Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/449 E. 2021/924 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2018
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )

KARAR TARİHİ : 20/05/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/06/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 10.08.2014 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü, … …. A.Ş.nin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, … A.Ş.nin ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu araç sürücüsünün seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kaldırıma çıkarak küçük …’ın kullandığı bisiklete çarptığını, meydana gelen kazada davacı küçüğün yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı … için 100,00 TL iş göremezlik maddi tazminatının davalılardan … Sigorta A.Ş., … İnş. Malz. ve Nak. Tic. Ltd. Şti.’den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan … A.Ş. poliçe limiti olan 20.000,00TL ile sınırlı olmak üzere, … İnş. Malz. ve Nak. Tic. Ltd.Şti.’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı küçüğün babası… için 10.000,00TL, annesi ….. için 10.000,00TL manevi tazminatın davalılardan … İnş. Malz.ve Nak. Tic. Ltd. Şti.’nden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, açıklama dilekçesinde maddi tazminat taleplerinin, 50,00 TL’sinin geçici, 50,00TL’sinin sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğunu belirtmiş, ıslah dilekçesi ile davacı … için sürekli iş göremezlik tazminatını talebini 17.897,28 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; İstanbul Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulundan alınan raporda davalı sürücünün olayın meydana geldiği kavşakta hızını ayarlayamaması ve direksiyon hakimiyetini yitirmesi nedeniyle %60 oranda, davacı bisiklet kullanıcısının ise bankette olmasına rağmen ters yönde seyretmesi nedeniyle %40 oranda kusurlu olduklarının belirtildiği, davacı ….. maluliyetinin tespiti için alınan Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporunda 9 ay süre ile tam iş göremezliğinin, %3,3 kalıcı kısmi iş göremezliğinin bulunduğunun tespit edildiği, hesap raporu ile davacının maluliyeti nedeniyle 4.503,26 TL geçici iş göremezlik, 17.748,67 TL sürekli iş göremezlik zararın belirlendiği, TBK’nın 56/2 maddesinde işaret edildiği üzere ağır nitelikte bulunmadığından diğer davacıların manevi tazminat istemlerinin reddi gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne, davacı … için 17.897,28 TL sürekli iş göremezlik, 50,00 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 17.947,28 TL’nin davalılar….ı … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … A.Ş., …..Şti.den müştereken ve müteselsilen tahsiline, diğer davacılar yönünden manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece davacı anne ve baba için manevi tazminata hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaza sebebiyle davacıların çocuğunun ölümden döndüğünü, 12 gün boyunca yoğun bakımda kaldığını, 3 ay tekerlekli sandalyede kaldığını, bir gözünde tam 3 ay görme kaybı meydana geldiğini henüz Lise 1. sınıf öğrencisi olan …’ın gerek tedavi süreçleri, gerekse yaşamış olduğu psikolojik travmalar anne ve babası üzerinde de ağır travma yarattığını, davacı çocuk için hükmedilen manevi tazminat miktarının da son derece düşük olduğunu, davacı için 50.000,00 TL talep ettiklerini mahkemece 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, itirazlarının değerlendirilmediğini, davacı …’ın kaza tarihindeki bakiye yaşam ömrünün hatalı hesaplandığını, davacının 23.11.1999 doğumlu olup, 10.08.2014 kaza tarihinde tam 15 yaşında olduğu….. yaşam tablosu uyarınca da bakiye yaşam süresinin 49,49 (49 yıl 5 ay 29 gün) olarak alındığını, ancak davacının kaza tarihinde tam 14 yaş 8 ay 17 günlük olup, PMF 1931 yaşam tablosu uyarınca aylara göre bakiye yaşam süresinin 14 yaş 8 aya göre 49,81 olduğunu, dolayısıyla bakiye yaşam süresi 49 yıl 9 ay 22 gün olduğunu, bakiye ömrü yaklaşık 4 ay eksik hesaplanmış olması nedeniyle tazminat miktarının da 4 ay eksik hesaplandığını, raporda davacının 20 yaşında askere gideceği ve bu askerlik döneminde gelir elde etmeyeceği varsayılarak hesaplanan miktardan bu kısım çıkartılmasının da hatalı olduğunu, davacının açıkça efor kaybına uğradığını, askerlik yaptığı dönemde de diğer sağlıklı insanlara göre adli tıp kurumunca hesaplanan %3,3 oranında daha fazla efor sarf edecek olduğundan askerlik dönemindeki hesaplamasınında agi’siz asgari ücretin neti üzerinden yapılması gerektiğini, kusur durumunu kabul etmediklerini, hatalı kusur raporuna göre hesaplama yapılmasının ve bu kusur durumuna göre yapılan hesaplamanın da hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacılar vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde davacı küçüğün yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik ve manevi tazminat, davacı anne ve baba için çocuklarının yaralanması nedeniyle manevi tazminat talep etmiştir. Mahkemece davacı küçüğün yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı anne ve babanın manevi tazminat talebi reddedilmiştir.
