorta limitini aşan zarar iddiasından vazgeçme olarak görülmediği, davalı tarafından zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de, olayın ceza soruşturması gerektiren bir eylem olması ve TCK’da öngörülen ceza zamanaşımı süresinin 10 yıl olması nedeniyle davalının zamanaşımı def’i nin de yerinde görülmediği, davalı tarafından 2330 Sayılı Yasa kapsamında davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda araştırma yapılması talep edilmiş ise de, olay 2330 Sayılı Yasa Kapsamında tazminatı gerektiren olay niteliğinde olmadığından, davanın gereksiz şekilde uzamaması için bu yönden araştırma yapılmasına gerek görülmediği, Mahkemece daha önce davacıların destek tazminatına ilişkin rapor alınmış ise de, söz konusu raporun davacıların alacağı yönünden kesin hüküm oluşturmayacağı gibi söz konusu davada taraf olmayan davalıyı da bağlayıcı nitelikte olmadığı, bu nedenle davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti için önceki rapor tarihi itibariyle hesaplama yapılarak, sorumluluk durumunun tespitinin gerekli bulunduğu, kazaya karışan araç yolcu taşımada kullanılan minibüs olup, 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanuna tabi olduğu, Nitekim 4925 Sayılı Yasa kapsamında Karayolu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortası da bulunduğundan, daha önce mahkemeye açılan davada sigorta tarafından sigorta limiti olan 225.000,00 TL’nin davacılara ödendiği, davacıların, Karayolu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında karşılanmayan zararlarını Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasından talep edebileceği, yasada zararın Karayolları Zorunlu Taşımacılık Sigortasının ödeme tarihine göre belirlenip belirlenmeyeceğine ilişkin açık bir hüküm yok ise de, tazminatın aktüer hesaplamasına dayalı olan tazminat hesabı olması ve ikinci dava açılmadan tazminat miktarında azalmayı gerektirecek olan durumların varlığı ortaya çıkar ise değerlendirilmesi gerektiği gibi, tazminatın artışına esas alınması gereken hususlar var ise bunlarında nazara alınması gerektiğinden, rapor tarihine en yakın tarih itibariyle ile yeniden hesaplamanın uygun olacağı kanaatine varılarak, bu şekilde hesaplama yapıldığı ve ZMMS tarafından yapılan ödemenin de güncel tazminat miktarından, güncellenerek mahsup edilmesi yoluna gidilmesinin uygun görüldüğü, buna göre alınan bilirkişi raporunda; davacının Karayolları Taşımacılık Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında ödeme ilişkin hesaplama yapıldığı tarihte zararı davacı…’ın 119.911,16 TL, … …’ın Destek Zararı ise 126.940,15 TL olup, sigorta tarafından yapılan ödemeler sonrasında Karayolları Taşımacılık Zorunlu Maluliyet Limitini aşan kısım… için 11.244,76 TL, … … için 10.606,55 TL olduğundan, davacıların sigorta limiti aşan kısmı talep edebileceği kanaatine varıldığı, buna göre mahkemece hüküm tarihine en yakın tarih itibariyle yapılan hesaplamaya göre ise davacı…’ın destek zararı 222.085,73 TL, davacı … …’ın destek zararı ise 236.612,80 TL hesap edildiğinden, Karayolu Taşımacılık Sigortası tarafından ödenen tazminat güncellenerek mahsup edildiğinde davacı…’ın talep edebileceği destek zararının 82.203,79 TL, davacı … …’ın destek zararının 87.161,18 TL olduğunun kabul edildiği, davacı tarafından 19/06/2014 tarihinde zararın karşılanması için davalı sigortaya müracaat edildiği, 8 günlük yasal süre içerisinde istenilen tazminatın ödenmediği sabit olup, davalının 8 iş günü sonunda temerrüdü gerçekleşmiş ise de söz konusu tarihte ödeme yapılmış olsa idi, davacı … için, ilk dava bilirkişi hesap tarihine kadar ödeyeceği miktar 11.244,76 