Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/415 E. 2021/518 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2018
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 08/04/2021
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili ile davalı …. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … yönetimindeki aracın 21/06/2014 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu, davacılar …’in eşi, …, …, …, … ve …’ın anneleri, … ve …’in ise kardeşi olan …’ ın vefat ettiğini, davalı …’in ışık kontrollü kavşak mahallinde kendisine yanan 150-200 metre ilerideki yeşil ışığa yetişmek amacı ile hızını düşürmeyip, mahal şartlarını ve yaya yoğunluğunu da dikkate almayarak kazaya sebebiyet verdiğini, davalı sürücü hakkında Kayseri 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas… Karar sayılı dosyasında dava açıldığını ve mahkumiyetine karar verildiğini, …’nin ölümü ile tüm ailenin büyük bir acı ve elem yaşadığını, davalı … şirketinin kazaya karışan aracın ZMMS şirketi olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacı eş … … için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 20.000,00 TL manevi tazminatın, müteveffanın çocukları olan davacılar …, …, …, … ve … için ayrı ayrı 10.000,00’er TL manevi tazminatın, müteveffanın kardeşleri olan davacılar … ile … için ayrı ayrı 5.000,00’er TL manevi tazminatın davalı … şirketinin yalnızca maddi tazminattan dolayı poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydı ile olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 09.11.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile davacı eş için toplam 17.985.69TL destek tazminatının tazminini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça davalı şirkete başvuru yapılmadan dava açıldığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın usulen kusur ve zararını ispat etmesi gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olduklarını, kaza tarihinden itibaren faiz isteminin yersiz olduğunu, ayrıca kazanın meydana gelmesindeki kusur oranının adli tıptan alınacak raporla tespit edilmesi, destek zararının uzman aktüer bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi gerektiğini, SGK ödemelerinin düşülmesi gerektiğini, manevi zarardan sorumlu olmadıklarını, sorumluluklarının sigorta poliçesi teminat limiti dahilinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, kazanın meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunmadığını, adli tıp raporunda davalıya alt düzeyde tali kusur atfedildiğini, müteveffa …’nin kırmızı ışıkta geçerek tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, davalının bir mal varlığı olmadığını, evinin kira olduğunu, aidat ödediğini, boşanmış olduğu için velayeti kendisinde olan çocuğuna baktığını, sadece aldığı maaşı olduğunu, başkaca geliri olmadığını talep edilen maddi ve manevi tazminat istemlerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece kusur oranının tespiti için …. Dairesi’nden alınan raporda, kazanın meydana gelmesinde, sürücü …’ ın % 15 oranında, müteveffa yaya …’ ın % 85 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, adli tıp raporuna yapılan itirazlar nazara alınarak yeniden kusur oranı konusunda İTÜ bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda davalı …’ ın alt düzeyde tali derecede % 15 oranında, davacıların murisi …’ın asli derecede % 85 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, aktüer bilirkişi raporunda davacı …’ın destekten yoksun kalma zararının 17.985,69 TL olarak tespit edildiği, davacı vekilinin 09/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile artırarak toplam 17.985,69 TL talep ettiği, yargılama sırasında davacılardan …’ın 13/11/2018 tarihinde vefatı üzerine mirasçılık belgesinin sunulduğu, veraset belgesinden anlaşılacağı üzere …’ın mirasçıları olan kişiler hakkında dava dilekçesinin ekinde vekaletlerinin bulunduğu, … adına açılan davayı onun ölümü nedeniyle mirasçılar adına vekilin takip ettiği, Davanın, davacıların murisi …’ın trafik kazası sonucu ölümü nedeni ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi gereğince destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, Davacı …’ın yargılama sırasında öldüğü, TMK.’nun 599. maddesi uyarınca genel olarak miras bırakanın alacakları, hakları ve mallarının mirasçılara geçeceği, mirasçılar bu mal ve haklara ilişkin davaları kendileri açabilecekleri gibi, miras bırakanın açmış olduğu davalara devam edebilecekleri, sadece öleni ilgilendiren şahıs varlığı hakkına ilişkin davaların tarafın ölümü ile konusuz kaldığı, davacılar vekilinin, …’ın mirasçılarının da bu davada davacı olduklarını ve vekaletnamelerinin bulunduğunu … adına açılan davayı onun ölümü nedeniyle mirasçılar adına takip ettiklerini ve devam ettirmek istediklerini beyan ettiği, mirasçılar huzurunda davaya devam edildiği(Yargıtay 17. H.D. 23/01/2014 günlü… Karar sayılı ve 08/12/2015 günlü…. Karar sayılı emsal kararları), trafik kazasının meydana gelmesinde, davalı sürücü …’ın % 15 oranında kusurlu olduğu, davacıların murisi …’ın % 85 kusurlu olduğu, kusur oranlarına göre, davacı müteveffa …’ın destek zararının 17. 