Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/411 E. 2021/1549 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2018
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı … tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 20.09.2010 tarihinde davalıların işleteni ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın kırmızı ışık ihlali yaparak davacı … idaresinde bulunan motosiklete çarptığını, meydana gelen kazada motosiklette yolcu olan davacı …’nın yaralandığını, Ankara … Hastanesinin 19/01/2011 tarihli raporuna göre %10 özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı olduğuna dair rapor verildiğini, …’nın ayda ortalama 10-15 dairenin temizliğini yapmakta olduğunu, bu işten aylık 800,00-1.200,00TL gelir elde ettiği halde kaza sonrası ve halen bu işi yapamadığını, …’nın tedavisi için 2.000,00 TL civarında hastane masrafı yapıldığını, 2007 model yuki marka 2.000,00 TL değerindeki motosikletin kullanılamaz hale geldiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL maddi, 25.000,00TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, açıklama dilekçesi ile davacı … için 4.500,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, davacı … için 500,00 TL motosiklet hasarı , 5.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini belirtmiştir.
Davalı …, davanın zaman aşımı nedeni ile reddi gerektiğini, kaza mahallinde yeşil ışıkta geçerken…… plakalı motosikletin aniden aracının sol ön tarafına vurduğunu, trafiğe ehliyetsiz sigortasız ve kasksız çıkılmaması gerektiğini, davacı motosiklet sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, davacılara 550,00 TL.ödeme yaptığını, davacı …’in maluliyetinin ulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş., davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmalara katılıp beyanda bulunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı …’nın yaralanması nedeniyle … … Başkanlığı’ndan alınan raporda trafik kazasına bağlı kot kırıkları ve sağ hemotaraks nedeniyle, 45 gün mutat iş ve gücünden kaldığı, herhangi bir fonksiyonel kayıp tarif ve tespit edilmediği, dolayısı ile vücut genel çalışma gücünden kaybetmediğinin belirlendiği, … Trafik Güvenliği Dairesi Başkanlığı’nca oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan raporlarında davalı sürücü …’nun kazanın meydana gelmesinde % 50 oranında, davacı …’nın olayda % 50 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, işletenlerden hangisinin kusurlu olduğu kesin olarak tespit edilemiyorsa, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca, zararın işletme tehlikeleri doğrultusunda tehlikeler eşit varsayıldığından zararın ilke olarak yarı yarıya paylaşılacağı, her iki araç sürücüsü de yeşil ışıkta geçtiğini iddia ettiğinden bunlardan hangisinin kırmızı ışık ihlali yaptığı tespit edilemediğini, yargılama sırasında dinlenen ve celp edilen Kayseri 7. Sulh Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayılı dava dosyasında da davacı …, … ve davalı … kavşağa yaklaştığında kendilerine yeşil ışık yandığına dair ifadelerinin bulunduğu, taraf beyanları ve tanık beyanları arasında çelişkiler bulunduğunu, davalı … tanıkları … ve …’nun bu davalının yakını olduğunu, olayı gören başkaca tarafsız tanık bulunmadığı, aralarındaki yakın akrabalık ilişkisi nedeniyle, bu tanıkların beyanının yeterli ve inandırıcı görülmediği, (Yargıtay 17 HD.’ nin 08/07/2014 gün ve 2014/11633 Esas – 2014/10938 karar sayılı kararı) doktrinde ve Yargıtay uygulamalarında benimsenen tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca zararın yarı yarıya paylaştırılması ilkesi gözetilerek bilirkişilerin kusur raporu mahkememizce hükme esas alınmaya değer bulunduğu ve her iki araç sürücüsünün de % 50 oranında kusurlu olduğunun kabul edildiği, gerekçesi ile davacı …’nın maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 449,34-TL geçici iş göremezlik zararı ve 250,00-TL … tarafından karşılanmayan tedavi gideri olmak üzere toplam 699,34-TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline, davacı …’nın maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 302,16-TL motosiklet hasar bedelinin davalılardan tahsiline, davacı … için 10.