Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/485 E. 2021/526 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/485 – 2021/526
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/485
KARAR NO : 2021/526

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2017
NUMARASI :

DAVACI :…
VEKİLLERİ : Av

DAVALILAR : 1

: 2 –

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 12.10.2014 tarihinde davalıların zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ve sürücüsü olduğu plaka sayılı aracın davacıya ait plaka sayılı araca çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olayda davalının kusurlu olduğunu, davalının zararı karşılayacağını beyan etmesi ile davacının uzlaşmayı kabul ettiğini, ancak davalının 500,00- TL bırakarak olay yerini terk ettiğini ve herhangi bir ödemede bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6.303,51 TL fatura bedeli ve 3.000,00 TL değer kaybının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, tam kusuru kabul etmediğini, kazaya sebebiyet veren karşı tarafın % 50 kusurlu olduğunu, hasar gören aracın sürücüsü ile anlaşarak tutanak düzenlemek istediğini, kendisinden 500,00 TL istendiğini, bu miktarı verdiğini, bir gün sonra sulh olma teklifinin davacı tarafından kabul edilmediğini, kaza tutanağının tek taraflı düzenlendiğini, kazaya neden olan aracın kasko sigortası olduğunu ve zorunlu trafik sigortasının mevcut olduğunu, hasar bedelinin sigorta şirketinden talep edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 27.04.2016 tarihli ön inceleme duruşmasında dosyanın iki kişilik bilirkişi kuruluna tevdii ile hasar bedeli ve değer kaybı için rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi masrafını yatırması için davacı vekiline verilen kesin sürede masrafın yatırılmadığı, davacı vekilinin dilekçe sunarak bilirkişi masrafının karşılanması bakımından müvekkiline ulaşamadığını, dosyadaki hasar faturaları ile yetinilerek karar verilmesini talep ettiği, 08.02.2017 tarihli duruşmada da müvekkili ile görüştüğünü, ancak bilirkişi incelemesi için gerekli avansı yatırmayacağını, fatura ve mevcut dosya kapsamına göre karar verilmesini talep ettiği, trafik kazasında tarafların kusur durumları ve davacı aracında meydana gelen hasara ilişkin onarım bedeli ile değer kaybının tespiti bakımından teknik bilirkişi tarafından inceleme yapılmasının zorunlu olduğu, bu yönde bilirkişi raporu alınmasına karar verilmesine rağmen davacının verilen kesin sürede bilirkişi ücretini yatırmadığı ve duruşmada da bilirkişi ücretini yatırmayacağını beyan ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemeye maliye bakanlığı tarafından onaylı fatura asılları dosyaya sunulduğu halde fatura üzerinden karar verilmesi gerektiği, bilirkişi incelemesi dayatması ile davanın reddinin yasal olmadığını, müvekkile ulaşamaması nedeniyle faturalar üzerinden karar verilmesi taleplerinin hakimin aldığı eğitim nazara alındığında bilirkişi ücreti yatırılmamasının davanın reddi gerekçesi olamayacağını, davalının %50 kusurlu olduğunu beyan ettiğini, bilirkişi ücreti yatırılmadığını, mevcut delillere göre karar verilmesi talep edildiğini, bilirkişi ücreti yatırılmamasının dava şartı olmadığını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedeli ve değer kaybı istemine ilişkindir.
Davacı vekili davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin ve değer kaybının davalılardan tahsilini talep etmiş, mahkemece davacının verilen süre içerisinde bilirkişi ücretini yatırmaması ve yatırmayacağını beyan etmesi, trafik kazasında tarafların kusur durumları ve davacı aracında meydana gelen hasara ilişkin onarım bedeli ile değer kaybının tespiti bakımından teknik bilirkişi tarafından inceleme yapılmaksızın karar verilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK.nın 266. Maddesinde; “ (1)Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemez.” düzenlemesi yapılmıştır.
Trafik kazalarından kaynaklanan tazminat davalarında zarar veren zarar görenin gerçek zararından sorumludur ve araçta meydana gelen gerçek hasar bedeli ve değer kaybının belirlenmesi hukuk bilgisi dışında teknik incelmeyi gerektiren hususlardandır. Mahkemece davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybının belirlenmesi hususunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş ve davacıya verilen süre içerisinde bilirkişi ücretinin yatırılması bildirilmiş, ancak davacı vekili 08.02.2017 tarihli duruşmada müvekkili ile görüştüğünü, bilirkişi incelemesi için gerekli avansı yatırmayacağını, fatura ve mevcut dosya kapsamına göre karar verilmesini talep etmiş ise de fatura tek başına davacıya ait araçta dava konusu kaza sonucu meydana gelen gerçek hasarları göstermeyeceğinden faturada belirtilen yedek parça ve işçiliklerin dava konusu kaza sonucu meydana gelip gelmediği, yedek parça ve işçilik bedellerinin rayiç bedellere uygun olup olmadığı, aracın modeli, yılı ve kullanım şekline göre onarımının ekonomik olup olmadığı, onarımı ekonomik olmadığının tespiti halinde hurda ve ikinci el piyasa değerinin belirlenmesi ve onarımı ekonomik değil ise araçta değer kaybı da olmayacağı, dosyaya sunulan sigorta şirketi tarafından yaptırılan ekspertiz raporunda aracın onarımının ekonomik olmadığı ancak anlaşmalı olarak tamir ettirildiği de belirtildiğine göre tüm bu hususların değerlendirilmesi için teknik bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerektiği, her iddia edenin iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğu, davacı tarafından araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybının ispatına yönelik bilirkişi ücretinin yatırılmayacağını beyan etmesi karşısında iddiasını ispat edememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesindeki, gerektirici sebeplere mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL. nın mahsubu ile kalan 23,40 TL. harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 18.03.202 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.