985,69 TL olduğu anlaşılmakla, müteveffa davacı …’ın yargılama sırasında ölümü nedeniyle TMK’nun 599. maddesi gereği haklarının mirasçılarına geçtiği, TBK’nun 56. maddesi hükmü ve…. Kararı da nazara alınarak, olayın meydana geliş şekli, kazada zararın ağırlığı, davacıların murisi …’ın, kaza sonucu ölümü nedeniyle …’ın % 85 oranında ve davalı …’ın %15 oranında kusurlu oluşu, kazada ölen …’ın müteveffa davacı …’ın eşi, davacılar …, …, …, … ve …’ın annesi ve davacılardan …. … ile …’ın kardeşi oluşu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, zararın ağırlığı, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınmak suretiyle; davacıların, manevi tazminat talebinde haklı olduğu kanaatine varılmış olmakla, davacıların, davalı … hakkındaki manevi tazminat davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle müteveffa davacı …’ın maddi tazminat davasının kabulü ile, davalı ….nin ZMMS poliçesi teminatı ile sınırlı ve iş bu dava tarihi olan 25/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalı …’ın ise trafik kaza tarihi olan 21/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması koşulu ile 17.985,69-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müteveffa davacı … mirasçıları olan …, …, …, … ve …’a miras hisseleri oranında verilmesine, davacılardan müteveffa davacı … dışındaki diğer davacıların, davalı … hakkındaki manevi tazminat davasının kabulü ile, davacı … için 10.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL, davacı … … için 5.000,00-TL ve davacı … için 5.000,00-TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan 21/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak ayrı ayrı bu davacılara verilmesine, müteveffa davacı … için istenilen manevi tazminat davasının kabulü ile, 20.000,00-TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan 21/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak müteveffa davacı … mirasçıları olan …, …, …, … ve …’a miras hisseleri oranında ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı … vekili ve davalı …. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
1-Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur raporunda davalı … a %15;kazada vefat eden davacılar murisi … a ise %85 kusur izafe edildiğini, davalının hız limitlerine dikkat ettiği sadece trafik ışıklarına yaklaşırken hızını azaltmadığı gerekçesiyle Adli Tıp Raporunda sınır düzeyde tali kusur izafe edildiğini, tanıkların da davalının beyanını doğruladığını, davacı tarafın tüm manevi tazminat taleplerinin tam olarak kabulünün doğru olmadığını, takdir edilen manevi tazminatın totalde çok yüksek olduğunu, zira 17.985,00 TL maddi tazminatın hesaplandığı bir davada 80.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin kabul edilemeyeceğini, olayın meydana gelmesinde davacılar murisinin %85 kusurlu olduğunun hiç dikkate alınmadığını, davalının devlet memuru olup, yaklaşık 3.000.00 TL maaş aldığını, eşinden ayrı ve bir çocuğu ile hayat mücadelesi verdiğini, kıt kanaat geçindiğini, 35 sene çalıştığında devlet tarafından verilen tazminatın yaklaşık 35.000,00 TL olduğunu, manevi tazminatta amacın zenginleştirmeme ve diğer tarafı fakirleştirmeme olduğunu, 80.000,00 TL tazminatın faizi ve sair giderleri ile toplamda 150.000,00 TL.yi bulacağını, davalının bu tazminatı ödemesinin mümkün olmadığını, bu halin davalının fakirleşmesinin tescili ve ilanı olduğunu, Sosyal Ekonomik araştırmada davalının ekonomik durumu dikkat alınmadan hüküm tesis edildiğini, davalının bir malvarlığı olmadığını, sadece kaza yaptığı 2006 model fiat palio marka 15.000,00 TL değerinde aracı olduğunu, bir an için her bir davacının ayrı ayrı manevi tazminat talebi çok yüksek görülmeyebilir ise de, toplamda bu rakamın 80.000,00 TL olduğunu, toplamın önem arz ettiğini, takdir edilen manevi tazminatın çok fahiş olduğunu, davacı tarafın tek bir vekil ile dava açmasına rağmen her biri yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin de ciddi anlamda hatalı olduğunu (YARGITAY 1. Hukuk Dairesi Esas:2012/1936 Karar:2012/4248 Tarih:12.04.2012), davacı tarafın aynı sebepten kaynaklı ve aynı vekil ile tek başvuru harcı ile talepte bulunduğunu, bu nedenle ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, Mahkemece davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğu gerekçesiyle ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiğini, davacıların taleplerinin ayrı ayrı değerlendirildiğini, bu halde tek başvuru harcı ile davaların kabul edilmemesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2-Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde; davacılardan müteveffanın eşi olan …’ın yargılama sırasında eceli ile vefat ettiğini, davacı eşin ölümüne rağmen 2028 yılına kadar yaşayacağı varsayımı ile destek tazminatı hesaplandığını, mahkemeye davanın reddi yada en çok ölüm tarihine kadar destek tazminatı hesabı yapılması gerektiği hususunda talepleri olduğu halde mahkemece itiraz ve taleplerinin dikkate alınmadığını, davacı eşin mirasçıları davaya dahil edilerek ıslah edilen destek tazminatı üzerinden davanın kabulüne karar verildiğini, davacı eş için ölümünden sonrası için de destek zararı hesaplanmasının doğru olmadığını, davacı yargılama sırasında öldüğünden destek tazminatı talep edilemeyeceğini, destek tazminatının reddinin gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacıların eş, anne ve kardeşlerinin trafik kazası sonucu ölmesi nedeniyle açılan davacı eş yönünden destekten yoksun kalma ve manevi tazminat, diğer davacılar yönünden manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … şirketi vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde; TBK’nun 53. maddesi (818 sayılı BK’nun 45/2. md.) gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Destekten yoksun kalma tazminatının mahiyeti ve amacı, ölenin eylemli yardımını alanların, desteğin ölümünden sonra da bu yardımdan mahrum kalmaması olduğuna göre; destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için, her şeyden önce destek alma hakkı olan kişinin yaşamının sürüyor olması ve destek alma ihtiyacının devam etmesi gerekir. Bu itibarla; kendi yaşamı sürmeyen kişinin, desteğinden yararlandığı kişinin yardımından yoksun kaldığından bahsedilemeyeceği ve desteği olan yakınından dolayı destek tazminatına hak kazanamayacağı, destek görenin ancak kendi yaşam süresi kadar bir süre için tazminata hak kazanabileceği açıktır.