TL, davalı … … için ödeyeceği miktar 10.606,55 TL olacağından bu miktarlar yönünden 02/07/2014 tarihinden, kalan bakiyeler yönünden ise dava tarihi olan 18.01/2018 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda işlemiş faize hükmedilmesi gerektiğinden bahisle davanın kabulü ile davacıların oğlunun vefatı nedeniyle davacı … … için 87.161,18 TL, davacı… için 82.203,79 TL destek tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı … … için öngörülen tazminatın 10.606,55 TL’lik kısmına 02/07/2014 tarihinden, kalan bakiyesine hesaplamanın rapor tarihine göre yapılması ve gelir artışlarının da nazara alınmış olmasına göre 18/01/2018 dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, davacı… için öngörülen tazminatın 11.244,76 TL’lik kısmına 02/07/2014 tarihinden, kalan bakiyesine hesaplamanın rapor tarihine göre yapılması ve gelir artışlarının da nazara alınmış olmasına göre 18/01/2018 dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; Davacı yanın daha evvel taşımacılık sigortacısı olan … Sigorta AŞ’ye karşı dava açtığını, bu dosyada 297.696,55 TL tazminat hesaplandığını ve 225.000,00 TL poliçe teminat limiti üzerinden hüküm kurulduğunu, iş bu dava ile 225.000 TL’nin üzerinde kalan kısma yönelik tazminat talep edildiğini, ancak tazminat raporunun hatalı olduğunu, mahkemece hükme esas alınan 17.10.2018 tarihli raporda önceki rapor tarihi itibariyle… için 119.911,16 TL; … … için 126.940,15 TL olmak üzere toplam 246.851,31 TL tazminat hesaplandığını, müteveffanın askeri görevi başındayken vefat ettiğini,… Hakkında Kanun çerçevesinde nakdi tazminat almaya hak kazandığını, Dosyada davacı yanın ne kadar nakdi tazminat aldığına ilişkin bir yazı olmadığını, davacıların aldığı nakdi tazminat miktarının 21.851,31 TL’den fazla olup dolayısıyla 15.11.2013 tarihi itibariyle davacının Zorunlu Taşımacılık Poliçesi limitlerini aşan bir zararının mevcut olmadığını, … ve …. davacıların nakdi tazminat ödemesi alıp almadığının sorulmasını; henüz alınmadıysa başvuruda bulunulması için davacı yana mehil verilmesini talep etmelerine karşın mahkemece eksik incelemeyle hüküm kurulduğunu, İşbu Nakdi Tazminat tutarının, 246.851,31 TL’lik tazminat tutarından mahsup edildiğinde trafik poliçesi teminatına terettüp eden bakiye zarar kalmayacağını, “2330 sy Kanunun 6. Maddesinde” Yargı mercilerinde maddi zararlar karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında bu kanun hükümlerine göre ödenen nakdi tazminat ile bağlanmış bulunan aylıklar gözönünde tutulur.”şeklinde düzenleme olduğunu, davacı taraf için önceki dosyanın bilirkişi raporu da kesinleşmiş olup bu nedenle davanın 169.364,97 TL’ye ıslahının da mümkün olmadığını,Bilirkişinin işlemiş dönem için hesaplama yaptıktan sonra davacıların önceki rapor tarihindeki yaşlarına göre bakiye ömrünü tekrar hesapladığını, bu nedenle fazladan bakiye ömür tespiti yapıldığını, Yerleşik içtihatlar gereği kaza tarihindeki yaşına göre bakiye ömür tespiti yapılması gerektiğini, kaza tarihinde 49 yaşında olan babanın 22 yıl; 48 yaşında olan babanın 23 yıl bakiye ömrünün söz konusu olacağını, bilirkişinin 2’şer yıl fazladan destek tazminatı hesapladığını, asgari ücretteki artış oranının askerlerin ücretine yapılan zamdan daha fazla olduğunu, 2018 yılında uzman çavuşların maaşının 3.000-4.000 TL arasında değiştiğini, ancak bilirkişi raporunda aylık 5.707,11 TL üzerinden hesaplama yapıldığını, gerçek durum belirli iken varsayım üzerinden hareket edilemeyeceğini, Müteveffanın mevkisiyle bu mevkideki askerin gelirinin sorulmasını talep ettiklerini, müteveffa vefat ettiği için Ağustos/2012 maaşının 3.338,37 TL