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’ndan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili ve davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, hakkaniyet ilkesi gereğince taraflara eşit kusur izafe edilmiş ise de bu hususun gerçek durumu yansıtmadığını, kazanın meydana gelmesinde davacıların kusuru bulunmadığını, maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, Ankara … Hastanesi’nin 19.01.2011 tarihli raporuna göre davacı …’nın %10 özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı olduğu, yargılama sırasında … … Başkanlığı’ndan alınan raporda ise davacı …’nın sürekli iş görmezliğinin oluşmadığının tespit edildiğini, bu iki rapor arasındaki fahiş çelişki giderilmeden ve …… rapor alınmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hesap raporunda davacıların gerçek zararlarının hesaplanmadığını, davacının ayda 10-15 dairenin gündelik temizliğini yaparak geçimini sağlamakta olduğunu, bu şekilde aylık ortalama 800-1200 TL gelir elde ettiğini, kaza tarihi itibariyle ev hizmetlerinde çalışanlara ait …’nın yapılma zorunluluğu olmaması, nedeniyle sigorta kaydı bulunmadığını, 45 günlük geçici işgörmezlik süresi boyunca kaybettiği kazanç kaybının hesap edilenin çok üzerinde olduğunu, davacı … yönünden 250,00 TL tedavi giderine hükmedilmiş ise de davacının … tarafından karşılanmayan tedavi giderleri 2.000,00 TL. olduğunu, 2010 yılı itibariyle 500,00 TL olduğuna ilişkin yapılan tespitin hiçbir maddi dayanağı bulunmadığını, davacı …’ya ait araç kullanılamaz hale geldiğini, hesap edilen bedel ile davacının değil motosiklet bisiklet dahi alamaz durumda olduğunu, davacı …’nın için hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğunu ileri sürmüştür.
Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde; davacı tarafın asli kusurlu olduğunu, kaza mahallinde yeşil ışıkta geçerken davacının 38 H 1640 Plaka sayılı motosiklet ile aniden aracına çarptığını, bilirkişi raporlarında net olarak kusur tespiti yapılamadığını, davacı …’nın uzuv ve fonksiyonel kaybı olmamasına rağmen maddi manevi tazminat ödenmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı …’nın sadece geçici iş göremezlik durumu olduğunu, bu durum da … tarafından rapor parası adı altında ödeme alınmakta olduğunu, davacının rapor parası alıp almadığının araştırılmadığını, davacının dava dilekçesinde iddia edilen zararları ispatlanamadığını, hükmedilen manevi tazminat tutarı kusur oranı ile uyumlu olmadığını, talebi aşan tutarlar olduğunu, davacıların toplam 25.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiğini, manevi tazminat talebinin karşı tarafın % 100 kusurlu olduğu iddiası ile açıldığını, mahkemece %50 her iki tarafa kusur verildiğini, bu durumda davacı tarafın alabileceği maksimum miktarın 12.500,00 TL olabilecek iken talebi aşar şekilde 15.000.00 TL. miktara göre hüküm kurulması hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, sosyal ve ekonomik durumunun dikkate alınmadığını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacılar vekilinin ve davalı …’nun istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili davalıların işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın kırmızı ışık ihlali yaparak davacı … idaresinde bulunan motosiklete çarptığını, motosiklette yolcu olan davacı …’nın yaralandığını belirterek davacı … için 4.500,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, davacı … için motosiklet hasarı için 500,00 TL maddi, eşinin yaralanması nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini belirtmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle sürücülerden hangisinin kusurlu olduğunun toplanan tüm delillere rağmen kesin olarak tespit edilemediği durumlarda, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca, işletme tehlikeleri doğrultusunda tehlikeler eşit varsayıldığından, zararın yarı yarıya paylaştırılması gerektiği, her iki araç sürücüsünün de % 50’şer oranda kusurlu olduğunun kabul edilmesinde, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalı …’nun sair istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Davalı …’nun diğer istinaf nedenlerinin incelenmesinde; davacılar vekili davacı …’nın yaralanması nedeniyle 25.000,00 TL, davacı … için eşinin yaralanması nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir.
6098 TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” aynı Yasanın 51. maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370) Zira MK’nın 4. maddesindeki hak ve nesafet kuralları, kanunun hakime takdir hakkı verdiği hallerde hakimin, hak ve nesafete göre tazminata hükmetmesi gerektiğini öngörmektedir.