Mahkemece davacının olay tarihinde yaşının küçük olması ve gelir getiren bir işte çalışmaması nedeniyle Yargıtay uygulamalarına göre geçici iş göremezlik süresi içinde kazanç kaybı olmayacağından geçici iş göremezlik zararının bulunmadığı ancak maluliyet oranına göre kaza tarihinden itibaren hesaplama yapılması gerektiği kabul edildiği ve mahkemece hükme esas alınan ek aktüer raporunda bu kabule göre tazminat hesaplanarak davacının olay tarihinden itibaren %3,3 maluliyet oranına göre 17.897,28 TL tazminat belirlendiği ancak mahkemece sürekli iş göremezlik tazminatı için bu miktara hükmedildiği gibi ayrıca dava dilekçesinde talep edilen 50,00 TL geçici işgöremezlik tazminatına da hükmedilmiş olması doğru değil ise de istinafa başvuran davacılar lehine olduğundan aleyhe değerlendirme yapılmamıştır.
6098 sayılı TBK’nın 56/2. maddesine göre; “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Madde metninden de anlaşıldığı üzere, haksız eylem sonucu bedensel zarar görenin yakınları yararına manevi tazminata karar verilebilmesi için, zarar görenin yaralanmasının ağır bedensel zarar niteliğinde olması gerekmektedir. Ağır bedensel zarar, kanunda tanımlanmamış olup, yaralanmanın özelliğine ve yarattığı sonuçlara göre mahkemece takdir edilecektir.
Dosya kapsamından, davaya konu trafik kazası neticesinde davacı küçük …’in yaralandığı, sol bacağında multipl kırık, sol tibia şaft kırığı, asetabulum ve pelvis kırığı beyin kanaması, sakrumda çıkık meydana geldiği, gözünde görme kaybı bulunduğu, bacağından ameliyat olduğu, akciğerine tüp takıldığı 15 gün hastanede yattığı, Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan rapora göre sol tibia kırığı nedeniyle %3,3 maluliyetinin bulunduğu ve 9 ayda iyileşeceğinin belirlenmiş olmasına göre davacı …’in yaralanması nedeniyle diğer davacılar anne ve babasının manevi tazminat talep etme koşullarının oluştuğunun kabulü gerekir.
Ayrıca mahkemece davacı küçüğün yaralanması nedeniyle aktüerya uzmanı bilirkişiden alınan raporda davacının askerlik döneminde gelir elde etmesi mümkün olmadığı kabul edilerek davacı için tazminat hesabı yapılmamıştır.
Yaralanmalar nedeniyle kişilerin beden bütünlüğünde kalıcı olarak gerçekleşen sakatlıkların beden gücü kaybına neden olduğu ve bunun sonucu kişinin mal varlığında eylemli olarak eksilme meydana gelmiş ise bunun tazmin ettirileceği tartışmasızdır. Yargıtay uygulamasında, kalıcı sakatlıklar nedeniyle oluşan beden gücü kaybı yüzünden, kişinin gelirinde ve dolayısıyla malvarlığında bir eksilme meydana gelmemiş olsa dahi, tazminatın gerekeceği kabul edilmekte ve bu “güç (efor) kaybı tazminatı” olarak adlandırılmaktadır. Beden gücü kaybına uğrayan kişinin aynı işi zarardan önceki durumuna ve diğer kişilere göre daha fazla bir güç (efor) sarfıyla yaptığı gerçeğinden hareket edilerek bir anlamda zararı, bu fazladan sarf edilen gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Kişinin oluşan beden gücü kaybı sonucu meydana gelmesi kaçınılmaz zararı gelir azalmasını bizzat kendisinin daha fazla bir güç harcayarak gidermesi sorumluluktan kurtarma aracı olarak kullanılmamalıdır. Aksi görüş, zarar gören yerine, hukuka aykırı eylemle zarar veren kişinin korunmasını ortaya çıkarır ki, bu da hak ve adalet ölçülerine ters düşer…..
Bu duruma göre davacının kazada yaralanmasından kaynaklanan %3,3 oranındaki maluliyeti nedeniyle askerlik yapması halinde askerlik hizmeti sırasında emsallerine göre daha fazla efor sarf edeceği, askerlik yapmaması halinde ise yine günlük yaşamı ve çalışması halinde işini ve mesleğini yaparken daha fazla efor harcayacağından bu dönemde gelir elde etmeyeceği kabul edilerek tazminat hesabı yapılmaması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacılar anne ve baba için TBK.nın 56/2. maddesi gereğince somut olayın özelliklerine göre manevi tazminata hükmedilmemiş olması ve davacı küçüğün sürekli iş göremezlik dönemi içerisinde efor kaybı nedeniyle askerlik süresince gelir elde etmeyeceği kabul edilerek bu dönem için tazminat hesabı yapılmamış olması doğru görülmediğinden davacının bu süre içinde efor kaybının bulunduğu ve askerlik yapması veya yapmaması halinde yine emsallerine göre maluliyeti oranında daha fazla efor sarf edeceğinin kabulü ile bu süre için de talep gibi asgari geçim indirimsiz asgari ücrete göre tazminat belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacılarvekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA ,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafca yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere 20.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.