Yine, manevi tazminat isteme hakkı, kural olarak zarar görene ait bir haktır. Ancak, zarar gören ölmeden önce dava açmış veya dava açma iradesini izhar etmiş ise manevi tazminat isteme hakkı mirasçılarına intikal eder. Mirasçılar açılmış davaya devam edebilirler veya dava henüz ikame edilmemiş ise bizzat dava açabilirler (Hukuk Genel Kurulu’nun 03.04.1963 gün ve E: 1963/4-80, K: 1963/42 sayılı kararı).
Aynı şekilde maddi tazminat açısından mirasçılar davacının ölüm tarihine kadar olan sürede hak edeceği tazminat miktarını miras payları oranında talep edebilirler.
Somut olaya bakıldığında; davaya konu kazada ölen …’nin eşi olan davacı … ve diğer davacılar (müteveffanın çocukları ve kardeşleri) tarafından dava açılmasından sonra, yargılamanın devamı sırasında 13.11.2018 tarihinde davacı eş …’in öldüğü; …’in ölümü nedeniyle, yasal mirasçıları olan çocukları …, …, …, … ve … tarafından davaya devam edildiği; mahkemenin hükme esas aldığı 14.09.2018 tarihli hesap raporunda, davacı eş …’in muhtemel bakiye ömür süresinin sonu olarak belirlenen 15.09.2028 tarihine kadar tazminat hesabı yapıldığı; mahkemenin de davacı eş … için bu raporla hesaplanan bedeli (taleple bağlı kalınarak ve ıslah edilen miktar üzerinden), diğer davacı mirasçılar lehine hüküm altına aldığı görülmektedir.
Oysa, destekten yoksun kalma tazminatının yukarıda açıklanan amaç ve kapsamı; bu tazminatın hesaplanması sırasında, destek alacaklılarının muhtemel ömür sürelerinin, kabul gören yaşam tablolarına göre varsayımsal olarak belirlendiği; somut gerçeğin bulunduğu durumda varsayımlara dayalı hesaplama yapılamayacağı; destek alacaklısı davacı eş …’in ancak kendi yaşam süresinin sonuna kadar tazminata hak kazanabileceği ve …’in mirasçısı sıfatıyla davaya devam eden diğer davacılar için de ancak murislerinin hak kazanacağı tazminata hükmedilebileceği gözetilip hesaplama yapılmalıdır.
Bu durumda mahkemece; davacı … için, davaya konu kaza tarihi(21.06.2014) ile davacı …’in 13.11.2018 ölüm tarihi arasındaki süre için destek tazminatının hesaplanması konusunda, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden, hükme esas alınan rapordaki veriler kullanılarak ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre (kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle; güncel asgari ücretler kullanılmayarak ve işlemiş/işleyecek dönem hesabında yeni tarihler esas alınmayarak)karar verilmesi gerekirken, davacılar vekili ve davalı … şirketi vekilinin bu husustaki beyan ve itirazları gözetilmeden eksik inceleme ile davanın sonucuna ve esasına bire bir etkili olan bu hususlarda inceleme yapılmadan yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmediğinden davalı …. vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı … vekilinin tüm, davalı …. vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı …. vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli,….Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kararın kaldırılma sebebine göre davalı … vekilinin tüm, davalı … şirketi vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Davalı … şirketi tarafından ayrı ayrı yatırılan 1.629,00 TL, 44,40 TL, 73,10 TL maktu ve nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalı … şirketine iadesine,
3-Davalı … tarafından yatırılan 1.673,35TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde adı geçen davalıya iadesine,
4-İstinafa gelen davalı … ve davalı …. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
5-Davalı … tarafından yatırılan 200,00 TL, davalı … şirketi tarafından yatırılan 150,00 TL istinaf gider avansından, kullanılmayan kısmın ilgililerine iadesine,
6-Kayseri 6. İcra Müdürlüğünün…. esasına ayrı ayrı yatırılan 40.000,00 TL ve 190.000,00 TL teminatın yatıran taraflara iadesine,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 18.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.