olarak gözüktüğünü, bu tutarın içinde bir kısım tazminatların da mevcut olduğunu, gelirin bu tazminatlardan hariç olarak hesaplanması gerektiğini, Ağustos/2012’de net gelir 2.988,83 TL olup bu tutardan 566,98 TL … tazminatı ve 10,15 TL 28B tazminatının çıkarılmasıyla 2.411,70 TL aylık hesaplanacağını, bu tutarın da çelişki oluşturmayacak biçimde Temmuz/2012 geliriyle aynı olduğunu, yapılan ödemenin güncellemesine yönelik olarak faiz hesabının eksik yapıldığını, iş bu davanın konusunun davacıların gelecekte göreceği destek zararına yönelik olduğunu, gelecekteki bir zarar için bugün faize hükmedilmesinin faizin ruhuna aykırı olduğunu, hiçbir haksız fiil ticari işe konu olamamakla birlikte araçtakilerin de zaten ticari bir ilişkide taşınmadığını, hal böyleyken ticari faize hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, davacı yanın 10.08.2015 tarihli ibraname ile tüm dava hakkından feragat ettiğini, bu halde işletenin sorumluluğunu teminat altına alan davalı şirketin de sorumluluğu kalmadığını, müteveffanın yolcu konumunda olmasının kusursuz olacağı anlamına gelmeyeceğini, Emniyet kemerini takmayan, alkollü veya sürücü belgesiz sürücüyle yolculuk eden yolcuların da kusurlu bulunduğunu, bu hususun irdelenmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İstinaf eden davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, … Sigortası limitini aşan bakiye destekten yoksun kalma tazminatı bulunduğu iddiası ile tek taraflı trafik kazasından kaynaklanan ve desteğin içinde olduğu aracın … şirketi aleyhine … Sigortası limitini aşan kısım için açılan destek tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda, öncesinde mahkemenin…Esas sayılı (bozma ilamından sonra……Karar sayılı dosyası) dava dosyasında davacılar tarafından dava konusu tek taraflı kazayı gerçekleştiren minibüsün … şirketi olan … Sigorta A.Ş. hakkında destek tazminatı talebi ile dava açılmış, bu davada hükme esas alınan 15.11.2013 tarihli hesap bilirkişi raporunda davacı baba için 143.776.05 TL, davacı anne için 153.920.50 TL destek tazminatı tespit edilmiş, kaza tarihi itibari ile söz konusu … poliçesinde ölüm halinde kişi başına limit toplamı 225.000,00 TL olduğundan 19.12.2013 tarih…. Karar sayılı kararla davacı baba yönünden 108.666.40 TL, davacı anne yönünden 116.333.60 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş. den tahsiline karar verilmiştir. Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, temyizden sonra davacılar vekilinin, davalı sigorta şirketi tarafından zararlarının tazmini sebebiyle sulh olunduğunu ve davanın konusuz kaldığını bildirmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19.10.2015 tarihli, … Karar sayılı ilamı ile sulh nedeniyle karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamından sonra mahkemenin …. esasına alınan dava dosyasında 11.04.2016 tarihli, … karar sayılı karar ile tarafların sulh olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuş ve 02.06.2016 tarihinde kesinleşmiştir.
İş bu eldeki dava ise, davacıların zararının … limitinin üzerinde olduğu iddiası ile limiti aşan tazminatın aracın … şirketi olan davalıdan tahsili istemiyle açılmıştır.
1-İleri sürüldüğü gibi davacıların … limitinin üzerinde kalan destek tazminatı olup olmadığının tespiti için öncelikle tarafların tüm delillerinin toplanıp, birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Davalı sigorta şirketi, mevcut ise … limitini aşan zarardan, … poliçe limiti ile sorumludur. Bu nedenle davacıların gerçek zararının belirlenmesi, rücuya tabi olarak dava açılmadan önce yapılan ödemelerin tazminattan mahsup edilmesi gerekir.
