Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/428 E. 2021/1212 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2018
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait araca, davalı tarafından ZMMS ile sigortalanan aracın 28/06/2016 tarihinde çarpması neticesinde hasarlanan araçta değer kaybı meydana geldiğini ayrıca davacının aracından mahrum kalması nedeniyle zararı olduğunu, bu zararlardan davalının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL değer kaybı ile 3.000,00 TL araç mahrumiyeti tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiş, cevap süresi dolduktan sonra cevap süresinin uzatılmasına ilişkin dilekçe vermiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece davanın, trafik kazasından kaynaklanan maddi zarar nedeniyle, kusurlu olduğu iddia edilen aracın ZMM Sigortasından değer kaybı ve araç mahrumiyeti tazminatı istemine ilişkin olduğu, davacı tarafından kaza yapan araca ait hasar görüntülerinin dosyamıza delil olarak sunulduğu, davacı aracının iş bu trafik kazasından önceki hasar kayıtlarının ….. getirildiği, aracın 4 ayrı trafik kazası olduğu, 2011 model olan aracın 2012/3 ayda karıştığı kaza tarihinde 20633 km’de, 2014/6. ayda karıştığı kazada 104.713 km, 2015/6. ayda karıştığı kazada 148.340 km de olduğu, iş bu kaza tarihinde km kaydı olmamakla beraber yılda ortalama 40.000-50.000,00 km yol yaptığının anlaşıldığı, bilirkişi raporunda; davalı tarafından ZMMS ile sigortalanan araç ile davacıya ait aracın kavşak noktasında çarpışması neticesinde maddi hasarlı kazanın meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından ZMMS ile sigortalanan araç sürücüsünün %80 oranında asli kusurlu, davacıya ait araç sürücüsünün ise %20 oranında kusurlu olduğu, değer kaybı yönünden Sigorta Genel Şartları ekindeki formüle göre yapılan hesaplamada davacının aracında kaza nedeniyle değer kaybının söz konusu olmadığı, araç mahrumiyetine ilişkin zararın ise 3.292,20 TL olduğunun belirtildiği, toplanan deliller, bilirkişi raporu, kaza tarihi itibariyle aracın km’nin 160.000 km’yi geçtiğine ve değer kaybı olmayacağına ilişkin bilirkişi raporuna bu yönden itiraz edilmediği, sigortanın ZMMS kapsamındaki sorumluluklarının 2918 sayılı Yasanın 90, 91 ve 92 maddeleri gereğince, Genel Şartlar ve varsa poliçe özel şartlarında ki kloz çerçevesinde belirleneceği, Sigorta teminatı kapsamında kalmayan zararların sigorta şirketinden talep edilemeyeceği, davacı araç mahrumiyetine ilişkin tazminat talebinde bulunarak, araç mahrumiyeti zararlarını da talep edebileceğini iddia etmiş ise de, araç mahrumiyetine ilişkin zararlar dolaylı zarar niteliğinde olup, Sigorta Genel Şartları gereğince sigorta teminatı kapsamında bulunmadığından araç mahrumiyetine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği, değer kaybı zararına gelince, dava sigorta şirketine karşı açılmış olup değer kaybının tespitinde esas alınacak yöntemin kaza tarihi itibariyle Sigorta Genel Şartları ekindeki formül olup, söz konusu formül çerçevesinde yapılan hesaplama neticesinde davaya konu kaza neticesinde aracın km’si de nazara alındığında değer kaybı oluşmayacağı belirlenmekle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece aracın tamir ve onarım sürecinde araçtan mahrum kalınan süre için talep edilen araç mahrumiyet zararının dolaylı zarar olduğu, bu nedenle araç mahrumiyetine ilişkin bu zararın talep edilemeyeceğine karar verildiğini,Yargıtay içtihatlarından anlaşılacağı üzere araç mahrumiyet zararının talep edilebileceğini (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E…. Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere araçtan mahrum kalınan süre için araç mahrumiyet zararı tazminatına hükmedilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca araçta değer kaybı da oluştuğunu, aracın onarımı için yapılan masraflar dikkate alınmadan değer kaybı oluşmadığı yönünde verilen kararın da yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve araç mahrumiyeti tazminatına ilişkindir.
İş bu davanın karşı aracın ZMSS şirketi aleyhinde açılması, davalı sigorta şirketinin KTK’nın 85. maddesinde düzenlenen araç işleteninin hukuki sorumluluğunu, sigortalısının kusuru oranında ve azami poliçe limitine kadar üstlenmesi, davalının araçta trafik kazası nedeniyle oluşan gerçek zarardan sorumlu olması nedeniyle, araç mahrumiyetine ilişkin zarar, gerçek zarar kapsamında olmayıp, dolaylı zararlardan olduğundan, bu zarar kaleminden davalı sigorta şirketi sorumlu değildir. Davacı araç mahrumiyetine ilişkin zararını dava dışı araç işleteni ve/veya sürücüsünden talep edebilir.
Davacıya ait aracın 2011 model mıtsubıshı kamyonet olması, kaza tarihinde 5 yaşında bulunması, iş bu davaya konu trafik kazasından önce üç ayrı kazaya karıştığının, bu kazalar nedeniyle de hasarlandığının, yılda ortalama 40000-50000km yol yaptığının anlaşılması, önceki hasar kayıtlarının konusunda uzman bilirkişi tarafından incelenip, değerlendirilmesi, iş bu kazadan dolayı aracın komple toplanarak onarımının yapıldığının, aslında aracın pert olduğunun belirtilmesi, pert araçlarda değer kaybı tazminatının talep edilememesi, bu araçların tamirinin tekniğine uygun olarak yapılmasının mümkün bulunmaması, orjinali yerine tamamının çıkma parçalar kullanılarak tamir edildiğinin, aracın ağır hasarlı olduğunun, tamirinin ekonomik fayda sağlamayacağının, trafikte güvenli şekilde kullanılamayacağının bilirkişi raporunda gerekçeleri ile açıklanması, aracın ne şekilde tamir edildiğinin, hangi parçaların değişip, onarıldığının, hangi işçilik işlemi yapıldığının detaylı olarak gösterilmesi, araçta söz konusu kaza nedeniyle değer kaybı olmadığının belirtilmesi, raporun denetime ve hükme elverişli bulunması ve mahkemenin gerekçesine göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince (HMK.nın 355 maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı … vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 59.30TL maktu istinaf karar harcından, peşin alınan 44.40TL harcın mahsubu ile bakiye 14.90TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme ve harç ikmali işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.