Mahkemece davacı …’nın yaralanması nedeniyle … ….alınan raporda sağ 3, 4, 5, 6, 7, 8. kot kırıkları saptandığı, göğüs cerrahisi servisinde yatışının yapıldığı, takiplerinde gelişen sağ hemotoraks nedeniyle tüp torakostomi uygulandığı, 27.09.2010 tarihinde taburcu edildiği, 03.09.2014 tarihinde yapılan muayenesinde göğüs kafesinde ağrı dışında herhangi bir tıbbi şikayetinin olmadığını ifade etmiş olduğu, travmaya ait makroskopik patoloji saptanmadığı, trafik kazasına bağlı kot (kırıkları ve sağ hemotoraks nedeniyle 45 günde iyileşeceği, fonksiyonel kayıp tarif ve tespit edilmediği, dolayısıyla vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği belirlenmiştir.
Davacının yaralanması sonucu duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; 20.09.2010 tarihinde meydana gelen olayda, olay tarihi, davalı sürücünün kusur oranı, davacının yaralanmasının niteliği, maluliyetinin bulunmaması, iyileşme süresi, gördüğü tedaviler, olayın meydana geliş şeklinin davacılar üzerindeki etkisi, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fazla olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davalı … vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf isteminin kabulü ile davacı … için 5.000,00 TL davacı … için eşinin yaralanması nedeniyle 2.500,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince kesinleşen yönler korunarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davacılar vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davalı …’nun istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Buna göre;
1-Davacı …’nın maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 449,34-TL geçici iş göremezlik zararı ve 250,00-TL … tarafından karşılanmayan tedavi gideri olmak üzere toplam 699,34-TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı ve iş bu dava tarihi olan 25/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalı …’nun ise trafik kaza tarihi olan 20/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması koşulu ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
2-Davacı …’nın davalılar hakkındaki fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin REDDİNE,
3-Davacı …’nın davalılar hakkındaki maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 302,16-TL motosiklet hasar zararının davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı ve iş bu dava tarihi olan 25/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalı …’nun ise trafik kaza tarihi olan 20/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması koşulu ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
4-Davacı …’nın davalılar hakkındaki fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin REDDİNE,
5-Davacıların hükmedilen maddi tazminatlara davalı … Sigorta A.Ş. yönünden de trafik kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin istemlerinin REDDİNE,
6-Davacı …’nın davalı … hakkındaki manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; 5.000,00-TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan 20/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacı …’ya verilmesine,
7-Davacı …’nın davalı … hakkındaki fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin REDDİNE,
8-Davacı …’nın davalı … hakkındaki manevi tazminat davasının KABULÜ ile; 2.500,00-TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan 20/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacı …’ya verilmesine,
9-Maddi tazminat yönünden alınması gereken, 68,41 TL karar harcının peşin alınan 445,50 TL harçtan mahsubuna,
10-Takdir olunan manevi tazminat yönünden ise alınması gereken 512,32 TL karar harcından peşin alınan ve mahsuptan sonra kalan 377,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 134,42 TL harcın davalı …’ndan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
11-Maddi tazminat talepleri ile ilgili davacılar tarafından yapılan 21,15 TL başvurma harcı, 3.861,85 TL posta giderleri, adli tıp ve bilirkişi ücretleri, talimat ve keşif giderleri toplam 3.883,00 TL yargılama giderinin kabul oranına göre, 776,60 TL’ lik kısmı ile peşin alınan 445,50 TL harç ile birlikte 1.222,10 TL yargılama gideri ile kabule göre belirlenen 699,34 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı …’ya ödenmesine, yine kabule göre belirlenen 302,16 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı …’ya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacılara iadesine,
12-Davalı … tarafından yapılan 222,50 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesap ve taktir olunan 178,00 TL’lik kısmın davacılardan alınarak davalı …’na ödenmesine,
13-Maddi tazminat davası yönünden davalı … Sigorta AŞ. tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
14-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13. maddesi gereği maddi tazminat davasının ret edilen miktarı nazara alınarak belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ne ödenmesine,
15-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi gereği maddi tazminat davasının ret edilen miktarı nazara alınarak belirlenen 197,84 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ne ödenmesine,
16-Takdir olunan manevi tazminat yönünden ayrıca yapılan gider olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat nazara alınarak hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13. maddesi gereği belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ndan alınarak davacı …’ya ödenmesine, davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat nazara alınarak hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13. maddesi gereği belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ndan alınarak davacı …’ya ödenmesine,
III-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 59,30 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL.nın mahsubu ile kalan 23,40 TL. harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
2-Davalı … tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … tarafından yapılan 42,00 TL. yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 23.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.