Somut olayda, desteğin kazadan önce Jandarma uzman çavuş olarak görev yaptığı uyuşmazlık konusu değildir. Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında 2330 sayılı Kanun’un 6. maddesi hükmüne göre bu kanun hükümleri uyarınca ödenecek maddi tazminat ile bağlanacak emekli aylığı; uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığı olup, yargı mercilerinde maddi ve manevi zararların karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında bu kanun hükümlerine göre ödenen maddi tazminat ile bağlanmış bulunan aylıkların göz önünde tutulması gerekmektedir.
Dosya kapsamından desteğin Jandarmada uzman çavuş olduğu ve davaya konu trafik kazasının desteğin görevini ifası sırasında meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi desteğin ölümü nedeniyle davacılara 2330 sayılı yasa kapsamında nakdi tazminat ödenip ödenmediği hususunun araştırılması savunmasında bulunmasına rağmen, mahkemece olayın 2330 sayılı yasa kapsamında tazminatı gerektiren olay niteliğinde olmadığı gerekçesi ile bu yönde araştırma yapılmayarak eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur.
Bu durumda mahkemece 2330 Sayılı Kanun’a göre desteğin görevini ifa ettiği sırada meydana gelen davaya konu trafik kazası nedeniyle 2330 Sayılı Yasa uyarınca davacılara herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, ödeme yapılmış ise ödeme tarihi ile yapılan ödemenin maddi tazminatın mı, manevi tazminatın mı karşılığı olduğunun, ne kadarının maddi, ne kadarının manevi tazminatın karşılığı olduğunun rakamsal olarak Jandarma Genel Komutanlığı’ndan ve İçişleri Bakanlığından sorularak, dayanak ödeme belgelerinin temin edilmesi, bu tespitten sonra davacılara yapılan maddi tazminat ödemesinin tazminattan mahsubu ile davacıların bakiye maddi tazminat alacağının hesaplanması konusunda yeniden rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Destek tazminatının hesaplanmasında, işlemiş dönemde desteğin geliri belli olduğundan, varsayımlar üzerinden değil, gerçek gelir üzerinden tazminatın tespiti gerekir. Davaya konu trafik kazası 21.08.2012 tarihinde meydana gelmiş olup, mahkemece desteğin kaza tarihinden geriye doğru son 3 aya ait (2012 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları) maaş bordroları getirilmiş, 17.10.2018 tarihli hesap bilirkişisi tarafından bu bordrolarda gösterilen ücretlerin ortalaması alınarak 2.637,82 TL tazminata esas gelir olarak kabul edilmiş, bu tutarın aynı dönemdeki asgari ücretin 3.56 katı olduğundan bahisle ve işlemiş döneme ait gelir tutarlarının, ait oldukları dönemin asgari ücretinin 3.56 katı alınarak belirlendiği ifade edilerek bilinen dönem tazminatı hesaplanmıştır. Destek, sağlığında resmi kurumda bordrolu maaşla çalışan bir kişi olmakla, kaza tarihine kadar zaten aylık geliri bordrolarla belirlenmiştir. Bu durumda Eylül 2012 tarihinden, raporun düzenlendiği tarihe kadar desteğin emsallerinin (aynı rütbede olan, aynı görevi yapan ve aynı hizmet süresi çalışan) aylık ücretlerinin çalıştığı kurum ve ilgili mercilerden sorulup, gelire dair ilgili belge ve bilgiler temin edilerek, işlemiş dönem için destek tazminatı hesabı yapılması gerekirken, yazılı olduğu gibi bilinen dönem için varsayıma dayalı tazminat hesaplanması doğru olmadığı gibi, davalı vekilinin itirazına rağmen 2012 yılı Ağustos ayına ait maaş bordrosunda gösterilen 28A1 (80,61 TL) ve 28A2 (413,14 TL) kalemi adı altında yapılan ödemenin ölüme bağlı bir ödeme olup olmadığı, sürekli yada düzenli olarak ödenip ödenmediği hususunda araştırma yapılarak, ölüm nedeniyle yapılan, süreklilik arz etmeyen ödeme olduğunun tespiti halinde bu kalemlere ilişkin ödemelerin mahsubu ile desteğin söz konusu aya ait net maaşının belirlenmesi ve buna göre desteğin tazminata esas gelirinin tespiti gerekirken bu konuda herhangi bir araştırma yapılmaması da doğru görülmemiştir.
3-Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda, işlemiş dönem için tazminat hesaplandıktan sonra, bilinmeyen dönem tazminat hesabında davacıların yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince bakiye ömürlerinin kaza tarihine göre belirlenmesi gerekirken, hesap tarihine göre bakiye ömür tespit edilerek fazladan bakiye ömür tespitine ve tazminat hesabına sebebiyet verilmiştir. Bu halde mahkemece davacıların kaza tarihindeki yaşlarına göre bakiye ömürlerinin tespiti ile tazminat hesabı yapılması hususunda yeniden aktüer bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hükme elverişli olmayan iş bu rapora göre karar verilmesi doğru değildir.
4-Yine hesap bilirkişi raporu davacıların muhtemel bakiye ömürleri, yıllara göre dağılımı gösteren tablo (çizelge) düzenlenmeden hazırlanmış olup, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bu rapora göre hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
Dava dışı KTMSS şirketi olan … Sigorta A.Ş. tarafından, mahkemenin 2013/94-368 sayılı dosyasında (Bozmadan sonra 2016/87 Esas – 2016/216 Karar numarasını alan) davacılar tarafından açılan davanın yargılaması sırasında alınan 15.11.2013 tarihli aktüer bilirkişi raporunda, davacıların destek tazminatının poliçe limitinden daha fazla olduğu tespit edildiğinden, davacılara poliçe limiti olan toplam 225.000,00 TL tazminatın ödenmesine karar verilmiş, taraflarca karar temyiz edilmiş, temyiz aşamasında sigorta şirketinin davacıların zararını tazmin etmesi sebebiyle taraflar sulh olduğundan, bu konuda karar verilmek üzere hükmün bozulması üzerine yeni esasa alınan davada sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle ilgili mercilerden eksik belge ve bilgiler araştırılıp, sorularak temin edildikten sonra, yukarıda 1, 2, 3 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenler gözönünde tutularak, önceki bilirkişi dışında bir başka aktüer bilirkişiden, davaya konu trafik kazası nedeniyle davacıların ….. limitini aşan ve davalı … şirketinin sorumluluğunda olan bakiye destek tazminatları olup olmadığı hususunda öncelikle 15.11.2013 tarihli bilirkişi raporunun düzenlendiği tarihteki verilere göre davacıların talep edebileceği destek tazminatlarının hesaplanması, davacıların bakiye destek tazminatları olduğunun tespiti halinde, iş bu hükme esas alınan 17.10.2018 tarihli bilirkişi raporunun düzenlendiği tarihteki verilere göre yeniden destek tazminatı hesabı yapılması, dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan tazminatın güncellenmiş değeri ile varsa 2330 sayılı yasa gereği davacılara ödenen maddi tazminatın mahsubu ile davalı taraf lehine oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, bu inceleme ve araştırmalar yapılmaksızın eksik inceleme ve yetersiz, denetime elverişsiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalı sigorta şirketi vekilinin bu hususlara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a-6.maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26.11.2018 tarihli,… Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Kararın kaldırılma sebebine göre davalı sigorta şirketi vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-İstinaf başvurma harcı dışında, davalıdan peşin alınan 2.892.33T L istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
3-Davalı tarafça yapılan İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde yeniden yapılacak yargılamada gözetilmesine,
4-Davalı sigorta tarafından Ankara 30. İcra Dairesi,… sayılı dosyasına yatırılan 286.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 16.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.